Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/486 E. 2022/239 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/486
KARAR NO : 2022/239
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2021
KARAR TARİHİ : 25/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Antalya … Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu “Arsa Payı karşılığı İnşaat Yapımı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığını, anılan sözleşme gereğince davalının maliki bulunduğu … İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkii … ada … persel sayılı taşınmaz üzerinde villanın müteahhit tarafından yapılması kararlaştırıldığını, yine sözleşmeye göre “iskan” sözleşmeye konu inşaatın müteahhiti tarafından alınacağını, tüm villalar için iskanın alınması ile bu iş sona ermiş olur.” tanımı ile müteahhidin üstlendiği işin tüm villalar için yapı kullanma izin belgesinin (iskan ruhsatı) alınması ile sona ereceğinin kararlaştırıldığını, müteahhit tarafından sözleşmenin imzalanmasından önce davalıya, ortağı bulunduğu … şirketi hesabına yatırılmak suretiyle … Euro nakit teminat ödendiğini, bununla birlikte sözleşmenin imzalanmasından sonra da sözleşmenin … maddesinde düzenlemesi bulunduğu üzere inşaat ruhsatının alınması, inşaatın fiilen tamamlanması, yapı kullanma izin belgesinin alınması aşamalarına göre bu aşamalar tamamlandığında iade edilmek ve geçersiz sayılmak, ibraz gününe en erken … gün kala bankaya ibraz kısıtlaması, koşulları oluşmuş ise hangi teminatın kullanılacağına dair müteahhidin seçimlik hak ve yetkisi bulunmak üzere …’er Euroluk …, …, … keşide tarihli …, … Şubesinin muhatap olduğu … adet teminat çeki verildiğini, verilen teminat çeklerinin ön yüzünde “teminat çekidir” arka yüzünde ise “İşbu çek Antalya … Noterliğinin … tarih … Yevmiye nolu sözleşme gereği teminat çekidir Temlik ve ciro edilemez” şerhi yazılı bulunduğunu, bu çeklerden, ilk aşamada … keşide tarihli çekin keşide tarihi davacıdan kaynaklanmayan nedenlerle inşaat ruhsat alım sürecinin uzaması üzerine … tarihine uzatıldığını, İnşaat ruhsatının alınmasına müteakip bu çek teminat fonksiyonu ortadan … tarihinde davalı tarafından davacıya iade edildiğini,… keşide tarihli çek ise sözleşmede kararlaştırılan sürelere eklenmesi gereken ve eklenen süreler nazara alınarak … keşide tarihli teminat çeki ile değiştirildiğini, sözleşme gereğince inşaat imalatının belirli bir aşamaya ulaşması durumunda, verilmiş olan nakdi teminatın teminat mektubu ile değiştirileceği düzenlemesi kapsamında … tarihinde … Euro nakit teminat karşılığı dava konusu … Şubesinin … tarih … nolu Kesin Teminat Mektubunun davalıya verildiğini, … tarihinde ise sözleşme gereğince davalı elinde bulunan … ve … keşide tarihli çekler, davalının hazırladığı tutanakta yer aldığı üzere çeklerin verilen ek süreye uygunluğun sağlanması adına … ve … keşide tarihli teminat çekleri ile değiştirildiğini, çek verilme ve iadeleri ile nakit teminatın teminat mektubu ile değiştirilmesi sonucunda hali hazırda davalı … haksız ve kötü niyetli olarak bulunan iade edilmesi gereken ve iadesinde davalının temerrüde düşmüş olduğu … Şubesi nezdindeki … hesaba bağlı … keşide tarihli … Euro bedelli … seri numaralı ve … keşide tarihli … Euro bedelli … seri numaralı, lehtarı davalı keşidecisi davacı şirket olan iki adet teminat çeki ve … tarihinde teslim edilmiş bulunan … tarih … nolu … Bankası … tarafından düzenlenmiş … TL bedelli davalı lehine düzenlenmiş teminat mektubu olmak üzere toplam … adet teminat bulunduğunu, davacı tarafından sözleşme gereği üstlendiği tüm edimler fazlasıyla, ayıpsız ve eksiksiz olarak, belirlenen ve eklenen/eklenmesi gereken sürelerden de önce tamamlandığını, öncelikle davalının beğeni ve onayını alan projeler tamamlanmış, inşaat, ruhsatı alınmış, imalatlar tamamlanarak işin yegane tamamlanma koşulu olan yapı kullanma izin belgeleri de … tarihinde alınmış, anahtarların teslim edildiğini, böylelikle sözleşme gereği davacının davalıya hiçbir edim ve sair borcu bulunmadığını, hatta … yılı … ayının başında davalı asil yerinde yaptığı gözlemlerden sonra inşaat imalatları ile ilgili olarak herhangi bir eksik ve ayıp bulunmadığını, davacı tarafından kendisinden kaynaklanmayan ve kendiliğinden sözleşmedeki sürelere ilave edilmesi gereken sürelerin eklendiğini davalıya bildirmiş olup davalı tarafından … aylık ek süre verildiğinin bildirildiğini,inşaat ruhsatının alınması, tadil edilmesi davalının bilgisi ve onayları ile ilgili resmi makamlardaki imzaları ile gerçekleştirilmiş olup, inşaat ruhsat aşamasının hemen ardından da kat irtifakı kurulmuş hatta proje tadilatı sonrasında kat irtifakı davalı tarafından bozularak tekrar kurulduğunu, kat irtifakı tapuları yani bağımsız bölüm tapuları … tarihinde alınarak davalıya verildiğini, sözleşmenin … Maddesi kapsamında bağımsız bölüm tapuları davalıdan talep edildiğini ve bu tapular gecikmeli de olsa verildiğini ve toplamda … adet bağımsız bölüm tapusunun tamamı davalı tarafından davacıya devredildiğini, tapuların geç devredilmesinden kaynaklı olarak davacının gecikme tazminatı talepleri ayrı bir dava ile talep edilecek olup gecikme tazminatı alacağının davalı tarafından ödenmediğini, davalı tarafından yapı kullanma izin belgesi alındıktan sonra devretmesi gereken son … tapu ile ilgili olarak devir talebi, anahtar teslimine davet, teminatların iadesi ile ilgili temerrüt ihtarları keşide edilmiş olup davalı tarafın temerrüde düştüğünü, davalı ise haksız ve kötü niyetli olarak Bodrum … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından tapuların devri ve sair hususlarda delil tespiti talebinde bulunduğu halde; söz konusu dosyadan keşif yapılmasının hemen ardından, henüz bilirkişi raporu tanzim edilmemişken son … adet tapuyu devrettiğini, bu durumda davacının inşaata ilişkin herhangi bir eksik ve ayıplı imalatının bulunmadığı, son … tapu devrine ilişkin koşulların oluştuğu esasen davalının da kabulünde olduğunu, bu tapuların devri sözleşmenin … maddesinde düzenlenmiş olup teminatların ne zaman iade edileceği de aynı maddeye yapılan atıf ile … maddesinde belirlenmiş durumda olduğunu, bu nedenle son … tapuyu devreden davalının dava konusu teminatları da davacıya iade etmesinin zorunlu bulunduğunu, dava konusu teminat çek ve mektubunun teminat fonksiyonları sona erdiğini ve geçersiz hale geldiğini, Sözleşmenin … maddesindeki koşulların gerçekleşmesi durumunda teminatların iade edilmesi gerektiği sözleşmenin … maddesinde düzenlenmiş olup … maddesi yapı kullanma izin belgesinin alınması, bağımsız bölüm tapularının alınması ve bu arsaya komşu otel binasının kullanılabilir vaziyette inşaatının tamamlanmasını düzenlediğini, davacı tarafından yapı kullanma izin belgesi alındığını, bağımsız bölüm tapuları … yıl önce kat irtifakı kurulması ile alınmış yan tarafta bulunan otel binası da …’a … otel ismiyle tamamlandığını, sözleşme gereği tapuda devri yapılan … adet villada müşterilere hizmet vermeye başladığını, dolayısı ile davalının son … tapuyu da davacıya devretmiş olduğu da nazara alındığında teminatların iade edilmesi ile ilgili tüm koşulların gerçekleştiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm talep, dava ve tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla; … … Şubesi … hesaba bağlı … keşide tarihli … Euro bedelli … Seri numaralı ve … keşide tarihli … Euro bedelli … Seri numaralı lehtarı davalı olan iki adet teminat çekinin bankaya ibrazı ve ödenmesini engeller sonrasında da icra takibine konu edilmesini yasaklar mahiyette ve … tarihinde teslim edilmiş bulunan … tarih … nolu … Bankası …, tarafından düzenlenmiş … TL bedelli davalı lehine düzenlenmiş teminat mektubunun bankaya ibrazı ve nakde çevrilmesi, ödenmesini engeller mahiyette Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından verilmiş ihtiyati tedbir kararının devamına, mevcut teminatın taşınmaz kaydına tedbir konulması suretiyle iadesine, … … Şubesi … hesaba bağlı … keşide tarihli … Euro bedelli … Seri numaralı ve … keşide tarihli … Euro bedelli … Seri numaralı lehtarı davalı olan iki adet teminat çekinin sözleşme gereği geçersiz olduğu ve karşılıksız kaldığının keşidecinin bu çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine çeklerin iptaline, çek asıllarının davacı keşideciye iadesine, … tarihinde davalıya teslim edilmiş bulunan … tarih … nolu … Bankası … tarafından düzenlenmiş … TL bedelli davalı lehine düzenlenmiş teminat mektubunun sözleşme gereği geçersiz olduğu ve karşılıksız kaldığının, davacının borçlu bulunmadığının tespitine teminat mektubunun iptaline, teminat mektup aslının davacıya iadesine, davacı malik şirkete devri yapılan son … tapudan herhangi birinin kaydına davalı lehine sözleşmeye uygun şekilde … Euro bedelli … tarihinden itibaren … yıl süreli ipotek tesis edilebilmesi için yetki verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin … ve … Maddesinde sözleşme gereği üstlenilen tüm edimlerin fazlasıyla, ayıpsız ve eksik olarak ve belirlenen ve eklenen/eklenmesi gereken sürelerden önce tamamlandığını, anahtarların teslim edildiği, davalının davacıya hiçbir borcu olmadığını, davalı tarafından verilen … aylık ek sürenin sözleşmede kararlaştırılan sürelere eklenmesi gereken sürenin sadece bir kısmı olduğunu, sözleşme ile ilgili süre hesaplaması yapılacak olursa kendi yaptıkları hesaplamalara göre hareket edilmesi gerektiği gibi gerçek dışı ve kabulü mümkün olmayan iddialarda bulunulduğunu, davalı ile davacılar arasında imzalanan Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı … Sözleşmesinin “İşin Süresi ve Süre Aşımındaki Cezai Şartlar” başlığı adı altında düzenlenen … Maddesinde “İnşaat aşamasının gerçekleşmesi için en son ve kesin sürenin … tarihidir” şeklinde belirtilmiştir. Aynı maddenin devamında bu sürelerin aşılması halinde davacı müteahhidin geciktiği her gün için … Euro gecikme cezasını arsa sahibi olan davalıya ödeyeceğinin de açıkça kararlaştırıldığını, davacıların haksız ve dayanaktan yoksun süre uzatım taleplerine yönelik olarak davalı tarafından tamamen iyi niyetli olarak Kadıköy … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı taraflara ek süre verilmiş ve bir üst maddede belirtilen sürenin … tarihine uzatıldığını, yine Beyoğlu … Noterliğinin … tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … tarihinden sonra gecikmeden kaynaklı cezai şart … hesaplanmaya başladığı hususunun davacılara ihtar edildiğini, davacı tarafların sürelerin uzadığı iddialarının tek taraflı ve hukuki dayanaktan yoksun iddialar olup, süre uzatım taleplerinin reddedildiğini ve davalı nezdinde herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı müteaddit defa ihtarnameler ile davacıya bildirildiğini, Bodrum … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de davacı taraflara; sözleşmenin … maddesi uyarınca, … tarihini takip eden gün, ilk … günlük cezai tazminatların hesaplanarak davalıya ödenmesi gerektiği, aksi takdirde hesaplanacak toplam gecikme tazminatının davalıda bulunan teminat mektubu ve teminat çeklerinden tahsil edileceği hususlarının ihbar ve ihtar edildiğini, davacı tarafların belirtilen süreler içerisinde sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle Bodrum … Noterliğinin; … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi, … tarih ve … yevmiye numaralı, … tarih ve … yevmiye numaralı , … Tarih ve … yevmiye numaralı , … tarih ve … yevmiye numaralı, … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameleri davacı tarafı gecikmeden kaynaklı cezai şart bedellerini davalıya ödemesi gerektiği aksi takdirde gecikme cezalarının fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davalıda bulunan teminat mektubu ve çeklerinden tahsil edilebileceği hususu … defa ihtar edildiğini, davacı tarafın dilekçesinin … Maddesinde zikretmiş olduğu yapı kullanma izin belgesinin alındığı an itibari ile inşaatta ayıplı veya eksik bir imalatın bulunamayacağı iddiasının kabulü mümkün bulunmadığını, ayrıca işbu durum Sözleşmenin … Maddesinde düzenlenen İnşaatın Fiili Teslimi ve Ayıpların Tekeffülü başlıklı maddesinde müteaahhitin sorumluluğuna ilişkin düzenlemelere ve yasal mevzuat hükümlerine de aykırılık teşkil etmediğini, davacı taraflar bir yandan ayrı bir dava konusu yapacaklarını belirtilmiş olmasına rağmen; kat irtifakı bağımsız bölüm tapularının … tarihinde alındığı hususunu da ileri sürülerek, davalının sözleşme kapsamında tapuları gecikmeli olarak devrettiğini, davacı taraf davalının haksız ve kötü niyetli olarak Bodrum … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından delil tespiti talebinde bulunduğunu ve devamında rapor tanzim edilmemişken tapuları devrettiğini iddia ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davacılarca daha evvel Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “İnşaat imalatlarının finansmanı için elzem olduğu ve kaynak yaratılması zarureti olduğu” iddiasıyla … bağımsız bölüm tapularının devri talep edilmiş ve davalı tarafından davacıların iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydı ile mağduriyet olmaması ve iyi niyet göstergesi olarak bağımsız bölüm tapularının devri yapıldığını, davacıların davalının ipotek tesisi noktasında temerrüde düştüğü yönündeki iddialarına da ayrıca itiraz ettiklerini, kendi sorumluluklarını yerine getirmeden davalının temerrüde düşürüldüğü noktasındaki iddialarının da bir geçerliliği bulunmadığını, her tür talep, dava, itiraz, şikayet ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, kendilerine tebliğ edilmemiş henüz içeriğinden haberdar olmadıkları ve bu nedenle itiraz haklarını saklı tutmuş oldukları Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacıların ipotek tesisi taleplerinin reddine, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
Dava eser sözleşmesinden kaynaklı olarak verilen teminat mektubu ve teminat çekleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen Antalya … Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu “Arsa Payı Karşılığı İnşaat Yapımı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” kapsamında tarafların edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacı müteahhitlerin işi süresinde, ayıpsız ve eksiksiz olarak teslim edip etmediği, davalı arsa sahibinin cezai şart alacağının doğup doğmadığı ve dolayısıyla dava konusu teminat senetleri ve teminat mektubunun karşılıksız kalıp kalmadığı ile bu teminat senetleri ve mektubu nedeniyle davacıların davalıya karşı borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Taraflar arasında, dava konusu çeklerin teminat senedi olduğuna ilişkin ihtilaf yoktur.
Davamıza emsal Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı ilamı şöyledir : “Dava, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince düzenlenen teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile onanmış, bu kez davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Davacı taraf, aralarında kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, inşaatın bitmesine yakın bir tarihte davalı tarafından sözleşmedeki edim borçlarının teminatı olması için bu defa … TL bedelli … ödeme günlü bononun davalıya teminat olarak verildiğini, teminat amacıyla verilen bonoya karşılık yapılan protokol çerçevesinde ödemelerin müvekkilince yapılmasına rağmen teminat senedinin takibe konulduğunu, belirterek … TL bedelli bonodan protokolde kararlaştırılan … TL’nin düşülmesi suretiyle bakiye miktar olan … TL’lik kısmından dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini istemiştir.
Davalı ise senedin davacının mevcut borçları için verildiğini, teminat senedi olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…Görülmekte olan dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği … tarihinden sonra açılmış olup bu kanuna göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Yukarıda yapılan açıklama nezdinde somut olaya baktığımızda; aralarında düzenlenen kat karşılığı düzenlenen bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istenmiş olup, davacı arsa sahibinin ticari işletmesiyle ilgili bir iş söz konusu değildir. Dolayısıyla nisbi ticari dava söz konusu değildir. Yine TTK’nın 4/son maddesinde düzenlenen hususlardan veya diğer kanunlarda yer alan hususlardan kaynaklanan bir davada söz konusu değildir. Dolayısıyla mutlak ticari davadan söz konusu değildir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna ve iddianın ileri sürülüş biçimi bakımından senedin eser sözleşmesinin teminatı olarak verildiği ileri sürüldüğünden görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. Mahkemece görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı karar düzeltme aşamasında yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme isteminin bu yönden kabulüyle kararın bozulması gerekmiştir.
Dava tarihi itibariyle davada görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup, tarafların sıfatı ve temel ilişkinin eser niteliğine göre görevli mahkeme ticaret mahkemesi olmayıp, asliye hukuk mahkemesidir. Davanın dayanağı olan kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, davanın ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Mahkemece görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerekirken, esasın incelenip davanın reddi doğru olmamış, karar bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı, bu kez yapılan incelemede karar düzeltme istediğinin kabulü ile kararın bozulması uygun bulunmuştur”
Yine davamıza emsal Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı ilamı şu şekildedir: “Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği ileri sürülen çeklerden dolayı boçlu olunmadığının tespiti, karşı dava ise aynı sözleşme nedeniyle eksik ve kusurlu işler, molozların kaldırılması ve gecikmeye dayalı zararın tazmini ve tespit bedelinin tahsili istemine ilişkin olup mahkemece asıl dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına, karşı dava bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz isteminde bulunulmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hem asıl hem de karşı davaya konu uyuşmazlık için özel bir düzenleme bulunmadığından davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve dava konusunun tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. İşin ticari iş olması davanın doğrudan ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Her ne kadar davacı ticari şirket olsa da davalıların tacir olmadığı anlaşıldığından her iki tarafın tacir olma koşulu gerçekleşmediği için davaya bakmaya ticaret mahkemesi görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesi görevlidir. “
Yargıtay … Hukuk Dairesi yukarıdaki kararlarında taraflara arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle teminat amaçlı verildiği öne sürülen kambiyo senetleri nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemli menfi tespit davalarında görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi değil asliye hukuk mahkemesi olduğuna hükmetmiştir. İş bu davadaki dava konusu çeklerin teminat senedi olduğunun davalı tarafından da kabul edildiği , çeklerin teminat senedi olduğu hususunun ihtilafsız olduğu bu sebeple mahkememizin yukarıdaki emsal kararlara göre görevsiz olduğu evleviyetle anlaşılmıştır.
Tüm dosya yukarıdaki açıklamalar, tespitler ve emsal kararlar ışığında değerlendirildiğinde; taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat yapımı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak verilen çekler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istenmiş olup, davalı arsa sahibinin ticari işletmesiyle ilgili bir iş söz konusu değildir. Dolayısıyla nisbi ticari dava söz konusu değildir. Yine TTK’nın 4/son maddesinde düzenlenen hususlardan veya diğer kanunlarda yer alan hususlardan kaynaklanan bir dava da söz konusu değildir. Davanın dayanağı olan kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti, davanın ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Dolayısıyla mutlak ticari dava da söz konusu değildir. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğuna ve çeklerin eser sözleşmenin teminatı olarak verildiği sabit olduğundan görevli mahkeme, asliye hukuk mahkemesidir. Tüm bu gerekçelerle neticeten, davaya bakma görevinin mahkememize ait olmayıp, genel görevli asliye hukuk mahkemelerine ait olduğu sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-HMK’nun 20/1 maddesindeki düzenleme uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren iki hafta içinde istem olması halinde dava dosyasının görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır