Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/800 E. 2022/375 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/800 Esas
KARAR NO : 2022/375
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, davalı şirket aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamı ile 25.274,82 TL asıl alacak ve 543,45 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 25.818,27 TL alacak için icra takibine geçildiğini davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, müvekkili şirkete ait bir yemek fabrikasının olduğunu, müvekkili firma tarafından davalının işçilerine yemek verildiğini, dava konusu faturaların Antalya ilinde yapılan hizmete ilişkin olduğunu, davalı şirketin defalarca uyarılmasına rağmen davalı şirketin borçlarını ödemediğini yapılan görüşmelerde de davalının borcu kabul ettiğini ancak şantiyede yaşanan problemlerden dolayı ödeme yapamadıklarının belirtildiğini, yapılan arabuluculuk görüşmelerinde de anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalının kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, müvekkili şirketin adresi ve ticaret sicil kayıtları incelendiğinde yetkili İcra Dairesinde icra takibinin başlatılmadığını, yetkili İcra Müdürlüğü’nün İstanbul İcra Müdürlüğü olduğunu, yetkili mahkemeninde İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin borcunun bulunmadığını, hukuka ve hakkaniyete aykırı olarak davanın açıldığını belirterek, davanın reddi ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı doyası celp edilmiş, dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli raporda,
“1-Taraflar arasında, 2021 yılında Cari Hesaba dayalı olarak ‘Hazır Yemek / Catering’ hizmeti alımı / satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, 2-Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak yasal sürelerde Noter onayının yapılı olduğu, Gelir İdaresi Başkanlığının Tebliğleri Kapsamında yevmiye ve kebir e- beratlarının yasal sürelerde imzalatıldığı, ve ticari defterlerinin birbirini doğrular mahiyette olduğu, tespit edildiği, 3- Davalının ticari defterlerini defter inceleme gününde incelemeye sunmadığı, 4-Davacının ticari defterinde takip tarihinde talep ettiği asıl alacağı olan 25.274,82 TL alacağının kayıtlı olarak yer aldığı, ve takip alacağı ile uyumlu olduğu,5-Davacının davalıyı ihtarname ile temerrüte düşürmediği, takip tarihinden itibaren değişen oranlarda temerrüt faizi hesap edilebileceğini” bildirir rapor sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; ticari hizmet sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir. (Hüseyin Tuztaş, Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması,www.sevgipinari.org )
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş ,kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraf ise defterlerini sunmamıştır .Davacının defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 25.274,82 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 25.274,82 TL alacaklı olduğu, takipten önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine (işlemiş faiz talebi yönünden) karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Buna göre davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının KISMEN İPTALİ İLE takibin 25.274,82 TL asıl alacak üzerinden aynı faiz oranları uygulanarak DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 5.054,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.726,52 TL harçtan peşin alınan 311,83 TL nin mahsubu ile eksik alınan 1.414,69 TL nin davalıdan tahsili ile, hazineye irad kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.292,21 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 27,79 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu ilk dava masrafı olan 371,13 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret 812,00 TL nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 794,90 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesini göre hesaplanan 543,45 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’in yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır