Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/628 E. 2022/98 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/628 Esas
KARAR NO : 2022/98
DAVA : Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Sermaye Artırımından Kaynaklanan) dava dosyası incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti davacı … ait, … parsel nolu; … m2 yüzölçümlü arsa niteliğinde parsel … uygulama imar planında … ve … olarak planlanmış ve imar uygulaması ile … yapılarak tescil edildiğini, yüzde yüz hissesi davacı … ait … A.Ş.’nin kalkınabilmesi, üretim ve hizmet kapasitesinin artırılıp, piyasa şirketleri ile rekabet edebilecek düzeye ulaşması, hizmetlerinde markalaşabilmesi için … parsel nolu; … m2 yüzölçümlü arsa niteliğindeki taşınmazın mahkemenizin belirleyeceği bedel üzerinden … yıl süreli İntifa Hakkının, Sermaye Arttırımına esas olmak üzere şirkete ayni sermaye olarak konulması için davacı … nin ekte sundukları … tarih ve … sayılı kararı alındığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 343. Maddesinin I. Fıkrasında; “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” denildiğini, ilgili mevzuat gereğince ayni sermaye olarak şirkete konulacak olan bahse konu gayrimenkul için mahkememizden değer tespiti talebinde bulunma zorunluluğu doğduğunu, beyanla … parsel nolu; … m2 yüzölçümlü taşınmazın Mahkememizce görevlendirilecek bilirkişiler marifetiyle değer tespitinin yaptırılmasını talep etmiştir.
Davacı tarafın talebinin duruşma açılmaksızın değerlendirilmesi uygun görülmekle, re’sen seçilecek Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ve bir fen bilirkişi katılımıyla ayni sermaye tespitine konu arsanın bulunduğu yerde yapılan keşif sonucunda düzenlenen … ve … havale tarihli bilirkişi raporda ve ek raporda özetle; “… Şirkete ayni sermaye olarak konulması için değerinin tespiti istenen tamamının mülkiyeti …ne ait …m² yüzölçümlü ”… ve …” imarlı … parsel sayılı taşınmazın rayiç değerinin …-TL (…) ve 20 yıllık intifa hakkı bedelinin ise … olacağı..” kıymet takdir edildiği belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Talep, dava dilekçesinde yazılı taşınmazın 20 yıllık intifa hakkı bedelinin ayni sermaye olarak tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafça … parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın 20 yıllık intifa hakkı bedelinin ayni sermaye olarak tespiti talep edilmiştir.
Taşınmaza ilişkin tapu kaydı dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde: Üzerinde intifa hakkı, haciz vs. kısıtlamanın bulunmadığı görülmüştür.
Ayni sermaye konulabilecek malvarlığı unsurlarını açıklayan 6102 sayılı HMK. 342. Maddesinde; “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz.
128 inci madde hükmü saklıdır.”
Aynı kanun 343.maddesinde de “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir.” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay 11. HD, 17/06/2019 tarih, 2018/3089 E. 2019/4431 K sayılı emsal içtihadında; “…Dava, şirkete ayni sermeye olarak konulmak istenilen işletme hakkı değerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 343. maddesine göre, ilk derece mahkemelerince söz konusu talebe ilişkin olarak verilen kararlar kesin olup, istinafı kabil değildir. Bu durumda, istinaf mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının kesin olduğu gözetilerek istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak işin esasına girilmek suretiyle başvurunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, istinaf mahkemesi kararının re’sen bozularak kaldırılmasını gerektirmiştir.” şeklinde ilk derece mahkemesince verilen kabul yada redde ilişkin kararın kesin nitelikte olduğu belirtilmiştir.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın ayni sermaye değer tespitine ilişkin olduğu, davacının taşınmazı değil, taşınmaz üzerindeki 20 yıllık intifa hakkı bedelinin ayni sermaye değeri olarak tespitini talep ettiği, yukarıda belirtilen TTK 342. Maddesinde ayni sermaye olarak konulabilecek unsurların belirtildiği, intifa hakkının sınırlı bir ayni hak olduğu, sınırsız olmadığı, kaldı ki taşınmaz üzerinde hali hazırda tesis edilmiş bir intifa hakkı ve bu intifa hakkı nedeniyle tahsil edilen bir bedelinde olmadığı, gelecekte tahsil edilme ihtimali olan bir bedelin ayni sermaye olarak değerinin tespiti isteminin yerinde olmadığının kabulü ile talebin reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Talebin niteliği itibariyle yapılan giderlerin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan gider avansının davacı tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, mahiyeti itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01/02/2022

Başkan …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Katip …
¸E- İmzalı