Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/438 E. 2022/259 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/438 Esas
KARAR NO : 2022/259
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ: 31/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Taraflar arasında ticari ilişki uyarınca müvekkil tarafından davalıya dana kargas et ve diğer et ürünlerinden 28 adet irsaliyeli fatura düzenlendiğini, borçlu tarafından fatura alacağı müvekkile ödenmemiş olduğu, Antalya Genel İcra Dairesinin …sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, icra takibinde işlemiş faiz alacağı olarak gösterilen 17.632,31 TL davalı borçlu takip öncesi temerrüte düşürülmediğinden iş bu itirazın iptali davasının konusu edilmemiş olduğunu, bu nedenle dava değeri icra dosyasında asıl alacak olarak gösterilen 125.853,77 TL olarak gösterildiğini, dolayısıyla borçlu davalının itirazının asıl alacak miktarı üzerinden iptal ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar verilmesini, ayrıca alacak miktarı borçlu tarafından belirlenebilir durumda olduğundan likit olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, 3. Şahıslarda ki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını, itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde davalının icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, müvekkili …’ın davacıdan et ve et ürünleri satın almış ve bir takım faturalara konu mallar teslim almış olduğunu, ancak müvekkilin ödeme emrinde ve dava dilekçesinde belirtildiği gibi 125.853,77 TL’lik bir borcu bulunmamakta olduğunu, toplamda 65.000,00 TL belge karşılığında ödeme yaptığını, ayrıca bir de tahsilat belgesi daha sonra verileceği belirtilerek davacı tarafça tahsil edilen paralar mevcut olduğunu, davaya konu faturalardan dolayı müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, taraf kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tüm bu hususlar netlik kazanacak ve açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, ortaya çıkacağını, elden yapılan ödemelerle ilgili müvekkil adına kardeşi …’ın tanık olarak sayın mahkemenizce dinlenmesini, takip sonrasına ilişkin olarak işleyecek avans faiz talebine ve faiz oranına da itiraz ettiğini, alacağın likit olmadığını, yargılama ile ortaya çıkacağını, kötü niyetli olarak takip başlatan davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ederek kaldırılmasını talep ederek yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Genel İcra Dairesinin …sayılı dosyası celp edilmiş, dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu 06/01/2022 tarihli raporunda,
1-Taraflar arasında, faturalarla ‘et ürünleri’ alımı /satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, toplam alım satım bedeli 239.401,06 TL’de uyumlu olduğu, ancak ödemelerde / tahsilatlarda uyum bulunmadığı,
2-Tarafların 2020 yılları ticari defterlerinin tasdiklerinin süresinde yapıldığı, kayıtlarının usulüne uygun olduğu, defterlerinin birbirini doğruladığı, ticari defterlerinin lehlerine davalarda delil vasfına haiz olabileceği kanaatine varıldığı,
3-Tarafların defter kayıtlarına göre davacının 143.001,06 TL alacağının kayıtlı olduğu, ve icra takibinde 125.853,77 TL asıl alacak talep ettiği, davalı defterlerinde ise 136.741,58 TL davacıya borç bulunduğu,
4-Tarafların ödeme / tahsilat kayıtlarının uyumlu olmadığı, 2020 yılı ödeme / tahsilat makbuzlarının (sayın mahkemeninde uygun görmesi halinde) dosyaya sunulması halinde nihai borç / alacağa ilişkin ödeme makbuzları karşılaştırılarak ek inceleme yapılabilineceği, bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya ek rapor aldırılmış ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu 20/02/2022 tarihli ek raporda,
1-Davalı Vekilinin sunduğu, para makbuzlarının taraf kayıtları ile karşılaştırması yapıldığında, alternatifli olarak hesaplama yapılması gereği hasıl olduğu ve,
– Davacı defter Kayıtlarında, 143.001,06 TL alacağının kayıtlı yer aldığı, ancak takipte 125.853,77 TL talepte bulunduğundan taleple bağlı kalabileceği,
– Davalının sunduğu para makbuzları üzerinden hesaplama yapıldığında ise 88.401,06 TL borçlu olabileceği, ticari defterlerinde ise 136.741,58 TL borçlu olduğunu bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.

Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyeti konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık sözleşmeye konu borcun davalı tarafından tamamen ödenip ödenmediği, davalı tarafından sunulan ödeme makbuzlarının ödemeyi ispata elverişli olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalı tarafın öne sürdüğü ödeme defi yönünden yapılan incelemede;
6098 s. TBK m. 102 “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.
Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.”
6102 s. TTK m. 90 “Türk Borçlar Kanununun 134 üncü maddesiyle 143 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak üzere cari hesap sözleşmesinin hükümleri şunlardır:….c) Bir ticari senedin cari hesaba kaydı, bedelinin alınmış olması hâlinde geçerli olmak şartıyla yapılmış sayılır…” hükmüne haizdir.
Davalı tarafın sunduğu ödeme makbuzlarına ilişkin incelemede; bu ödeme makbuzlarında davacı tarafın kaşe ve imzasının bulunduğu ve davacı tarafından makbuzların sahteliğine ve imzaya ilişkin itiraz da bulunmadığı görülmekle 22 adet toplam 151.000,00 TL ödeme makbuzları mahkememizce esasa alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar, tespitler ve esasa alınan bilirkişi ek raporundaki hesaplamalar ışığında değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyeti ve sözleşme bedeli konusunda ihtilaf olmadığı, ticari defterlere göre toplam borcun 239.421,06 TL olduğu, davalının borcun 151.000,00 TL lik kısmını ödediğini ödeme makbuzlarıyla ispat ettiği kalan borcun 88.401,06 TL olduğu , bu borcun ödendiği iddiasını davalının yasal ve kesin delillerle ispat edemediği anlaşıldığından davanın 88.401,06 TL asıl alacak yönünden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İcra inkar tazminatı talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 20.06.2016 tarih 2016/2941 E. 2016/10949 K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtilmiştir. İş bu içtihat ve alacağın likit oluşu nazara alınarak davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Kötü niyet tazminatı talebi yönünden yapılan değerlendirmede,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27.4.2005 tarih 2005/19-286 E. 2005/268 K. Sayılı ilamında “Dosya kapsamı ve somut olayın özellikleri göz önüne alındığında; davacı/alacaklının takibe konu alacağının varlığını usul hukuku kuralları çerçevesinde kanıtlayamadığı; ancak, icra takibine kötü niyetli olarak giriştiğini kabule elverişli herhangi bir delilin ise bulunmadığı açıktır. Diğer taraftan, davalı da, somut olayda davacının icra takibinde kötü niyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinde düzenlenen ve uygulamada “kötüniyet tazminatı” olarak adlandırılagelen tazminat türü, sadece ve ancak, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Alacağının varlığına maddi hukuk kuralları çerçevesinde inanarak icra takibine girişen, ancak bunu usul hukuku kurallarına uygun şekilde kanıtlayamadığı için itirazın iptali istemi reddedilen bir alacaklı, İ.İ.K.nun 67. maddesi anlamında “haksız” ise de, kötüniyetli olarak kabul edilebilmesine ve dolayısıyla, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesini açıkça şart koşan söz konusu hüküm çerçevesinde tazminatla sorumlu tutulmasına hukuken olanak yoktur.” belirtilmiştir. İş bu içtihat nazara alındığında somut olayda davalı taraf reddedilen miktar yönünden davacının kötü niyetini ispatlayamadığından bu talebin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Buna göre davalının Antalya Genel İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasında itirazının KISMEN İPTALİ İLE, takibin 88.401,06 TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 17.680,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.038,67 TL harçtan peşin alınan 1.431,84 TL nin mahsubu ile eksik alınan 4.606,83 TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri olan 1.491,14 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 881,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 619,20 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 392,82 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 927,18 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.292,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
10-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.617,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili … ile davalı vekili …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır