Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/69 E. 2022/17 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/69 Esas
KARAR NO : 2022/17
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2021
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin …merkezli …’in …’da kurulu kardeş şirketi olduğunu, şirketin bağlantı elemanları alanında faaliyet gösteren orta ölçekli grup şirketlerinden oluştuğunu, ana müşterilerinin otomotiv, otomotiv yan sanayisi, telekominikasyon, tüketici elektroniği ve inşaat endüstrilerinde faaliyet gösteren firmalardan oluştuğunu, müvekkili firma ile davalı tarafa anlaşmaları uyarınca çeşitli mal teslimleri yaptığını ve bunlara karşılık olarak da faturalar kesip gönderdiğini, dava dosyasına sunduğu fatura fotokopileri ve cari hesap ekstrelerinden de anlaşılacağı üzere, davalı tarafın … TL borçlu olduğunu, davalı tarafın borcunu ödemediğinden Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını ancak davalı tarafın bu icra takibine kötü niyetli ve haksız bir şekilde itiraz ettiğini, dava şartı olması nedeniyle arabulucuya başvurulduğunu ve taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarının iptaline, borçlulardan … icra inkar tazminatı alınmasına, takibin devamına ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak, davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmış ve alınan … tarihli raporda,
Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlerle; yüce Mahkemece davacı yanın istemlerinin yerinde görülmesi durumunda, Netice-i Talep ile Bağlılık İlkesi yüce Mahkemece hüküm anında gözetilmek kaydı ile,
1. Davacının; ticari defterlerinin 6102 Türk Ticaret Kanununa göre usülüne uygun tutulduğu açılış
ve kapanış tasdiklerinin (… yoluyla) yapılmış olduğu,
2. Defter ve kayıtların birbirini doğruladığı ve sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı,
3. Dava va konusu her bir faturanın … (KDV Hariç) sınırı haddini aşmadığından VUK hükümlerince BA ve BS formlarında beyan edilmeyeceği, ilgili vergi dairelerinin de bu yönde görüş verdiğine ilişkin yazıların dosyada mevcut olduğu,
4. Davacının (…); ihtilaf konusu edilen 2 adet faturaya karşılık ödeme almamış, tahsilat yapmamış olduğu ancak toplam bu 2 adet faturaya karşılık … TL alacağından davalının cari hesap bakiyesine karşılık …TL borcunun mahsubundan sonra rapor tarihi itibariyle halen davacının net … TL alacaklı olduğu, davalının ise borçlu olduğu,
5, Davalının (… Şirketi) … TL borçlu olduğu, bu tutarın icra takibine konu edildiği ve raporumun teslim tarihi itibariyle ise davacının … kanuni faizi ile birlikte … TL alacaklı, davalırın borçlu olduğu,
6. Davalı taraf borcunu ödemediğinden Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafın defter ve kayıtlarının incelenmesiyle birlikte şayet Mahkemeniz bu itirazın kötü niyetli olduğu kanaatinde ise, … icra inkâr tazminatı alınması gerektiğini bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; ticari satımdan doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir. (Hüseyin Tuztaş, Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması,www.sevgipinari.org )
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş ,kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraf ise defterlerini sunmamıştır .Davacının defter kayıtlarında dava konusu faturaların kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda davacının takip tarihi itibariyle davalıdan … TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih … E. … K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Buna göre davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZININ İPTALİNE, takibin kaldığı yerden aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki … TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken … TL den peşin alınan … TL nin mahsubu ile eksik alınan … TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam … TL nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.
06/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır