Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/105 E. 2023/25 K. 11.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/105
KARAR NO : 2023/25
DAVA : Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalılar ile müvekkil banka arasında tanzim ve imza olunan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesine istinaden davalı … şirketine … numaralı tek hesap ve … numaralı kredi kartının açılıp kullandırıldığı, diğer davalı …’nin de kefil olduğu, davalının borcunu ödememesi ve sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle hesabını kat edildiği, temerrüt ve muacceliyet ihbarnamelerinin gönderildiği, süresinde borcun ödenmemesi üzerine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun … tarihli dilekçesiyle takibe, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamadığı, alacaklarının muaccel olup, bankanın defter ve kayıtlarıyla sabit olduğu, talep edilen temerrüt faizinin yasa ve sözleşme hükümlerine uygun bulunduğu belirtilerek davalıların itirazının iptaline, takibin devamına, icra inkâr tazminatına ve icra inkâr tazminatına takibin durduğu andan itibaren temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalılar her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … esas, … karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder(KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221). Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., … esas, … karar)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; icra dosyası uyap sistemi üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Davalı şirket adına ve adresine düzenlenen … tarihli ihtarnamede kredi kartından … TL ve kredili mevduat hesabından … TL. olmak üzere toplam … TL’nin 24 saat içerisinde işlemiş temerrüt faizi ve ihtarname masrafıyla birlikte ödenmemesi halinde yasal takip işlemlerine başlanacağı hususunun yazılı bulunduğu, davaya konu icra takibinin davalılar aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, Kredi kartı alacağı için … TL. asıl alacak, … TL. işlemiş faizi, … TL gider vergisi, … numaralı kredi için … TL. asıl alacak, … TL. işlemiş faizi, … TL. gider vergisi, olmak üzere toplam … TL. tahsili ve asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren %23,76 faiz işletilmesi talebiyle takibe geçildiği, davalıların itirazıyla takibin durdurulduğu; davacı banka Lara/Antalya şubesi ile davalı … Ltd şirketi arasında, … tarih … seri numaralı … TL. limitli genel kredi sözleşmesi, … tarihli Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesi, … tarihli Taşır Rehin Sözleşmesi, Bankacılık Hizmetleri ve Çek Açılış Sözleşmeleri bağıtlanmak suretiyle akdi ilişki kurulduğu ve ticari nitelikli kredi ve bankacılık işlemlerinin yürütüldüğü; diğer davalı …’nin Genel Kredi Sözleşmesine … tarih … TL, şirket kredi kartı sözleşmesine ise … tarih … TL. üzerinden müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi raporunda; … numaralı kredili mevduat hesabı kredisi bakımından; Davalı şirketin … numaralı ticari mevduat hesabı üzerinden tanımlanan ve tahsis edilen kredi limiti dahilinde kullandığı, dosya tevdi edilen …-… dönemi kredi hesabı ekstresi incelendiğinde kredi hesabının … tarihi itibariyle … TL. olan borç bakiyesinin donuk kaldığı, hesaba aylık dönemsel faiz tahakkuk ettirilmesiyle … kat tarihi itibariyle … TL’ye baliğ kredi hesabının … itibariyle … TL. olan anapara tutarı ve … TL. faiz tutarının Takip hesabına aktarıldığı, buna göre kat tarihi itibariyle faizin kapitalize edilmesiyle davacı bankanın … TL. talep edilebilir asıl alacağı bulunduğu; Şirket kredi Kartı hesabı bakımından; Davalı şirkete adına son grup rakamı … olan … TL. limitli kredi kartının diğer davalı …’nin kullanımına tahsis olunduğu, söz konusu kredi kartının davacı bankanın kayıtlarında, kurumsal-ticari nitelikli olarak işlem gördüğü, … tarihinde yürürlüğe giren … sayılı Bankacılık ve Kredi Kartları Kanunun “Kurumsal Kredi Kartları” başlıklı 43.maddesinde tacirlere verilen kurumsal kredi kartları
hakkında yasanın 8/2, 9,12,24,25,26 ve 44. maddelerinin uygulanmayacağı, hükmüne yer verilmiş, ancak bilahare … tarihli … sayılı yasada yapılan düzenlemeyle ticari kredi kartlarına 5464 yasanın 26.maddesi uyarınca TC Merkez Bankasınca kredi kartları için belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanması getirilmiştir. Buna göre kat tarihi ve takip döneminde %23,76 akdi ve %27,36 temerrüt faizi oranları geçerli bulunduğu; dosyaya sunulan kredi kartı akdi dönem ekstreleri incelendiğinde, kredi kartı hesabına … tarihinde … TL. olarak son kez geri ödeme yapılmasıyla … hesap kesim döneminde kart hesabının … TL. dönem borcu bulunduğu, takip eden hesap kesim dönemlerinde fiilen kullanılmayan kart hesabına dönemsel faiz tahakkuku yapıldığı ve … tarihli son hesap kesim dönemi itibariyle dönem borcunun faiz ve gider vergisiyle
birlikte … TL’ye baliğ olduğu, davacı bankanın … TL olan asıl alacak talebiyle bağlı bulunduğu dikkate alındığında … hesap kesim dönemi itibariyle davalı şirket lehine kapitalize etmediği ayrıca … TL. faiz alacağı bulunduğu, Bankaların, Bankalar Yasası uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile TC Merkez Bankasına bildirilmek kaydıyla kredilere uygulayacakları azami faiz oranları ve faiz dışında sağlayacakları menfaatleri kredili mevduat hesapları ve ticari kart kredileri dışında serbestçe belirleyebilmelerinin mümkün bulunduğu; davaya konu kredili mevduat hesapları ve ticari kredi kartı işlemlerinin TC Merkez Bankasının kredi kartı işlemleri için belirlediği azami ve gecikme faiz oranlarıyla sınırlandırıldığı dikkate alındığında, her iki kredi işlemi içinde kat tarihi ve takip döneminde %23,76 akdi ve %27,36 temerrüt faizi oranlarının geçerli bulunduğu ve davacı banka kredi mevduat hesabı kredisi yönüyle %23,76 olan talebiyle bağlı bulunduğu; davalıların … takip tarihi itibariyle temerrüt halinde bulundukları; davalı şirket yönüyle; kredili mevduat hesabı kredisi bakımından, … Asıl alacak, … İşlemiş faizi, … Gider vergisi olmak üzere toplam … TL olduğu, asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %23,76 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunduğu; ticari kart kredisi yönüyle, … Asıl alacak, … İşlemiş faizi, … Gider vergisi olmak üzere toplam … TL. bulunduğu, talep sınırları dikkate alındığında banka alacağının, … Asıl alacak, … İşlemiş faizi, … Gider vergisi olmak üzere toplam … TL olduğu; asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %27,36 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunduğu, kefilin de asıl borçlu gibi sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, itiraz dilekçesi sunmuş ve özetle; kredi kartı hesabı yönüyle bir itirazlarının olmadığını, diğer yönüyle itirazlarının olduğunu beyan etmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır ve yeniden rapor/ek rapor aldırılmasına gerek görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar ışığında; … numaralı kredili mevduat hesabı kredisi bakımından; Davalı şirketin … numaralı ticari mevduat hesabı üzerinden tanımlanan ve tahsis edilen kredi limiti dahilinde kullandığı, dosya tevdi edilen …-… dönemi kredi hesabı ekstresi incelendiğinde kredi hesabının … tarihi itibariyle … TL. olan borç bakiyesinin donuk kaldığı, hesaba aylık dönemsel faiz tahakkuk ettirilmesiyle … kat tarihi itibariyle … TL’ye baliğ kredi hesabının … itibariyle … TL. olan anapara tutarı ve … TL. faiz tutarının Takip hesabına aktarıldığı, buna göre kat tarihi itibariyle faizin kapitalize edilmesiyle davacı bankanın … TL. talep edilebilir asıl alacağı bulunduğu; Şirket kredi Kartı hesabı bakımından; Davalı şirkete adına son grup rakamı … olan … TL. limitli kredi kartının diğer davalı …’nin kullanımına tahsis olunduğu, söz konusu kredi kartının davacı bankanın kayıtlarında, kurumsal-ticari nitelikli olarak işlem gördüğü, … tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Bankacılık ve Kredi Kartları Kanunun “Kurumsal Kredi Kartları” başlıklı 43.maddesinde tacirlere verilen kurumsal kredi kartları hakkında yasanın 8/2, 9,12,24,25,26 ve 44. maddelerinin uygulanmayacağı, hükmüne yer verilmiş, ancak bilahare … tarihli … sayılı yasada yapılan düzenlemeyle ticari kredi kartlarına 5464 yasanın 26.maddesi uyarınca TC Merkez Bankasınca kredi kartları için belirlenen akdi ve temerrüt faizi oranlarının uygulanması getirilmiştir. Buna göre kat tarihi ve
takip döneminde %23,76 akdi ve %27,36 temerrüt faizi oranları geçerli bulunduğu; dosyaya sunulan kredi kartı akdi dönem ekstreleri incelendiğinde, kredi kartı hesabına … tarihinde … TL. olarak son kez geri ödeme yapılmasıyla … hesap kesim döneminde kart hesabının … TL. dönem borcu bulunduğu, takip eden hesap kesim dönemlerinde fiilen kullanılmayan kart hesabına dönemsel faiz tahakkuku yapıldığı ve
… tarihli son hesap kesim dönemi itibariyle dönem borcunun faiz ve gider vergisiyle birlikte … TL’ye baliğ olduğu, davacı bankanın … TL olan asıl alacak talebiyle bağlı bulunduğu dikkate alındığında … hesap kesim dönemi itibariyle davalı şirket lehine kapitalize etmediği ayrıca … TL. faiz alacağı bulunduğu, Bankaların, Bankalar Yasası uyarınca Bakanlar Kurulu kararı ile TC Merkez Bankasına bildirilmek kaydıyla kredilere uygulayacakları azami faiz oranları ve faiz dışında sağlayacakları menfaatleri kredili mevduat hesapları ve ticari kart kredileri dışında serbestçe belirleyebilmelerinin mümkün bulunduğu; davaya konu kredili mevduat hesapları ve ticari kredi kartı işlemlerinin TC Merkez Bankasının kredi kartı işlemleri için belirlediği azami ve gecikme faiz oranlarıyla sınırlandırıldığı dikkate alındığında, her iki kredi işlemi içinde kat tarihi ve takip döneminde %23,76 akdi ve %27,36 temerrüt faizi oranlarının geçerli bulunduğu ve davacı banka kredi mevduat hesabı kredisi yönüyle %23,76 olan talebiyle bağlı bulunduğu; davalıların … takip tarihi itibariyle temerrüt halinde bulundukları; davalı şirket yönüyle; kredili mevduat hesabı kredisi bakımından, … Asıl alacak , … İşlemiş faizi 2,33 Gider vergisi olmak üzere toplam … TL olduğu, asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %23,76 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunduğu; ticari kart kredisi yönüyle, … Asıl alacak, … İşlemiş faizi, … Gider vergisi olmak üzere toplam … TL. bulunduğu, talep sınırları dikkate alındığında banka alacağının, … Asıl alacak, … İşlemiş faizi, … Gider vergisi olmak üzere toplam … TL olduğu; asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %27,36 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5
gider vergisine tabi bulunduğu, kefilin de asıl borçlu gibi sorumlu olduğu hususları anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki kanuni şartların var olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle, inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığ üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptıkları İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin, kredi kartı yönünden … TL asıl alacak, … TL işlemiş faiz, … TL BSMV üzerinden, asıl alacağın takip tarihinden itibaren % 27,36 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisine tabi olması kaydıyla; kredili mevduat hesabı yönünden … TL asıl alacak, … TL işlemiş faiz, … TL BSMV üzerinden asıl alacağın takip tarihinden itibaren % 23,76 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisine tabi olması kaydıyla; genel toplamda … TL üzerinden DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile; hükmolunan miktarın % 20 si üzerinden hesaplanan … TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan … ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan … ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye … ₺ (TL)’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda … ₺ (TL)’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı … ₺ (TL)’nin haklılık durumu gereği taraflar arasında paylaştırmak genel kural olmasına rağmen, zorunlu arabuluculuk görüşmelerine davalılar katılmadığından, her ne kadar kısmen haklı olsalar da kanunen tüm masrafın davalılar üzerine bırakılması gerektiğinden; … TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Zorunlu arabuluculuk görüşmelerine davalılar katılmadığından, her ne kadar kısmen haklı olsalar da kanunen tüm masrafın davalılar üzerine bırakılması gerektiğinden; … ₺ (TL)’nin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; … TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’un yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar davacı yönünden KESİN olmak üzere davalı yönünden kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2023

Katip … Hakim …