Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/687 E. 2021/781 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/687 Esas
KARAR NO : 2021/781
DAVA : Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ: 29/11/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin …Vakfı’ na ait kolejde spor tesisi, kapalı salon, halı saha, kantin tesisinin yapımı ve işletmesi konusunda sözleşme yaptıklarını, Müvekkilinin bu anlaşma uyarınca kapalı spor salonu ve teşrifatı, basketbol, voleybol, tenis sahası, halı saha ve soyunma odaları, kafeterya, tel örgüler, büro vs. İnşaasını yapacak ve kendisi tarafından yine bir miktar kira karşılığı 10 yıl süre ile tesisi kiralayan koleji de kullanılacaklarını, bu süreçte kiralayan …, koleji başka birine devrettiğini, müvekkilinin kiraladıkları, kendi yaptıkları tesise sokulmadığını, müvekkilinin bu nedenle büyük maddi ve manevi kayıp yaşadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile; belirsiz alacak davalarının kabulüne, sözleşmede belirtilen ve keşif mahallinde gösterdikleri imalatların tespitini tesislerin tenis kortu, halı saha, basketbol sahası, hentbol sahası, voleybol sahası ve bunlara bağlı spor kompleksi tefrişatları, soyunma odaları, kafeterya vs. eklentilerin yapım değerinin, maliyetinin yapım tarihi ve bugün itibari ile değerinin tespitini, çalıştırılmaması ve işletmeye alınamaması nedeniyle kazanç kaybının hesabının belirlenmesini, alacağın tespitinden sonra ıslah edilmek üzere şimdilik 100 TL alacağımızın dava tarihinden itibaren hesaplanacak aylık yasal ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6100 sayılı H.M.K. 4. Maddesinde; “…Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…” düzenlemeleri mevcuttur.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 09/11/2015 tarih 2015/8319E. 2015/10836K. sayılı kararında; “…Somut olayda; davacı ile davalı arasında, davacının restoran olarak işlettiği taşınmaza ilişkin yapılan kira sözleşmesi nedeniyle karşı tarafa bono verildiği, kiraya veren davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, kira sözleşmesinin feshi, ödenen 6 aylık kira bedelinin geri verilmesi ve ödenmeyen 6 adet bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitinin istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi uyarınca kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu nedenlerle, davanın sulh hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” denilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 04/04/2018 tarih 2017/2850E. 2018/3436K. sayılı kararında; “…01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda uyuşmazlık; taraflar arasındaki kira ilişkisi nedeniyle, ödenmeyen kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takip sonrası uygulanan haciz işleminden kaynaklanmaktadır. Bu haliyle dava, 10.06.2013 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır…” denilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 08/11/2017 tarih 2017/4856E. 2017/15494K. sayılı kararında; “…Davacı ile davalılardan …’ın murisi … arasında … başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi mevcut olup, davacının talebi kira sözleşmesine dayanarak kullanmakta olduğu taşınmazın, davalı … ile diğer davalı müteahhit … arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yıkılması sonucu oluşan tazminat istemine ilişkindir. Dava, 28/12/2012 tarihinde 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…” denilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 04/05/2017 tarih 2017/1760E. 2017/6605K. sayılı kararında; “…Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin haklı fesih nedeniyle kiralanana yapılan masraf ve yoksun kalınan kar kaybına ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava, 10.12.2012 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…” denilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 11/04/2019 tarih 2017/15-2141E. 2019/442K. sayılı kararında; “… Dava şartlarının neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesinde belirtilmiş olup, anılan düzenlemenin 1. bendinin (c) alt bendinde mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, bir dava ancak görevli mahkemece incelenebilir. Mahkeme her şeyden önce görevli olmalıdır. Görevsiz mahkemede açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekir (Pekcanıtez H./ Özekes M./ Akkan M./ Korkmaz H.T.: Pekcanıtez Usul Medeni Usul Hukuku, Cilt II, İstanbul 2017, s. 930)… Dava şartları ve ilk itirazların karara bağlanması için, tarafların açıklamaları yeterli ise hâkim, dosya üzerinden karar verebilir. Verilen karar (görevsizlik veya yetkisizlik kararı gibi) davayı (o mahkemede) sona erdirici nitelikte ise, hâkim tarafları ön inceleme duruşmasına davet etmeden (dosya üzerinden) gerekli kararı verebilir. Bu hâlde ön inceleme duruşması yapılmasına, tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesine ve tahkikat aşamasına geçilmesine gerek kalmaz (Kuru B., s 286)… Anılan düzenleme ile hâkime dava şartlarına ilişkin olarak hangi aşamada karar verilmesi noktasında takdir hakkı tanınmış olup, hâkim tarafların dinlenmesine ihtiyaç duymaması hâlinde gerekli gördüğü takdirde dosya üzerinden de karar verebilecektir. 6100 sayılı HMK’nın 30. maddesi uyarınca hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olup, dava şartlarına ilişkin bir sorunun yargılamanın başında çözülmeyip sonrasında dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ekonomisi ilkesi ile de bağdaşmayacaktır. Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, mahkemece dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi, 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 138. maddeleri ve usul ekonomisi uyarınca mümkündür…” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesinde, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevi, dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle; davaya bakma görevinin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu ve dava şartlarından olan görev hususunun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usûlden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Sulh Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır