Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/627 E. 2022/278 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/627 Esas
KARAR NO : 2022/278
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 03/11/2021
KARAR TARİHİ : 07/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Davalı bankanın müvekkilimden haksız kesinti yaptığını, bu kesintinin iadesi için Kemer İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş faizler ile birlikte takip başlatıldığını, davalı barıkanın takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalı bankanın müvekkilinin ticari hesabından kullanmış olduğu kredilerden zaten masraf tahsilatı yapmasına rağmen kredi kullanmadığı tarihlerde Kredi Tahsis Ve Değerlendirme Ücreti adı altında tek taraflı kesintiler yapıldığını, müvekkilinin bu tarihlerde hiçbir kredi çekmediğini bu sebeplerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, müvekkili banka aleyhine açılmış olan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın yetkili yer mahkemesine açılmadığını, davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımı süresinin 2 yıl olup, bu sürenin sona erdiğinden talep edilen alacak kalemlerinin tümünün zamanaşımına uğradığını, müvekkili banka ile davacı arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, kredi sözleşmesi maddelerinin tek tek sayılarak davacının bilgilendirildiğini, bu sebeplerle haksız ve dayanaksız açılan davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kemer İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası celp edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın davalı banka nezdindeki ticari hesaplarından hesap işletim ücreti ve erken ödeme komisyonu adı altında yapılan kesintilerin iadesi talebiyle Kemer İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalı banka tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacıya ait banka kayıtları, icra dosyası celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
2004 Sayılı İİK 67. maddesi gereğince itirazın iptali davalarının görülüp hükme bağlanabilmesi için geçerli bir icra takibi bulunması, süresinde borca itiraz edilmesi ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması dava şartı niteliğindedir.
İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı, itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir (YHGK. 2017/19-1634 Esas – 2018/633 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda davacı tarafın iddiası, ticari hesabından davalı banka tarafından esap işletim ücreti ve erken ödeme komisyonu başlığı altında yapılan kesintilerin sözleşmeye, içtihatlara ve mevzuata aykırı olduğu hususuna dayanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer.6100 sayılı HMK ‘nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Mahkememizce davacı tarafın haksız olarak yapıldığı kesintilerin yerinde olup olmadığının tespiti bankacı bilirkişi tarafından rapor düzenlenmesi hususunda 06/01/2022 tarihli celsede ara karar tesis edilmiş, bu doğrultuda ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafa eksik delil avansını yatırmak üzere kesin süre verilerek ara karar tesis edildiği, bu hususun duruşmada hazır bulunmayan davacı vekiline tebligat yoluyla ihtar edildiği ancak eksik delil avansının süresi içerisinde ikmal edilmediği görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’un 324. maddesinde delil ikamesi avansı, 325. maddesinde ise re’sen yapılması gereken işlemlerde giderler düzenlenmiştir.
İlgili Kanunu’n 324. maddesinde “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır” düzenlenmesine yer verilmiştir.
325. maddede ise “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir”.
6100 sayılı Kanun’un 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinde ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur.
Tanık dinlenmesi, bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi 6100 sayılı Kanun’un 324. maddesi düzenlemesi karşısında mümkün değildir. Ayrıca delil ikamesi avansının da ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir.
Yukarıda yer verilen açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından ticari hesaplarından hesap işletim ücreti ve erken ödeme komisyonu adı altında yapılan kesintilerin haksız olduğu iddia edilerek iş bu dava ikame edilmişse de davacının iddialarının değerlendirilebilmesi için sözleşme ve banka kayıtları üzerinden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği, bu hususta bilirkişi incelemesi yapılmadıkça davacının üzerinde düşen ispat yükümlülüğünü yerine getiremeyeceği, ispat yükü üzerine düşen davacının usulüne uygun ihtara rağmen bilirkişi incelemesinde kullanılacak delil avansını ikmal etmediği, bu nedenle davacının iddialarını ispat edemediği kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL nin mahsubu ile eksik alınan 21,40 TL nin davacıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.420,09 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır