Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/496 E. 2022/129 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/496
KARAR NO : 2022/129
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2021
KARAR TARİHİ: 09/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
1.Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı/borçlu arasında imzalanan 22.09.2018 tarihli sözleşme uyarınca İzmir Bergama Askeri Lojmanlarının (…Blok … Dairenin) “…albüm numaralı lojmanların kapı, pencere ve doğramaları, mutfak ve banyo döşeme kaplamaları,ıslak hacimler, iç-dış cephe sıhhı, pis su ve kalorifer tes. Bakım onr. Dış cephe ısı yalıtımı ile elektrik ve paratoner tes. yenilenmesi” işinin mekanik işçiliğini davalı tarafın yüklendiğini, davalının, müvekkil ile imzalamış olduğu 22.09.2018 tarihli sözleşmenin 4. Maddesi uyarınca imalatların sıva altı tesisatlarının 15.10.2018 tarihinde bitireceğini taahhüt etmişse de söz konusu işlemler davalı tarafından süresinde bitirilemediğini, davalının yüklenmiş olduğu işlemleri süresinde bitirmemiş olmasının, müvekkilin iş tesliminde gecikmesine ve diğer imalatlarının zamanında yapılmasına engel olduğunu, bu nedenle, taraflar arasında imzalanan 22.09.2018 tarihli sözleşmenin 5.-A maddesi uyarınca davalı tarafından müvekkile 25 günlük gecikme neticesinde günlük 500,00-TL’den toplamda 500*25=12.500,00-TL gecikme tazminatı ödenmesi gerektiğini, davalının sözleşmeden kaynaklı edimini zamanında yerine getirmediği gibi edimini eksik ve ayıplı bir şekilde ifa ettiğini, davalının işi teslim etmesinin akabinde sözleşmede belirtilen lojmanda bulunan Çakmak Apt., Evren Apt., Gürsel ve Tural apartmanlarında kalorifer peteklerinin çalışmadığı, banyo lavabolarından su kaçağının bulunduğu, alafranga tuvalet rezervuarlarından su kaçağının bulunduğu, kalorifer peteklerinde vana kırıkları bulunduğu, banyo gideri bağlantılarında eksiklikler bulunduğu, kalorifer hava purjör borularında akıntı olduğu, havlupanlarda su sızıntısı ve vanada çatlak olduğu, tuvalet bataryasından su gelmediği, Evren apartmanında kazan dairesine su akıntısı olduğu, peteklerde su kaçağı olduğu, mutfak lavabolarından su kaçağı olduğu, lavabolarda çatlaklar olduğu, kalorifer borularında eğrilikler vesair başka bir çok eksikliğin olduğunun anlaşıldığını, davalının edimini sözleşmede kararlaştırıldığı şekliyle gereği gibi ifa etmediğinin anlaşılması üzerine müvekkil tarafından davalıya Antalya 11. Noterliği’nin 01.03.2019 tarihli, …yevmiye no.lu ihtarnamesi ile bahsi geçen eksiklik ve arızaların giderilmesi ihtar edildiğini, taraflar arasındaki 22.09.2018 tarihli sözleşmenin 5-B maddesi uyarınca “Yukarıda sözü edilen tüm uygulamalarda ürün ve işçilikten doğacak her türlü hatalar, yüklenici taşeron … tarafından hiçbir ücret talep edilmeden yapılacaktır.” davalının eksik ve ayıplı ifadan sorumlu olmasının yanı sıra eksikliklerin giderilmesi halinde ekstradan bir ücrete hak kazanamayacağının da düzenlendiğini, davalının işbu ihtara cevap vermediği gibi işteki eksik ve ayıpları da gidermediğini, hal böyleyken müvekkilinin inşaattaki diğer iş ve işlemlerinin aksamaması amacıyla başka bir yükleniciyle anlaşarak davalının tamamlamadığı işleri başka bir yükleniciye tamamlattırmak zorunda kaldığını, müvekkilinin, sözleşmenin 3. Maddesi uyarınca davalının lojman işleri ile ilgili kullanacağı mekanik malzemeleri temin etmekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin, malzemelerin bir kısmını bizzat kendisi temin ettiği gibi bir kısmını da davalının temin etmesi için davalıya birtakım ödemeler yaptığını, ayrıca müvekkilinin, davalı tarafından fazladan talep edilen ancak inşaatta kullanılmayan malzemelerin sevki için de 2.000,00-TL nakliye bedeli ödediğini, davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimini hem geç hem de eksik ve ayıplı bir şekilde ifa etmesi sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını ve bu husustaki ihtarı da davalı tarafından sonuçsuz bırakıldığını, müvekkilinin, davalıya iş bedeli olarak 17.591,60-TL’lik fazla ödeme yaptığını, davalının yüklenmiş olduğu işleri yerine getirmemiş olması sebebiyle 11.750,00-TL ödeyerek eksiklikleri sözleşme dışı başka bir yükleniciye tamamlattırmak zorunda kaldığını ve işi geç teslimi nedeniyle 12.500,00 TL’lik cezai şarta hak kazandığını belirterek; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
2.Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.(H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
3.Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP VE KARŞI DAVA DİLEKÇESİ:
4.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın her ne kadar müvekkil ile imzalamış olduğu 22/09/2018 tarihli sözleşmenin 4. Maddesinde belirtilen işin teslim tarihinde tamamlanmadığını belirterek 25 günlük gecikme neticesinde sözleşmenin 5. Maddesi gereği gecikme tazminatı talep etmiş ise de söz konusu gecikmenin davacı taraftan kaynaklı olduğunu, müvekkil ile davacı arasındaki sözleşmenin 3. Maddesi gereği tadilat işlemleri için gerekli malzemelerin davacı tarafından temin edileceğini, ancak davacı tadilat işlemleri için gerekli malzemeleri teslim etmesi gereken sürede teslim etmediğini, dosya içerisinde sözleşme tarihinden sonra söz konusu yerin sözleşmenin ifası için müvekkile hazır bir şekilde teslim edildiğine dair belge de bulunmadığını, davacı ile müvekkil arasında tadilat işlemleri için yapılan sözleşmenin bedelinin 160.000 tl olup bunun haricinde davacının, müvekkilden söz konusu yerin tadilat işlemlerinde sözleşme dışı ekstra işler talep ettiğini, davacı tarafından talep edilen sözleşme dışı ekstra işler de müvekkil tarafından yapıldığını, söz konusu tadilat işlerinin sözleşmede belirtilen tarihten daha geç bir sürede teslim edilmesinin nedeninin davacının temin etmekle yükümlü olduğu tadilat için gerekli malzemeleri geç teslim etmesi ve sözleşme dışı ekstra işler talep etmesi olduğunu, davacının sözleşme gereği anlaşılan tadilat işlerinde eksik ve hatalı işler olduğu iddiası gerçeğe aykırı iddialardan olup tamamı asılsız olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini; karşı dava, dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile …BOYA İNŞ.TAAH. TUR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. 22/09/2018 tarihli sözleşme ile İzmir Bergama Askeri Lojmanlarının ”…albüm numaralı lojmanların kapı,pencere ve doğramaları, mutfak ve banyo döşeme kaplamaları, ıslak hacimler, iç dış cephe sıhhı, pis su ve kalorifer tes. Bakım onarım dış cephe ısı yalıtımı ile elektrik ve paratöner tes. yenilenmesi” mekanik işçiliğinin müvekkil tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını, …BOYA İNŞ.TAAH. TUR. SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Sözleşmede belirtilen işlere başlandıktan sonra müvekkilden sözleşme dışı ekstra tadilat işleri talep ettiğini, müvekkilinin sözleşme dışı talep edilen tadilat işlemlerini yerine getirdiğini, ancak sözleşme dışı talep edilen ve müvekkil tarafından yerine getirilen işler neticesinde müvekkile ödenmesi gereken ekstra tadilat işlerinin bedeli ödenmediğini, bu nedenle müvekkilinin sözleşme dışı yapmış olduğu işlerden dolayı alacaklı olduğunu beyan ederek, alacak talebinde bulunmuştur.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
5.Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
6.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221). Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
7.Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; taraflar arasında benzer bir uyuşmazlık nedeni ile mahkememizin … esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı, görevsizlik kararı verildiği, dosyanın istinaf kanun yolunda olduğu anlaşılmıştır. İlgili dosyaya bakıldığında, oradaki davacının, bu dosyadaki davacı, davalının ise bu dosyadaki davalı olduğu, davanın itirazın iptali olduğu anlaşılmaktadır. … esas sayılı dosyada davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında imzalanan 22/09/2018 tarihli sözleşme uyarınca İzmir Bergama Askeri Lojmanlarının kapı, pencere ve doğramaları, mutfak ve banyo döşeme kaplamaları, ıslak hacimler, iç-dış cephe vb. yenilenmesi işinin mekanik işçiliğinin yapılması konusunda davalı taraf ile anlaşıldığını, davalının sözleşmeden kaynaklı edemini zamanında yerine getirmediği gibi edimini eksik ve ayıplı bir şekilde ifa ettiğini, davalı tarafından yapılması gereken işin temini amacıyla müvekkili lehine 20.000,00 TL bedelli senedin keşide edildiğini, davalının sözleşme konusu edimini sözleşmede kararlaştırılan şekliyle yerine getirmemesi sebebiyle, müvekkili tarafından iş bu alacağının bir kısmının tahsili amacıyla Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, bu sebeplerle, takibin kaldığı yerden devamına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. İlgili dosyada da tacir araştırması yaptırılmışkır.
8.Mahkememizce de davalı yönünden tacir araştırması yaptırılmıştır. Davacı ise limited şirkettir ve bu nedenle ticaret şirketidir. Ticaret şirketleri ise tacirdirler.
9.Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan/YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188. maddesinde, “Hakimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2005/9-546 E.N , 2005/611 K.N., 26/10/2005). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır.
10.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1097 esas, 2019/458 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
11.Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hâlinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
12.Mahkememizce davalı-karşı davacı … için yazdığı yazıya, Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından verilen 30/12/2021 tarihli yazı cevabında özetle; …’in Burdur vergi dairesi kayıtlarında potansiyel mükellef kaydı olduğu, ortağı olduğu şirketlerle ilgili bilgilerin ticaret odasından sorulması gerektiği belirtilmiştir. Burdur Vergi Dairesinin 24/09/2021 tarihli yazı cevabında da …’in potansiyel mükellef kaydı olduğu, vergi mükellefi olmadığından hiç bir usulde vergilendirmeye tabi olmadığı belirtilmiştir. Davalı karşı davacının tacir olmadığı anlaşılmaktadır.
13.Tüm açıklamalar, dosya kapsamı göz önüne alınarak, davada mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı, davanın mutlak bir ticari dava olmadığı, davalı karşı davacının tacir olmaması nedeniyle her iki tarafın tacir olduğu ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir uyuşmazlığın olmaması nedeniyle nispi ticari davanın da söz konusu olmadığı, üçüncü grup ticari davanın da söz konusu olmadığı anlaşılmakla; mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık genel görevli Asliye Hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Tüketici mahkemesinin görevine girdiğine dair de bir bilgi ve belge dosyada mevcut değildir. Bu nedenlerle, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
(Asıl dava bakımından)
1-Mahkememiz davada görevsiz olduğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
(Karşı dava bakımından)
1-Mahkememiz davada görevsiz olduğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı karşı davalı vekili … ve davalı karşı davacı vekili …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır