Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/501 E. 2022/718 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/501 Esas
KARAR NO : 2022/718

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ: 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan …kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü olup, …’nin ise … plaka numaralı aracın maliki olduğunu, müvekkilinin kaza yapan …plakalı araçta yolucu olduğunu ağır derecede yaralandığını, kazanın oluşunda Davalı …nın tam kusurlu olduğunu, Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın(50,00 TL daimi iş gücü kaybı,50,00 TL geçici iş gücü kaybından doğan maddi zarar) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkile verilmesine; (Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ,fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL hastane masraflarının (tedaviler devam ettiği için alacak belirsizdir) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkile verilmesine; (Davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ) 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı sigorta şirketi dışında kalan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkile verilmesine; Tüm alacak kalemleri yönünden,sorumlulukları dahilinde,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı müvekkile verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf karayolları trafik kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun maluliyet oranını gösterir raporun dosyaya kazandırılması ve söz konusu raporun yönetmeliğe uygun şekilde tanzim edilip edilmediği hakkında HMK m. 266 vd. anlamında uzman bilirkişiler tarafından inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkil şirket yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, trafik kazalarına bağlı olarak müvekkil şirket aleyhine açılmış olan tedavi masrafları tazminatı ile ilgili müvekkil şirketin yükümlülüğü sona ermekte olup, müvekkil şirketin taraf sıfatı da sona ermektedir. bu nedenle de “tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik ödeneği”ne ilişkin davanın müvekkil şirket adına reddine karar verilmesi gerektiğini, tedavi süresince gereken bakıcı giderinin tedavi gideri kapsamında olduğu yargıtay içtihatları ile de kabul edildiğini, Geçici iş göremezlik” tazminatı talepleri de tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, Haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …ve … cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; taşıma ilişkisinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiştir.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası , davaya konu araç tescil bilgileri, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmaları, davacının maluliyetine ilişkin hastane kayıt ve raporları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesi 24/06/2022 tarihli raporunda sonuç olarak;” A) Davalı sürücü …’nın %85(Yüzde Seksenbeş) oranında kusurlu olduğu,
B) Davacı yolcu …’ın %15(Yüzde Onbeş) oranında kusurlu olduğu ” senuç ve kanaatine varmıştır.
Davacı vekili, davalıların işleteni ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın neden olduğu tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Bilindiği üzere 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, …, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 11.01.2016 tarih, 2015/14596 esas ve 2016/2 karar)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, aynı kasanın 114/1. Maddesinde görev hususunun dava şartı olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Dava 18/01/2021 tarihinde …plakalı araç içerisinde bulunan davacının uğramış olduğu maluliyet nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Taşıma sözleşmesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş ise de; davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır.( Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. H.D’nin, 2019/1752, 2020/1433 karar; 2022/578 esas, 2022/868 karar sayılı ilamları da aynı yöndedir.)Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de iş bu dava, taşıyan olan davalıya karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında dava arkadaşlığının bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de dikkate alınarak eldeki dava yönünden mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli tüketici mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili …ile davalı …’nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı