Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/693 E. 2022/142 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/693 Esas
KARAR NO : 2022/142
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ: 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.09.2021 günü saat 17.28 sıralarında sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Şirinyalı Mh.1498 Sokaktan yolun karşı şeridine geçerken, 1523 Sokaktan gelen sürücü müvekkilin sahibi olduğu ve yakını olan … idaresindeki …plakalı, Ticari ruhsatlı minibüsün sağ arka kısmına çarpması sonucu kazaya sebebiyet verdiğini, taraflarca kendi aralarında kaza tespit tutanağı düzenlendiğini ve Kesinleşmiş eksper raporuna göre kazanın oluşumunda davalının %100 kusurlu olduğunu, Müvekkilinin minibüsünün kazalı ve tamir için serviste olduğunu 28 günlük süre zarfında, resmi sözleşmesi gereği her gün aracı ile Sabah-Akşam personel servisi taşımacılığı yapmak kendi aracına eşdeğer nitelikte bir başka minibüs kiralamak zorunda olduğunu, dolayısıyla ticari faaliyetleri aksatmamak adına …Turz.Taş.Ltd.Şti’den başka bir araç kiraladığını, bu minibüs için 10.738,00 TL ödediğini, kazaya sebebiyet veren …plakalı aracın üçüncü kişilere devir ve temlikini önlemek amacıyla trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.738,00 TL kaza tarihinden itibaren işleyen en yüksek ticari avans faizi ve fer’ileri birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi iken davanın görevsiz asliye ticaret mahkemesinde açıldığını, müvekkili …’ın tacir olmadığını, davanın görev yönünden reddi gerektiğini, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının aracında oluşan ticari kazanç kaybı istemine ilişkindir.
Öncelikle değerlendirilmesi gereken husus mahkememizin görevine ilişkindir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı TTK’nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
Ticari işletme, TTK’nın 11/1.maddesindeki tanıma göre; esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Esnaf işletmesi ile ticari işletme arasındaki sınırın ise Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılacak kararname ile belirleneceği hükme bağlanmıştır.Kanunda ticari işletme için herhangi bir miktarda gelir değil, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşar düzeyde gelir sağlama amacı aranmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 3.maddesinde; “ticari iş” kavramı açıklanmış ve “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” denilmiştir.
Ticaret hayatının temel öznesi olan “tacir” de yine işletme kavramı bağlamında tanımlanmış ve “bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi”ye tacir deneceği TTK’nın 12/1.maddesinde belirtilmiştir.
Türk Ticaret Kanunu tacir kavramını gerçek kişiler ve tüzel kişilerde ayrı ayrı ele almış, gerçek kişilerde tacir sıfatının kazanılması bir ticari işletmenin mevcut olması, bir ticari işletmenin işletilmesi ve ticari işletmenin kısmen de olsa o kişi adına işletilmesi unsurlarına bağlanmıştır. Tüzel kişi tacir kavramının kapsamı ise TTK’nın 16/1. maddesinde düzenlenmiştir.
Tüm açıklamalardan sonra dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; davacı ile davalıya ait iki aracın karıştığı trafik kazasında, davacıya ait … plakalı aracın hasara uğradığı iddiası ile kazanç kaybına ilişkin mahkememizden maddi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Ancak; davalıya ait … plakalı aracın hususi nitelikte bir araç olduğu, mahkememizce yapılan tacir araştırması neticesinde davalının oda kayıtlarının bulunmadığı gibi vergi kaydının da bulunmadığı tacir sıfatının olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda açıklanan kanun maddeleri ve tanımlar doğrultusunda olayda; dava TTK.nun 4/1-a-f bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan (tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın) değildir. Davacıya ait aracın ticari araç olduğu sabit ise de, davalının tacir olmadığı dolayısıyla davanın da hukuki niteliği itibariyle ticari dava olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın mahkememiz görev alanına girmediği anlaşılmıştır.
Görev, 6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, Davacı vekili … ile Yetki belgesine istinaden davalı vekili olduğunu beyan eden …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı