Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/423 E. 2022/201 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/423 Esas
KARAR NO : 2022/201
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Tarihinde taraflar arasında imzalanan devir taahhütnamesi ve sözleşmeye istinaden; Müvekkilin sözleşmeye uygun şekilde üzerine düşen edimleri yerine getirmesi neticesinde … (…) projesinin kabul aşamasına getirilmiş ancak … de hisse dahilinde olduğu davalı … Şti’nin hisselerinin %87’lik kısmının müvekkil şirkete devri sağlanamamış ve muvazaalı bir şekilde davaya konu … üretim tesisini … Şti’ye devretmiştir. Öncelikle sözleşmeye uygun şekilde davalı … Şti’nin diğer davalı şirkete muvazaalı devir yaptığının tespiti; yapılan muvazaalı devir işleminin iptali ile sözleşmeye uygun şekilde … de dahil olduğu … Şti’nin şirket hisselerinin %87’lik kısmının müvekkil şirkete devrinin sağlanması ve bu devrin gecikmesi sebebiyle müvekkilin uğramış olduğu zararın tazmini, sözleşmeye aykırılık sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın ödenmesini bunun mümkün olmaması halinde müvekkilin … kabul aşamasına getirilmesine kadar ki süreçte yapmış olduğu masrafların, devrin yapılmaması nedeniyle uğradığı zararların tazminine, sözleşmeye aykırılık sebebiyle kararlaştırılan cezai şartın ödenmesinin, dava konusu … Parselde yer alan … 4. kişilere devrinin önlenmesi için …’e müzekkere yazılarak tedbiren açılan davanın bildirilmesi ve başkaca devrin yapılmaması için tedbir konulmasını, dava sonunda alacağımızın imkansız hale gelmemesi, müvekkilin daha fazla mağduriyetin sebebiye verilmemesi adına dava konusu … her ayın 5’in de elde edecek olduğu gelirlerin …’e müzekkere yazılarak, tedbiren davalı şirkete ödenmemesine, davalı … Şti’nin diğer davalı şirkete muvazaalı devir yaptığının tespiti; yapılan muvazaalı devir işleminin iptali ile sözleşmeye uygun şekilde güneş enerji santralinin de dahil olduğu … Şti’nin şirket hisselerinin %87’lik kısmının müvekkil şirkete devrinin sağlanması ve bu devrin gecikmesi sebebiyle müvekkilin uğramış olduğu zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini , sözleşmeye aykırılık sebebiyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın işleyecek yasal faizi ile birlikte hesaplattırılarak davalı … Şti. tarafından ödenmesini, Bunun mümkün olmaması halinde, müvekkilin … kabul aşamasına getirilmesine kadar ki süreçte yapmış olduğu döviz kuru üzerinde masraflarda değerlendirilerek … bilirkişi aracılığıyla hesaplattırılacak günümüz rayiç bedelinin, devrin yapılmaması nedeniyle uğradığı zararların tazminine, sözleşmeye aykırılık sebebiyle kararlaştırılan cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalı … Şti.’den alınarak müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Tasarrufun iptali davaları İİK 277 vd maddelerinde düzenlenmiş olup TTK veya TBK’da bu yönde bir düzenleme y olmadığını, TBK 16. Maddesine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları da esasen İİK’daki düzenlemeye istinaden açıldığını, tasarrufun iptali davalarında, dava konusu tasarrufun hukuki mahiyetine bakılmaksızın görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti vekili cevap dilekçesinde; Tasarrufun iptali davası için mevzuatta öngörülen özel dava şartı huzurdaki davada bulunmadığını, huzurdaki dava için borçlu hakkında kesin veya geçici aciz vesikasının bulunması gerektiğini, İcra takibi konusu edilen alacağın borçlusu hakkında aciz vesikasının alınması gerektiğini, Ancak, davanın açılması aşamasında aciz vesikasına ihtiyaç olmadığını, aciz vesikası, sonradan ikame edilebilen dava şartlarından olduğunu, . Alacaklı, yani tasarrufun iptali davasında davacı kişi davanın her aşamasında, temyiz süreci de dahil olmak üzere, … mahkemeye sunabileceğini, borçlu hakkında başlatılmış olan icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiğini, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, öncelikle davanın harç eksikliği nedeniyle reddine, bu mümkün olmadığı halde dava şartı eksiklikleri nedeniyle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi (Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi) kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1.maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Muvazaa temeline dayalı davaların ticaret mahkemesinin görev alanına girdiğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.
Bu tür davalar mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gibi ticari işletmenin faaliyeti ile ilgili de değildir. Davada asıl talep hususunda tartışılacak konu yapılan işlemin muvazaalı olup olmadığı konusunda toplanmaktadır. Alacaklıya alacağını tahsil imkanı sağlayan şahsi nitelikteki bu davalarda ticaret mahkemelerinin görevli olduğu söylenemez. Mal varlığına ilişkin bu tür davalarda görevli mahkeme HMK’ nın 2.maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi’ dir. (Yargıtay …Hukuk Dairesinin … esas … Karar)
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, dava dilekçesinde davalı borçlu … Şti.’nin hisselerinin diğer davalı … Şti.’ne devrinin alacağın tahsili engellemek, mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak yapıldığını iddia ederek yapılan tasarrufların iptalini talep ve dava etmiştir. Bu durumda açılan dava TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir. Davalıların tüzel kişi olması, tasarrufa konu işlemin hisse devri olması da davayı mutlak ticari dava haline getirmeyecektir. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden dava, Yargıtay … Hukuk Dairesinin içtihatlarında açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …HD Esas no: …, Karar no: …)
Görev, 6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli ve yetkili Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, davacı … ile vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … ile davalı … Vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı