Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/424 E. 2023/491 K. 08.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/424 Esas
KARAR NO : 2023/491
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 08/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu … tarihli dava dilekçesinde özetle; …’nin iş sahibi olduğu, aralarında adi ortaklık bulunan davalı/borçluların ise ana yüklenici olarak görev aldığı, …’nın yapım inşaatına teslim edilmek ve bu inşaatta kullanılmak üzere davacı ve adi ortaklıkları bulunan davalılar arasında gerçekleştirilmiş ticari alışverişten kaynaklanan cari hesapta yer alan … Tarih ve … yevmiye numaralı faturanın ödenmediğini, davacı tarafından tanzim edilen ve davalılar tarafından imzalanarak teslim alınan bu faturaya istinaden davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrinin, davalılara … tarihinde tebliğ edildiğini, davalıların borca ve ferilerine itiraz ettiklerini ayrıca borçlu … Şirketinin yetki itirazında da bulunarak yetkili icra dairesinin … İcra Dairesi olduğunu ileri sürdüğünü, davalı/borçluların alacağı sürüncemede bırakmak maksadıyla haksız ve mesnetsiz olarak gerçekleştirdikleri itirazları neticesinde takibin durdurulduğunu, konuya ilişkin arabuluculuk başvurusu gerçekleştirildiğini, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, TBK madde 89/1 uyarınca para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceğinden, uyuşmazlık halinde davacının ikametgahının bulunduğu Antalya mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki, aralarında adi ortaklık bulunan davalı/borçluların ana yüklenici olarak görev aldığı …’nın yapım inşaatına teslim edilmek ve bu inşaatta kullanılmak üzere davacı ve adi ortaklıkları bulunan davalılar arasında gerçekleştirilmiş ticari alışverişten kaynaklanan cari hesapta yer alan … Tarih ve … yevmiye numaralı faturanın ödenmemiş olmasından doğduğunu, dolayısıyla, taraflar arasındaki ticari ilişki içerisinde işin yapıldığı ve mal/hizmetin teslim edildiği ifa yerinin de Antalya olduğunu, davalıların itirazlarının haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen takibi durdurmaya yönelik olması sebebi ile borçlu firmaların Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki haksız itirazlarının iptali ile takibinin devamına, haksız itirazdan dolayı davalı borçlu firmalar aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere ayrı ayrı icra inkar tazminatına hükmedilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şirketi vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev, yetki, hak düşürücü süre ve zamanaşımı def’ilerinin dikkate alınmasını, esasa ilişkin ise; davalı şirketin içerisinde bulunduğu iş ortaklığı ile davacı arasında sözleşme yapılmış olup iş ortaklığı adına söz konusu iş diğer davalı … Şirketi tarafından yürütülmüş olup cevap dilekçelerinde bildirmiş oldukları üzere davacı tarafın söz konusu davasının tamamen haksız olduğunu, davalı şirketin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, dava konusu icra takibi ve dayanağı faturanın maddi gerçeği yansıtmamakta olup davacı yanın davalı şirketten hiçbir alacağı bulunmadığını, taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesi uyarınca davalı yan ile … İşinin … işlerinin yapımı için anlaşıldığını, davacı yanın sözleşme konusu işe ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınarak işi bırakmış olup bu nedenle faturaya konu edilen işi de yerine getirmediğinden faturanın hukuki dayanaktan yoksun ve maddi gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle haksız yere ikame edilen huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davacı tarafından tek taraflı kesilen faturanın hiçbir geçerliliği bulunmadığını, bilindiği üzere fatura tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yetecek düzeyde bir belge olmadığını, faturanın dayanağı olan temel ilişkiye konu işin yerine getirildiğinin ve bu temel ilişki neticesinde taraflar arasındaki belirlenen bir bedel varsa bunun ispatı gerektiğini, ayrıca tek yanlı olarak düzenlenen faturanın her zaman herkes tarafından düzenlenebilir nitelikte olduğunu, davacı yanın, fatura haricinde dosya içeriğinde davalının borçlu olduğuna kanaat oluşturabilecek ne faturaların tebliğ edildiğine dair bir belge ne de cari hesap mutabakatına ilişkin bir evrak ne de davalı şirket/adi ortaklık ile iddia edilen bedel üzerinden anlaşıldığına, fatura konusu işlerin davacı yan tarafından yerine getirildiğine ilişkin yazılı bir delil sunmadığını, bunun yanında davacı yanın ilk hak edişe hak kazandığına, işin geçici veya kesin olarak kabul edildiğe dair de yine dosyada hiçbir yazılı evrak bulunmadığını, salt tek başına her zaman, herkes tarafından düzenlenebilecek olan faturalara ilişkin olarak ve soyut nitelikteki iddialar neticesinde davacı yanın alacak talebinde bulunması kabul edilebilir nitelikte bulunmadığını, kaldı ki; söz konusu faturanın davalı şirketin de tarafı olduğu adi ortaklık tarafından iade faturası kesilmek suretiyle iade edildiğini, davacı yanın işi bırakması ve işin başka bir firmaya yaptırılmak zorunda kalınması; ilaveten, davacı yan adına söz konusu işteki tüm malzemelerin müvekkil şirket tarafından temin edilmesi ve işin gecikmesi nedeniyle üst işverenin hak edişlerinden yaptığı kesintiler nedeniyle davalı şirketin maddi olarak zarara uğradığını, bu nedenle davacı yana karşı dava açma hakları saklı tutmakla birlikte huzurdaki davaya karşı takas-mahsup defi itirazı ileri sürdüklerini belirterek, davanın usulden reddine karar verilmesini, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve lehe vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.
Davalı … Şti. Vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açılması, yetkili mahkemenin … mahkemeleri olması nedeniyle davaya karşı öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, davalı şirketin davacıya borcu bulunmadığını, dava konusu icra takibi ve dayanağı faturanın maddi gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın davalı şirketten hiçbir alacağı bulunmadığını, davacı yan taraflar arasında akdedilen sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, söz konusu iş kapsamında adi ortaklık tarafından yapılan malzeme alımları davacı yanın ilk hakedişinden mahsup edilmiş; davacı yana işçilik bedeli ödendiğini, ancak davacı yanın ilk hak edişi takiben hiçbir gerekçe göstermeksizin işi bıraktığını, bunun üzerine malzeme alımının büyük bir kısmının da adi ortaklık tarafından yapıldığı ve işin süresinde bitirilmesi gerektiği de gözetilerek dava konusu faturada bildirilen tüm iş kalemlerinin hepsinin taşeron şirket olarak … Şti.’ne yaptırıldığını, … şirketinin bu iş kalemlerini cam ustası ve doğrama ustası vb. sıfatlarla işe aldığı işçiler aracılığı ile yerine getirdiğini, davacı tarafından tek taraflı kesilen faturanın hiçbir geçerliliği bulunmadığını, kaldı ki; söz konusu faturanın davalı şirketin de tarafı olduğu adi ortaklık tarafından iade faturası kesilmek suretiyle iade edildiğini, davalı şirket aleyhine haksız açılan davanın esastan reddine, kötü niyetli olduğu açıkça görülen davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Taraflara duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmıştır.
Takibe konu faturaya ilişkin BA ve BS formlarının gönderilmesi için ilgili Vergi Dairelerine müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmıştır.
Takibe konu Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası Uyap sistem üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında … tarihli oturum … nolu ara karar gereği davalı şirketlerin merkezlerinin bulunduğu yere göre ticari defter ve belgelerinin uyuşmazlık konusuna ilişkin olarak re’sen seçilecek mali müşavir bilirkişi aracılığıyla incelenmesi hususunda Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi ile … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş,
… … Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyasında aldırılan … tarihli raporda özetle; “Dosyada mevcut, beyan, bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yerinde inceleme yaptığım … A.Ş …ŞTİ.ADİ ORTAKLIĞI’na ait ; – Ticari Defter ve belgelerin usulüne uygun ve doğru olarak tutulduğu,
– Ticari belge ve defter kayıtlarında … düzenleme tarihli … TL bedelli alış faturanın usulüne uygun kayıtlı olduğu, … tarihli … TL bedelli iade faturası usulüne uygun kayıt olduğu,
– Dava konusu faturaya ait BA-BS beyannamelerinin zamanında ve muhasebe kayıtlarına uygun olarak beyan edildiği,” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında; … tarihli üst yazılarında davalı … Şirketine ihtaren tebligat çıkarıldığını, kesin süre dolduğu halde tarafların mahkemelerine bir beyanda bulunmadığı için talimatın bila ikmal iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yargılama sırasında … tarihli oturum … nolu ara karar gereği davacı vekilinin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi ile alınan … tarihli raporda özetle; “Tüm delillerin ve hak kazanma koşullarının, nihai takdir ve değerlendirmesi Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
Davacı tarafın;
İnceleme konusu olan …-…-… yılı ticari defterleri incelenmesinde TTK.nun 64/3 maddesi gereğince açılış ve kapanış kayıtlarını zamanında yaptırdığı, uyuşmazlığın ticari işten kaynaklandığının anlaşıldığı ve bu nedenlerle davacı tarafın defterlerinin lehine delil olma özelliği taşıdığı, Sunulan muavin kayıtlar üzerinden davacının ticari defterlerine göre dava tarihi/ takip tarihi itibari ile davacı …’in davalı iş ortaklığından ….-TL alacağı olduğu tespit edilmiştir.” sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, faturaya dayalı ilamsız takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra alacaklı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Takibe dayanak … Tarih ve … yevmiye numaralı … TL bedelli faturanın … imalat ve montaj bedeli olarak düzenlendiği görülmüştür.
Taraflar arasında … iş sahibi olduğu, aralarında adi ortaklık bulunan davalı borçluların ise ana yüklenici olarak görev aldığı … yapım inşaatına teslim edilmek ve bu inşaatta kullanılmak üzere … ve … döşenmesine ilişkin anlaşmaya varıldığı hususu çekişmesizdir. İşin hem malzeme temini hem de imalatı kapsadığı görülmekle mahiyeti itibariyle ticari satım ve eser sözleşmesi niteliğinde olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki ilişki, imalat kısmı yönünden kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, davacı yüklenici-satıcı, davalı iş ortaklığı ise iş sahibi konumundadır. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK. 470). Yüklenicinin borcu sözleşmeye ve fen ve tekniğine uygun şekilde ve zamanında işi teslim, iş sahibinin borcu ise, iş bedelinin ödenmesidir (TBK. 471 ve TBK. 479).
Faturanın tarafların ticari defter ve belgelerinde kayıtlı olduğu BA ve BS formlarının verildiği, yasal 8 günlük süreden çok sonra davalı iş ortaklığı tarafından iade faturasının düzenlendiği görülmüştür.
Davalı iş ortaklığı tarafından işin, üçüncü kişi … yaptırıldığı, malzeme alımınında kendileri tarafından alındığı iddia edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin feshine dair yazılı bilgi ve belge bulunmamakta olup, sözleşmenin ayakta olduğunun kabulü gerekmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu süreçte işin üçüncü kişiye yaptırıldığı iddiasının ispat yükü davalı iş ortaklığında olup bu hususun kesin delillerle ispatı gerekmektedir. Davalı iş ortaklığı tarafından işin üçüncü kişi … yaptırıldığı hususunda kesin delil oluşturacak delil tespiti vs. Bilgi ve belge ibraz edilmemiştir. Davalı iş ortakları cevap dilekçelerinde yemin deliline dayanmış olup işin üçüncü kişiye yaptırıldığına ilişkin davacıya yemin teklifinde bulunup bulunmadıkları sorulmuş, ancak yemin deliline dayanmamışlardır.
Açıklanan gerekçelerle ayakta olan sözleşme yönünden işin 3. Kişiye yaptırıldığı hususu davalı iş ortaklığını oluşturanlar tarafından kanıtlanamamış olmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 02/06/2021 gün ve 2020/2481 Esas, 2021/2425 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını genel mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. İcra inkâr tazminatı, hakkındaki icra takibine itiraz ederek durduran ve çabuk sonuçlandırılmasına engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır.
Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir (HGK’nın … tarih …-… Esas, … Karar sayılı kararı). Dava konusu somut olayda, alacak likit olmakla koşulları ve yasal unsurlarının oluştuğunun kabulü ile icra inkar tazminatı talebi yönünden isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıkladığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Buna göre Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayı takip dosyasında borçlu davalıların itirazlarının … TL asıl alacak üzerinden İPTALİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan … TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli …-TL nispi harçtan peşin alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye …- TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan … TL davetiye ve müzekkere, … TL bilirkişi giderinden ibaret toplam … TL. yargılama giderlerinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan … TL ilk dava masrafının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen … TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin, davalı … A.Ş. Vekilinin, davalı … vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır