Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/484 E. 2021/788 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/484
KARAR NO : 2021/788
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun eşi olan muris …’in, müvekkil Banka ile … tarihli Genel kredi sözleşmesi (GKS)’ne müteselsilen kefil olduğunu ve bu GKS kapsamında kredi kullandığını, ancak ödenmesi gereken taksitler süresinde ödenmediğini, ödemelerin yapılmaması neticesinde müvekkil banka tarafından Kredilerin Sınıflandırılması ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4 üncü ve 5 inci maddeleri kapsamında kredilerin donuk alacak sınıflandırılması için öngörülen … gün gecikme süresi beklenildiğini ve davalının borcunu ödememesi üzerine icra dosyası üzerinden yasal takibe geçildiğini, bu nedenle mirasçı borçlulara karşı, kullanılan kredilerden doğan borç için Antalya … İcra müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından icra müdürlüğüne verilen … tarihli bir dilekçe ile itirazı neticesinde takibin durduğunu, davalının itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı aleyhine yapılan icra takibinin, asıl borç, işlemiş faiz ve oranı ve masraflar yönünden yasal mevzuata ve muris kefilin imzaladığı bankacılık hizmet sözleşmesine uygun olduğunu, borçlunun itirazı ile ilgili hiçbir belge ve kayıt sunmadığını, banka Genel Kredi Taahhütnamesi gereğince, ” tarafların banka ile aralarında çıkabilecek her türlü anlaşmazlıklarda banka defter, bilgisayar kayıtları ve belgelerindeki kayıtların kesin delil teşkil edeceğini” kabul ettiğini, müvekkil banka defter ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile alacaklarının sabit olacağını, borçlunun itiraz etmesinin tek sebebinin borçtan kurtulmaktan ve müvekkil bankanın alacağına kavuşmasına engel olmaktan ve müvekkil bankayı daha fazla zarara uğratmaktan başka birşey olmadığını beyan ederek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunduklarını, gerek sözleşmenin yapıldığı yer gerekse davalının ikamet adresi yeri olması nedeniyle … Mahkemeleri yetkili iken davanın … Mahkemelerinde açılmasının usule aykırı olduğunu, müvekkilinin icra dosyasında borçlu olmadığını, ancak eşi …’in yapmış olduğu kredi kefalet sözleşmesinde de bir sorumluluğu bulunmadığını, kefil olan eşinin kredi sözleşmesine imza attıktan … gün sonra vefat ettiğini, kredi ödemesinin ilk taksitinin günü bile gelmeden vefat eden kefilin kefilliği düştüğünü, ayrıca kefil vefat ettikten sonra banka şubesi alacağını garantiye almak için asıl borçlunun üzerine gitmemiş diğer kefillere müracaat etmediğini, gerçek borçlu vefat ettikten sonra borçlunun mal varlığına haciz koymamış her nedense sadece müvekkiller aleyhine icra takibi başlattığını, halbuki hem gerçek borçlunun hem de diğer kefillerin mal varlıklarının mevcut olduğunu, Kredi sözleşmesi ödemesi başlamadan vefat eden ve kefilliği iptal olması gereken müvekkilin mirasçısı aleyhine açılan haksız ve yersiz davanın reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Dava, alacak talebinden ibarettir.
Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Yerleşim yeri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirlenir.
Davalının yerleşim yeri … ilçesidir. Bu husus uyap entegrasyon ekranından da teyit edilmiştir.
Dava, bankacılık sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
HMK gereği; Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Kredinin kullanıldığı yerin de … şubesi olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı, yasal süresinde yetki itirazında bulunmuştur.
Davacı davasını yetkisiz olan mahkememizde açmış, davalı yasal sürede yetki itirazında bulunmuş olmakla, yetkisizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi gerekçeli kararda açıklandığı üzere,
1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi olduğuna,
3-HMK Md. 20 gereğince kararın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak, dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edilmesinin gerektiğine, talep edildiği takdirde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine, talep edilmediği takdirde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-HMK Md. 331 gereğince yetkili Mahkemeye gönderme başvuru yapılır ise yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, başvuruda bulunulmaz ise talep üzerine Mahkememizce dosya üzerinden bu durumun tespit ile davacının yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edileceğine,
Dair; Davacı vekili …’nin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır