Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2023/115 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/52
KARAR NO : 2023/115
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … plakalı …’ın sevk ve idaresindeki araç ile davacıların desteği …’ın yolcu olarak bulunduğu …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği … ‘ın olay yerinde vefat ettiğini, Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli raporunda kazanın meydana gelmesinde sigortasız … plakalı motosiklet sürücüsü davalı …’nın asli kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğinin davacıların desteği …’ın yolcu konumunda olması sebebiyle bahse konu kazada herhangi bir kusuru bulunmadığını, söz konusu kaza sebebiyle müvekkillerin desteği …’ın ölümü sonrasında davacıların ağır şekilde psikolojik travmalar yaşadıklarını, ciddi şekilde psikolojik desteğe muhtaç olduklarını, … ve …’ın 17 yaşındaki oğullarının ölümü nedeniyle ağır elem ve ızdırap çektiklerini, davacı … halen depresif nöbetler ve anksiyete bozuklukları ile ilgili sürekli olarak psikiyatrik tedaviler gördüğünü, davacı …’ın küçük yaşta ağabeyini kaybetmesi sebebiyle psikolojik açıdan ciddi şekilde etkilendiğini, meydana gelen kaza sebebiyle davalı … şirketine ve … Hesabına destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle ve tazminata konu tüm evraklar da dilekçe ekine eklenmek suretiyle tazminat talebinde bulunulduğunu, … Hesabı tarafından açılan … nolu hasar dosyası kapsamında … tarihinde müvekkile …-TL ödeme yapıldığını, ancak söz konusu tazminat tutarı davalı tarafça ödenmesi gereken tutardan çok daha düşük bulunduğunu, davalı … A.Ş. tarafından ise ilgili başvuru dolayısıyla … vefat dosyası açılmış, defalarca eksik evrakların tamamlanması istenmiş, istenilen tüm evrakların defalarca gönderilmesine rağmen hiçbir ödeme yapılmadığını, iş bu trafik kazasına dayalı olarak … tarihinde dava şartı arabuluculuk müessesesine başvuru yapılmış olup, davalılarla anlaşmaya varılamadığını, … tarihli arabuluculuk anlaşamama son tutanağı aslını sunduklarını, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talepleri ile ilgili iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıların destekten yoksun kalma tazminatının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılması kaydıyla her bir davacı için 1.000,00- TL olmak üzere toplam 3.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; her bir davacı için 70.000,00-TL olmak üzere toplam …-TL manevi tazminatın kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar … ve …’nın davaya konu kazaya karışan … ve … plakalı araçlar ile, menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine teminat alınmaksızın dava sonuna kadar ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz şerhi konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davaya ilişkin yetki itirazlarının bulunduğunu, ayrıca usulüne uygun basvuru yapılmasının zorunlu dava sartı olduğunu, davacı tarafça usulüne uygun basvuru yapılmadıgından davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirket nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunduğunu, şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı sebebiyle müteveffanın kardeşinin hak sahibi bulunmadığını, davacı kardeş … adına açılan destekten yoksun kalma tazminatının hak sahibi olmaması nedeniyle davalı … şirketi yönünden reddi gerektiğini, kaza tarihinde alınan trafik kazası tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiğini, meydana gelen zararın oluşumuna sebep olan motor sürücüsü olup müvekkil şirket sigortalısına kusur atfedilemeyeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, kaza ile ölüm arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşımacılığı hususlarının dikkate alınması gerektiğini, davacının yargılama giderlerı ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadıgından; faiz, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacagının kabulü gerektiğini beyanla, davanın öncelikle usulden, aksi taktirde yukarıda belirtilen sebeplerle esastan reddi, ayrıca ihtiyati haciz talebinin de reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusurlu araç içerisinde hatır taşıması halinde olan yolcunun uğradığı zararın … hesabından istenemeyeceğini, davalı … Hesabının, asli kusurlu olduğu bildirilen sigortasız … plakalı motosikletin, sigortacısı konumunda olduğunu, vefat eden …’ın da bu araçta yolcu olup hatır taşımasına ilişkin yasal koşulların araştırılması gerektiğini, davacıların … Hesabına başvurusu sonucunda … tarihinde …. destek tazminatı ödendiğini, kusurlu sürücünün alkol ve ehliyet durumunun anlaşılamadığını, kardeşin destek tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, destek, işgörmezlik veya beden gücü kaybı tazminatına ticari avans veya banka faizi istenemeyeceğini, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla KTK 97’de belirtilen başvuru şartı ve buna bağlı olarak da TTK 1427/2 de belirtilen muacceliyet ve temerrüt şartı gerçekleşmediği hususu öncelikli şekilde gözönüne alınarak davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yüklenmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının meydana gelen kazada tamamen kusursuz olduğunu, özellikle ceza yargılamasının sürdürüldüğü soruşturma dosyasında davalının kusursuz olduğunun belirlendiğini, daha sonra alınan adli tıp raporunda tali kusurlu bulunsa da verilen kusur tali kusur olup, hafif bir kusuru ihtiva ettiğini, diğer davalı sürücünün asli ve ağır kusurlu bulunduğunu, davanın tüm talepler yönünden reddini talep ettiklerini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, kusur durumunun her bir talep açısından ayrı ayrı ele alınmasını, müteveffanın kask takmaması sebebi ile yerleşik yargıtay uygulamalarına göre, yolcu olsa dahi %20 oranında kusur atfedilmesi gerektiğini, ayrıca müteveffanın kaza esnasında bulunduğu motosiklette yolcu konumunda olup, motosiklet sürücüsünün ise arkadaşı olduğunu, bu anlamda hatır taşımacılığına ilişkin koşullar yönünden de koşullar oluşmuş olmakla indirim yapılması gerektiğini, davalının asgari ücret ile geçimini sağlayan bir genç olduğunu, müteveffanın davacılara destek olma imkanı olmadığını, ayrıca müteveffanın genç yaşta olması, henüz bir iş sahibi olmaması, devam eden bir eğitiminin olmaması, iş bulma noktasında yaşayacağı zorluklar ve kaybedilecek süreler nedeniyle destek niteliğinin ortadan kalktığını, davanın genel olarak davalı açısından reddini talep etmekle birlikte, şayet … firmalarının veya başka kurumlardan alınan bedel veya bedeller söz konusu ise aleyhe hüküm kurulması halinde denkleştirme yapılması gerektiğini, yine faiz ve diğer feri kalemlerinde bu hususlar göz önünde bulundurularak hesaplanılması gerektiğini beyanla davanın davalı açısından reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin müştereken ve müteselsilen davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda kusurun … …’a ait olduğunu kendilerine ait araçta bulunan …’da da kusur bulunmadığını, müteveffanın herhangi bir kask takmaksızın seyahat ettiğini, şayet kaskı bulunsa idi vefat etmeyeceğini, bu olay ile ilgili olarak … Ağır Ceza mahkemesinde davanın devam ettiğini, öncelikle bu dava sonucunun beklenmesi gerektiğini, …’ın öğrenci olup her hangi bir geliri bulunmadığını, üstelik iş sahibi oluncaya kadar ailesinin bakım ve gözetimine muhtaç olduğunu, davacılara … hesabından … TL ödeme yapıldığını, kaldı ki istenilen tazminat miktarının çok fahiş olduğunu, davalı …’nın öğrenci olup hiçbir işi ve gücünün olmadığını, …’nın ise ekonomik bakımdan çok zayıf bulunması nedeniyle talep edilen miktarın karşılanmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı … şirketlerine müzekkere yazılarak … poliçeleri ile hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak araçların trafik tescil kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
… Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacıların ve davalı gerçek kişilerin sosyal ve ekonomik durumları ile ölenin sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış, gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
SGK’ya müzekkere yazılarak meydana gelen kaza sonrasında davacılara toptan ödeme veya maaş bağlama şeklinde gelir bağlanıp bağlanmadığı ve varsa ödemeleri ilişkin kayıt ve belgeler istenmiş, gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında meydana gelen trafik kazasındaki kusur oranlarının tespitine ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; meydana gelen trafik kazasında “…A) Davalı sürücü …’nın %70(Yüzde Yetmiş) oranında kusurlu olduğu,
B) Davacı sürücü …’ın %30(Yüzde Otuz) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dosyada, mevcut raporlar ile ceza dosyasındaki kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünde görev yapan 3 kişilik bilirkişiye tevdi ile rapor alınmasına karar verilmiş ve İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmıştır. İstanbul … Ticaret Mahkemesince dosya bilirkişiler … tarafından ibraz edilen … tarihli raporda özetle; “…Davalı sürücü … olayda % 70 (yüzde yetmiş) oranında
Davalı sürücü … olayda % 30 (yüzde otuz) oranında kusurlu” olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Dosya davacılar tarafından talep edilebilecek maddi tazminat miktarı hususunda rapor aldırılmak üzere aktüerya bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan … tarihli raporda özetle; “…a)Hukuki takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin yeni tarihli içtihatları çerçevesinde hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 arttırma ve iskonto hesabı kullanıldığı; desteğin gelirine, destek paylarına, desteklik sürelerine, varsayımlara, yetiştirme giderlerine ilişkin yukarıda yapılan detaylı izahatın hesaplamada aynen tatbik edildiği; tüm hesaplama tablolarının işbu rapora eklendiği;
b)Desteğin kazada yolcu olması nedeniyle, yukarıda 3.2. no’lu başlıkta detaylıca yapılan izahat ve alıntılanan içtihat (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11283 E.2019/5765 K.) doğrultusunda, hesaplanan zarardan kusur indirimi ve dağılımı yapılmadığı; müterafik kusur ve hatır taşıması indirimleri hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;
c)Takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, yukarıda 3.1. no’lu başlıkta izah edilen gerekçeyle desteğin kardeşi olan davacı … yönünden destek payı ayrılmadığı ve dolayısıyla bu davacı yönünden destekten yoksun kalma zararı hesaplanmadığı;
d)… Hesabı’nın ödeme yaptığı tarih itibariyle yapılan hesaplama neticesinde, hiçbir indirim yapılmadığında, yapılan ödemenin davacıların zararından olduğunun hesaplandığı; hesaplanan zararlardan müterafik kusur ve hatır taşıması indirimleri yapılıp yapılmayacağı, bu indirimler yapılacaksa da indirim sonrası zararın karşılanmış sayılıp sayılmayacağı hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu;
e) İşbu rapor tarihine göre yeniden yapılan hesaplama neticesinde, … Hesabı’ca yapılan ödeme güncellenerek tenzil edildikten sonra davacıların bakiye destekten ‘yoksun kalma zararlarının;
> Davacı … için … TL,
> Davacı … için … TL olduğunun hesaplandığı;
f) Hesaplanan zarar toplamının ölüm teminatı limitini aştığı, dolayısıyla davacıların davalı … Hesabı ve davalı … … A.Ş. yönünden KTK m. 96 uyarınca talep edebilecekleri azami tutarların ayrı ayrı olmak üzere;
* … … A.Ş. yönünden;
> Davacı … için … TL,
> Davacı … için … TL ile sınırlı olduğu;
* … Hesabı Yönünden;
> Davacı … için … TL,
> Davacı … için … TL ile sınırlı olduğu;” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacılar vekili … tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davacı … ile ilgili bakiye destekten yoksun kalma tazminatı …- TL’nin (… teminat limitleri dolayısıyla davalı … … A.ş. Yönünden …-TL ile davalı … Hesabı yönünden … TL ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, davacı … ile ilgili bakiye destekten yoksun kalma tazminatı …-TL’nin (… teminat limiti dolayısıyla davalı … Hesabı yönünden …-TL ve … … A.ş. Yönünden …-TL ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesine, davacılar …, …, … için ayrı ayrı 70.000,00-TL’şer olmak üzere toplam …-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … ve …’dan tahsili ile davacılara ödenmesini talep etmiş ve dava değerini arttırmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, davacıların murisi …’ ın yolcu olarak bulunduğu … plakalı motosiklet ile … plakalı araç arasında meydana gelen ölümlü trafik kazası nedeni ile davacılar tarafından açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacıların destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
2918 sayılı KTK 88. Maddesinde de “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 53.maddesinde de ölüm halinde uğranılan zararlar belirtilmiş, 3.bendinde “…ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar…”‘ın talep edilebileceği belirtilmiştir.
Aynı kanunun 55.maddesinde de, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz…” şeklinde tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar belirtilmiştir.
Davacıların desteği müteveffa …, …’nın sürücüsü olduğu, …’nın işleteni olduğu … plakalı motosiklette yolcu konumunda olup motosiklete ait kaza tarihini kapsar ZMMS’nın bulunmadığı görülmüştür.
Davalı …’ın ise … plakalı otomobilin işleten ve sürücüsü olduğu, kaza tarihinde aracın … … A.Ş. Tarafından yapılmış ZMMS’nın bulunduğu görülmüştür.
Davacıların desteği müteveffa … kaza tarihinde 18 yaşından küçüktür.
Davacılardan … ise müteveffanın kardeşi olup 18 yaşından küçük vefat eden desteğin yine 18 yaşından küçük kardeşine destek olduğu veya olacağı varsayımında bulunulamadığından desteğin küçük kardeşi olan davacıya bakmakla yükümlü olan kimselerin anne ve babası olduğu anlaşılmakla davacı … yönünden destek payı ayrılamayacağının kabulü ile … yönünden maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı anne ve babanın desteği olan müteveffanın ölümü nedeniyle davalıların sorumlulukları yönünden yapılan değerlendirmede:
Kaza tarihinde
Davalı gerçek kişi işleten ve sürücüler yönünden yapılan değerlendirmede: Aktüerya bilirkişi tarafından her bir davacı yönünden hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından davalıların sorumlu olduklarının kabulü gerekmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında TRH2010 tablosuna göre ve Progresif Rant yöntemi, %10 arrtırım ve iskonto kullanılarak hesaplama yapılması kabul edilmiştir.
Desteğin kazada yolcu olması nedeniyle hesaplanan tazminattan kusur indirimi yapılmamıştır.
Davalılar tarafından müterafik kusur ve hatır taşımasına ilişkin indirim sebeplerinin somut olayda uygulanması gerektiği iddia edilmiştir.
Somut olayda; müterafik kusur ve hatır taşımasına ilişkin indirim sebeplerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde yapılan değerlendirmede;
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. HD’nin 2018/1905 E, 2019/449 K sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Hatır taşıması, zarar görenin ücret mukabili taşınmadığı bir taşıma türüdür. Bir olayda hatır taşımasının varlığının kabul edilebilmesi için taşımanın ücretsiz olması yeterli olmayıp, taşıma işinin ailevi bir yükümlülüğün icrası kapsamında da gerçekleştirilmemesi gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre hatır taşımacılığı varsa hükmedilen maddi tazminattan %20 nispetinde, manevi tazminat yönünden ise takdir edilecek oranda makul bir miktar indirim yapılması gerekir. Ayrıca hatır taşıması sebebiyle tazminattan hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidildiğinden bu mahsup sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekir. (Yargıtay 17. HD. 01/12/2016 gün, 2014/21879 Esas ve 2016/11087 Karar) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51/1. maddesinde hakimin tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 52/1. maddesinde ise zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında yahut artmasında etkili olmuş ya da tazminat hükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir. Zarar görenin müterafik kusurunun olması durumunda yerleşik yargısal uygulamalara göre tazminat miktarından %20 oranında indirim uygulanması gerekir. Müterafik kusur indirimi sebebiyle yapılabilecek azami indirim oranı %20’dir. Birden fazla müterafik kusur oluşturan davranış bulunsa bile indirim oranı %20’yi aşamaz(17. Hukuk Dairesi 2014/21303- 2017/4354) Ayrıca, müterafik kusur sebebiyle indirim yapılması için davalının bu hususu savunma olarak ileri sürülmesi şart değildir. Dosya kapsamında hal ve şartlara göre tazminattan indirim yapılmasını gerektirir. Müterafik kusurun belirlenmesi halinde usulünce tenkis yapılması gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2015/9251 – 2018/3894 E.K. Sayılı içtihadı).
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 12/05/2016 gün, 2016/5244 Esas, 2016/5846 Karar sayılı emsal içtihadında; “…2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87. Maddesine göre “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.”
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK.nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Yukarıda açıklandığı üzere; müterafik kusur ile hatır taşıması ayrı kavramlardır.
Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır için taşınması yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Hatır taşımasına ilişkin olarak; vefat eden …’ın kaza tarihinde … plakalı motosiklette yolcu olduğu aracı kullanan ve arkadaşı olan sürücü … ile birlikte motosikletle iş çıkışı seyehat halinde iken kazanın meydana geldiği hususu soruşturma aşamasında ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmakla hatır taşımasına ilişkin yasal koşulların … plakalı motosiklet sürücüsü …, işleteni … ve … … yönünden oluştuğunun kabulü ile sorumlu oldukları hesaplanan tazminat tutarından %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkememiz dosyası ve ceza soruşturma dosyası kapsamından desteğin kaza tarihinde kask takmayarak kaza sırasında neticenin ağırlaşmasına sebebiyet verdiği, kask takılı olsa idi neticenin ölümle sonuçlanmayabileceği anlaşılmış olmakla müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile tazminattan sorumlu olan tüm davalılar yönünden %20 oranında hesaplanan tazminat miktarından indirim yapmak gerekmiştir.
Neticeten davacının maddi tazminata ilişkin talepleri yönünden aktüerya bilirkişisi tarafından Yargıtay tarafından nazara alınan ilkeler doğrultusunda düzenlenen mahkeme ve yargı denetimine elverişli raporda belirtilen tutarlar ile mahkememizce yapılan ve yukarıda açıklanan hatır taşıması ve müterafik kusur indirimleri dikkate alınarak her bir davacı yönünden davalı işleten ve sürücüler ile davalı … şirketlerinin sorumlu olduğu miktarlar ayrı ayrı belirtilmek şartıyla davalı işleten ve sürücüler yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketi ve … Hesabı yönünden ise temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla hükmedilen tazminatların müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, karar vermek gerekmiştir
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 49. maddesinde ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı yasanın 56/2 maddesine göre ”…ölüm hâlinde…ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, desteğin müterafik kusuru, dava konusu olayda hatır taşımasının mevcut olması, desteğin kaza tarihindeki yaşı, davalı sürücülerin kusurları, manevi tazminatın amacı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı … için 40.000,00 TL, … için 40.000,00 TL, … için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, … dan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecekyasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında mahkememizce bilirkişi raporu ile belirlenen maddi ve manevi tazminat tutarından TBK 51. ve 52. Maddeleri gereği hatır taşıması ve müterafik kusura ilişkin takdiri indirim sebepleri uygulanmış olmakla; davalılar lehine maddi ve manevi tazminat kalemlerinde bu yönüyle yapılan indirim (aynı oranda) nedeniyle vekalet ücreti takdir edilmemiştir. Hükmedilen tazminat tutarına müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra kalan tutar üzerinden davalılar vekilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.(Yargıtay 17. H.D.nin 2019/3781 E. 2020/2098 K., Yargıtay 17. H.D.nin 2016/2975 E.2018/11904 K., Yargıtay 17. H.D. nin 2016/287 E.2018/10887 K.; Yargıtay 17. HD’nin 2017/384 E. 2019/9684 K; Yargıtay 17 HD’nin 2018/1094 E, 2018/6778 K)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/03/2019 tarih, 2016/8095 Esas, 2019/3078 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin murislerinin ölümü nedeniyle ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi…” şeklinde belirtilmiş olmakla, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı için hükmedilen / reddedilen maddi ve manevi tazminatlara göre ayrı ayrı davacılar lehine ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile;
1-Davacı …’ın maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile; …-TL, destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … …, … ve … hesabı yönünden …-TL sınırlı olmak kaydı ile) davalı … şirketi ve … hesabının poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile … hesabı yönünden temerrüt tarihi … tarihinden, davalı … … yönünden temerrüt tarihi … tarihinden, gerçek kişi davalılar yönünden kaza tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
2- Davacı … …’ın maddi tazminat isteminin KISMEN KABULÜ ile …-TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı … …, … ve … hesabı yönünden …-TL sınırlı olmak kaydı ile) davalı … şirketi ve … hesabının poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile … hesabı yönünden temerrüt tarihi … tarihinden, davalı … … yönünden temerrüt tarihi … tarihinden, gerçek kişi davalılar yönünden kaza tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine
3-Davacı … … yönünden maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
4- Davacı … için 40.000,00 TL, … … için 40.000,00 TL, … … için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, …’dan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
5- Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
Maddi Tazminat Yönünden:
6-Alınması Gereken 22.875,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 10,25 TL harç ile ıslah ile alınan 1.419,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 21.445,96 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (davalı … …, … ve … hesabı yönünden 16.084,47 TL ile sınırlı olmak kaydı ile ve davalı … şirketi ve … hesabının poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile)
7-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 20.187,12 TLvekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 31.975,33 TLvekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile anılan davacıya VERİLMESİNE,
9-Davacılar tarafından talep edilen ve harçlandırılan maddi tazminat tutarından müterafik kusur ve hatır taşımasına ilişkin indirim yapılmış olmakla yukarıdaki belirlemeler ışığında davalılar lehine bu yönden vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
10-Davalı …, … Hesabı, … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen maddi tazminat talebi için hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile anılan davalılara VERİLMESİNE,
11-Davacılar tarafından yapılan 384,50 TL davetiye, 461,60 TL posta gideri, 3.023,00 TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 3.869,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 3.095,28 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (davalı … …, … ve … hesabı yönünden 2.321,46 TL ile sınırlı olmak kaydı ile ve davalı … şirketi ve … hesabının poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile)
12-Davacı tarafından yapılan 10,25 TL peşin harç, 1.419,49 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.429,74 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, (davalı … …, … ve … hesabı yönünden 1.072,30 TL ile sınırlı olmak kaydı ile ve davalı … şirketi ve … hesabının poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile)
Manevi Tazminat Yönünden:
15-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.514,00 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 717,26 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.796,74 TL harcın davalılar …, … ve …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
16-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
17-Davacı … … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
18-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul miktarı üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
19-Davalı …, davacı …’a karşı manevi tazminat talebinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen değer üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili davalı …’a verilmesine,
20-Davalı …, davacı …’a karşı manevi tazminat talebinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen değer üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili davalı …’a verilmesine,
21-Davalı …, davacı …’a karşı manevi tazminat talebinde kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen değer üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili davalı …’a verilmesine,
22-Davacılar tarafından yapılan 84,00 TL davetiye giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 44,21 TL’sinin davalılar …, … ve …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
21-Davacılar tarafından yapılan 785,06 TL peşin harç ve ilk dava masrafının davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
22-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
23-Zorunlu arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin haklılık durumu, hakkaniyet gereği; 990,00 TL’sinin davalılardan (davalı … şirketi ve … hesabının poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydı ile ve 500,00 TL’sinden sınırlı sorumlu olması kaydıyla) alınarak hazineye gelir kaydına, 330,00 TL’sinin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair; davacı vekilinin, davalı … hesabı vekilinin ve davalı … şirket vekilinin yüzlerine karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2023

Başkan … Üye .. Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır