Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/86 E. 2022/12 K. 05.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/86
KARAR NO : 2022/12
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2020
KARAR TARİHİ: 05/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; davalının davacı bankadan kullanılan ticari kredi kartının kefili olması sebebi ile ödenmeyen ekstre borcunun tahsili amacıyla davalı adına ihtarname gönderilip akabinde icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla davalının Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.(H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
3.Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
4.Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır. Aşamalarda beyan dilekçesi sunmuşur.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
5.Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
6.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221). Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
7.Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; dava, ilk önce, Antalya 3. Tüketici Mahkemesinin … esasında açılmıştır. Mahkemece özetle; “Her ne kadar davacı tarafından itirazın iptali amacıyla eldeki dava açılmış ise de; davalının kefil sıfatı ile imzalamış olduğu bankacılık işlemleri sözleşmesi uyarınca dava dışı …Gıda Restoran Ltd Şti’ye tahsis edilen business kredi kartının kurumsal nitelikli olarak işlem gördüğü, taraflar arasında 13/09/2018 tarihinde 25.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi imzalandığı ve kurumsal nitelikli davaya konu kredi kartının da, imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca davalının kefili olduğu şirket adına tahsis edildiği, dolayısıyla davaya konu icra takibine konu edilen kredi kartının ticari kredi kartı olup ticari kredi kartına kefil olan davalının tüketici olarak kabul edilemeyeceği, davalı tüketici olmadığı için taraflar arasındaki işlemin de tüketici işlemi olmadığı, 6502 sayılı yasanın 73/1 maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinin tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakmakla görevli olduğu, davalı tüketici konumunda olmadığından davaya bakmakla tüketici mahkemesinin görevli olmadığı” gerekçesiyle usulden ret kararı verilmiş, karar, 04/02/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı vekili, 22/12/2020 uyap tarihli dilekçesinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmiş olmakla, usulen, süre olarak bir hukuka aykırılık yoktur.
8.Mahkememizin de kabulünde olduğu üzere, dosyada, mahkememiz görevlidir.
9.Aşamalarda, mahkememizce bilirkişi raporu aldırılmıştır. Bilirkişi raporunda özetle; Dava dışı asıl borçlu …şirketi ve dava dışı … ve davalı …’ kefil sıfatlarıyla muhatap olarak davacı banka tarafınca Antalya 21.Noterliğinin … tarih …yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek, 22.06.2020 kat tarihi itibariyle, ticari kredili mevduat hesabı ve ticari kredi kartı borçlarının toplam 22.500,00 TL. üzerinden muaccel hale geldiği belirtilerek, 7 gün süre içerisinde ödeme yapılmaması halinde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği; İhtarnameyi takiben davacı bankaca davalı ve diğer ihtarname muhatapları aleyhine Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 15.09.2020 tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, 21.855,26 TL. asıl alacak, 324,61 TL. işlemiş %18,6 faizi ( 22.06.2020-20.07.2020), 16,23 TL. gider vergisi, 203,66 TL. masraf toplamı 23.399,76 TL. tahsili ve takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarına faiz işletilmesi talebiyle takibe geçildiği, davalı …’in 29.07.2020 tarihli dilekçesiyle, borcu bulunmadığı belirtilerek takibe, borca, işlemiş faize ve faiz oranına itiraz edildiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, Davacı banka Fener/Antalya Şubesi ile dava dışı …Ltd Şirketi arasında 13.09.2018 tarihli Çerçeve kredi Sözleşmesi ve Business Kart Üyelik sözleşmesi bağıtlandığı, her iki sözleşmeyi dava dışı …şirketi temsilen şirket kaşesi üzerine ve ayrıca müteselsil kefil sıfatıyla asaleten imzaladığı, davalı …’in ise çerçeve kredi sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinde 25.000,00 TL. ve Ticari kart Sözleşmesinde 22.000,00 TL. üzerinden müteselsil kefil imzalarının bulunduğu, Dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulan 04.03.2019 tarihli Ticaret Sicili Tasdiknamesinde, dava dışı şirketin 10.05.2018 tarihinde tescil olduğu, şirketi aksi karar alınana kadar şirket müdürü …in tek başına münferiden temsil ve ilzam edeceği yazılı olmakla birlikte, davalı … tarafınca dosyaya sunulan Antalya 13.Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı imza sirkülerinde dava …Şirketinin 10.05.2018 tasdik tarihli karar defterinin alınan 26.06.2018 tarihli karara göre davalı …’in de şirket müdürü olarak atanmasına aksi karar alınana kadar şirketi şirket müdürleri …’in müştereken temsil ve ilzam etmelerine karar verildiğinin görüldüğü; Ancak, dosyaya ibraz edilen 13.09.2018 tarihli kredi sözleşmeleri ile 14.09.2018 tarihli ticari kart talep ve başvuru formlarında dava dışı şirket adına şirket kaşesi üzerinde atılı imzaların tek başına dava dışı …tarafından şirketi temsilen konulduğu, bu durumda sözleşmelerin ve diğer belgelerin geçerliğinin mahkemenin takdirinde olduğu; Davacı banka tarafınca çerçeve kredi sözleşmesi ve ticari kart sözleşmesine dayalı olarak dava dışı şirkete şirketin banka nezdindeki ticari mevduat hesabı üzerinden yürütülen kredili mevduat hesabı ve dava dışı şirket adına dava dışı …’in kullanıcısı olduğu 20.000,00 TL. limit dahilinde …numaralı kurumsal ticari nitelikli kredi kartının tahsis edildiği, takip ve dava konusunun sadece ticari kredi kartı alacağından kaynaklandığı, Buna göre 22.06.2020 tarihli son hesap kesim döneminde dönemsel borcun tahsil edilemeyen faizleriyle birlikte 21.784,85 TL’ye baliğ olduğu, aynı tarih itibariyle dava dışı şirketin kat borcunun 20.078,44 TL. üzerinden takip hesabına aktarıldığı, ticari işlemlerde kat öncesi işlemiş faizlerin anapara alacağına kapitalize edilmesinin mümkün olduğu dikkate alındığında davacı bankanın 22.06.2020 kat ve son ekstre hesap tarihi itibariyle talep edilebilir asıl alacak tutarının 21.784,85 TL. olduğu, belirlendiği; yapılan hesaplamalar gereği, 21.784,85 TL Asıl alacak , 324,61 TL İşlemiş temerrüt faizi ,16,23 TL Gider vergisi ve 203,66 TL İhtar masrafı olmak üzere toplam 22.329,35 TL ‘nin banka alacağı olduğu belirtilmiştir.
10.Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
11.Davalı, benzer bir davanın … esasta da görüldüğünü ve reddedildiği beyan etmiştir. İlgili dosyaya bakıldığında, davacının, iş bu davanın davacısı, davalının da iş bu davanın davalısı olduğu, dava dilekçesinde davacı özetle; müvekkili ile dava dışı asıl borçlu … Gıda …… Ltd Şti arasında ticari kredili mevduat sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeye müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, sözleşmeye istinaden kullandırılan kredinin ödenmemesi üzerine 07/07/2020 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmayınca Antalya Banka alacakları icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, uzlaşma sağlamadığını beyan ederek; itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İlgili davada, davanın reddine karar verilmiş ve dosyanın hali hazırda istinaf kanun yolunda olduğu anlaşılmıştır.
12. … Gıda şirketinin temsilcilerini gösterir belgeler dosyaya kazandırılmıştır.
13.Belgelerden anlaşılacağı üzere, 26/06/2018 tarihli şirket kararına göre, …’in her türlü işlemi yapmaya … müştereken temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılınmıştır. Davacının Fener şubesi ile dava dışı asıl borçlu …Gıda şirketi arasında 13/09/2018 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözlşemesi imzalandığı görülmektedir. Sözleşme tarihi itibariyle, … tarafından sözleşmenin imzalanması gerekmektedir. Şirket kaşesi altında bir adet imzanın olduğu anlaşılmaktadır. Davacı banka Fener/Antalya Şubesi ile dava dışı … Ltd Şirketi arasında 13.09.2018 tarihli Çerçeve kredi Sözleşmesi ve Business Kart Üyelik sözleşmesi bağıtlandığı, her iki sözleşmeyi dava dışı …şirketi temsilen şirket kaşesi üzerine ve ayrıca müteselsil kefil sıfatıyla asaleten imzaladığı, davalı …’in ise çerçeve kredi sözleşmesine bağlı kefalet sözleşmesinde 25.000,00 TL. ve Ticari kart Sözleşmesinde 22.000,00 TL. üzerinden müteselsil kefil imzalarının bulunduğu, bilirkişi raporunda da belirtilmiştir.
14.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 581. maddesi kefalet sözleşmesi;
“Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.”
15.Kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında yapılır ve kefalet sözleşmesinin hukuki sebebi alacaklıya teminat sağlamaktır. Kefalet sözleşmesi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir(YHGK., T. 24/05/2017, E.  2017/1135,  K. 2017/1012 )Sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir (TBK m. 12/1). Kefalet sözleşmesi bakımından ise, “kanunda aksi öngörülme” durumu mevcut olup, bazı şekil kurallarına tabi tutulmuştur.
16.Kefalet sözleşmelerinin bir niteliği, fer-i ntelikte olmasıdır. Kefalet sözleşmesinin fer-i niteliğinden kastedilen, kefilin borcunun geçerli bir asıl borcun varlığına bağlı olmasıdır. Kanun bu durumu; “Kefalet sözleşmesi, mevcut ve geçerli bir borç için yapılabilir.” şeklinde ifade ederek, kefalet sözleşmesinin fer-ilik özelliğini açıkça belirtmiştir. İstinalar haricinde, kefalet sözleşmesinin temel özelliği, fer-ilik niteliğidir. Fer-i hakkın geçerli olarak doğup varlığını sürdürebilmesinin, asıl alacağın geçerli olarak doğmasına ve varlığını devam ettirmesine bağlı olması, geçerlilik yönünden bağımlılığını ifade eder.
17.26/06/2018 tarihli şirket kararına göre, …’in her türlü işlemi yapmaya … müştereken temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılınmıştır ancak sözleşmede bir adet imza mevcuttur. Kefalet sözleşmesinin kanuna uygun olduğu düşünülse de asıl borç doğuran sözleşme yetkisiz temsil nedeni ile geçersiz olduğundan davalının kefil sıfatıyla sorumluluğu kabule göre yoktur. Her ne kadar yetkisiz temsil de olsa eğer ki şirket sözleşme gereğini aşamalarda yerine getirmiş ve zımnen sözleşmeye onay vermiş olabileceği ihtimali olsa da bu şirketin sorumluluğu olup davalıya karşı iş bu dava kefil sıfatıyla açılmıştır. Kefalet çerçevesinde, fer-ilik ilkesi de düşünülerek davalının sorumluluğu kabule göre yoktur.
18.Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalının kefil olarak sorumluluğunun olmadığının kabulü ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 80,70 TL maktu red harcının, davacı tarafça yatırılan 382,54 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, 6325 sayılı kanun m. 18/A,11 hükmü de dikkate alındığında, davalı zorunlu arabuluculuk görüşmelerine katılmadığından, dava lehine sonuçlansa dahi davalı üzerine bırakılması gerektiğinden, 950,00 TL posta-tebligat-bilirkişi masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden, kural olarak bu masrafın haklılık durumuna göre taraflar arasında paylaştırılması gerekmesine rağmen davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı da göz önüne alınarak, 6325 sayılı kanun m. 18/A,11 hükmü de dikkate alınıp, masrafın tamamı davalı üzerinde bırakılması gerektiğinden; 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili … ve davalı asil …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır