Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/429 E. 2021/514 K. 02.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/429 Esas
KARAR NO : 2021/514
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 02/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı belediye aleyhine şoför … … isimli şahıs tarafından Antalya …. İş Mahkemesinde …/… Esas sayısı ile işçilik alacaklarına istinaden dava ikame edildiğini, akabinde yapılan yargılama sonucunda mahkemenin …/… karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve … ve …nin müteselsilen sorumlu olduklarına karar verildiğini, mahkeme kararına istinaden … … tarafından hem de davalı belediye aleyhine … Genel İcra Müdürlüğünün …/… Esası ile icra takibi yapıldığını, taraflarınca dosya tehiri icra talepli taraflarınca istinaf edildiğini, teminat olarak da …/…/… tarihinde icra dosyasına 27.000,00 TL bloke edildiğini, davalı belediyece de yine kararın bozulması için istinaf başvurusunda bulunulduğunu, ancak gerek müvekkil şirketin gerek de davalının istinaf talebinin … Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedildiğini, ve Antalya …. İş mahkemesinin kararının kesinleştiğini, takip borcunun neredeyse tamamının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, kesinleşen …. İş Mahkemesi kararında da anlaşılacağı üzere davalı belediye ve müvekkili şirket arasındaki ilişkinin Şehiriçi yolcu taşıma işi Büyükşehir Belediyesine ait olan işlerden olup, davalılar arasında personel çalıştırmaya dayalı hizmet alım ilişkisinin bulunduğu davalı belediyenin asıl işveren, davalı pamfilyanın ise alt işveren olduğu ve 4857 sayılı yasanın 2.maddesinin 6.fıkrası uyarınca müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarının belirtildiğini, bu sebeplerle ödenen 27.000,00 TL nin yarısına tekabül eden 13.500,00 TL nin müvekkil şirkete ödenmesini talep ettiklerini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava rücuen alacak davasıdır.
6102 sayılı TTK’nun 4.Maddesinde bu kanundan doğan hukuk davalıların ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.Maddesinin 2.Fıkrasında bir yerde ticaret mehkemesi varsa Asliye Hukuk mahkemesi’nin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi uyarınca ticari sayılan davalara Ticaret Mahkemesince bakılacağı husus düzenlenmiştir.
Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih …/… Esas …/… Karar sayılı emsal içtihatında ; “…Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1. maddesine göre ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Somut olayda dava; temizlik işleri ile uğraşmakta olan davalı şirketin, davacı Belediyenin açmış olduğu temizlik ihalesini aldığı ve davacı belediye tarafından ihale gereği ödenmesi gereken bedelin ödenmesine rağmen, davalı şirketce icra takibine başvurulduğu ve icra takibinin kesinleşmesinden dolayı davacı belediyenin borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Her ne kadar, davalı taraf ticari şirket olsa da, davacının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, bu nedenle de davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır…”
Yine Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin ../../… Tarih …/… Esas …/… Karar sayılı emsal içtihatında da ; “…Her ne kadar davacı taraf ticari şirket olsa da; davalının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği…” belirtilmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede, davacının talebinin rücuen alacak istemine ilişkin olduğu, davacı şirket tacir olsa dahi davalının belediye başkanlığı olduğu ve dolayısıyla tacir olmadığı görülmekle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı kanunun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİMESİNE,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/09/2021

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır
Bu evrak 5070 kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.