Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/696 E. 2022/891 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/696
KARAR NO : 2022/891
DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 30/11/2021
KARAR TARİHİ : 28/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıların davalı kooperatifin üyesi olduklarını, davalı kooperatifin … tarihinde olağanüstü genel kurul yaptığını, yapılan genel kurulun kooperatif ana sözleşmesine ve kanunun emredici düzenlemesi ile iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, davalı kooperatifin … tarihli 2021 olağanüstü genel kurulu için usulüne uygun çağrı yapılmadığını, toplantı nisabı ve karar nisabına uygun hareket edilmediğini, zira toplantıya 19 ortaktan 8 kişi katılmış olup, katılan 8 kişinin aidat ve parasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve toplantıya katılmayan davacılarla husumeti olan kişiler olduğunu, diğer üyelerin tamamının parasal yükümlülüğünü ifa ettiğini, ayrıca olağanüstü genel kurul için tüm üyelere yasal şartları havi genel kurul daveti tebliği gerektiğini, davacılara usulüne uygun çağrı yapılmadığı gibi diğer ortaklara da usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, davalı kooperatifin … tarihli olağanüstü genel kurulunun 4 ve 5. maddede alınan kararın açıkça ana sözleşmeye, eşitlik ve iyiniyet kurallarına aykırı ve yoklukla batıl olduğunu, davalı kooperatif başkanı …’ın, müteahhit … Ltd. Şti yetkilisi fiili yönetici …’ın eşi olduğunu, kooperatifi usulsüz şekilde yöneten kişinin aslında … olduğunu, daha önce kardeşi … üzerinden kooperatifi yönettiğini, şimdi de eşi üzerinden kooperatifi yönetmekte olduğunu, dava dışı …, kooperatiflerde ticaret yasağı olması karşısında şirketi … Ltd.Şti.’ni müteahhit gösterip kooperatifin inşaatını yaptığını, aldığı hak ediş villalarını muvazaalı kayıtlar ve üyelikler ile annesi …, kardeşi …, eşi … ve arkadaşları …, … gibi kişiler adına yaptığını, davalı kooperatifin 2019 yılı olağan genel kurulunda, önceki başkanlar … ve … ile diğer yedek üyelerin istifası nedeniyle 2020 yılı içinde yeni yönetim oluştuğunu, davacı …’ün, davalı kooperatife kendisi ve babası ile eşini üye yaptığını, eşinin miras kalan onlarca taşınmazını satıp üyelik aldığını, kooperatifin zor zamanlarında hep fedakarlık yapan kişi olduğunu, yönetimde olduğu dönemde her ne kadar … da yönetici olsa da aslında …’ın asıl yöneten kişi olduğunu, davacı …’ün bizzat … TL bedel ödeyerek satın aldığı villanın dava dışı üye …’a satıldığını ve eşi …’ün de 2 villa için … TL ödemesi gerekirken … TL ödeme yapması ve fazladan … TL ödeme yaptığının tespiti nedeniyle kooperatiften iade talep ettiğini, davacının bu talebi üzerine önce mobing ve baskı uygulandığını, davacının istifa etmek zorunda kaldığını, daha sonra da eşinin alacağı için Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Esas ile icra takibi yaptığını ve Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ile villa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtığını, toplantıya katılanlar … ve ailesinin davacıyı sürekli tehdit ettiklerini ve savcılığa asılsız suç duyurusunda bulunduklarını ileri sürerek, öncelikle genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulmasına, … tarihli olağanüstü genel kurulun ve genel kurulda alınan kararların ana sözleşmeye, eşitlik ve iyiniyet kurallarına açıkça aykırı olması sebebi ile yoklukla malul olduğunun tespiti ile iptali ile yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden ve davalı kooperatiften davalı kooperatifin sicil dosyası, ortakları, ana sözleşmesi, iptali istenen … tarihli olağanüstü genel kurul kararı, karara dayanak olan çağrı, gündem ve hazirun cetveline ilişkin kayıt ve belgeler celp edilerek, dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında; … tarihli oturum 2 nolu ara kararı ili dava dosyasının Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek kooperatif işlemlerinde uzman re’sen seçilecek bir mali müşavir ve bir kooperatif işlemlerinde uzman bilirkişiye tevdi ile iptali talep edilen genel kurul kararlarında alınan kararların kooperatif ana sözleşmesi ve Kooperatifler Kanununa uygun olup olmadığı hususlarında rapor tanzimine karar verilmiş bilirkişi heyeti tarafından sunulan … tarihli raporda özetle; “…Yukarıda etraflıca açıklanan nedenlerle ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
1- Dava dilekçesinde; Kooperatifin … tarihinde yaptığı olağanüstü genel kurulun ve genel kurulda alınan kararların ana sözleşmeye, eşitlik ve iyi niyet kurallarına aykırı olması sebebi ile yoklukla malul olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesinin talep edildiği,
2- Davalı … Konut Yapı Kooperatifi’nin … tarihinde yaptığı olağanüstü genel kurul toplantısına çağrı mektuplarının … tarihinde ortaklar listesinde kayıtlı 19 ortaktan 14’üne PTT şubesinden taahhütlü mektup olarak, 5 ortağa da … tarihinde imza karşılığı elden tebliğ edildiği, toplantının ortaklar listesinde kayıtlı 19 ortaktan 5 ortağın asaleten, 3 ortağın da vekaleten olmak üzere toplam 8 ortağın katılımıyla gerçekleştirildiği, genel kurulda toplantı nisabının sağlanmış olduğu,
Davacılar …, … ve …’e taahhütlü mektupla davetiyelerin gönderildiği, davacıların toplantıya bizzat ya da vekil aracılığı ile katılmadıklarının anlaşıldığı,
Yaptığımız incelemede; davacıların adreslerine taahhütlü mektupla genel kurula davet yazısının gönderildiği, davacıların kooperatifteki adreslerinin değiştiği yönünde bilgi ve belge olmadığından davacılara yapılan genel kurul çağrısının usulüne uygun olduğunun değerlendirildiği, bu durumda, davacılara kooperatif tarafından genel kurula çağrı yapıldığı halde genel kurul toplantısına kendileri veya vekilleri vasıtasıyla katılmadıklarından genel kurulda alınan kararların yok hükmünde / batıl olduğunu ileri sürerek iptal davası açma hakkına sahip oldukları,
Bununla birlikte, Bilirkişi Kurulumuzca davacılara yapılan çağrının usulüne uygun yapılmadığı varsayılarak genel kurulda alınan kararların kanun, anasözleşme hükümleri ile iyi niyet esaslarına aykırı olup olmadığının incelendiği,
3- 6098 Sayılı T. Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinde getirilen düzenlemeyle, faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, maddenin 2. fikrasında ise sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağı hüküm altına alınmış, Borçlar Kanunu’nun “Temerrüt Faizi” başlıklı 120. maddesinin 2. fıkrasında da; sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağının hükme bağlandığı,
Türk Borçlar Kanununun 120/2. maddesine göre; kooperatif genel kurullarında TBK’nunda belirlenen orandan daha yüksek gecikme cezası oranının kabul edilmesi halinde geciken aidatlara TBK”’nun 120/2. maddesi gereği, yıllık %18, aylık %1,5 oranı veya bu oranda gecikme cezasının uygulanması gerektiği,
Kooperatifin … tarihinde yaptığı olağanüstü genel kurul toplantısının 5’nci gündem maddesinde alınan; “ödemelerin yapılmaması veya eksik ödeme yapılması durumunda kalan bakiyeler için aylık %3 faiz işletilmesine, her ay muhasebe kayıtlarında bileşik faiz olarak tahakkuk kaydı yapılmasına” yönünde alınan genel kurul kararının Türk Borçlar Kanununun emredici hükmüne aykırı olduğu, bu nedenle, alınan genel kurul kararının kanun, anasözleşme hükümleri ile iyiniyet esaslarına aykırı olduğunun değerlendirildiği,
Genel kurul toplantısında alınan tüm genel kurul kararlarını incelediğimizde; genel kurulda toplantı nisabının bulunduğu, genel kurulda alınan kararların oybirliği ile alındığı ve alınan kararlarda karar nisabının sağlanmış olduğu, davacıların usulüne uygun davet edilmediğinin kabulü ve davacıların genel kurul toplantısına katılmaları durumunda karara ret oyu verdiklerini varsaydığımızda alınan kararlarda karar nisabının sağlanmış olacağının anlaşıldığı,
‘İnceleme ve Değerlendirme’ bölümünde açıkladığımız üzere; kooperatifin … tarihinde yaptığı olağanüstü genel kurul toplantısında 5’nci gündem maddesindeki karar hariç alınan tüm kararların kanun, anasözleşme hükümleri ile iyiniyet esaslarına aykırı olmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava. davacı kooperatif üyeleri tarafından davalı kooperatifin … tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğundan iptali, bu mümkün değil ise genel kurulda alınan 4 ve 5 nolu kararların kanuna, ana sözleşmeye, eşitlik ve iyiniyete aykırı olduğu iddiasıyla iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 Maddesinde “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler.
1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri;
2. Yönetim Kurulu;
3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri;
Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur.
Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür.
Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir.
Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.
Bu kanunda aksine açıklama bulunmayan hususlarda Türk Ticaret Kanundaki Anonim Şirketlere ait hükümler uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
Aynı Kanunun 98. Maddesinde de; “Bu kanunda aksine açıklama olmıyan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.” düzenlemesi mevcut olup, TTK 447. Maddesinde alınan hangi kararların batıl olacağına ilişkin olarak;
“Genel Kurulun özellikle;
a)Pay sahibinin genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b)Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran ,
c)Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin konması hükümlerine aykırı olan kararları batıldır. ” şeklinde batıl olabilecek kararlar belirtilmiştir.
Kural olarak; Genel Kurulun toplanıp karar alabilmesi için ana sözleşmede belirlenen çağrı usulüne göre ortakların genel kurula çağrılması lazımdır. Çağrıdan amaç toplantının ilanı, davetin şekli ve süresine ilişkin hükümlerdir. Bilindiği gibi, normal şartlarda yapılan genel kurullarda çağrının usulünde yapılmadığını iddia eden pay sahiplerinin genel kurul kararları aleyhine iptal davası açma yetkisi vardır. Halbuki, Kooperatifler Kanunun 47. Maddesine göre yapılan yani kooperatifin tüm ortaklarının toplantıda hazır bulunma ve bir itirazda olmamak kaydıyla yapılan toplantılarda çağrının usulü dahilinde yapılmadığı gerekçesiyle iptal davası açmak mümkün değildir.
İşte, Kooperatifler Kanunun 47. Maddesi koşullarının varlığı halinde usulüne uygun çağrı olmasa bile genel kurulun toplanıp karar alabilmesi mümkündür. Bu şartlar kooperatifin tüm ortaklarının toplantıda hazır bulunması, bir itiraz olmaması, genel kurul toplantılarına ilişkin diğer kararlara uyulması, kararların ortaklar veya ortakların toplantıda oybirliğiyle seçecekleri temsilciler tarafından imzalanmasıdır.
Belirtilen dört koşula uyulmak koşuluyla çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olsa bile genel kurul toplantısı yapılabilir ve bu toplantıda geçerli kararlar alınabilir. Dolayısıyla çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olmasından dolayı genel kurulda alınan kararların iptali istenemez, istense bile mahkeme sadece çağrı hakkındaki hükümlere uyulmamış olmasından dolayı alınan kararları iptal etmemesi gerekir.(Kooperatifler Hukuku -Mahmut Coşkun-2019 Sayfa 690, 691, 692 açıklamaları)
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. Maddesi uyarınca genel kurulda alınan kararların oyunu kullanmasına haksız yere izin verilmemesi, çağrılmama, çağrının usulsüzlüğü, gündemin gereği gibi ilan ve tebliğ edilmemesi veya toplantıya ve karara yetkisi olmayan kimselerin iştirak etmesi iddiaları dışında yasa, ana sözleşme ve afaki iyi niyet kurallarına aykırılık halleri ileri sürülerek iptalleri isteminde bulunabilmek için toplantıya katılan üyenin red oyu vermesi ve karara muhalif kalarak keyfiyeti zabta geçirmesi ve davanın bu iddiaların tümü bakımından toplantıyı izleyen 1 ayın içinde açılması gerekmektedir.
Davacıların … tarihli genel kurul toplantısına katılmadıkları, iptali için … tarihinde dava açtıkları, genel kurulun yokluklarında yapıldığı görülmekle davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların genel kurula çağrının usulüne uygun olmadığı yönündeki iddiaları yönünden yapılan incelemede:
Kooperatif Ana Sözleşmesi 28. Maddesinde; “Olağan ve olağanüstü toplantılara çağrı; taahhütlü mektupla, ayrıca gerektiğinde gazete ile gazete olmayan yerlerde mahalli örf ve adete göre ilan yolu ile yapılır. Çağrının sadece yazılı olarak imza karşılığında yapılması da mümkündür.
Çağrının, toplantı gününden en az 30 gün önce ve en çok iki ay içinde yapılması, toplantının gün ve saati ile yerinin ve gündem maddelerinin bildirilmesi zorunludur.” düzenlemesinin bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu somut olayda, kooperatifin 19 ortağından 5’ine toplantı davetinin imza karşılığı, 14 ortağa ise taahhütlü mektupla yapıldığı bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Davacıların kooperatifte olan adreslerinin değiştiği veya kooperatif tarafından farklı bir adrese davetiyelerin gönderildiğine dair iddiaları bulunmamaktadır.
Çağrıdaki usulsüzlükler, o toplantıda alınan kararların yoklukla sakat olmasını gerektirmez. Bu durumda kararların ancak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. Madde hükmü bakımından kanuna, ana sözleşme hükümlerine veya iyiniyet esaslarına aykırı mahiyette olup olmadığı her bir karar için tek tek saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Dava konusu somut olayda, iptali istenen genel kurulda toplantı ve karar yeter sayıları bulunmakta olup, bu hali ile çağrının usulüne uygun olduğu, dolayısıyla çağrıdaki usulsüzlük nedeniyle kararların yoklukla malul olduğuna ilişkin davacıların iddialarının yerinde olmadığının kabulü gerekmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacıların genel kurulda alınan kararların iptali ile ilgili dava açma hakları bulunmamakla birlikte genel kurulda alınan kararların yokluğunun tespiti, butlanını talep ederek iptal davası haklarının bulunduğunun kabulü gerekmiştir.
Davacıların genel kurulda alınan 4 ve 5 nolu kararların iptali istemine ilişkin yapılan değerlendirmede:
Genel Kurul 4. Gündem maddesinin “İnşaatımızın yüklenici firması tarafından … tarih, … sayılı Antalya … Noterliği tarafından tebliğ edilen ek fark bedeli ödenmesi konulu ihtarnamenin görüşülmesi” olduğu, genel kurulda bu hususta “…yüklenici firmanın talep ettiği … TL’nin sözleşme maddesine istinaden demir alım fark bedeli olarak ödenmesi oybirliğiyle kabul edildi.” şeklinde oybirliği ile karar alındığı görülmüştür. Genel kurulda alınan bu karar yönünden konunun ortakların bilgi ve onayına açık bir şekilde sunularak oybirliğiyle karar alındığı, davacılar usulüne uygun davet edilmelerine rağmen genel kurula katılmamaları nedeniyle genel kurulun 4. Gündem maddesinde alınan kararın kanun, ana sözleşme hükümleri ile iyiniyet esaslarına aykırı olmadığının kabulü gerekmiştir.
Genel Kurulun 5. Gündem maddesinin; “… tarihli olağan üstü genel kurulun 6. Maddede karara bağlanan bağımsız denetçi raporlarının görüşülmesi ve üyelerin tercihlerine sunularak karara bağlanması” olduğu, genel kurulda bu hususta…tabloya yukarıda alınan kararla ilaveten … TL ek fark bedelleri eklenmiş hali ile üyelerin kalan ödeme tutarlarını … tarihine kadar tamamını ödeyerek kapatmaları, ödemelerin yapılmaması veya eksik ödeme yapılması durumunda kalan bakiyeler için aylık %3 faiz işletilmesine, her ay muhasebe kayıtlarında bileşik faiz olarak tahakkuk kaydı yapılmasına, tüm üyelerin kabul oyuyla oy birliğiyle kabul edildiği. Ayrıca … tarihinden itibaren kalan ödeme tutarını ödemeyen veya eksik ödeme yapan üyelerle ilgili hukuki icra takip işlemlerinin başlatılmasına oybirliğiyle kabul edildi. Şeklinde karar alındığı görülmüştür. Kooperatif ortaklarından tahsil edilecek tutarları belirleme yetkisi ile ödemelerini geciktiren ortaklara uygulanacak gecikme faizi/cezasını belirleme yetkisi genel kurula aittir. Dava konusu somut olayda da bu husus genel kurul tarafından belirlenmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih … Esas – … Karar sayılı emsal içtihatında da ; “…YHGK’nın … tarih ve … E., … K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, bu düzenleme ile kanun koyucu sözleşme ile kararlaştırılsa dahi aşırı oranlarla belirlenen faizin önüne geçmek istemiş ve bunu kamu yararı gerekçesiyle sınırlamak yoluna gitmiştir. Kooperatif genel kurullarında aidat ödemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammı, temerrüt faizi niteliğindedir. Kooperatif genel kurullarında belirlenen gecikme zammı oranlarının da anılan düzenleme kapsamında olduğu tartışmasızdır. Bu düzenleme ile kanun koyucu açıkça aşırı faizin önüne geçmek yönündeki iradesini, derdest davalara da yansıtmıştır.
Somut olayda, davalıdan istenen aidat miktarı genel kurul kararları ile belirlendiğinden ve genel kurul kararları da sözleşme niteliğinde olduğundan davalı ortaktan aidat borcunu geç ödemesinden dolayı istenebilecek azami faiz oranı TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.
Bu durumda, mahkemece, dava tarihinden önce yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme bu açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından değerlendirilerek, işlemiş temerrüt faizi oranı ve miktarı ile işleyecek temerrüt faiz oranı bakımından gerektiğinde bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi…” hususlarına yer verilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88. maddesinde getirilen düzenlemeyle, faiz Ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranının, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği, maddenin 2. fikrasında ise sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamayacağı hüküm altına alınmış, Borçlar Kanunu’nun “Temerrüt Faizi” başlıklı 120. maddesinin 2. fıkrasında da; sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranının, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı hükme bağlanmıştır.
Türk Borçlar Kanununun 120/2. maddesine göre; kooperatif genel kurullarında TBK’nunda belirlenen orandan daha yüksek gecikme cezası oranının kabul edilmesi halinde geciken aidatlara TBK’nun 120/2. maddesi gereği, yıllık %18, aylık %1,5 oranı veya bu oranında gecikme cezası uygulanması gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Genel Kurulun 5. Gündem maddesinde alınan ödemelerin yapılmaması veya eksik yapılması durumunda kalan bakiyeler için aylık %3 faiz işletilmesine, her ay muhasebe kayıtlarında bileşik faiz olarak tahakkuk kaydı yapılmasına verilen kararın TBK 120/2. Maddesine aykırı olduğu, bu nedenle alınan genel kurul kararının kanun, ana sözleşme ile iyiniyet esaslarına aykırı olduğu, bu madde yönünden davacıların iptal talebinde bulunmalarının mümkün olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Buna göre; davalı … Konut Yapı Koop.’nin … tarihli olağan üstü genel kurul toplantısı 5. Gündem maddesinde alınan kararın İPTALİNE,
2-… tarihli Olağan Üstü Genel Kurulda alınan diğer kararların iptali isteminin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli … TL harçtan peşin olarak alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalı kooperatiften tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre … TL vekalet ücretinin davalı kooperatiften tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
5-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre … TL vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan toplam … TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek takdiren … TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacılar tarafından yapılan … TL ilk dava masrafının davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
8-Davacılar tarafından kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır