Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/610 E. 2022/497 K. 07.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/610 Esas
KARAR NO : 2022/497
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 27/10/2021
KARAR TARİHİ : 07/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu yangın olayı, İtfaiye Yangın Raporu’ndan anlaşılacağı üzere, … adresinde meydana gelmiştir. HMK’nın 15/1 maddesi ile HMK’nın 16/1 maddesi yetki kuralları gereğince, haksız fiilin ve rizikonun meydana geldiği Antalya ilinde olması nedeniyle mahkememizde davayı açtıklarını, Müvekkil … Anonim Şirketi nezdinde (Eski Ünvan Halk Sigorta A.Ş.) … sayılı poliçe ile … adresinde bulunan …
‘e ait daire sigortalısı olduğunu, 25/07/2020 tarihinde, sigortalı dairenin mutfak kısmında yangın olayı meydana gelmiştir. İtfaiye tarafından yangına müdahale edilerek, yangın söndürüldüğünü, ancak sigortalı konutta işbu sebeplerle hasar meydana geldiğini, İtfaiye Raporunda hasar durumu; mutfakta bulunan 1 adet su sebili tamamen yanmış, bütün odalar ve eşyalar islenmekten ve mutfak zemini ıslanmaktan zarar görmüş olduğu belirtildiğini, Dava dışı sigortalı tarafından müvekkil sigorta şirketine hasar ihbarında bulunulmuş ve zararının poliçe kapsamında karşılanması talep edildiğini, Bu ihbar bildirimine istinaden müvekkil sigorta şirketi tarafından Ekspertiz görevlendirildiğini, Görevlendirilen Ekspertiz tarafından ise yapılan çalışmalar neticesinde mutfakta yer alan su sebilinin kısa devre yapması neticesinde alev alması sonucunda çıkan yangının tüm evin tavan/duvar yüzeylerinin ve eşyalarının islenerek hasar gördüğü tespit edildiğini, Ekspertiz tarafından yapılan çalışma sonucunda da söz konusu hasara su sebilinin kısa devre yapması nedeniyle çıkan alevli yangının sebep olduğu belirtildiğini, Yangına sebep olan … marka su sebilinin sigortalı tarafından 04.12.2018 tarihinde satın alındığı faturadan tespit edildiğini, Bu durumda, yangın olayına ve hasara sebebiyet veren sebilin üretici firması … Dayanıklı Tüketim Malları Pazarlama A.Ş.’ye karşı, sigortalıya ödenen hasar tazminat bedelinin rücusu için, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esası ile icra takibi başlatıldığını, Davalı firma vekilince icra takibine itiraz ettiğini, davadan önce zorunlu dava şartı arabuluculuk yoluna da başvurulduğunu, Davalı/borçlu şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ve anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, Antalya Genel İcra Dairesi … Esas Sayılı dosyaya yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı/borçlu aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ilgili masraf, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin üretici firma olarak davacı tarafından ödenen hasar bedelinden sorumlu tutulabilmesi için gerekli olan koşullar somut olayda gerçekleşmemiş olup davacının işbu bedeli müvekkilden rücuen tahsil hakkı bulunmadığını, Davaya konu edilen yangın ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4/4. maddesinde “Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz” düzenlemesine yer verildiğini, Ayıplı mal nedeniyle tazminat talep edilebilecek olanlara karşı yöneltilecek talepler yönünden 2-3 yıl ve 10 yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğünü, davacı tarafından sunulan ekspertiz raporunu kabul etmediklerini, ve davacının yangın raporunu yok sayarak ve sadece işbu rapora dayanarak müvekkilden haksız kazanç tahsil etmesini kabul e etmediklerini, takibe konu alacak likid alacak olmadığından müvekkil aleyhine icra inkar tazminatının talep edilmesi hukuka uygun bir nitelik arz ettiğini, haksız davanın tümden reddine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, haksız ve kötüniyetli icra takibi yapan davacı alacaklı aleyhine icra iflas kanunu 67 /2 maddesi kapsamında %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali davasıdır.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıya ait sebilden kaynaklı yangının dava dışı sigortalının hasara sebep olduğu taşınmazının davacı sigorta şirketi nezdinde konut sigorta poliçesi bulunduğunu ve söz konusu hasar neticesinde hak sahibine ödeme yapıldığını ve poliçe kapsamında rücu şartlarının doğduğunu, hak sahibi üçüncü kişiye ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ettiği, davalı vekilinin dava konusu olayda davalı şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, … adresinde meydana gelen yangın sonrasında davacı tarafça ödenen hasar tazminatından kaynaklı başlatılan Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına istinaden davacının alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazında haklı olup olmadığı, sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; davanın dayanağının davacı sigorta şirketi ile dava dışı … arasında imzalanan Konut Sigorta Poliçesi’nin oluşturduğu, dava dışı sigortalıya ait taşınmazda çıkan yangın sonucu sigortalının eşyalarının zarar gördüğü, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya Halkbankası aracılığı ile 10.353,49-TL ödeme yapıldığı ve yapılan ödemenin yangının çıkış sebebi olarak iddia edilen sebilin satıcısı olan davalı şirketten rücuen tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Dava dosyasının içeriğinden … marka su sebilinin 14/12/2018 tarihli faturasının ise dava dışı Soner Sarı adına düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Görev, 6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği kanaatine varılmıştır. Biran taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu düşülse de, sigortalı ile ürünün fatura edildiği kişiler farklı olduğundan davanın Asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 07/06/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı