Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/640 E. 2022/948 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/640
KARAR NO : 2022/948
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 20/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından alacağın tahsili amacıyla Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak yetkiye ve borca itiraz etmesi sebebi ile takibin durduğunu, icra takibine konu alacağın para alacağı olduğunu, Borçlar Kanunu’na göre para borçlarının götürülecek borçlardan olduğunu, davacı şirketin şirketin ikametgahının Antalya olduğnu bu haliye yetkili icra müdürlüğünün de Antalya İcra Müdürlüğü olduğunu, para borçlarınının alacaklının ikametgahında ödeneceğine dair Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.02.2005 tarih 2005/19-63 Esas -2005/61 Karar sayılı emsal kararını dilekçeleri ekinde sunduklarını beyanla borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazının iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ikametgahının … olup HMK’nın genel yetki hükümleri uyarınca yetkili icra dairesi ve yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olan Ankara İcra Daireleri ve Ankara Mahkemeleri olduğunu, takibin yetkisiz Antalya İcra Dairelerinde yapılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, TBK 89/1. Maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığını, ilgili maddenin uygulanabilmesi için taraflar arasındaki hukuki ilişkinin öncelikle ispatlanması gerektiğini taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi yahut başkaca ticari ve hukuki hiçbir sözleşmesel ilişki bulunmadığını bu sebeple TBK m. 89/1’in uygulama imkanını olmadığını, takip dayanağı olarak gösterilen cari hesap ve fatura nedeniyle davalının davacı şirkete hiçbir borcununun olmadığını, TTK m. 89 hükümleri uyarınca cari hesap sözleşmesinin yazılı olarak yapılmasının yasal zorunluluk olduğunu, ancak taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesi bulunması halinde hesap kesilmeden alacağın talep edilemeyeceğinin de TTK 98. maddesinin amir hükmü olduğunu, davalı … hakkında yapılan takipten haberdar olunur olunmaz uyap sisteminden yapılan sorgulamada davacının aynı asılsız iddia ve taleplerle … tarihinde Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Diş sayılı ve yine … tarihinde Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyaları ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ve Mahkemesince talep sahibi tarafından yazılı bir cari hesap sözleşmesi ve alacak tutarıyla orantılı mal teslimine dair belge sunulmadığı, sunulan belgelerin alacağın varlığı hususunda İİK 258/1. maddesi uyarınca kanaat uyandırmaktan uzak belgeler olduğu gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, üçüncü kez davalı şirketin “…” olarak başlayan ticari unvanını “…” olarak değiştirmek suretiyle uyap sisteminden ihtiyati haciz dosyasının aynı mahkemeye düşmesinin önüne geçebilmek amacıyla ve doğruluk ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacak şekilde yeniden … tarihinde yapılan cari hesap mutabakat belgesi olarak adlandırılan bir belgeye dayanılarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, bu belgenin davalı … sözleşmeli serbest mali müşaviri tarafından akdedildiğini borçlu şirket ile mutabakatları akdeden mali müşavir şüpheli … arasında akdedilen iş sözleşmesinin dilekçe ekinde sunulduğu, aslının kendilerinde olduğunu, belgenin haksız ihtiyati haciz talebine gerçek dışı delil yaratmak maksadıyla sonradan düzenlenmiş olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, …’in halihazırda …’nun şirketlerinin de mali müşaviri olup, bu şahıslar hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Hazırlık sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, … ve …’nun davalı şirketin kurucu ortakları olup, …’nun aynı zamanda davalı … kuruluşundan (…) … tarihine kadar yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını, … ve …’nun … tarihinde hisselerini ve yetkilerini devrettiklerini, bu tarihten itibaren davalı şirket ile bir ilişkilerinin kalmadığını, TMK 6.maddesi gereğince alacaklı olduğunu iddia eden tarafın iddiasını yazılı ve hukuka uygun delillerle ispatlamasının zorunlu olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde delil olarak dayandığı cari hesap ve ticari defterlerin açıkladıkları nedenlerle hukuka aykırı delil olduğundan değerlendirmeye alınmaması gerektiğini, haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötüniyetli olarak takip yapan davacının % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davacı … A.Ş. Tarafından davalı … A.Ş. Aleyhine … TL’lik cari hesap alacağına dayalı olarak … tarihinde yapılan ilamsız takipte borçlu davalı … tarafından yetkiye ve alacağın tamamına itiraz edildiği, İcra Müdürlüğü’nün … tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında; … tarihli celse … nolu ara karar gereği Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak dava dosyasının re’sen seçilecek bir mali müşavir bilirkişiye tevdi ile uyuşmazlık konusuna ilişkin davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen ve dosyaya sunulan … tarihli raporda özetle; “…
1.Davalı şirketin … Yevmiye defterinin açılışının geç tasdik edildiği, davalı defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığının Mahkemenin takdirinde olduğu;
2.Ticari defterlerdeki hesap hareketlerine ilişkin belgeler ibraz edilmediğinden faturaların açık veya kapalı kesilip kesilmediğinin anlaşılamadığı;
3.Defterlerdeki hareketlerin dayandığı temel borç ilişkilerinin tespit edilebilmesi için …’den önceki defter ve kayıtların dosyaya kazandırılması gerektiği, davacı taraf bu defterlerin kendilerine teslim edilmediğini beyan ettiğinden … yılından önceki şirket yöneticilerinden defterleri teslim ettiklerine dair belgeyi veya defterleri sunması için yazışma yapılarak dosyaya kazandırılmasının mümkün olduğu;
4.Şirket devir evrakları ve cari hesap kayıtlarında işlenmiş hesap hareketlerinin dayanağı olan belgeler dosyaya kazandırıldıktan, temelindeki borç ilişkileri izah edildikten sonra kesin kanaate ulaşılabileceği;
5…. şirketi oldukları sırada tutulan muhasebe kayıtlarına dayanarak alacak/borç hesabı hakkında fikir beyan etmenin mümkün olmadığı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin inelenmesine ilişkin olarak bilirkişi tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; “…1-) davacı … A.Ş.’ne ait yasal defterlerin …-…-… yılına ait olanları ve mülga 6762 sayılı TTK gereği tutmak zorunda olduğu ticari defterlerin yine aynı kanun 69/1 maddesi gereği açılış tasdiklerinin yapıldığı görülmüştür.Yukarıda sayılan defterlere ilişkin olarak mülga 6762 sayılı TTK md. 70/Son ve 72/3 gereği kapanış tasdiki yaptırılması zorunluluğu bulunan Yevmiye Defterleri ve Envanter Defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı görülmüştür.Davacı Şirketin defterlerinin …-…-… yılları kapanış tasdikleri yapılmadığından, yasanın amir hükümlerine uygun olarak tutulmamıştır.
2-) 6102 sayılı TTK gereği tacirlerin tutmak zorunda oldukları defterlerin açılış tasdiklerinin (6102 TTK md. 64 ve 6100 sayılı HMK md. 222/2) yaptırılması gerekmektedir. Davacı … A.Ş.’nin …-…-… yılında tutmak zorunda oldukları yasal defterlerin yasal açılış tasdiklerinin yaptırıldığı, …-…-… yılına ait yasal defterlerin yılsonunda yaptırılması gereken yevmiye defterinin kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, dolayısı ile …- …-… yıllarına münhasır olmak üzere defterlerin usul ve yasaya uygun tutulduğunu ve birbirini teyit ettiğinin söylenebileceği, davacı … A.Ş.’nin …-…-… yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 6100 sayılı HMK 222. md. hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği kanısına varılmıştır. 3-) 6102 sayılı TTK gereği tacirlerin tutmak zorunda oldukları defterlerin açılış tasdiklerinin (6102 TTK md. 64 ve 6100 sayılı HMK md. 222/2) yaptırılması gerekmektedir. Davacı … A.Ş.’nin … ve … yıllarında vergi yasalarınca açıklanan şartları taşımasından dolayı yasal zorunluluk olarak yevmiye defteri ve kebir defterini elektronik ortamda tutmaktadır. 6102 sayılı TTK 64/3 maddesi; “… Ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması halinde bu defterlerin açılışlarında ve yevmiye defteri ile yönetim kurulu karar defterinin kapanışında noter onayı aranmaz….” Hükmüne amirdir. Yukarıda yer alan yasa amir hükmü gereği, davacı … A.Ş.’nin … ve … yasal yevmiye ve kebir defterlerinde açılış tasdikleri ve kapanış tasdikleri bilirkişiliğimizce aranmamıştır. … ve … yıllarına ilişkin olarak tasdike tabi defterlerden Envanter Defteri davacı … A.Ş.’i tarafından açılış tasdiki yaptırılmıştır.Dolayısı ile … ve … yılına münhasır olmak üzere defterlerin usul ve yasaya uygun tutulduğunu ve birbirini teyit ettiğinin söylenebileceği, davacı … A.Ş.’nin … ve … yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 6100 sayılı HMK 222. md. hükümlerine göre usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği…” tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin … tarihli celse … nolu ara karar gereği kök raporda belirtilen eksikliklerin giderilmesi için davalı şirketin … yılı öncesine ait ticari defter ve belgelerinin ibrazı hususunda gerekli usulü işlemler yapılmış, taraflara / ilgili şirket temsilcilerine ticari defter ve belgelerin ibrazı hususunda ihtarnameler gönderilmiş, ibraz edilen ticari defter ve belgelere göre bilirkişi tarafından mahkememize sunulan … tarihli ek raporda özetle; “…1-) İncelenen ve tasdikleri yukarıda gösterilen davalı … A.Ş.’ne ait yasal defterlerin … yılına ait defterlerden mahkeme tarafından tutanakla tarafımıza verilen yevmiye defteri ve defteri kebir defterlerinin açılış tasdikleri yaptırıldığı, … yılına ait envanter defteri verilmediğinden defter açılış ve kapanış tasdikleri görülmemiştir. Davalının … yılına ait yasal defterlerinden yevmiye defteri verildiğinden açılış tasdikinin ve mülga 6762 sayılı TTK gereği tutmak zorunda olduğu ticari defterlerin yine aynı kanun 69/1 maddesi gereği açılış tasdiklerinin yapıldığı görülmüştür. 2011 yılı Defteri kebir ve envanter Defterleri verilmediğinden açılış ve envanter defteri kapanış tasdikleri görülememiştir. Yukarıda sayılan defterlere ilişkin olarak mülga 6762 sayılı TTK md. 70/Son ve 72/3 gereği kapanış tasdiki yaptırılması zorunluluğu bulunan 2010-2011 yılı Yevmiye Defterlerinin kapanış tasdikleri bulunmadığı görülmüş ve Envanter Defterleri verilmediğinden kapanış tasdikleri görülmemiştir. Davalı … yevmiye defterlerinin …-… yılları kapanış tasdikleri yapılmadığından, yasanın amir hükümlerine uygun olarak tutulmamıştır.
2-) 6102 sayılı TTK gereği tacirlerin tutmak zorunda oldukları defterlerin açılış tasdiklerinin (6102 TTK md. 64 ve 6100 sayılı HMK md. 222/2) yaptırılması gerekmektedir, davalı … A.Ş.’nin … yılında tutmak zorunda oldukları yasal defterlerinden tarafımıza verilen defter-i kebir olduğundan yasal açılış tasdikinin yapıldığı görülmüş, yevmiye defteri ve envanter defterleri verilmediğinden bu yasal defterlerin açılış ve yevmiye defteri kapanış tasdikleri görülmemiştir. Davalı … yılına ait defteri kebirin yasaya uygun tutulduğunu ve tarafımıza verilenlerin birbirini teyit ettiği, davalı … A.Ş.’nin … yılı ticari defterlerinden 6102 sayılı TTK ve 6100 sayılı HMK 222. md, hükümlerine göre defteri kebir usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu ve diğer defterleri görülemediğnden; takdir ve değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğu,
Esas hakkında sonuç: Sayın mahkemenin, … tarihli duruşma tutanagı’nda bilirkişiliğimize tevdii edilen görev çerçevesince cevaplanmasını istediği sorular yukarıda arz ve izaha çalışılmıştır. 1- Davalı … A.Ş.’nin tarafımıza verilen ticari defterlerine göre, davacı … A.Ş.’nin … yıl sonunda cari hesabı … TL alacaklı olduğu, ancak; 6100 sayılı HMK md 26 Taleple Bağlılık İlkesi gereği davacının dava konusu olan … TL alacağının bulunduğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf/yasa yoluna başvurulmuş, Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile “…İlk Derece Mahkemesince tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucunda davalının … yılı defteri kebirine göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davalı şirketin eski ortakları olduğu belirtilen … ve …’in davacı şirketinde temsilcisi ve muhasebecesi oldukları davalının bu şahısların ortak oldukları dönemde defterleri aleyhlerine olacak şekilde tuttukları iddiasında bulunduğu bu iddianın dosyasının esasına etki edecek nitelikte olduğu hususları gözetilerek gerekirse Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyasının sonucu beklenip oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken bu dosyanın eldeki davaya etkisi gerekçeli kararda tartışılıp değerlendirilmeden karar verilmesi hatalı olmuş olup, davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır…” gerekçesiyle istinaf talebinin esastan kabulü ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosya, Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedildikten sonra mahkememizce yeniden yapılan yargılamada;
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, cari hesap alacağına dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, davalı borçlunun yetki ve borca itirazı üzerine, takibin durmasından sonra davacı tarafça itirazın iptali isteminde bulunulmuştur.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay 19. HD 26.10.2016 gün 2016/3522 Esas 2015/14011 Karar sayılı emsal içtihadında “…ödeme emrine itirazında ayrıca, usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiş olması sebebiyle, öncelikle takibin başlatıldığı icra dairesinin yetkisinin belirlenmesi gerektiği

Davalı cevap dilekçesinde, davacı ile aralarında ticari ilişki bulunduğunu beyan etmiştir. Davacı taraf icra takibinde cari hesap alacağı olduğu belirtilmiştir. TBK 89/1 md’si uyarınca, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden, davacının ikametgahı mahkemesi ve icra dairelerinin yetkili olması sebebiyle davalının icra dairesinin yetkisine itirazı reddedilerek, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, davalının takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, tarafların ticari defter ve belgelerine ilişkin yapılan bilirkişi incelemesi sonunda alınan raporlardan taraflar arasında ticari ilişki olduğu, takibe dayanak borcun para borcu olduğu, buna göre TBK 89. Ve 6100 sayılı HMK.’nun 10. Maddesi gereğince davacı alacaklının kendi yerleşim yeri olan Antalya İcra Dairesinde takip yapma yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla Antalya İcra Daireleri ile Antalya Mahkemelerinin takip ve açılan dava yönünden yetkili olduğunun kabulü ile davalının icra dairesinin yetkisine ve mahkemenin yetkisine itirazının yerinde olmadığının kabulü gerekmiştir.
Davanın esasına yönelik yapılan incelemede;
Davacının incelenen ticari defter ve belgelerinden …-… ve … yılına ait ticari defterlerinin açılış tastiklerinin yapıldığı, ancak kapanış tasdiki yapılması zorunlu olan yevmiye defteri ve envanter defterlerinin kapanış tastiklerinin bulunmadığı, buna göre söz konusu defterlerin yasa gereği usulüne uygun olmadıkları görülmüştür.
Davacı şirketin …-… ve … yıllarına ait tutmak zorunda olduğu ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu ve buna göre usulüne uygun olduğu, … ve … yıllarına ait ticari defterlerin elektronik ortamda tutulmaları nedeniyle kayıtlarının usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davacının … yılı sonunda ticari defter ve kayıtlarına göre alacağının ise … TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacının …-… yıllarına ilişkin ticari defterlerinde davalı cari hesabının … tarihi itibariyle … TL olarak borçlu olduğu, davacı cari hesap alacağının … TL’lik kısmına icra takibinin başlatıldığı görülmüştür.
Davalı şirketin …-… yılları yevmiye defterlerinin kapanış tastiklerinin yapılmadığı, yine aynı yıllara ait envanter defterlerinin de ibraz edilmemesi nedeniyle kapanış tastiklerinin bulunmadığı görülmüştür.
… yılı ticari defterlerinden ise sadece defteri kebirin ibraz edildiği, yevmiye defteri ve envanter defterinin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Davalının … yılı ticari defterlerinde davacı … A.Ş. Cari hesabına … TL alacak bakiyesi ile kapanış kaydının bulunduğu görülmüştür.
Taraflarca cari hesaplardaki kayıtlara ilişkin fatura, ödeme ve tahsilat belgesi dosyamıza ibraz edilmemiştir. İki cari hesap arasındaki farkın … TL olduğu görülmüştür.
Antalya BAM … Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen Antalya C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında verilen takipsizlik kararına ilişkin olarak Antalya … Sulh Ceza Mahkemesine itiraz edildiği anlaşılmış, Antalya … Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında Antalya C.Başsavcılığının … tarih … Soruşturma, … Karar sayılı dosyasından verilmiş olan takipsizlik kararına itirazın … tarihinde kesin olarak reddine karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay 23. HD 29.09.2016 gün 2014/12592 Esas 2015/9631Karar emsal içtihadında”…6102 sayılı TTK’nun 83/2. maddesinde, HMK’nun senetlerin ibrazı zorunluluğuna ilişkin hükümlerinin ticari işlerde de uygulanacağı düzenlenmiş olup 6100 sayılı HMK’nun 222. maddesinde ise ticari defterlerin ibrazı ve delil olması hususları ayrıca hüküm altına alınmıştır. Anılan maddeye göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmaları, açılış ve kapanış onaylarının yaptırılması ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamaları gerekmekte olup bu şartlara uygun biçimde tutulmuş defter kayıtlarının, sahiplerinin lehine delil olarak değerlendirilmesi ise diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması şartlarına bağlı bulunmaktadır. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları ise ancak sahibi aleyhine delil teşkil eder. Ayrıca söz konusu maddenin son fıkrası uyarınca, davadaki taraflardan birinin diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtmesine rağmen karşı tarafın defterlerini ibrazdan kaçınması halinde ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır… ” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, buna göre tarafların bir kısmı usulüne uygun, bir kısmı ise usulüne uygun olmayan ve kendi aleyhlerine delil teşkil eder nitelikteki ticari defter ve belgelerine göre, özellikle davalının … yılı ticari defter ve belgelerine göre davacıya … TL borçlu olduğu, davacının da … yılı ticari defter ve belgeleri ile … yılı ticari defter ve belgelerine göre davacıdan alacaklı olduğu, Antalya BAM … Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısında belirtilen ilamındaki şüpheliler … ve … hakkındaki dolandırıcılık ve resim belgede sahtecilik suçundan yapılan ceza soruşturmasının takipsizlik kararı ile neticelendiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmakla davacının alacağın … TL’lik kısmının tahsili amacıyla takip başlatmakta haklı olduğunun kabulü ile Mahkememizce daha önce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi kök ve ek raporları da dikkate alınarak davanın kabulü ile Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalı şirketin itirazının … TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacının icra inkar tazminatına ilişkin yapılan değerlendirmede:
Yargıtay 19. HD 11/11/2015 gün 2014/19609 Esas, 2015/14554 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İİK’nın 67/2. maddesi anlamında likit (bilinebilir, hesaplanabilir) bir alacak söz konusu olduğu…” şeklindeki emsal içtihadı dikkate alınarak takibe konu alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde belirtilmiş olup, dava konusu somut olayda para borcu olan alacağın likit hesaplanabilir nitelikte olduğu görülmekle davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıkladığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, Buna göre Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalı … Şirketi’nin itirazının … TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
2-Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan … TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli …-TL nispi harçtan peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafça ortadan kaldırma kararı öncesinde ve sonrasında yapılan … TL davetiye, … TL müzekkere, … TL bilirkişi giderinden ibaret toplam … TL. yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan … TL ilk dava masrafının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen … TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafça dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacı tarafa İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır