Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/689 E. 2021/845 K. 10.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/689 Esas
KARAR NO : 2021/845
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2021
KARAR TARİHİ : 10/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili banka nezdinde davalı … lehine Borçlu Kredi Kartı sözleşmesi imzalandığını ve banka tarafında kredi kartı kullandırıldığını, borçlunun kredi kartı 4.697,52 TL tutarındaki alacağı ve bu tutara ödeme yapacağı tarihe kadar işleyecek akdi faiz gecikme faizi masrafı Kredi Üyelik Sözleşmesi Bankacılık Hizmet Sözleşmesi hükümleri uyarınca bir hafta içerisinde ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı konusunda 26/07/2021 tarihli ihtarname ile borçluya bildirildiğini, iş bu ihtara rağmen borç ödenmediğinden, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi …/… sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine hakkındaki takibin durduğunu, bu sebeplerle davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; davacı banka ile davalı arasındaki Kredi Kartı sözleşmesinden kaynaklı olarak Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’ nün Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi …/… sayılı takip dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri (HMK)’nın 1’inci maddesinde mahkemelerin görevinin, ancak kanunla düzenlenebileceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirtilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun (TKHK)’un “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde bu Kanun’un her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı belirtilmiştir. Bu maddenin gerekçesi ise:
“Kanun’un kapsamının belirlendiği ikinci maddede “tüketici işlemlerinin” ve “uygulamaların” kapsam dâhilinde olduğu belirtilmiştir. Böylece, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişilerin, tüketicilerle sözleşme imzalanmadan önce, sözleşmenin kurulması esnasında ve sözleşme imzaladıktan sonra yaptıkları uygulamalar da Kanun kapsamında değerlendirilecektir. Örneğin, tüketici kredisi verilmeden önce tüketicilere verilmesi öngörülen sözleşme öncesi bilgi formu, devre tatil sözleşmesinin kurulması esnasındaki satış yöntemi veya bir malın satışından sonra o mala ilişkin satış sonrası hizmetler gibi uygulamalar konusunda çıkabilecek uyuşmazlıklara bu Kanun hükümleri uygulanacaktır. Bu hüküm ile özellikle bir hukuki işleme veya sözleşmeye dayanmayan, tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamaların da Kanun kapsamında olduğu açıklığa kavuşturulmuş olmaktadır” şeklindedir.
6502 sayılı TKHK’nın 3’üncü maddesinde tüketici; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”yi, tüketici işlemi; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, taşıma, eser, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Anılan Kanun’un 73/1’inci maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” ; 83/2’nci maddesinde ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı arasında davalının kredi kartı kullanımına ilşkin akdi ilişki kurulduğu, dava konusu uyuşmazlığın tüketici kredisinden kaynaklanması nedeniyle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu, davalı aleyhine açılan davanın davaya bakmaya mahkememiz görevli olmadığı anlaşıldığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır