Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/803 E. 2023/33 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/803 Esas
KARAR NO : 2023/33
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Abonelik sözleşmesine konu İnternet hizmetinin ifa edilmemesi üzerine, davalı firmanın müşteri hizmetleri nezdinde arıza kaydı oluşturulmuş ancak yine de hizmetin ifası davalı şirket tarafından sağlanamadığını, bunun üzerine, müvekkil şirket yetkilisi tarafından 17.05.2020 tarihinde, üç gündür internet hizmetinin sağlanamadığı, müşteri hizmetlerine bildirim yapılmasına rağmen bir gelişme olmadığı belirtilerek aboneliğin sonlandırılması dilekçe ile talep edildiğini, davalı şirket, internet hizmetinin ifa edilmediği döneme ilişkin 18,3-TL ve cayma bedeli olarak 456,8-TL olmak üzere toplam 475,1-TL hizmet bedelini faturalandırmış ve söz konusu bedel müvekkil şirketten haksız olarak tahsil edildiğini, sözleşme feshedildiğinde cayma bedeli alınması sonucu haksız ödenen 475,1-TL’nin davalıdan alınarak davacı müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının olduğunu, Sözleşmelerde açıkça görüldüğü üzere tarafların yetki hususunda anlaştıklarını, Zira Uyuşmazlıklar Çözüm Yeri başlığını taşıyan maddesi “kurumsal aboneler için istanbul mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olacaktır” hükmünü ihtiva ettiğini, İşbu nedenle davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, Ayrıca HMK’nın 6. Maddesi gereği genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, Müvekkil Şirketin adresinin İstanbul olduğu, İstanbul Anadolu adliyesi görev alanında yer aldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının yapmış olduğu ödemelerin bir kısmında sebepsiz zenginleşme iddiası dahi olsa bu talebi için gerekli 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğini, Zamanaşımına uğrayan alacaklar bakımından davanın reddini talep ettiklerini, davacı müvekkili şirket ile arasında imzalanan taahütlü abonelik sözleşmesine uymadığından kendisine usule ve hukuka uygun olarak cayma-erken iptal bedeli fatura edildiğini, Davacı ile abonelik sürecinde 13.04.2020 tarihinde 24 ay taahhütle indirimli hizmet almak üzere taahhütname imzalandığını, Davacıya hizmet ilişkisinin kurulması akabinde de Müvekkil Şirket tarafından altyapı sağlayıcı nezdinde internet aktivasyonu sağlanmış ve Davacı hizmeti kullanmaya başladığını, Davacıya anılı taahhütnameler ve sözleşmeler uyarınca 3 ay boyunca “3 Ay Ücretsiz Yalın Adsl Avantaj Kampanyası” tanımlanmış ancak Davacı 24 aylık taahhütname süresinin henüz birinci ayında 17.05.2020 tarihinde sona erdirdiğini,
Müvekkil Şirket Kampanya Taahhtünamesine Uymayan Davacıya 17.05.2020 tarihine kadar hizmet vermiş olup, sunduğu iletişim hizmetinin bedelini tahsil ettiğini, haksız, mesnetsiz bir tahsilatı, kazanımı söz konusu olmadığını, davacı haklı ya da geçerli bir neden sunmaksızın aboneliğini sonlandırıp kampanya taahhütnamesine uymadığı için kendisine cayma/iptal bedeli yansıtıldığını, Davacının dava dilekçesinde belirttiği iddialar soyut ve dayanaksız iddialar olup müvekkil şirketin vermiş olduğu hizmette hiçbir kusur bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından kampanya taahhütnamesine uygun hizmet verilmiş olup davacının feshi haksız ve dayanaksız olduğunu,. müvekkil şirket tarafından düzenlenen davacının itirazına konu faturalar taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi ve taahhütname hükmleri kapsamında düzenlendiğini, davacı tarafından faturaya sözleşmede belirtilen süresi içinde itiraz edilmemiş olup fatura içeriği de kesinleştiğini, davacının faiz talebi de haksız ve dayanaksız olup davanın bu yönüyle de reddi gerektiğini, uğramış ve uğrayacak olduğumuz zararlara ilişkin tüm talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla; Davanın öncelikle usule ilişkin itirazlarımız kapsamında davanın usulden reddini, yetki itirazımız kapsamında işbu davanın usulden reddine karar verilmesine, talep halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, Zamanaşımı itirazımızın kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı cayma bedeli ve hizmet bedelinin istirdadı talepli davadır.
Bilgisayar Mühendisi … raporunda sonuç olarak; ” Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği Davacı tarafın Davalı Taraftan almayı taahhüt ettiği, Davalı tarafın ise uluslar arası kalitede sunmayı taahhüt ettiği hizmete dair ;
15.05.2020 Tarihinde kısmi zamanlı , 16.05.2020 ve 17.05.2020 tarihinde hizmette aksaklık olduğu tespit edilmiştir.
Son ödeme tarihi 18.06.2020 tarihli 456,80 TL’lik fatura incelendiğinde ise tüm fatura hizmet bedellerinin Taraflar Arasında imzalanan taahhüt cayma bedeli olduğu tespit edilmiştir.
Yüce Mahkeme Davalı tarafın verdiği hizmetteki kesinti sebebiyle Davacı tarafın sözleşmeden caymasını haklı bulduğu takdirde Dava konusu Faturanın bedelinin iade edilebileceği ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bilgisayar Mühendisi … ek raporunda sonuç olarak; “Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği Davacı tarafın Davalı Taraftan almayı taahhüt ettiği, Davalı tarafın ise uluslar arası kalitede sunmayı taahhüt ettiği hizmete dair ;
15.05.2020 Tarihinde kısmi zamanlı , 16.05.2020 ve 17.05.2020 tarihinde hizmette aksaklık olduğu Davacının Davalı taraftan almayı sözleşme ile talep ettiği İnternet Servis hizmetini uluslar arası ölçüde kabul gören niteliklerde alamadığı tespit edilmiştir.
Her ne kadar Davalı Taraf Yukarıda tespit edilen tarihlerde Davacı tarafın kusuru sonucunda iletişimin kesildiğini beyan etsede BİR MODEME KİMSE BAĞLANMASA DAHİ KÜÇÜKTE OLSA BELİRLİ MİKTARDA VERİ indirir. Ama … Tarihinde hiç bir iletişimin olmaması 15.05.2020-17.05.2020 tarihlerinde de yok sayılabilecek kadar az veri bulunması hizmetin uluslararası düzeyde kabul görmüş nitelikte yeterli verilmediğini göstermektedir.
Son ödeme tarihi … tarihli 456,80 TL’lik fatura incelendiğinde ise tüm fatura hizmet bedellerinin Taraflar Arasında imzalanan taahhüt cayma bedeli olduğu tespit edilmiştir.
Yüce Mahkeme Davalı tarafın verdiği hizmetteki kesinti sebebiyle Davacı tarafın sözleşmeden caymasını haklı bulduğu takdirde Dava konusu Faturanın bedelinin iade edilebileceği ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; davacı abone tarafından gerçekleştirilen sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, ödenen cayma ve hizmet bedelinin istirdadı talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davacının sözleşme imzalandıktan sonra sözleşmeden caydığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nin “Taahhütlü Aboneliğin Süresinden Önce Feshi” başlıklı 16.madesi aynen; “(1) Taahhütlü aboneliklerde tüketicinin süresinden önce taahhütlü aboneliğini sonlandırması halinde, satıcı veya sağlayıcının talep edeceği bedel, tüketicinin taahhüdüne son verdiği tarihe kadar tüketiciye sağlanan indirim, cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilmemiş kısmının toplamı ile sınırlı kalmak zorundadır. Ancak, tüketiciden taahhüt kapsamında tahsil edileceği belirlenen bedellerin henüz tahakkuk etmemiş kısmının toplamının, bu tutardan düşük olması halinde sınır değeri olarak tüketici lehine olan tutarın esas alınması zorunludur.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yönetmelikten anlaşılacağı üzere, taahhütten cayma durumunda tüketiciye sağlanan indirim, cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilmemiş kısmının toplamı talep edilebilmektedir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; taraflar arasında 13/04/2020 tarihli 24 ay tahhütle kurumsal abonelik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin uyuşmazlıkların çözümü başlıklı maddesini içerir kısmının ibraz edilmediğinden usulüne uygun belgelendirilen yetki itirazı bulunmadığından yargılamaya devam edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Sözleşmenin davacı isteği üzerine … tarihinde iptal edilmesi üzerine davalı tarafından 18.06.2020 tarihli 456,80-TL tutarında dönem faturası davacı adına tahakkuk ettirilmiştir. Bilirkişi tarafından hazırlanan raporda belirtildiği üzere; davalı şirket tarafından sağlanan hizmette kusurun tespit edildiği, davalının vermiş olduğu hizmetten davacı tarafın kesintisiz olarak faydalanamadığı ,belirli dönemlerde ağ trafiğindeki düşüş olduğu, hizmetin uluslararası internet servis hizmeti seviyesinde olmadığı dolayısıyla davalı şirketin sözleşme ile kendisine yüklenen edimi yerine getirmediği anlaşılmıştır. Alınan bilirkişi rapor ile fatura bedelinin hizmetlere karşılık değil cayma bedeli olarak düzenlendiği görülmekle, yönetmelik gereği alınabilecek bedellerden olmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan gerekçelerle, tahsil edilen bedelin Abonelik Sözleşmesi Yönetmeliğinin 16. maddesinde belirtilen yönetmelik hükümleri gereği hazırlanan fatura bedeli olmadığı, cayma bedeline ilişkin olduğu davacının hizmeti gereği gibi alamadığı anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; 456,80-TL’nin ödeme tarihi 26/08/2020; 18,30-TL’nin 05/05/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90.-TL harçtan peşin olarak alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile 120,60.-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 475,10.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 127,10.-TL ilk dava masrafı, 889,50.-TL müzekkere, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.016,60.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’un yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı