Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/452 E. 2022/382 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/452 Esas
KARAR NO : 2022/382
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 26/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı banka müvekkilinin ticari hesabından TBK 20 maddesi ve devamı Genel İşlem Koşulları ve Emsal Banka uygulamalarına , sözleşmeye aykırı kesintiler yaptığını, Davalı banka müvekkilinden haksız kesinti yapmış bu kesintinin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ile ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş faizlerle 24.433,07 TL olarak başlattığımız takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, Davalı banka müvekkilimin ticari hesabından kredi kullanmamasına rağmen Kredi Tahsis Ve Değerlendirme Ücreti adı altında tek taraflı kesintiler yapmıştır. Müvekkilimin bu tarihlerde hiçbir. kredi çekmediği açıktır.Diğer birçok banka … Bankası, …, …, …, …, … böyle bir ücret almadığı gibi sadece Yapıkredi Bankası sözleşmeye aykırı ve Fahiş oranda bu haksız kesintileri yapmaktadır.(Emsal Yargıtay İçtihatları, Mahkeme Kararları ve Bilirkişi Raporları) Davalı banka müvekkilimin ticari Hesabından Ekstre Ücreti adı altında değişik tutarlarda kesinti yapmıştır.GKS ilgili hükümlerinde Esktre bedeli alınabileceğine dair hiçbir hüküm bulunmadığı gibi davalı bankanın 3.kişilere harcamış olduğu böyle bir masrafta bulunmadığını., Davalı banka ve tüm bankalar 2021 Yılında dahi Hesap Özet Ekstre Bedeli adı altında 1-3 TL arasında posta gönderim ücreti alırken davalı banka fahiş tutarlarda kesintiler yaptığını, ancak bu kesintilere ilişkin herhangi bir masraf yapmadığını dosyanın konusunda uzman bilirkişi incelemesi ile ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda Ticari Avans Faizi ile iadesine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takibin devamına, Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücretinin davalıya yükletilmesile karar verilmesini arz ve talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili yer mahkemesinde açılmadığını, Genel yetki kuralı olan; davalının ikametgahı yer mahkemesinde açılmamış olan davanın, yetkisizlik kararı verilerek; davalı müvekkil Banka ticari merkezi olan Beşiktaş/İstanbul bölgesi yetki alanını kapsayan İstanbul (Çağlayan) Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, işbu dosyaya yetki itirazında bulunduklarını, davacının talep ettiği alacaklarının zamanaşımı süresi 2 yıl olup, bu süre sona ermiş olduğundan, talep edilen alacak kalemlerinin tümü zamanaşımına uğradığını, Müvekkil Banka ile davacı arasında “genel kredi ve teminat sözleşmesi” imzalandığını, Davacı ile müvekkil banka arasında imza altına alınan kredi sözleşmesinin 6.1 maddesinde; “Bankanın bu Sözleşmeye dayanarak açtığı veya açacağı her türlü nakdi ve gayri nakti krediler ile hesaplara ve aldığı teminatlara tarafların mutabakat ile belirlenmiş olan ve Kredi Kullanım Talimatında ve işbu Sözleşmenin ekinde yer alan kredi komisyon listesinde belirtilen oranlarda/tutarlarda komisyon uygulayacağını; komisyonların azami, kredi kullanım Talimatında belirlenen komisyonun %100 fazlası olabileceğini; komisyonların bu azami orana kadar, Banka tarafından, fon maliyetlerindeki değişimler dikkate alınarak artırılabileceğini; artırım halinde Müşteriye Banka tarafından yeni komisyonların bildirilmesinin yeterli olacağını azami komisyonun ise ancak Tarafların mutabakatı ile artırılabileceğini Taraflar kabul ve beyan ederler. Müşteri, bu maddeye göre kendisine bildirilen yeni komisyon oranını kabul etmemesi halinde; BANKAca kendisine herhangi bir bildirim yapılmasına gerek kalmaksızın, BANKAca kendisine yapılan komisyon değişikliğine ilişkin bildirimi izleyen 3 iş günü içinde tüm kredi borcunu, tüm ferileriyle birlikte, Bankaya nakten ve defaten ödeyerek, kredisini kapatacaktır. Aksi halde; başkaca bir ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşmüş sayılacaktır.” davacıya açmış olan her kredinin komisyonlarının alınacağını, 6.2.maddesinde ; “Taraflar ipotek, rehin tesis ve fek ücretlerinin, ekspertiz ücretlerinin, hesap özeti ücretlerinin, sigorta ücret ve primlerinin ve bunlarla sınırlı olmamak üzere krediden kaynaklanan tüm masraf ve ücretlerin ve sair giderlerin işbu Sözleşmenin ekinde liste halinde yer aldığını ve Taraflarca kabul edildiğini beyan ederler. Taraflar, ek listede yer alan masraf ve ücretlerin, azami, %100 fazlası olabileceğini; bu azami orana kadar, Banka tarafından, fon maliyetlerindeki değişimler dikkate alınarak bu tutarların artırılabileceğini; artırım halinde Müşteri ve Banka tarafından yeni tutarların bildirilmesinin yeterli olacağını; azami tutarların ise ancak tarafların mutabakat ı ile artırılabileceğini Taraflar kabul ve beyan ederler. ” kredinin tüm masraf ve ücretlerinin davacıdan tahsil edileceği düzenlemeleri mevcut olduğunu, Davacı ile imza altına alınan Kredi Sözleşmesine ilişkin Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi Ön bilgi formu da imza altına alındığını, Genel Kredi Teminat Sözleşmesi Ön bilgi formunda, açıkça kredi sözleşmesinde yer alan ve davacı aleyhine durumları içeren Kredi Sözleşmesi maddeleri tek tek sayılarak davacı bilgilendirildiğini, Müvekkil bankanın da tacir sıfatında olduğu gözetildiğinde T.T.K.20.maddesi kapsamında müvekkil bankanın kredi kullandırılmasına ilişkin işleminde ücret istemesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır, ayrıca tarafların tacir sıfatında olduğu tartışmasızdır. Davacı tarafın tacir sıfatında olduğu ortadadır. T.T.K. tacire bütün ticari faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü getirmiştir. Tacir olmanınım hükümleri başlığı altında 18/II Maddesinde; “Her tacir ticaretinde ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” düzenlemesiyle, tacir sıfatındaki kişilere ticari iş ve işletmesiyle ilgili her türlü faaliyetinde farklı bir özen göstermesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu yükümlülük Yargıtay içtihatlarında tacirin iş yaptığı sırada “bugünün ve geleceğinin koşullarının gerçek ve ölçülü bir şekilde değerlendirmek” olarak tarif edilmiştir. Tacirin ticari işletmesi ile ilgili olarak fiili ve hukuki işlemlerde azami dikkati göstermekle yükümlü olduğu yasada da vurgulanmıştır. Tacir olan davacıların imza altına aldıkları sözleşmenin neleri teminat altına aldığı ödeneceklerin neler olduğu ve sözleşmenin haksız sonlandırılmasının sonuçlarının ne olduğunu bildikleri açıktır. Her iki yasal düzenleme dikkate alındığında davacının iddialarının dayanağının bulunmadığını, Davacıdan tahsil edilen ücret, Müvekkil Bankanın “Hizmet Komisyon Çizelgesine” , mevzuata uygun ve davacının yararlanmaya devam ettiği Bankacılık Hizmetleri bedelidir ve ,taraflar arasında imza altına alınan sözleşmesine ve Müvekkil Bankanın uygulamakta olduğu Hizmet Komisyon ve Ücret Tarifesine ,Yönetmelik ve mevzuat hükümlerine uygun olduğunu, Davacı tarafça “kredi tahsis ve değerlendirme ücreti ” iadesini talep etmesi, hem sözleşmeye hem de hukuka aykırı olduğunu, yetki itirazımızın kabulüne ile dosyanın yetkili istanbul (çağlayan) mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, Mümkün Olmadığı Takdirde, davanın reddine, yargılama giderleri, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali davasıdır.
Uyuşmazlık Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında talep edilen kredi tahsis ve değerlendirme ücretinin tahsilinde davalı bankanın haklı olup olmadığı, davacının tahsil edilen ücretlerin talep edip edemeyeceğine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası incelenmiş, davacı Necati Yoğurtçu tarafından davalı … Bankası A.Ş. Aleyine ilamsız icra takip yolu ile asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.433,07.-TL alacak için takip açıldığı, ödeme emrinin borçluya 24/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 24/02/2021 tarihinde takibe itiraz ettikleri, borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği ve İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … 04/03/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; davacıdan 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarında tahsil edilen dava konusu kredi tahsis ve değerlendirme ücretlerin iadeye konu olmaması gerektiği, 2018 ve 2019 yıllarında tahsil edilen kredi tahsis
ve değerlendirme ücretlerinin iadesi ile ilgili nihai değerlendirmenin ise (yukarıda ifadeye etmeye çalıştığım hususlar gereği, 2018 ve 2019 yıllları ilgili ücretlerinin iadesi yönünde bir sonuca varmanın güç olduğu düşüncemle birlikte) Sayın Mahkeme’de olduğu kanaatine varılmış olup, böyle bir durumda yani, 2018
ve 2019 yılları kredi tahsis ve değerlendirme ücretlerinin iadesi gerektiği gibi bir sonuca varılması halinde,
iade edilmesi gereken tutar; BSMV dahil ücretler toplamı yani asıl alacak 6.184,49 TL ile bunların işlemiş
faizi 2.296,36 TL ve bu iki rakamın toplamında 8.480,85 TL olacaktır. Bunun dışında, takipte talep edilen faiz hesaplamalarından 20.02.2021 tarihinden itibaren faiz işletildiği saptanan, dolayısıyla davacı yan iddiasına göre 20.02.2021 tarihinde tahsil edildiği iddia edilen 2,20
TL’lik kredi tahsis ve değerlendirme ücreti ile ilgili bir kayda (dosyaya sunulan ekstreler ile ilgili sınırlı
olmak üzere) rastlanmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Davalı bankanın Aksu Şubesiyle davacı arasında; 10.09.2013 tarihli 100.000,00 TL limitli, 29.03.2016 tarihli … TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalandığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre ; Davacı yan sözleşmede yer alan ve davalının davacıdan kredi tahsis ve değerlendirme ücreti tahsil edebileceğine ilişkin hükümlerin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de, dava konusu icra takibi ile davalıdan tahsili talep edilen ücret kullandırılan ticari krediler kapsamında tahsil edilen kredi tahsis ve değerlendirme ücretidir. Taraflar tacirdir. Davalı banka kullandırdığı ticari kredi kapsamında yaptığı iş ve işlemler nedeniyle davacıdan ücret talep edebilecektir. Davacı tacir ise basiretli davranmakla yükümlü olup, imzaladığı sözleşmede yer alan hükümlerin genel işlem koşullarına aykırı olduğunu ileri süremeyecektir. Taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinde davalı bankanın davacıdan kredi tahsis ve değerlendirme ücreti tahsil edebileceğine ilişkin hükümler yer almakta, bu ücretin hangi miktar veya hangi oran üzerinden tahsil edilebileceğine ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak 2018 ve 2019 yıllarında davacı kredi kullanmadığı gibi davalının Kredi Tahsis ve değerlendirme ücretinin dayanağı olan işlemleri yaptığına ilişkin herhangi bir belge sunmamış, davacının bu yıllarda kredi limitinin kalmadığı da bilirkişi tarafından raporunda tespit edilmiştir. Davalı tarafından yapılan 6.184,49-TL kesintinin davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacı yan işbu dava konusu icra takibi ile genel kredi sözleşmeleri kapsamında bankanın kendisinden haksız olarak kredi tahsis ve değerlendirme ücreti tahsil ettiğini ileri sürerek ödediği kredi tahsis ve değerlendirme ücretinin tahsilini talep etmiştir. Davacı tarafından davalı bankaya ödenen kredi tahsis ve değerlendirme ücreti ise likittir. Bir başka anlatımla takip konusu alacak davalı tarafından bilinebilir ve hesaplanabilir niteliktedir. Bu durumda hüküm altına alınan alacağın likit olduğu gözetilerek davacı yararın icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1–Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının, Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 6.184,49 TL asıl alacak, 2.296,36TL işlemiş faiz olmak üzere 8.480,85-TL üzerinden devamına,
2–Davacının inkar tazminatı talebinin kabulü ile, hükmolunan alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 1.696,17- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 579,32.-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 417,26.- TL harcın mahsubu ile bakiye 162,06.-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince hesaplanan 5,100,00.- TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan davetiye, posta ve bilirkişi giderinden ibaret toplam743,00.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 257,90.- TL’si ile 485,06.- TL ilk dava masraf toplamı 742,96.- TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 458,18.-TL’nin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 861,82.-TL’nin DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın yatırana İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/05/2022

Katip … Hakim …
E imzalı E imzalı