Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/661 E. 2022/852 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/661 Esas
KARAR NO : 2022/852
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili müvekkili …’nin davalı … Şti. ile … tarihinde … ve … satın almak üzere sözleşme yaptığını, davalı tarafından gönderilen … faturada yazılı … USD bedeli banka aracılığı ile davalının … hesabına gönderildiğini, davalının sözleşmede yazılı ürünleri göndermediğini, bedeli iade etmediğini, müvekkilinin davalıdan olan alacağını tahsil edebilmek için … tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas Sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, borçlunun borca ve takibe itiraz etmesi sebebiyle … tarihinde İtirazın İptali istemi ile dava açarak haksız itirazın iptalini, icra takibinin devamını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı daya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının …, borçlunun … Şti.. olduğu, …-USD asıl alacak, …-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam …-USD alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlunun … tarihinde takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … … tarihli raporunda sonuç olarak; ” Tarafların …’ den …’ ya … ve … satışı için … tarihinde sözleşme imzaladıkları,
– Davalı şirketin dava dilekçesine cevap vermediği, ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği, bu nedenle taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığı, davalının davacıya ürün gönderip göndermediğinin tespit edilemediği,
– Davacının davalı şirkete gönderdiğini iddia ettiği dava konusu … USD tutarındaki transfere ait swift makbuzunun ilgili bankadan teyidinin alınması gerektiği,
– Bankanın … USD tutarındaki transferin davacı tarafından davalının hesabına gönderildiği hususunda teyit etmesi halinde, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle … USD alacağı olduğu hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mali Müşavir … ek raporunda sonuç olarak; “-Tarafların …’ den …’ ya … ve … satışı için … tarihinde sözleşme imzaladıkları,
– Davacı tarafın sözleşme gereği … USD ödemeyi Davalı şirketin banka hesabına gönderdiği,
– Davalı şirketin sözleşmede yazılı ürünleri davacıya gönderdiğine dair dosyada bir beyan ve belgeye rastlanmadığı,
– Davalı şirketin dava dilekçesine cevap vermediği, ihtar edilmesine rağmen ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmediği,
– Davacının sözleşme gereği … USD ödemeyi davalıya gönderdiğinin tespit edildiği, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle … USD alacağı olduğu,” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
MK 6. Maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup işbu davada ispat yükü alacaklı olduğunu ispat eden davacıya aittir.
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, ” “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcut olup, tercümesi ile birlikte ibraz edilen taraflar arasındaki … tarihli sözleşme ile davalının satıcı olduğu, davacının ile alıcı konumunda bulunduğu, davacının sözleşmenin 2.3 maddesi gereği davalının … hesabına fatura bedelini gönderdiği, bedelin TL karşılığının sözleşmede de adı geçen … tarafından çekildiği, ancak davalı tarafça teslim hususunun ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için işlem yapılmış ancak davacının yurtdışında bulunan bir şirket olduğu davalı tarafça da defterlerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Böylelikle sözleşme konusu bedelin davacı tarafça ödendiği ancak davalı tarafın sözleşme gereği teslime dair edimini yerine getirmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, takipten önce temerrüt sözkonusu olmadığından takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-A maddesine göre Devlet Bankalarınca 1 yıl vadeli USD hesabına uygulanan en yüksek faiz üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Takibe ve davaya konu alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir.
Yabancı para cinsinden yapılan icra takiplerinde, İİK’nun 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına karar verilmesi halinde, yabancı paranın takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı esas alınmak suretiyle tazminat hesabı yapılması gerektiğinden, … bankası … tarihli efektif satış kuru …-TL olup karşılığı …’dir. Bu durumda …-USD’ nin takip tarihindeki TL karşılığı olan …-TL üzerinden belirlenen …-TL icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin …-USD asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4-A maddesine göre Devlet Bankalarınca 1 yıl vadeli USD hesabına uygulanan en yüksek faiz üzerinden takibin DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin reddine;
2- Kabul edilen …-USD asıl alacağın takip tarihindeki kur üzerinden TL Karşılığının %20 oranında (…-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken …-TL harçtan peşin alınan …- TL nin mahsubu ile, eksik alınan … -TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden …-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden …-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam …-TL yargılama giderlerinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek …-TL yargılama gideri ile …-.TL ilk dava masraf toplamı …- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan …- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’nın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı