Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 E. 2023/41 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/100 Esas
KARAR NO : 2023/41
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile dava dışı … … Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanan … tarihli … TL limitli ve … tarihli … TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, davalıların söz konusu sözleşmelere müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine kredilerin kat edilerek Gebze … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas (Kapatılan Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas) sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itiraz ederek takibi durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, icra takibine haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini arz ve talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hangi sözleşme nedeni ile alacak talebinde bulunduğunu netleştirmesi gerektiğini, ihtarname ekinde hesap özeti bulunmadığını, temerrüdün oluşmadığını, talep edilen temerrüt faiz oranının fahiş olduğunu, kefaletin geçerliğinin bulunmadığını, alacağın likit olmadığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından dava dilekçesine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların itirazı nedeniyle İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra takip dosyası ve banka kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas(Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas) sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlular aleyhine 19.351,48-TL asıl alacak, 2.237,66-TL işlemiş faiz, 111,88-TL gider vergisi, 244,87-TL masraf olmak üzere toplam 21.945,89 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, borçlular tarafından faize ve ferilerine 26/12/2017 ve … tarihli dilekçeler ile itiraz edildiği, itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğ edilmediği ve davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği görülmüştür.
Bankacı Bilirkişi … tarihli raporunda sonuç olarak; ” Davalıların … takip tarihi itibariyle … temerrüt tarihleri dikkate alınarak sorumluluğunun hesaplanması ve sonuç:
08.11.2017 Kat tarihi itibariyle
– Asıl alacak 19.279,88
– İşlemiş faiz 1.181,24
– Gider vergisi 59,07
08.11.2017-… 16 günlük %22,08 akdi faiz 189,20
…-… 31 günlük %28,08 temerrüt faizi 466,19
Gider vergisi 32,77
Masraf 244,87
… Takip tarihi itibariyle toplam alacak 21.453,22
Özetlersek takip tarihinde banka alacağı;
19.279,88 TL asıl alacak,
1.836,63 TL işlemiş faiz,
91,84 TL gider vergisi ve
244,87 TL masraf toplamı 21.453,22 TL bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %28,08 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine tabi bulunduğu ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; dava dışı … Ltd. Şti. ile imzalanan … tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olan davalıların sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle sorumlu oldukları alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı Banka ile dava dışı … … Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanan … tarihli …-TL limitli ve … tarihli …-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalıların sözleşme tarihinden sonra kullanılan ve kullandırılaracak krediler için süresiz olarak …-TL ve …-TL limitle müteselsil kefil oldukları, Gebze … Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır. Gebze … Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarnamenin davalı borçlulara tebliğ edilemese de; taraflarca imzalanan sözleşmede yazılı olan adreslerine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 68/b maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kredi sözleşmesinde gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracak olup taraflar arasındaki sözleşmede de yeni adres bildirilmediği sürece sözleşmedeki adrese gönderilecek ihtarın tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiş, davalıların 24/11/2017 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 Sayılı TBK 584.Maddesinde”Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
(Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalıların kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun anlaşılması ile mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller ile davacı tarafın takipte ve kat ihtarında talep ettiği bedeller dikkate alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin, 19.279,88-TL asıl alacak, 1.836,63-TL işlemiş faiz, 91,84-TL gider vergisi; 244,87-TL masraf olmak üzere toplam 21.453,22-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 28,08 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 4.290,64-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 1.465,46-TL harçtan peşin 265,06-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.200,04-TL nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
5-Davacının yapmış olduğu bilirkişi ücreti posta ve müzekkere ücretinden ibaret 1.030,25-TL yargılama giderinin kısmen kabul- kısmen red oranında 1.007,20.-TL’si ile ilk dava masrafı 357,26-TL olmak üzere toplam 1.364,46-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 491,78.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılardan …’a verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.290,42-TL nin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 29,58.-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’un yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı