Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/467 E. 2022/150 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/467 Esas
KARAR NO : 2022/150
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ: 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili …’nın 29/09/2018 günü kızı … ile birlikte maliki …, sürücüsü … olan ve … Sigorta A.Ş.tarafından sigortalanan … numaralı … plakalı otobüse bindiklerini, müvekkilinin kartını okuttuktan sonra oturmak için koridordan koltuğa yöneldiği esnada araç şoförünün bir anda aniden frene basması sonucu müvekkilinin sırt üstü yere düşerek yaralandığını, anılan kaza ile ilgili olarak davalı hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı dosyası üzerinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, taraflarınca yeterli inceleme yapılmadan verilen karara itiraz edildiğini, 25/07/2019 tarihinde … Sigortaya başvurulduğunu ve hadisede sigortalımıza ait araç sürücüsünün kusuru bulunmadığında ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, müvekkilinin iş bu kaza nedeniyle oluşan geçici ve kalıcı iş gücü kaybı nedeniyle doğan maddi zararının tazminini, ayrıca müvekkilinin kaza sonucunda yaşadığı üzüntü nedeniyle manevi tazminat taleplerinin kabulünü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, iş bu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusur ubulunmadığını, KTK M.91 ve 85 uyarınca müvekkili şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan doğan maddi tazminat sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde teminat limit dahilinde söz konusu olduğunu, diğer bir anlatım ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluğunda olmadığını, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 22/01/2019 bilirkişi raporuna göre sigortalı araç sürücüsünün aracın önüne aniden köpeğin çıkması nedeniyle ani fren yapmış olup, kazazede halk otobüsünün içinde bulunan askılara tutunarak kendi güvenliğini sağlaması gerekirken gerekli tedbir ve önlemleri almadığını ve tali kusurlu bulunduğunu, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketinin mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, Dava dilekçesinde bahsi geçen 29/09/2018 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı araç, müvekkil şirkete 20/11/2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 360.000 TL olduğunu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. ve 85. maddeleri uyarınca müvekkili şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan doğan maddi tazminat sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde teminat limiti dahilinde söz konusu olduğunu, diğer bir anlatım ile sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene ve dolayısıyla sigortacıya düşen bir sorumluluk da olmadığını, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan 22.01.2019 bilirkişi raporuna göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, davacının ise tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün ve dolayısı ile müvekkil şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, Mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimalinde kusur tespiti yapılabilmesi amacıyla dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevkini davacının kanunda açıkça sayılan evrakları sunmadan şirkete başvuru yapmtığını, başvurunun usule uygun olarak yapılmadığını, Sigorta şirketine başvuru şartı, aynı zamanda dava şartı olduğundan eksik evrak ile şirkete başvuru yapılması nedeniyle dava şartı olan sigorta şirkete başvuru gerçekleşmediğini, usulüne aykırı yapılan başvuru neticesiyle başvurunun usulden reddi gerektiğini, tazminat hesaplaması için dosyada aktüerya raporu aldırılmasını, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … Esas sayılı soruşturma dosyası celp edilmiş, dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, mahkememize sunulan 05/01/2022 tarihli raporda
Davacı …’nın %80(yüzde seksen) oranında kusurlu olduğu,
Yola aniden giren köpeğin bu durumu, %20 (yüzde yirmi) oranında etken olduğu,
Davalı sürücü …in kusursuz olduğu, kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu iddia edilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi taminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten-sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 s. TBK Madde 52- “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükmünü içermektedir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’ nın A.6. Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı maddesinin d bendinde; ” Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, ” Teminat dışı hallerden biri olarak öngörülmüştür. Yeni genel şartlar 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup sigorta poliçesi de 25/05/2017-25/05/2018 tarih aralığı için düzenlenmiş olduğundan huzurdaki uyuşmazlığın yeni genel şartlara tabii olacağı açıktır.
Aynı şekilde KTK.m.86’da ise, kazanın araçtaki bir eksiklik ya da işletenin ve/veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru olmaksızın, mücbir sebepten veya zarar görenin ya da üçüncü bir kişinin ağır kusurundan ileri geldiğinin ispatlanması halinde, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulabileceğini düzenlenmiştir.
Nitekim Yargıtayın bu hususa ilişkin istikrar kazanmış kararları mevcuttur.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 10/04/2019 tarih 2016/11188E. 2019/4531K. sayılı kararında; “…zorunlu mali sorumluluk sigortasının; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı sigorta şirketi kazaya karışan sigortalı aracın trafik sigortacısı (ZMSS) sıfatıyla, bu aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda oluşan zarardan, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olacaktır…” denilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 08/04/2019 tarih 2016/5784E. 2019/4279K. sayılı kararında; “…ZMMS sözleşmesi ile motorlu araç işletenin 3. kişilere verdiği zararlar nedeniyle onlara karşı olan hukuki ve mali sorumluluğu güvence altına alınmaktadır. Bu tür sigortada kazaya neden olan araç işleteninin hukuki sorumluluğu güvence altına alınmış olduğundan sigortacının zarar giderim yükümlülüğünün de bu ilke çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir. Buna göre, sigorta şirketleri sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde zarar miktarından sorumludur…” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce, hukuka ve oluşa uygun; denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülen kusur raporlarına göre davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün kusursuz olduğu tespit edilmiş olup mahkememizce de bu kanaate varılmıştır. TBK’nun 52/I. maddesi, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına da kendisi katlanmalıdır. Açıklanan gerekçelerle kusursuz sürücüye, kusursuz sürücünün kullandığı aracın işletenine ve sigortacısına açılan dava mahkememizce haksız görülüğünden maddi ve manevi tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat davasının REDDİNE,
3-Maddi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 3,41 TL nin mahsubu ile eksik alınan 77,29 TL nin davacıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 170,77 TL nin mahsubu ile fazladan alınan 90,07 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, sigorta şirketi harici kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacının iş bu dava nedeniyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili … ile davalı … vekili …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır