Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/108 E. 2022/727 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/108 Esas
KARAR NO : 2022/727

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2022
KARAR TARİHİ: 13/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket yetkilisi …’nın meyve suyu ticareti yapan davalı …’dan 25 ml X 24, 239 paket …enerji alımı konusunda anlaşmaya vardığını, anlaşma çerçevesinde davalı tarafın 8.004,30 TL tutarında fatura kestiğini, müvekkilinin de aynı gün …aracılığıyla ödediğini, davalının parasını aldığı ve faturasını kestiği ürünleri müvekkiline teslim etmediğini, bunun üzerine müvekkil şirketin 02.04.2021 tarihinde iade faturası düzenleyerek davalıya durumu bildirdiğini, müvekkili tarafından davalı borçlu aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazında ürünlerin alıcı tarafın imzası karşılığında teslim edildiğine dair belge bulunduğunun iddia edildiğini, bu yönde bir belge sunulmadığını, itirazın iptali ile takibin devamını, kötü niyetle takibe itiraz edildiğinden hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunduğu görüldü.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Genel İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu raporda,
Davalı tarafın ticari defterine göre;

Dosyaya sunulmadığından her hangi bir inceleme yapılamadığı,

Davacı tarafın ticari defterine göre;

 8.004,30. TL tutarlı …nolu alış faturasının 31.03.2021 tarih …yevmiye numarası kaydının yapıldığı,

 Adıgeçen fatura karşılığının …Bankasından ödemesinin gerçekleştirildiği,
31.03.2021 tarih … yevmiye numarası ile kaydının yapıldığı,

 8.004,30. TL tutarlı …nolu İade faturasının 02.04.2021 tarih …yevmiye numarası kaydının yapıldığı,

 Bu kayıtlar sonrası takip tarihi ve dava tarihi itibari ile davacı firma …Ltd. Şti.nin davalı firma …’dan 8.004,30. TL alacaklı olduğu,
 Gerek alış faturasının gerekse iade faturasının e fatura olduğundan açık veya kapalı fatura şeklinde düzenlenemeyeceği,

BA ve BS formlarına göre:

Dosya içerisinde BA-BS formları bulunmadığından formlar üzerinden inceleme yapılamadığını bildirir rapor sunmuştur.
Dosya ek rapor aldırılmak üzere tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu ek raporda,

Tüm delilerin ve hak kazanma koşullarının, nihai takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, rapor içeriğinde yapılan tespit ve değerlendirmeler ışığında;
Davalı taraf …;
…hakkında müzekkere cevabında “yapılan araştırma neticesinde mükellefin dairelerinde 07.09.2020-10.08.2021 tarihleri arasında kayıtlı terk mükellefi olduğunun görüldüğü, yazı ekinde yer alan faturaların 2021 yılına ait olduğundan 2021 hesap döneminde mükellef …’nun işletme hesabı esasına tabi olduğunu, mükellefin ilgili hesap döneminde form BA ve form BS verme yükümlülüğü bulunmadığı” belirtilmiştir.

Davacı tarafın ticari defterine göre;

 Davalı tarafından düzenlenen 8.004,30. TL tutarlı …nolu alış faturasının 31.03.2021 tarih …yevmiye numarası kaydının yapıldığı,

 Adı geçen fatura karşılığının …Bankasından ödemesinin gerçekleştirildiği,
31.03.2021 tarih … yevmiye numarası ile kaydının yapıldığı,

 Bu kez davacı firma tarafından davalı adına …no ve 02.04.2021 tarih ile 8.004,30. TL tutarlı İade faturası düzenlendiği, düzenlenen bu faturanın … yevmiye numarası ticari defterlere kaydının yapıldığı,
 Bu kayıtlar sonrası takip tarihi ve dava tarihi itibari ile davacı firma … Ltd. Şti.nin davalı firma …’dan 8.004,30. TL alacaklı kaldığı,

 Davacı firmaya ait gönderilen Ba, ormunda davaya konu …tarafından düzenlenen faturanın beyan edildiği (… 7.411,00 kdv hariç) ,
 Davacı firma tarafından 02.04.2021 tarihli düzenlenen iade faturasının ise …dönemine ait Bs formu gönderilmediğinden inceleme yapılamamıştır şeklinde rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:

Dava; ticari satımdan doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.

Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir. (…, Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması,www….org )
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş ,kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraf ise defterlerini sunmamıştır .Davacının defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 8.004,30 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 8.004,30 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı taraf dava açarken dava miktarını 10.550,59 TL üzerinden gösterdiğinden ve harcı da o miktardan yatırdığından davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 20.06.2016 tarih 2016/2941 E. 2016/10949 K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;

1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,

Buna göre davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki asıl alacağa İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin asıl alacak üzerinden aynen DEVAMINA,

2-Hükmolunan alacağın %20 tutarındaki 1.600,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 546,77 TL den peşin alınan 180,18 TL nin mahsubu ile eksik alınan 366,59 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,

4-Davacının yapmış olduğu ilk dava masrafı olan 260,88 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.001,42 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 318,58 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

7-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 919,50 TL nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 697,60 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

8-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.004,30 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,

9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,

Dair, davacı vekili asil ile vekili …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2022

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır