Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/561
KARAR NO : 2021/668
DAVA : İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/10/2021
KARAR TARİHİ : 21/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı kurumun öğrenci yurtları ve kafeteryalarını işletmekte iken taraflar ve personeli arasında bir samimiyetin geliştiğini, bu bağlamda davalı kurum muhasebecisi olan …, müvekkili şirketi yönetisi olan …’dan acil ihtiyaç sebebiyle 25.000,00 TL ödünç para istediğini, müvekkili şirketin bu parayı banka aracılığı ile ve ödünç notuyla gönderdiğini, ancak bu para daha sonra talebe rağmen davalı tarafından ödenmediğini bir müddet sonra ise davalı kurumun müvekkili şirket ve çalışanlarını zorla üniversite kampüsünden çıkardığını, bu şartlar altında ödünç verilen bu paranın alınabilmesi tarafından davalı kurum aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz ile takibin durduğunu, davalı kurum aleyhine … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının icra takibine karşı yapmış olduğu itiraz ile takibin durduğunu, dava şartı olarak başvurulan arabuluculuktan da sonuç alınamadığını belirterek davalının haksız itirazı ile … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan// YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188. maddesinde, “Hakimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2005/9-546 E.N , 2005/611 K.N., 26/10/2005). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır. Bu nedenle mahkememizin görevli olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
Somut olaya dönüldüğünde; davacı taraf, davalıya ödünç para verildiğini, geri ödenmediğini, bu nedenle, takip yaptıklarını, takibe itiraz edildiğini beyan etmiştir. Davada, mutlak ticari davaya vücut verir bir talep yoktur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekir. Davalı kamu tüzel kişisidir. Davalının tüzel kişiliğe sahip olduğu ancak tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmaması nedeniyle ticaret mahkemeleri görevli değildir. ( aynı doğrultuda bkz. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/9631 Esas, 2015/10002 Karar, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2016/18404 Esas, İstanbul BAM 19. HD. 2016/12784 Karar, 2018/1929 Esas, 2018/1294 Karar sayılı ilamları) Yine, bakıldığında, ödünç verildiği iddia edilen paranın da havale yoluyla gönderildiğine dair de bir ibare ve/veya dekont benzeri bir belge dosyada mevcut değildir.
Yukarıdaki açıklamalar gereği, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olması nedeniyle, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki; mahkememiz bu kararı taraf teşkili sağlamadan vermiştir ve bu hususun usule aykırı olmadığı kabulündedir. Çünkü, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/5065 esas, 2015/6407 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; HMK’nın 115/1 maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, taraf teşkili yapılmadan, tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddedilmesinde HMK’nın 30. maddesine göre de bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve …/… E., …/… K. sayılı ilamında da, HMK’nın 30. ve 115/1. madde hükmü uyarınca, davanın her aşamasında, somut olayda henüz taraf teşkili yapılmadan da tensip aşamasında da HMK’nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkememizce taraf teşkili sağlanmadan görevsizlik yönünde usulden ret kararı verilmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, mahkememiz görevsiz olması nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde, dosyanın görevli Antalya nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.21/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır