Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/785 E. 2022/738 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/785
KARAR NO : 2022/738
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … isimli işyerinin işletmecisi olduğunu, davalının ise ikamet amaçlı binaların inşaatı, açık profillerin, nervürlü levhaların ve sandviç panellerin soğuk şekillendirme veya katlama yöntemi ile imalatını yaptığını, müvekkilinden mal satın aldığını, 89.795,83 TL’lik fatura düzenlendiğini ve borçlunun takip tarihinden önce 28.000,00 TL ödeme yaptığını ancak kalan borcunu ödemediği, kalan 61.795,83 TL asıl alacak, 182,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.978,68 TL üzerinden Antalya Genel icra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, borca davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının takip konusu faturaya ve içeriğine itirazı olmadığından fatura ve mal satım yönünden de borç ilişkisinin kesinleştiğini, davalının müvekkili borcuna istinaden araç veya çek vereceği konusunda oyaladığını, 02.09.2021 tarihinde de müvekkiline … plakalı … marka kamyoneti borca karşılık devredeceğini anlaşma sağlanması halinde aracın devrinden kalan tutarı malzeme olarak satın alacağını söylemiş ve müvekkilinin teklifi kabul etmesi üzerine kamyoneti davalının oğlunun müvekkilinin iş yerine getirdiğini, aracın tesliminden sonra kötü niyetli olarak oto hırsızlığı suçlaması ile suç duyurusunda bulunduğunu, borçlunun kollukta verdiği ifadesinde de müvekkili ile aralarındaki ticaret ilişkisi ve hatta müvekkiline olan çek vaadini ikrar ettiğini, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının açıldığını belirterek, davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün dosyasına yaptığı itirazının iptali ile takibin devamını ve yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221). Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; icra dosyası uyap üzerinden dosya kapsamına alınmıştır.
Antalya genel icra dairesi’nin … esas sayılı ödeme emrinin/takip talebinin incelenmesinde; Alacaklı …’nın Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında; 61.795,83 TL fatura alacağı ve 182,85 TL gecikmiş gün faizi olmak üzere Yıllık %9 yasal faiz ve değişen oranlardaki faizi ile toplam 61.978,68 TL alacağının tahsili amacıyla davalı … aleyhine 29.09.2021 tarihinde icra takibi başlattığı, davalı/borçlu …’in 22.10.2021 tarihinde alacağa, faize ve ferilerine itiraz ederek, ‘ Alacaklı …’ya yalnızca 27.000 TL tutarında bir borç bulunmakta, bu borç tarafımca inkâr edilmemekte fakat icra takibine konu edilen fatura bedeli temelli 6.978,68 TL tutara ve bu tutar üzerinden belirlenen tüm ferilere itiraz ettiğini’ Antalya Genel İcra Dairesinin 22.10.2021 tarihli kararı uyarınca İcra ve İflas Kanununun 66. Maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların tacir sıfatına sahip olduğu (bilanço esasına göre defter tuttuğu) dosyadaki vergi dairesi yazılarından anlaşılmaktadır.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi hususunda ara karar kurulmuştur.
Ticari defterlerin incelenmesi sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında e-arşiv fatura ve havale ödemeleri ile ‘Saç Ve Profil’ alımına / satımına ilişkin davacı defterleri ve davalı ödeme emrine itirazlarının incelenmesiyle ticari ilişkinin kurulduğu, kanaatine varıldığı, tarafların ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yapıldığı, defterlerinin birbirini doğruladığı, lehlerine ve aleyhlerine delil vasfına haiz olduğu kanaatine varıldığı, tarafların ticari defter kayıtları incelendiğinde, davacının kayıtlarına göre davalıdan 74.795,83 TL alacağının kayıtlı olarak yer aldığı, takipte ise 61.795,83 TL asıl alacak talep ettiği, davalının defterlerinde ise dava / takip konusu faturanın ve ödemenin kayıtlı olarak yer almadığı, tarafların Ba-Bs formunun incelenmesinde ise GİB’in yeni tebliğleri kapsamında GİB tarafından sanal Bs-Ba formlarının oluşturulduğu, ve sanal Bs-Ba formlarında dava / takip konusu faturanın uyumlu olarak yer aldığı, davalının yasal olarak harici yollardan (Noter, KEP Vb.) itirazda bulunmadığı, GİB’e dava / takip konusu e-arşiv faturayı takip eden ayın 20. Gününe kadar iptal / itiraz işlemini yapabileceği, ancak GİB İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden takip eden ayın 21. Gününde işlem açıldığı / yasal sürenin geçirildiği, bu nedenle GİB tarafından düzenlenen sanal Bs-Ba formlarında dava /takip konusu faturanın yer almaya devam ettiği hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Raporda da yer aldığı üzere, davalının defterinde dava/takip konusu faturanın ve ödemenin kayıtlı olmadığı belirtilse de, tarafların Ba-Bs formunun incelenmesinde ise GİB’in yeni tebliğleri kapsamında GİB tarafından sanal Bs-Ba formlarının oluşturulduğu, ve sanal Bs-Ba formlarında dava / takip konusu faturanın uyumlu olarak yer aldığı, davalının yasal olarak harici yollardan (Noter, KEP Vb.) itirazda bulunmadığı, GİB’e dava / takip konusu e-arşiv faturayı takip eden ayın 20. Gününe kadar iptal / itiraz işlemini yapabileceği, ancak GİB İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden takip eden ayın 21. Gününde işlem açıldığı / yasal sürenin geçirildiği, bu nedenle GİB tarafından düzenlenen sanal Bs-Ba formlarında dava /takip konusu faturanın yer almaya devam ettiği belirtilmiştir. Davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı (beyanı) kendisini bağlar. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu içeriği dikkate alınarak; davacının kayıtlarına göre davalıdan 74.795,83 TL alacağının kayıtlı olarak yer aldığı, takipte ise 61.795,83 TL asıl alacak talep ettiği, davalının defterlerinde ise dava / takip konusu faturanın ve ödemenin kayıtlı olarak yer almadığı, tarafların Ba-Bs formunun incelenmesinde ise GİB’in yeni tebliğleri kapsamında GİB tarafından sanal Bs-Ba formlarının oluşturulduğu, ve sanal Bs-Ba formlarında dava / takip konusu faturanın uyumlu olarak yer aldığı, davalının yasal olarak harici yollardan (Noter, KEP Vb.) itirazda bulunmadığı, GİB’e dava / takip konusu e-arşiv faturayı takip eden ayın 20. Gününe kadar iptal / itiraz işlemini yapabileceği, ancak GİB İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden takip eden ayın 21. Gününde işlem açıldığı / yasal sürenin geçirildiği, bu nedenle GİB tarafından düzenlenen sanal Bs-Ba formlarında dava /takip konusu faturanın yer almaya devam ettiği ancak bunun yanında davalının resmi kuruma verdiği beyanın kendisini bağlaması, yasal olarak bir itirazda da bulunmaması hususları bir arada düşünülerek; taleple bağlılık ilkesi gereği de davacının davasını ispatladığı kanaatiyle takip konusu asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
“Dava dilekçesi harçlandırma formunda dava değeri gösterilmiş ve bu miktarın harcı yatırılmıştır. Harçlandırılan değer takip talebindeki asıl alacağa karşılık gelmektedir. Bu durumda takip talebindeki işlemiş faiz alacağı yönünden usulen açılmış bir davanın varlığından sözedilemez. HMK’nın 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup fazlasına karar veremez. Mahkemece kurulan hüküm takip öncesi işlemiş faizi de kapsadığından HMK’nın 26. maddesine aykırıdır.”
(Yargıtay 15. HD., 2014/3480 E., 2015/2000 K.)
“HMK’nın 26. maddesi gereğince taleple bağlılık ilkesi gereği mahkemece davanın kabulü ile icra takip dosyasındaki asıl alacağa yönelik itirazın iptaline karar vermek gerekirken, talep konusu olmadığı halde işlemiş faiz alacağını da kapsar şekilde icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmayıp, resen gözetilen davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerindedir.”
(Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD., 2018/247 Esas, 2018/1611 Karar )
“Ancak dava dilekçesinde dava değeri, icra dosyasındaki asıl alacak miktarı olan 41.256,35 TL gösterilmiştir. Davacı taraf, takip konusu asıl alacak yanında faiz ve ferileri yönünden itirazın iptali isteminde bulunmamaktadır. Bu durumda HMK’nın 26. maddesi gereği taleple bağlılık kuralı nazara alınarak sadece icra takibindeki asıl alacak miktarı olan 41.256,35 TL üzerindendavalının itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözden kaçırılarak tüm takibe itirazın iptaline karar verilmesi doğru olmayıp davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusu yerindedir. “
(Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD., 2018/136 Esas, 2018/1558 Karar )
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yargılama sonunda davacının haklı olduğu sonucuna varılmış ve yargılamada bilirkişi incelemesine başvurulmuştur. Genel kural olarak takip konusu alacağın faturaya dayanması karşısında alacak belirlenebilir (likit) olup davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekir.(Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Karar ) Mahkememizce yasal unsurlar mevcut olduğundan inkar tazminatına hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ İLE, takibin 61.795,83 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, hükmolunan miktarın %20’si üzerinden hesaplanan 12.359,16 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 1.055,32 ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 3.165,95 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine, (24/5/2013 tarihli ve 6487 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle bu bentte yer alan “kararın verilmesinden itibaren iki ay” ibaresi “kararın tebliğinden itibaren bir ay” şeklinde değiştirilmiştir.)
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 1.114,62 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.061,70 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan bir gider olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 9.887,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır