Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2022/134 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/489 Esas
KARAR NO : 2022/134
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2020
KARAR TARİHİ : 10/02/2022

Antalya … Tüketici Mahkemesinin … Esas … Karar ve … tarihli görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Davacı şirket tarafından davalı şirkete ait … adresinden … tarihinde … TL bedelinde … marka bir bilgisayar siparişi verildiğini, yine aynı tarih olan … tarihinde ekte sunulan ödeme dekontundan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin … … iban no’lu hesabına ürün bedeli olan … TL’nin EFT ile gönderildiğini, ancak siparişi verilen ve ödemesi yapılmış olan ürünün davacıya teslim edilmediğini, ürünün teslim edilmemesi ile alakalı olarak davalı şirket tarafından davacıya hiçbir bilgi verilmediğini, davacı şirket tarafından davalıya birçok kez hem internet sayfası üzerinden hem de internet sayfasında bulunan iletişim numarası üzerinden ulaşılmaya çalışılmışsa da hiçbirinin olumlu sonuç vermediğini, bunun üzerine Antalya … Noterliği’nin … tarihli … yevmiye numarası ile davalı şirkete taraflarınca sipariş verilen ürünün teslim edilmemesi sebebiyle ödenen paranın iadesine ilişkin olarak davalı şirketin … adresinde iletişim bilgisi olarak paylaştığı … adresine ihtarname çekildiğini, ancak bu adrese gönderilen ihtarnamenin iade döndüğünü, bunun üzerine dava şartı olan arabuluculuğa da başvurulmuş olup buradan da bir sonuç alınamadığını, iddia ederek, davanın kabulüne, davacı tarafından ödemesi yapılmasına rağmen teslim edilmeyen ürün sebebiyle 6502 s. K. Uyarınca ödenen paranın yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafından cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli raporunda,
1-Davacı tarafından davalıya … tarihinde …TL ödeme yapıldığı, davalıca mal teslimi yapılmaması nedeniyle davalıdan … tarihinde ihtarname ile mal teslimi yapılmadığından ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediği iade döndüğü,
2-Davacının ibraz edilen …, … yıllarına ait e-defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği,
3- Davalı tarafça sayın mahkemenizce verilen inceleme gününde ticari defterlerin ibraz edilmediği
4- Davacının ticari defter kayıtlarına göre dava tarihi itibari ile davacının davalıdan …TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalıca yapılan herhangi bir mal teslimi bulunmadığı,
5-Sonuç olarak davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi itibari ile yapılan ödeme tutarı …TL tutarı kadar alacaklı olduğunu bildirir rapor sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava ticari satımdan kaynaklanan bedel iadesi davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının satım konusu malı davacıya teslim edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir. (Hüseyin Tuztaş, Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması,www.sevgipinari.org )
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş, kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraf ise defterlerini sunmamıştır.Davacının defter kayıtlarında davacının davalıdan …TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalıca yapılan herhangi bir mal teslimi bulunmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasındaki satım sözleşmesine göre davacının bedelini ödemesine rağmen davalının satıma kanı ürünü davalıya teslim etmediği bu sebeple satım bedelinin iadesi gerektiği anlaşıldığından davacının davalıdan …TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, … TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken … TL harçtan peşin alınan … TL nin mahsubu ile eksik alınan … TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu ilk dava masrafı, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam … TL nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
6–6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır