Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/746 E. 2022/398 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/746
KARAR NO : 2022/398
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … T.A.Ş. … Şubesi’nce, davalı … Ltd.Şti.’ne, 08.06.2015 tarihli ….-TL.’lik Genel Kredi Sözleşmesine istinaden ticari kredi kullandırıldığını, diğer Davalılar … ve …’ın , Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olması nedeni ile toplam …-TL tutarındaki kefalet meblağı kadar müvekkil bankaya karşı hukuken sorumlu bulunduğunu, İiiraz eden davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla taahhütte bulunmuş olduğundan müvekkili bankaya karşı sorumlu olduklarını, borçlu şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve taahhüt edilen borcun süresi içinde ödenmemesi üzerine, davalı … Ltd.Şti ile kredi ilişkisinin 18.05.2020 tarihi itibariyle kesildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi gereğince müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla taahhütte bulunan davalılara Gebze … Noterliğinin 27.05.2020 tarihli … yevmiye no.lu hesabın kat edildiğine dair ihtarname keşide edildiğini ve alacağın muaccel hale geldiğini, ihtarname keşidesine ve alacağın muaccel hale gelmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip yapıldığını, işbu icra takibinin davalıların, borcun tamamına ve takibe yapmış olduğu itiraz neticesinde takip durduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalılar aleyhine yapılan icra takibinin, işlemiş faiz ve masraflar yönünden yasal mevzuata ve Davalının imzaladığı Kredi sözleşme ve taahhütnamesine uygun oludğunu, dava konusu takipte kefillerin sorumlu oldukları faiz tutarlarında kat ihtarnamesinin tebliğ edilip edilmemesine göre farklılık göstermesinin yasal mevzuata uygun olduğunu, diğer taraftan alacağı nedeniyle davalı kefiller … ve …’dan alınmış herhangi ayrı bir sözleşme ve sözleşme hükmü mevcut olmadığı için bu davalılar yönünden işbu alacağın, itirazın iptali davasına konu edilmediğini beyan ederek; itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalılar her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmışlardır.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
İcra dosyası uyap üzerinden dosyaya girmiştir.
Mahkememizce dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek, rapor aldırılmıştır.
29/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı asıl kredi borçlusu … Şirketi ve kefil sıfatıyla davalılar … ve …’a keşide edilen, Gebze …Noterliğinin 27.05.2020 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinde 18.05.2020 kat tarihi itibariyle ticari kart ve artı para kredisi işlemlerinden doğan toplam 49.388,23 TL’nin 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi yasal takibe geçileceğinin bildirildiği, ihtarnameyi takiben davalılar aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün 16.11.2020 tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, 47.200,69 TL. anapara, 4.049,05 TL. akdi faizi 9615 (19.05.2020-17.08.2020), 1.879,16 TL. işlemiş %15 akdi faizi (17.08-2020- 13.11.2020), 412,91 TL. ihtarname masrafı, 296,41 TL. gider vergisi olmak üzere toplam 53.837,22 TL. tahsili, takip tarihinden itibaren temerrüt faiz oranının %30 olduğu ve temerrüt faizi baz asıl alacak tanımına uygun olarak takip tarihinden itibaren temerrüt faizi ve gider vergisi işletilmesi talebiyle takibe geçildiği, davalıların borca ve ferilerini itirazlarıyla takibin durdurulmasının huzurdaki davayı oluşturduğu; Davacı banka …/Antalya şubesi ile davalı asıl kredi lehtarı … Şirketi arasında 08.06.2015 tarihli … TL. limitli genel kredi sözleşmesi bağıtlandığı, diğer davalılar … ve …’ın sözleşmeye bağlı ve sözleşmenin devamı kefalet sözleşmesine sözleşme tarihi ve limiti üzerinden müteselsil kefil oldukları; Kredili mevduat hesabı(artı para kredisi) yönüyle inceleme bakımından; Davalı şirketin bankanın … Şubesi … numaralı ticari mevduat hesabı üzerinden tanımlanan limit dahilinde kullandığı kredinin dosyaya tevdi edilen hesap ekstresinin incelenmesinde, hesaptan yapılan havale, fatura ve kredi kartı ödemelerinin karşılanmasıyla hesabın sürekli kredili ve dolasıyla borç bakiyeli olarak sürdürüldüğü, kredinin 04.09.2019 tarihine kadar … hesabından yapılan aktarmalarla karşılandığı, hesaba son kez 31.01.2020 tarihinde 1.570,00 TL. yatırılmasıyla 16.860,01 TL. olan borç bakiyesinin 07.02.2020 tarihinde kredi kartı ödemelerinin karşılanmasıyla 20.000,00 TL. borç bakiyesine baliğ olduğu, bu tarihi takiben aylık faiz tahakkukları yapılan hesabın 18.05.2020 tarihi itibariyle 20.000,00 TL. anapara ve tahakkuk ettirilen ve tahsil edilemeyen 960,55 TL. akdi faizi ve 48,03 TL. Gider vergisi toplamı 21.008,58 TL. üzerinden kayıtlara uygun olarak kat edildiği, kat edilen kredi hesabının ise ancak 17.08.2020 tarihi itibariyle kapatılarak Takip hesabına aktarıldığı; Ticari kart kredisi yönüyle yapılar inceleme bakımından; Davalı şirkete … numaralı 40.000,00 TL. limitli ticari kredi kartının davalı …’ın kullanımına tahsis edildiği, 01.12.2019 hesap kesim döneminde 34.217,79 TL. dönem borcu bulunan kredi kartının fiilen kullanılmadığı ve takip dönemlerde son olarak 06.02.2020 tarihinde 3.139,99 TL. ve 10.02.2020 tarihinde 1.600,00 TL. Geri ödemede bulunulduğu, dosyaya ibraz edilen 01.05.2020 tarihli son akdi dönem ekstresinde anapara, faiz ve gider vergisinden oluşan toplam 28.176,86 TL. dönem borcunu bulunan ticari kredi kartı hesabının 18.05.2020 tarihinde son ekstreye uyumlu olarak 27.005,30 TL. Anapara, 1.299,29 TL. akdi faizi ve 74,97 TL. gider vergisi olmak üzere toplam 28.379,56 TL. üzerinden kat edildiği, ancak işletilen akdi faizin %5’i karşılığı gider vergisinin 64,96 TL. olmasının gerektiği, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde ticari kredi kartı kredisine ilişkin özel hüküm bulunmadığı dikkate alınarak davacı banka tarafınca dava dilekçesinde ticari kredi kartından doğan banka alacağına ilişkin huzurdaki itirazın iptali davasına davalı kefillerin dahil edilmediği; davacı banka tarafınca davalı kefiller … ve …’dan ticari kart alacağı itirazın iptali davasına konu edilmemekle birlikte, davaya konu banka alacağına ilişkin icra ödeme emrinde ticari kredi kartı ve kredili mevduat hesabılartı para) kredisi hesaplarından doğan banka alacağı için toplam 47.200,29 TL. anapara talebinde bulunulduğu gibi işletilen faizde de krediler için bir ayırım yapılmamış olup, kat tarihinden bir gün sonrası 19.05.2020-18.07.2020 ve 17.08.2020-13.11.2020 dönemleri için iki ayrı kalemde akdi faiz işletilmiştir. 17.08.2020 tarihi kredi hesabının normal akdi hesabından takip hesabına aktarıldığı tarih olduğu, nitekim, ödeme emrinde ayrım yapılmadığı halde, dava dilekçesinde asıl borçlu yönüyle 53.838,22 TL, davalı kefiller yönüyle ise 22.707,09 TL. dava değeri gösterildiği; yapılan hesaplamalar gereği, davalı şirketin kullandığı kredili mevduat hesabı ile ticari kart kredilerinden doğan 16/11/2020 takip tarihi itibariyle banka alacağının; 47.005,30 TL asıl aalcak-ana para, 4.042,12 TL kat öncesinden 17/08/2020 tarihine kadar akdi faiz, 1.723,54 TL 17/08/2020-13/11/2020 dönemi akdi faiz, 288,28 TL işleyen faizlerden gider vergisi, 412,91 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 53.472,15 TL olduğu, takip tarihini takiben asıl alacak tutarının %21,12 temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak gider vergisine tabi olduğu; davacı bankaca, davalı şirkete açılan ve kullandırılan kredıli mevduat hesabından doğan davacı banka alacağının davalı kefiller … ve …’ın kefalet limiti dahilinde bulunması nedeniyle, davalı kefillerin kredili mevduat hesabı yönüyle davacı banka alacağının tamamından ve kendi temerrütlerinden sorumlulukları doğduğu, tahsilde tekerrüre yer verilmemek kaydıyla ve her birinin ayrı ayrı olmak üzere davalı kefillerin takip tarihi itibariyle kredili mevduat hesabı kredisinden doğan takip tarihi itibariyle sorumluluklarının; 20.000,00 TL asıl aalcak-ana para, 1.718,88 TL kat öncesinden 17/08/2020 tarihine kadar akdi faiz, 733,33 TL 17/08/2020-13/11/2020 dönemi akdi faiz, 122,61 TL işleyen faizlerden gider vergisi, 412,91 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 22.987,73 TL olduğu, takip tarihini takiben asıl alacak tutarının %21,12 temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak gider vergisine tabi olduğu; davacı banka tarafınca kat tarihi ve/veya temerrüt tarihi esas alınarak işletilen akdi faiz kapitalize edilmeksizin takip talebinde işleyen akdi faizin ayrı bir alacak kalemi olarak talep edilmesine karşılık, kredi anapara tutarına, kredinin takip hesabına intikal tarihine kadar işleyen akdi faizin ve gider vergisinin ilavesiyle oluşacak asıl alacak tutarına takip tarihinden sonra temerrüt faizi işletilmesinin talep edildiği, bu haliyle, davacı bankanın icra takibinde kapitalize etmediği akdi faizi ayrı kalem halinde talep etmekle, davalıların lehine olan bu talebiyle bağlı bulunmakta olduğu, kredi anapara tutarının kredi asıl alacağını oluşturduğu, kat öncesi işleyen faiz ve gider vergisi tutarlarının kat tarihinde kapitalize edilmesinin mümkün olduğu, davacı banka tarafınca kat öncesi işlemiş faiz ve gider vergisi yanı sıra, kredi hesabını takip hesabına intikal ettirildiği 17.08.2020 tarihine kadar işleyen akdi faizlerin anaparaya kapitalize edilerek baz asıl alacak oluşturulması ve baz asıl alacak üzerinden takip tarihini takiben temerrüt faizi işletilmesi talebi yerinde olmadığı kredi hesabının kat edilmesiyle taraflar arasındaki süresiz çerçeve kredi sözleşmesi fesh edilerek akdi ilişki sona erdirildiği, davacı banka tarafından kredi hesabı 27.05.2020 tarihli noter ihtarnamesiyle 18.05.2020 tarihi itibariyle kat edilmesine karşın davalı şirketin kredi hesapları akdi ilişki sürdürülmemesine karşın ancak, 17.08.2020 tarihi itibariyle takip hesaplarına intikal ettirildiği, doğal olarak davacı bankanın kat ihtarnamesi esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması yoluna gidildiği hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, dilekçesinde, raporda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, dava ettikleri tutarlar ile bilirkişi raporundaki tutarlar arasındaki farklılığın; asıl alacak ve temerrüt tarihinin tespiti, işlemiş akdi ve temerrüt faizi oranlarındaki farklılıklardan doğduğunu, talepleri gibi karar verilmesini talep etmişir.
Aşamalarda, davalı … vekili, dosya alacağını, Denge Varlık AŞ’ye devrettiklerini beyan etmiştir.
Taraf teşkili sağlanmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; Kredili mevduat hesabı(artı para kredisi) yönüyle inceleme bakımından; Davalı şirketin bankanın … Şubesi … numaralı ticari mevduat hesabı üzerinden tanımlanan limit dahilinde kullandığı kredinin dosyaya tevdi edilen hesap ekstresinin incelenmesinde, hesaptan yapılan havale, fatura ve kredi kartı ödemelerinin karşılanmasıyla hesabın sürekli kredili ve dolasıyla borç bakiyeli olarak sürdürüldüğü, kredinin 04.09.2019 tarihine kadar … hesabından yapılan aktarmalarla karşılandığı, hesaba son kez 31.01.2020 tarihinde 1.570,00 TL. yatırılmasıyla 16.860,01 TL. olan borç bakiyesinin 07.02.2020 tarihinde kredi kartı ödemelerinin karşılanmasıyla 20.000,00 TL. borç bakiyesine baliğ olduğu, bu tarihi takiben aylık faiz tahakkukları yapılan hesabın 18.05.2020 tarihi itibariyle 20.000,00 TL. anapara ve tahakkuk ettirilen ve tahsil edilemeyen 960,55 TL. akdi faizi ve 48,03 TL. Gider vergisi toplamı 21.008,58 TL. üzerinden kayıtlara uygun olarak kat edildiği, kat edilen kredi hesabının ise ancak 17.08.2020 tarihi itibariyle kapatılarak Takip hesabına aktarıldığı; Ticari kart kredisi yönüyle yapılar inceleme bakımından; Davalı şirkete … numaralı 40.000,00 TL. limitli ticari kredi kartının davalı …’ın kullanımına tahsis edildiği, 01.12.2019 hesap kesim döneminde 34.217,79 TL. dönem borcu bulunan kredi kartının fiilen kullanılmadığı ve takip dönemlerde son olarak 06.02.2020 tarihinde 3.139,99 TL. ve 10.02.2020 tarihinde 1.600,00 TL. Geri ödemede bulunulduğu, dosyaya ibraz edilen 01.05.2020 tarihli son akdi dönem ekstresinde anapara, faiz ve gider vergisinden oluşan toplam 28.176,86 TL. dönem borcunu bulunan ticari kredi kartı hesabının 18.05.2020 tarihinde son ekstreye uyumlu olarak 27.005,30 TL. Anapara, 1.299,29 TL. akdi faizi ve 74,97 TL. gider vergisi olmak üzere toplam 28.379,56 TL. üzerinden kat edildiği, ancak işletilen akdi faizin %5’i karşılığı gider vergisinin 64,96 TL. olmasının gerektiği, taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde ticari kredi kartı kredisine ilişkin özel hüküm bulunmadığı dikkate alınarak davacı banka tarafınca dava dilekçesinde ticari kredi kartından doğan banka alacağına ilişkin huzurdaki itirazın iptali davasına davalı kefillerin dahil edilmediği; davacı banka tarafınca davalı kefiller … ve …’dan ticari kart alacağı itirazın iptali davasına konu edilmemekle birlikte, davaya konu banka alacağına ilişkin icra ödeme emrinde ticari kredi kartı ve kredili mevduat hesabılartı para) kredisi hesaplarından doğan banka alacağı için toplam 47.200,29 TL. anapara talebinde bulunulduğu gibi işletilen faizde de krediler için bir ayırım yapılmamış olup, kat tarihinden bir gün sonrası 19.05.2020-18.07.2020 ve 17.08.2020-13.11.2020 dönemleri için iki ayrı kalemde akdi faiz işletilmiştir. 17.08.2020 tarihi kredi hesabının normal akdi hesabından takip hesabına aktarıldığı tarih olduğu, nitekim, ödeme emrinde ayrım yapılmadığı halde, dava dilekçesinde asıl borçlu yönüyle 53.838,22 TL, davalı kefiller yönüyle ise 22.707,09 TL. dava değeri gösterildiği; yapılan hesaplamalar gereği, davalı şirketin kullandığı kredili mevduat hesabı ile ticari kart kredilerinden doğan 16/11/2020 takip tarihi itibariyle banka alacağının; 47.005,30 TL asıl aalcak-ana para, 4.042,12 TL kat öncesinden 17/08/2020 tarihine kadar akdi faiz, 1.723,54 TL 17/08/2020-13/11/2020 dönemi akdi faiz, 288,28 TL işleyen faizlerden gider vergisi, 412,91 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 53.472,15 TL olduğu, takip tarihini takiben asıl alacak tutarının %21,12 temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak gider vergisine tabi olduğu; davacı bankaca, davalı şirkete açılan ve kullandırılan kredıli mevduat hesabından doğan davacı banka alacağının davalı kefiller … ve …’ın kefalet limiti dahilinde bulunması nedeniyle, davalı kefillerin kredili mevduat hesabı yönüyle davacı banka alacağının tamamından ve kendi temerrütlerinden sorumlulukları doğduğu, tahsilde tekerrüre yer verilmemek kaydıyla ve her birinin ayrı ayrı olmak üzere davalı kefillerin takip tarihi itibariyle kredili mevduat hesabı kredisinden doğan takip tarihi itibariyle sorumluluklarının; 20.000,00 TL asıl aalcak-ana para, 1.718,88 TL kat öncesinden 17/08/2020 tarihine kadar akdi faiz, 733,33 TL 17/08/2020-13/11/2020 dönemi akdi faiz, 122,61 TL işleyen faizlerden gider vergisi, 412,91 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 22.987,73 TL olduğu, takip tarihini takiben asıl alacak tutarının %21,12 temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak gider vergisine tabi olduğu; davacı banka tarafınca kat tarihi ve/veya temerrüt tarihi esas alınarak işletilen akdi faiz kapitalize edilmeksizin takip talebinde işleyen akdi faizin ayrı bir alacak kalemi olarak talep edilmesine karşılık, kredi anapara tutarına, kredinin takip hesabına intikal tarihine kadar işleyen akdi faizin ve gider vergisinin ilavesiyle oluşacak asıl alacak tutarına takip tarihinden sonra temerrüt faizi işletilmesinin talep edildiği, bu haliyle, davacı bankanın icra takibinde kapitalize etmediği akdi faizi ayrı kalem halinde talep etmekle, davalıların lehine olan bu talebiyle bağlı bulunmakta olduğu, kredi anapara tutarının kredi asıl alacağını oluşturduğu, kat öncesi işleyen faiz ve gider vergisi tutarlarının kat tarihinde kapitalize edilmesinin mümkün olduğu, davacı banka tarafınca kat öncesi işlemiş faiz ve gider vergisi yanı sıra, kredi hesabını takip hesabına intikal ettirildiği 17.08.2020 tarihine kadar işleyen akdi faizlerin anaparaya kapitalize edilerek baz asıl alacak oluşturulması ve baz asıl alacak üzerinden takip tarihini takiben temerrüt faizi işletilmesi talebi yerinde olmadığı kredi hesabının kat edilmesiyle taraflar arasındaki süresiz çerçeve kredi sözleşmesi fesh edilerek akdi ilişki sona erdirildiği, davacı banka tarafından kredi hesabı 27.05.2020 tarihli noter ihtarnamesiyle 18.05.2020 tarihi itibariyle kat edilmesine karşın davalı şirketin kredi hesapları akdi ilişki sürdürülmemesine karşın ancak, 17.08.2020 tarihi itibariyle takip hesaplarına intikal ettirildiği, doğal olarak davacı bankanın kat ihtarnamesi esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması gerektiği kanaatiyle; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacağın likit olması ve şartların mevcut olduğunun kabulü ile davacının inkar tazminatının da kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalıların, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; Takibin 47.005,30 TL asıl alacak-anapara, 4.042,12 TL kat öncesinden 17/08/2020 tarihine kadar akdi faiz, 1.723,54 TL 17/08/2020-13/11/2020 dönemi akdi faiz, 288,28 TL işleyen faizlerden gider vergisi, 412,91 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 53.472,15 TL üzerinden (davalılar … ve …’ın, 20.000,00TL asıl alacak-anapara, 1.718,88 TL kat öncesinden 17/08/2020 tarihine kadar akdi faiz, 733,33TL 17/08/2020-13/11/2020 dönemi akdi faiz, 122,61 TL işleyen faizlerden gider vergisi 412,91 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 22.987,73 TL üzerinden sorumlulukları tespit edilmesine rağmen taleple bağlılık ilkesi gereği 22.707,09 TL ile sorumlu olmaları kaydıyla) DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE; hükmolunan olacağın %20’si üzerinden hesaplanan 10.767,64 TL inkar tazminatının (davalılar … ve …’ın 4.630,00 TL’sinden sınırlı sorumlu olmaları kaydıyla) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,2-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 650,24 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli 3.002,44 TL’nin (harçların bölünmezliği ilkesi de göz önüne alınarak) davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davalılar davalılar … ve …’ın 3.002,44 TL’nin 1.261,00 TL’si ile sınırlı sorumlu tutulmalarına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 709,54 TL’nin (harçların bölünmezliği ilkesi de göz önüne alınarak) davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davalılar davalılar … ve …’ın 709,54 TL’nin 298,00 TL’si ile sınırlı sorumlu tutulmalarına,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.447,20 TL’nin haklılık durumu gereği 1.432,70 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davalılar davalılar … ve …’ın 1.432,70 TL’nin 600,00 TL’si ile sınırlı sorumlu tutulmalarına, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin, haklılık durumu gereği 1.306,00 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davalılar davalılar … ve …’ın 1.306,00 TL’nin 548,00 TL’si ile sınırlı sorumlu tutulmalarına, arta kalan 14,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 7.751,38 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, davalılar davalılar … ve …’ın 7.751,38 TL’nin 5.100,00 TL’si ile sınırlı sorumlu tutulmalarına, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, temlik alan davacı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır