Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/60 E. 2022/328 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/60
KARAR NO : 2022/328
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/02/2021
KARAR TARİHİ: 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 01/02/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalılardan …San. Ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen 31.07.2017 tarihli Kredi Genel Sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından kredi açıldığını ve kullandırıldığını, diğer davalı …’ın ise müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmesini imzaladığını, açılan ve kullandırılan kredinin geri ödenmemesi nedeniyle davalı borçluların kredi hesabının kat edildiğini, asıl borçlu ile birlikte davalı kefile Beşiktaş 26. Noterliği’nin …yevmiye numaralı, …tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine müteselsil kefiller hakkında Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosya ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatılarak alacağın tahsilinin talep edildiğini, davalılar tarafından borca, faize ve tüm fer’ilerine itiraz edilerek icra takibinin durdurulmasının talep edildiğini beyanla davalıların Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …E. Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazlarının iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin de davalılardan tahsiline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … yönünden kefalete ilişkin yasal koşulların oluşmadığını, kredi sözleşmesinde davalının kefaletine yönelik yapılan düzenlemenin yasaya ve genel hukuk prensiplerine aykırı olduğunu, davalı aleyhine takip başlatılabilmesi için öncelikle davalının usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürülmesi gerektiğini, davalı yönünden henüz borç muaccel olmamış iken hakkında takip yapılmasının yasal dayanağının bulunmadığını, davacının asıl borçluyu usulüne uygun bir şekilde temerrüde düşürmediği gibi asıl borçlunun ödeme güçsüzlüğü içinde olduğuna ilişkin herhangi bir iddia da bulunmadığını, bu itibarla davalı …’ın takip talebi ile talep edilen ana para bedeli, faiz ve diğer taleplerden davalının sorumluluğunun bulunmadığını, takip konusu anapara borcu ve ferilerinin yanlış hesaplandığını, sözleşmeye uygun şekilde kredi taksitlerinin asıl borçlu şirket tarafından ödenmekte iken ticari hayatın Covid-19 pandemisi nedeniyle durması üzerine ödenemediğini, davacılardan talep edilen temerrüt faizinin de yerinde olmadığını, davacı tarafından asıl borçlu …Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin temerrüte düşürülmediğini, asıl borçlunun temerrüte düşürülmeden davalı …aleyhine takibe girişilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, talep edilen faiz oranınında fahiş olduğunu beyanla davanın reddine, davacı aleyhine talep edilen alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir davetiyeler tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davacı bankaya kredi sözleşmeleri, hesap bildirim cetvelleri ve yapılan ödemeler ile ilgili bilgi ve belgelerin celbi hususunda müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyası Uyap sistem üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Beşiktaş 26. Noterliğinin …tarih …yevmiye nolu ihtarname ve tebliğ şerhi örneği Uyap sistem üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında; 21/09/2021 tarihli oturum 4 nolu ara karar gereği dava dosyasının resen seçilecek bankacı bilirkişiye tevdi davacı tarafın takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak ve faiz miktarı hususunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 13/02/2022 tarihli raporda özetle; “…1- Davalı …şirketi yönüyle:
…davalı şirketin kullandığı …numaralı KGF destekli kredisinin 16.09.2020 kat tarihi itibariyle hesaplanan 963.990,69 TL. olan asıl alacak tutarının temerrüt tarihine kadar akdi ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar temerrüt faizi üzerinden hesaplanması aşağıda tabloda gösterilmektedir:

Tablo özetlendiğinde davalı şirketin kullandığı …numaralı krediden doğanbanka alacağı takip tarihi itibariyle:
963.990,69 Asıl alacak
25.263,21 İşleyen akdi ve temerrüt faizi
1.263,16 Gider vergisi
911,04 Masraf olmak üzere toplam 991.438,10 TL. bulunmaktadır.
Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı:
963.990,69 Asıl alacak
17.971,31 İşleyen akdi ve temerrüt faizi
1.263,16 Gider vergisi
911,04 Masraf olmak üzere toplam 984.136,20 TL
Asıl alacak takip tarihinden itibaren %22,1 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5gider vergisine tabi bulunmaktadır.
Takip tarihini takiben 01.02.2021 dava tarihinden öncesinde kredi garanti fonundan 26.01.2021 tarihinde 779.762,78 TL. tahsilat sağlandığı ve bu tutarın tazmin bedeli olarak kredi hesabına mahsup edildiği, ibraz edilen kayıtlarda görülmektedir.
2- Davalı kefil …yönüyle:
Davacı banka tarafınca, davalı asıl kredi borçlusu …Şirketine açılan ve kullandırılan yukarıda inceleme konusu yapılan …numaralı taksitli krediden doğan banka alacağının davalı kefil …’ın kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle, davalı kefilin sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrüdünden sorumluluğu doğmaktadır. Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı kefilin 27.09.2020 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunduğu dikkate alındığında takip tarihi itibariyle davalı kefilin krediden doğan kefalet sorumluluğu yukarıda asıl borçlu davalı şirket yönüyle yapılan hesaplama ile aynı bulunmaktadır…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın takip tarihi itibari ile asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefil yönünden takip tarihi itibari ile talep edilebilecek alacak miktarı ile kefil …’ın kefaletinin geçerli bir kefalet olup olmadığı hususlarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Açılan dava süresindedir.
Davacı banka Döşemealtı Antalya Şubesi ile davalı asıl borçlu şirket arasında 31/07/2017 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli ve 02/05/2018 tarihli 2.100.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmelerinin düzenlendiğini, bu sözleşmelerde davalı …’ın da müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu görülmüştür.
Dava ve icra takibine konu süresiz çerçeve sözleşmeye dayalı olarak kullandırılan geri ödemeleri belirli vadeye bağlı kredi olmakla birlikte, davacı bankanın icra takibi kredinin vadesi geçen taksitlerinin talebi değil, çerçeve sözleşmenin 12 ve 13. maddesi hükümlerine göre kredinin vadesi gelen ve gelmeyen tüm taksitlerine muacceliyet verilmesiyle yapılmış olup, noter ihtarnamesiyle kredi hesaplarının kat edilmesi ve süresiz sözleşmenin fesih edilmesiyle kredinin muaccel hale geldiği, anlaşılmıştır.
22.09.2020 tarihli kat ihtarnamesinin davalı Şirketin adreslerinde bulunmaması ve taşınması nedeniyle 25.09.2020 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, davalı …’a ise adresinde yetkili … imzasına 25.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, dosyaya tevdi edilen noter tebliğ mazbatasında görülmektedir.
Bu durumda, sözleşmenin 18.maddesi uyarınca tebligatın iade tarihinin tebliğ kabulü ve 1 günlük ihtar süresinin dikkate alınmasıyla davalıların 27.09.2020 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulundukları belirlenmektedir.
Müşterek borçlu müteselsil kefil davalı yönünden itirazın iptali istemine ilişkin yapılan değerlendirmede;
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde davalının kefaletinin 6098 Sayılı TBK 583. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu kefalete ilişkin şekil şartlarının bulunduğu alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Davacı banka tarafından dava dışı şirkete kullandırılan genel kredi sözleşmesi kapsamında asıl borçlu ve müşterek borçlu müteselsil kefilin sorumlu olup, hüküm kurmaya ve yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplamalarda belirtilen tutarda davacının itirazın iptali isteminin kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklinde belirtilmiş olup davacı lehine hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan miktarda icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile; Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalılar …Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ve …’ın itirazlarının 963.990,69 TL asıl alacak, 17.971,31 TL işleyen akdi ve temerrüt faizi, 1.263,16 TL gider vergisi, 911,04 TL masraf olmak üzere toplam 984.136,20 TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %22,1 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmasına,
2-Hükmolunan alacağın %20 oranında hesaplanan 196.827,24 TL icra inkar tazminatının davalı borçlulardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken. 67.226,34 TL karar ve ilam harcının davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul üzerinden hesaplanan 66.256,81 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen değer üzerinden hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafından yapılan posta, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 579,70 TL yargılama giderinden harcın tamamından davalılar sorumlu olmak kaydıyla kabul ve ret oranı gözetilerek 576,29 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/04/2022

Başkan…
¸e-imzalıdır
Üye…
¸e-imzalıdır
Üye…
¸e-imzalıdır
Katip…
¸e-imzalıdır