Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/81 E. 2022/426 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/81 Esas
KARAR NO : 2022/426
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 23.05.2019 tarihinde … plakalı motorsikleti ile Antalya -Konyaaltı -Atatürk Bulvarı üzerinde sağ şeritte seyir halinde iken; davalı … sevk ve idaresinde bulunan ve maliki bulunduğu; … plakalı aracı ile aniden şerit değiştirirek sağ şeride müvekkilimin önüne kırması sonucu yaralamalı-maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı …’ın ,müvekkilini yaralı halde bırakarak kaçtığını, kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını, 23.05.2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında; … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kaza mahalinden ayrılması nedeniyle kusur dağılımı yapılamadığını, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. No.lu dosyasınca alınan bilirkişi raporu uyarınca ise sürücü …’ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas nolu dosyasında davalı …’ın TCK 89/1 gereğince ceza aldığını, … plakalı araç sürücüsü davalı …’in müvekkilinin kullandığı … plakalı araca çarpması neticesinde araçta 9.971,54.-TL zarar meydana geldiğini. ayrıca müvekkilimce aracın kaza yerinden alınması için yol yardım ücreti karşılığında 120,40.-TL ödeme yapıldığını, davalı … … plakalı aracın 18.05.2019 TARİH -… nolu poliçe ile ZMMS sigortacısı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 10.091,94 TL.sı maddi tazminatın ( 9.971,54.-TL araç hasarı +120,40TL.yol yardımı ücreti ),tüm davalılardan kaza tarihinden (23.05.2019) itibaren yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, 5.000,00.-TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihinden (23.05.2019) itibaren yasal faiziyle tahsili ile müvekkile ödenmesine, Yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretinin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine ve müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı noksanlığına ilişkin itirazları olduğunu, dava konusu edilecek olay ile ilgili dava ikame edilmesinden önce sigorta şirketine müracaat edilmesi ve bu hususun belgelenmiş olması gerektiğini, dava öncesi müvekkil şirkete hiçbir başvuruda bulunulmadığından huzurdaki davada “dava şartının” yerine getirilmediğini, uyuşmazlıkta, davanın açılmasının öncesinde müvekkil şirkete herhangi bir müracaatın gerçekleştirildiği belgelendirilmediğini, Bu durumda, davanın dava şartı noksanlığından reddi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalıdır. Müvekkil şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 36.000,00-TL’dir. Dosya üzerinde yapılan tüm ödemeler poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, .Kabul anlamına gelmemek kaydıyla araç hasarı talebine ilişkin karşı yanın yokluğumuzda aldırmış olduğu tespit raporu veya faturalar varsa bunun kabulü mümkün olmadığını, Fahiş hesaplamanın yer aldığı, herhangi bir amortismanın mahsup edilmediği ve iskonto uygulanmadan hesaplamanın yapıldığı raporun/faturanın hükme esas alınmaması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yine davacı vekiline huzurdaki uyuşmazlığın konusunu oluşturan hasarla ilgili kasko sigortacısından ödeme alınıp alınmadığı, alınmış ise eksik hasar ödemesi nedeniyle kasko sigortacısına tekrardan bir talep yöneltip yönetilmediği hususunun sorulmasını talep ettiklerini, Çekici ücreti, ZMMS poliçesi kapsamında tazmini mümkün olmayan dolaylı zararlar olduğunu, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları uyarınca dolaylı zarar talepleri sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, Bu nedenle, dolaylı zarara ilişkin müvekkil şirkete yöneltilen talebin reddini talep ettiklerini, Davalı … yönünden temerrüt hiç gerçekleşmediği için faiz talebinin reddi gerektiğini, Somut olayda, dava öncesinde KTK. Md. 97 gereğince sigortaya başvuru söz konusu olmadığını, zamanaşımına uğramış davanın reddine, KTK. md. 97 gereğince davanın usulden reddine, Talebin cevap dilekçemizde belirttiğimiz ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddine, Ret taleplerimizin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile, araç hasarı yönünden yukarıda belirttiğimiz gibi bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, Poliçe teminatı dışında bulunan dolaylı zarar taleplerinin reddine, Talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, hasar bedeli, yol yardım ücretini kapsayan maddi tazminat ile manevi tazminat davasıdır.
Davanın niteliği gereği trafik ve araç kayıtları, sigorta şirketinin hasar dosyası, Antaşlya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, kurum kayıtları getirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 02/09/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; Otomobil sürücüsü …’ın % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, Motosiklet sürücüsü …’ın kusursuz, olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Makine Mühendisi … ve Sigorta eksperi … 22/10/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; Uyuşmazlık konusu aracın 23/05/2019 tarihinde karışmış olduğu kaza neticesi aracın hasar bedeli 6312,61 (kdv dahil) TL olarak ekspertiz listelerinden tespit edilmiş olup dosya muhteviyatında parça yada işçilik faturasının bulunmadığı, yine hasarlanan … plakalı aracın yetkili servis tarafından hazırlanan ekspertiz formunun resimlerle karşılaştırmasına göre bazı parçaların hasarlı olarak net görülmediği ve parçalar üzerinde ölçüm yapılmadan hasarlı olacağı net olarak belirlenmediğinden takdir edilmediği (jant sağ ön amortisör vb),İlgili motosikletin hasar tarihinin 23/05/2019 ekspertiz tarihinin 15/07/2019 olduğu kazalı resimlerde motosikletin … ekspertiz formunda ise … olduğu arada 3500 km fark bulunduğu,
Dosya içinde bulunan yol yardım bedelinin (120,40 tl) hasar tarihi itibarıyla uygun olduğu tespit edildiği sonuç ve kanaatine varmıştır.
Makine Mühendisi … ve sigorta eksperi … 26/01/2022 tarihli ek raporunda sonuç olarak; Kök raporumuzda da açık bir şekilde beyan ettiğimiz üzere; uyuşmazlık konusu aracın 23/05/2019 tarihinde karışmış olduğu kaza neticesi aracın hasar bedeli 6312,61 (kdv dahil) TL olarak ekspertiz listelerinden tespit edilmiş olup dosya muhteviyatında parça yada işçilik faturasının bulunmadığı, meydana gelen kaza nedeniyle kök raporunda listesini verdiğimiz hasarlı parçalarla ibraz edilen ekspertiz raporundaki parçalarda herhangi bir uyuşmazlık olmadığı; Yine hasarlanan … plakalı aracın yetkili servis tarafından hazırlanan ekspertiz formunun resimlerle karşılaştırmasına göre bazı parçaların hasarlı olarak net görülmediği, fotoğraflarda tespit edilemeyen hasarlı parçaların hangilerinin olduğunun tespitinin mümkün olmadığı ve parçalar üzerinde ölçüm yapılmadan hasarlı olacağı net olarak belirlenmediğinden takdir edilmediği (jant sağ ön amortisör vb), İlgili motosikletin hasar tarihinin 23/05/2019 ekspertiz tarihinin 15/07/2019 olduğu, kazalı resimlerde motosikletin … km de ekspertiz formunda ise … km de olduğu arada 3500 km fark bulunduğu, *Dolayısıyla fotoğraflarda tespit edilemeyen ve kaza nedeniyle hasara uğrayacak parçaların da olup-olmadığının tespiti hususunda, aracın kaza sonrası 3500 km kullanılmış olması sebebiyle kök raporumuzda belirttiğimiz ve 6.312,61 (kdv dahil) TL olarak ekspertiz listelerinden tespit edilmiş olan ve listesi verilen parçaların haricinde bilirkişi heyeti olarak başka bir hasarlı parçanın olamayacağı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Makine Mühendisi … ve Sigorta Eksperi … 25/04/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; Davaya konu olan trafik kazasının 23.05.2019 tarihinde meydana geldiği, kaza sonucu
davacıya ait … plakalı motosikletin ön ve sol yan tarafından hasar oluştuğu, kaza sonucu oluşan hasar ile dosyaya sunulan … plakalı motosikletin hasarının göründüğü fotoğrafların uyumlu olduğu, hasar ile ilgili … servisi tarafından düzenlenen ön ekspertiz raporu ile fotoğrafların karşılaştırılmalı olarak incelenmesi sonucunda, ekspertiz raporunda belirtilen parçalardan yukarıda açıklaması yapılan Ön jant, Ön fren diski, Sağ ön amortisör, Kilometre çerçevesi ve Sol iç panzolot’un değiştirilmesine gerek olmadığı, Ekspertiz raporunda tespit edilen diğer parçaların meydana gelen hasara uygun olarak değiştirilmesinin gerektiği, … plakalı motosikletin hasarından dolayı, değişecek parçalar ve işçilikler tutarı toplamı olan KDV dahil 6.617,12 TL. ile Yol Yardım bedeli olan KDV dahil 120,40 TL.’nın
davacının kaza tarihi itibariyle talep edebileceği tazminat bedeli olacağı, … plakalı motosikletin hasarı sebebiyle düzenlenen Ekspertiz Raporunda bulunan ancak fotoğraflarla karşılaştırılmalı olarak yapılan inceleme sonucunda değiştirilmesine gerek olmadığı tespit edilen parçaların toplam değerinin kaza tarihi itibariyle KDV dahil 3.354,42 TL. olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Dava, trafik kazası nedeniyle araç hasarı nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, ceza dosyası, trafik tespit tutanağı, mahkemece alınan kusur ve hasar raporu ile tüm deliler hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; yaralanmalı ve maddi trafik hasarlı kazasının, davalının tamamen kusurlu ve trafik kurallarına aykırı hakereti nedeniyle oluştuğu, benimsenen kusur raporunun dosya kapsamına, dosyadaki mevcut delillere, kazanın gerçekleşme biçimine ve oluşa uygun olduğu kanaatine varılarak hükme esas alınmıştır.
Zarar yönünden;
Hasar yönünden mahkememizce hükme esas alınan 25/04/2022 tarihli raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle meydana gelen ve ekspertiz raporu ile tespit edilen hasarın uygun olduğu, meydana gelen hasarın davacının gerçek zararı olduğu anlaşılmakla, toplam 6.737,52-TL maddi tazminatın kabulüne karar verilmiştir. Önceki tarihli bilirkişi rapor ve ek raporları mahkememiz talimatlarına rağmen denetlenebilir ve açıklayıcı olmadığından hükme esas alınmamıştır.
Faiz başlangıcına yönelik
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK’nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır.
Buna göre, açılan kısmi dava için de, yukarıda anlatılan ilke ve yasal düzenlemeler gereğince gerçek kişi davalı yönünden kaza ve sigorta şirketi yönünden 10/06/2021 tarihli başvuru dilekçesi olsa da davalının hangi tarihte temerrüde düşürüldüğü ispatalanamdığından dava tarihinden itibaren faiz başlangıcının belirlenmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça KDV eklenmemesi gerektiğine dair itiraz yönünden;
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi gerekmiştir. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2015/2185 E 2015/11238 K )
Manevi tazminat talebi yönünden;
Davacı, dava dilekçesinde kaza nedeniyle yaralandığını belirterek 5.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.
Davaya konu olay sonucu hazırlanan kaza tespit tutanağında maddi hasarlı trafik kazası tespitnin yapıldığı, mahkememizce … Üniversitesi Hastanesi’ne yazılan müzekkere neticesinde davacının kaza sonrası hastane başvurusunun bulunmadığının anlaşıldığı, ceza dosyasında alınan rapor ile basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Toplanan deliller ve manevi tazminatın amacı birlikte değerlendirildiğinde davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi kanaati hasıl olmuş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, hasar bedeli olarak 6.617,12 TL, yol yardım bedeli olarak 120,40-TL olmak üzere 6.737,52-TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihinden, davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Manevi tazminat talebinin REDDİNE,
Maddi tazminat talebi yönünden
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 460,23.-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 400,93-TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 5,100,00.- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 3.354,42.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan davetiye, posta ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 3.200,00.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.136,40.- TL’si ile 127,10.- TL ilk dava masraf toplamı 2.263,50- TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 881,25.TL’nin DAVALILARDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 438,75-TL’nin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Manevi tazminat yönünden;
9-Alınması gerekli 80,70.-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
11-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
12-Davacı tarafça dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. …’nin yüzüne karşı davalının yokluğunda reddilen kısım yönünden istinaf yolu açık olmak üzere verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2022

Katip … Hakim …
E imzalı E imzalı