Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/763 E. 2022/736 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/763 Esas
KARAR NO : 2022/736

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2021
KARAR TARİHİ: 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı …Mobilya arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine Kartal 28. Noterliğinin 11.12.2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itiraz ederek takibi durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, davalıların itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, KGF tarafından … numaralı krediye 14.10.2021 tarihinde 57.841,91 TL ödeme yapıldığını, icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş incelenmesinde; alacaklı banka tarafından borçlular …, …ticaret LTD. ŞTİ., …aleyhine; 118.040,88.-TL toplam alacak için ilamsız takibe geçildiği davalıların takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süresi içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi …19/07/2022 tarihli raporunda sonuç olarak;” Davalıların 17.08.2021 takip tarihi itibariyle 18.12.2020 temerrüt tarihi dikkate alınarak sorumluluklarının hesaplanması ve sonuç:
11.12.2020 Kat tarihi itibariyle asıl alacak 163.659,41
11.12.2020-18.12.2020 7 günlük %23,50 akdi faiz 747,83
18.12.2020-06.01.2021 19 günlük %35,25 temerrüt faiz 3.044,75
06.01.2021 Kısmi tahsilat (Kalan anapara=99.421,22) -64.238,19
06.01.2021-17.08.2021 223 günlük %35,25 temerrüt faiz 21.709,04
Gider vergisi 1.275,08
17.08.2021 Takip tarihi itibariyle toplam alacak 126.197,92

Özetlersek takip tarihinde banka alacağı;
99.421,22 TL asıl alacak,
25.501,62 TL işlemiş faiz ve
1.275,08 TL gider vergisi toplamı 126.197,92 TL bulunmaktadır.

Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı;
96.370,06 TL asıl alacak,
20.638,88 TL işlemiş faiz ve
1.031,94 TL gider vergisi olmak üzere toplam 118.040,88 TL olmaktadır.

Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %35,25 oranında temerrüt faizine tabi bulunmaktadır. Banka, takipten sonra işletilecek faiz üzerinden gider vergisi talebinde bulunmamıştır.
Krediye 17.08.2021 takip tarihinden sonra ise 14.10.2021 tarihinde 57.841,91 TL tazmin geri ödemesi yapıldığı, dosyada mevcut takip hesap özetinde görülmektedir.
Kredi Garanti Kurumlarına Sağlanan Hazine Desteğine İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın Temerrüt, tazmin ve diğer hususlar başlıklı 6. maddesinde “Temerrüt durumunda teminatların nakde çevrilmesine ve kanuni takibe ilişkin işlemler kredi verenler tarafından yürütülür ve kredi verenlerin nakde çevrilen teminatlar ve takip neticesinde elde edecekleri tahsilat tazmin edilen kefalet oranında kuruma (KGF) aktarılır. Kanuni takip masrafları kredi veren ile kurum arasında sağlanan kefalet oranında paylaşılır.” Yazılı bulunmaktadır.
Bankaların KGF adına takip yapma yetkileri bulunduğundan takipten sonra yapılan tazmin tahsilatı dikkate alınarak 21.12.2021 dava tarihine kadar davalıların sorumluluk hesabı yapılmadığı ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; davalılardan …Ticaret LTD. ŞTİ. ile imzalanan 31.05.2013 tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olan davalının sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle davalıların sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı banka ile davalı …Ticaret LTD. ŞTİ. arasında imzalanan 31.05.2013 tarihli 500.000,00-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …ve dava dışı …’ın 625.000,00-TL limitle müteselsil kefil oldukları, Kartal 28. Noterliğinin 11/12/2020 tarih …yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği, ihtarnamenin davalılara tebliğ edildiği ve davalıların temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile davalı …Ticaret şirketi arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalı …kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun anlaşılması ile mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller dikkate alınarak, davacı tarafın takipte talep ettiği bedeller ile bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf uygulanan faiz oranlarına itiraz etmiş ise de; Davaya dayanak kredi sözleşmesinin temerrüt faizini düzenleyen 10. maddesinde borcun ödenmemesi halinde alacağın muaccel olduğu tarihten müşteriye ihtarda belirtilen süre sonuna kadar Merkez Bankasına bildirilen en yüksek cari faiz oranının, temerrüt tarihinden itibaren ise bildirilen en yüksek cari faiz oranını %50 fazlası oranında temerrüt faizi uygulanacağı kabul edilmiştir. Dosya kapsamında mevcut davacı banka tarafından akdi faiz oranı o dönem itibariyle %23,50 olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu oran ve %50 fazlası dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, dolayısıyla uygulanan faiz oranının sözleşme hükümlerine ve davacı bankanın cari kredi faiz oranlarına uygun olduğu anlaşılmakla, davalı itirazlarına itibar edilmemiştir. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD. , 2021/1299 Esas, 2021/1211 Karar)
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalıların, Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin, 96.370,06-TL asıl alacak, 20.638,88-TL işlemiş faiz, 1.031,94-TL gider vergisi olmak üzere toplam 118.040,88-TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 35,25 oranında temerrüt faizi UYGULANMASINA,
3-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 23.608,17-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 8.063,37.-TL harçtan peşin olarak alınan 3.671,41.-TL harcın mahsubu ile 4.991,96.-TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 18.706,13.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 3.139127,10.TL ilk dava masrafı, 601,20.-TL müzekkere, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam728,30.-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalılardan ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, Tarafların yokluklarında verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …
E İmzalı

Hakim …
E İmzalı