Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/50 E. 2021/667 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/50
KARAR NO : 2021/667
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, talebi üzerine davalıya 28.790 adet … marka … Fidesi ile … adet lamia marka domates fidesi sattığını, bu fidelerin, davalının adresine … Tarım… AŞ tarafından müvekkili adına teslim edildiğini, iş bu satış ve teslim edilen mallara ilişkin olarak müvekkili tarafından, davalı adına 01/11/2019 tarih ve … numaralı (KDV dahil) 64.835,91 TL bedelli fatura tanzim ettiğini ve davalının faturayı almaktan imtina etmesi üzerine 23/12/2019 tarihinde iş bu faturanın davalıya “iadeli taahhütlü posta” ile teslim edildiğini, davalının faturada yazılı 64.835,91 TL den mahsup edilmek üzere, … AŞ Serik şubesinin … numaralı, 20/12/2020 keşide tarihli, 52.000,00 TL bedelli çekini iş bu borcuna mahsuben … tarihinde müvekkiline teslim ettiğini, bakiye 12.835,91 TL bedelin ödenmesi için müvekkili tarafından davalı ile defalarca iyi niyetli görüşülmesine rağmen iş bu bedelin ödenmediğini, bu nedenle alacağın tahsil edilmesi amacıyla Antalya Genel İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini beyan ederek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
3.Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
4.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği ve fatura ettiği bedelin hiç bir zaman tahakkuk etmediğini, yani malların tamamının taraflarına gönderilmediğini, taraflarına gönderilen mallar kadar ödeme yapıldığını, davacı ile olan hesabın kapandığını, davacının bir hizmet görmeden mal göndermeden fatura düzenlediğini, faturadaki imzaların da müvekkiline ait olmadığını beyan ederek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
5.Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
6.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221). Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
7.Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; Antalya Genel İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, uyap üzerinden dosya arasına alınmıştır.
8.Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan// YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188. maddesinde, “Hakimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2005/9-546 E.N , 2005/611 K.N., 26/10/2005). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
9.Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır. Bu nedenle mahkememizin görevli olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
10.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1097 esas, 2019/458 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
11.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
12.Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hâlinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
13.Somut olaya dönüldüğünde; mahkememizce davalı vekiline tebligat yapılarak, müvekkilinin işi ile ilgili açıklayıcı bilgi vermesi istenmiştir ancak davalı vekili her hangi bir bilgi vermemiştir. Davalının esnaf odasında da ticaret odasında da kaydı mevcut değildir. Serik vergi dairesine yazılan yazılara verilen cevapta özetle; davalının vergi mükellefiyeti bulunmadığı, vergi mükellefi Savran Atık Geri Dönüşüm…. LTD ŞTİ’nin %50 ortağı olduğu belirtilmiştir. İcra takibi ve davada davalı şirket ortağı olarak değil, şahıs olarak hasım gösterilmiştir. Ticaret ortaklıklarında şirketin kendisi tacirdir, ortakları tacir değildir. Dosyada, davalının tacir olduğuna ilişkin bir bilgi veya belge yoktur.
14.Davada, mutlak ticari davayı gösterir bir uyuşmazlık yoktur. Yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin dava da söz konusu değildir.
15.Davacının ticaret şirketi olduğu ve tacir olduğu uyuşmazlık dışıdır. Davanın, nispi ticari dava olması için, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi ve her iki tarafın tacir olması gerekmektedir. Yukarıda da değinildiği üzere, dosyada, davalının tacir olduğuna ilişkin bir bilgi veya belge yoktur.
16.Somut uyuşmazlıkta, mahkememiz görevli değildir. Görevli mahkeme genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesidir. Bu nedenle, mahkememiz görevsiz olduğundan, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Yargılama gideri, vekalet ücreti ve harçların görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekili Av….’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır