Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/1 E. 2022/700 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/1 Esas
KARAR NO : 2022/700

DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ: 05/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile …A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalılardan …’nin iş bu Genel Kredi Sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, işbu kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi üzerine davalı şirket ile müşterek borçlu ve müteselsil kefile Antalya 6. Noterliğinin …tarihli …yevmiye nolu ihtarnamesi ile keşide edilerek hesap kat edildiğini, keşide edilen ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe başlandığını, borçluların takibe, borca faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini, davalıların borca itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğu, itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçlular aleyhine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya Banka Alacakları Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına davalıların itirazı üzerine İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı banka tarafından davalılar aleyhine 45.823,01-TL asıl alacak, 2.259,58-TL işlemiş faiz, 12,98-TL gider vergisi ile 22.250,00-TL asıl alacak, 593,28-TL işlemiş faiz, 29,66-TL gider vergisi ve 11.125,00-TL asıl alacak olmak üzere 82.193,51.-TL alacağın temini için girişilen ilamsız icra takibi olduğu, takibe davalılar tarafından itiraz edildiği ve takibin durulması üzerine yasal 1 yıllık sürede eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi …24/05/2022 tarihli raporunda sonuç olarak;
“1.) Davacı Bankanın, davalılar aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …Esas sayılı dosyası kapsamında başlattığı takipte, 11.12.2020 tarihli ödeme emri ile; 82.193,51 TL TOPLAM alacağın, asıl alacaklara takip tarihinden itibaren gösterilen temerrüt faiz oranlarından işleyecek temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili ile Çek Kanunu gereği iade edilmeyen 5 adet çek yaprağı kaynaklı banka sorumluluk bedeli 11.125,00 TL’nin depo edilmesi talebinde bulunulmuş olup, iade edilmeyen çek yapraklarının tazmini halinde (çek yaprağı başına banka sorumluluk bdelinin artması halinde artan tutarlardan olmak üzere) bunlar için yukarıda belirtilen oranlardan işleyecek temerrüt faizi ve ferileriyle ayrıca talepte bulunulacağı ve işlemiş faizin ihtarname tarihinden itibaren yıllık %19,08’den hesaplandığı ayrıca belirtilmiş ve ayrıca takipte borç sebebi olarak, “kredi sözleşmesi, ihtarname ve eki hesap özeti (82.193,51 TL)” gösterilmiştir.

2. Öncelikle, Davacı Banka ile Davalı Şirket arasında 21.03.2019 tarihinde 100.000,00 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve diğer davalı …’nin bu sözleşmeye kefalet tutarının 125.000,00 TL olduğunu belirtir şekilde, yine 21.03.2019 tarihinde “müteselsil kefil” sıfatı ile imza attığı görülmüş olup kefaletin şekil şartlarını taşıyan işbu sözleşme ile davalılardan …’nin kefalet limiti içinde kalan takip ve dava konusu borçtan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.

3.)Yukarıda özetlenen toplamda 82.193,51 TL’lik alt toplam davacı taleplerinin, 48.195,57 TL’lik kısmı …nolu taksitli ticari kaynaklı olup, 11.12.2021 ödeme emri tarihi itibariyle ilgili kredi kaynaklı davacı banka alacağı; 45.823,01 TL asıl alacak, 4.135,98 TL (164,66 TL’si akdi ve 3.971,33 TL’si temerrüt olmak üzere) 4.135,97 TL kat sonrası işlemiş faiz ve 206,80 TL kat sonrası işlemiş faizin BSMV’si olmak üzere toplamda 50.165,78 TL olarak hesaplanmışsa da, davacı bankanın 45.823,01 TL asıl alacak, 2.259,58 TL işlemiş faiz ve 112,98 TL BSMV toplamından oluşan 48.195,57 TL’lik talebiyle bağlı olduğu ve ayrıca davacı bankanın ilgili kredi asıl alacağı için talep ettiği yıllık %40,00 temerrüt faiz oranı talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.

4.) Yukarıda özetlenen toplamda 82.193,51 TL’lik alt toplam davacı taleplerinin, 22.872,94 TL’lik kısmı bankaların çeklerde ödemekle yükümlü olduğu asgari tutar kaynaklı olarak davacı bankanın karşılıksız çekler için çek hamillerine yaptığı nakdi ödemelerden gelmekte olup, 11.12.2021 ödeme emri tarihi itibariyle ilgili kredi kaynaklı davacı banka alacağı; 22.250,00 TL asıl alacak, 793,22 TL işlemiş faiz ve 39,66 TL BSMV olmak üzere toplamda 23.082,88 TL olarak hesaplanmışsa da, davacı bankanın 22.250,00 TL asıl alacak, 593,28 TL işlemiş faiz ve 29,66 TL BSMV toplamından oluşan 22.872,94 TL’lik talebiyle bağlı olduğu ve ayrıca davacı bankanın ilgili kredi asıl alacağı için talep ettiği yıllık %19,08 temerrüt faiz oranı talebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.

5.) Yukarıda özetlenen toplamda 82.193,51 TL’lik alt toplam davacı taleplerinin, 11.125,00 TL’lik kısmı yine takipte çeklerde bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutar kaynaklı olarak ancak henüz nakde dönüşmemiş gayrinakdi riski için yapılan depo (faiz talep edilmeyen asıl alacak) talebi olup (veya 5 adet çekin iadesi talebi olup), yapılan incelemede davacı bankanın takip tarihi itibariyle belirtilen şekilde bir gayrinakdi riski bulunmadığı, dolayısıyla ilgili talebin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. “şeklinde rapor ibraz etmiştir.
Uyuşmazlık; davalı …AŞ. ile imzalanan genel kredi sözleşmesine kefil olan davalıların ve asıl borçlu şirketin sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı Banka ile davalı …AŞ. arasında imzalanan 21.03.2019 tarihli 100.000,00-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …’nin 125.000,00-TL limitle müteselsil kefil olduğu, Antalya 6. Noterliğinin … tarih …yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır. Antalya 6. Noterliği aracılığı ile gönderilen ihtarnamenin davalı borçlulara tebliğ edilemese de; taraflarca imzalanan sözleşmede yazılı olan adreslerine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 68/b maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kredi sözleşmesinde gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracak olup taraflar arasındaki sözleşmede de yeni adres bildirilmediği sürece sözleşmedeki adrese gönderilecek ihtarın tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiş, davalıların 24/09/2020 tarihi itibari ile temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile davalı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalının kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Davacının çek depo talebi yönünden;
5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı). Alınan bilirkişi raporu ile bankanın takip tarihi itibariyle gayrinakdi riskinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun, mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ ile, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasında,
1-Taksitli ticari Krediden(…nolu) doğan banka alacağı yönünden;

a)Borçlu davalıların itirazlarının 45.823,01-TL asıl alacak, 2.259,58-TL işlemiş faizi, 112,98-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 48.195,57-TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 40,00 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,

2.Çek Hesabından doğan banka alacağı yönünden;

a)Borçlu davalıların itirazlarının 22.250,00-TL asıl alacak, 593,28-TL işlemiş faizi, 29,66-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 22.872,94-TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 19,08 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3. Davacı bankanın 11.125,00- TL’lik çek depo talebinin REDDİNE;
4.Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 14.213,70 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.854,68.-.TL harçtan peşin alınan 992,69.-TL harcın mahsubu ile, bakiye 3.861,99.-TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1.141,34..-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,

7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 178,66.-TL nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam 939,00.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 811,90 TL yargılama gideri ile 1.060,49.-TL ilk dava masraf toplamı 1.872,39.- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11.370,96.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

10-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı