Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/414 E. 2021/790 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/414
KARAR NO : 2021/790
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında e fatura alacağına istinaden Antalya … Dairesinin … dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı gereği takibin durduğunu, taraflarına her hangi bir ödemenin yapılmadığını beyan ederek; itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkisiz mahkemede dava açıldığını, bu nedenle yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkili ile davalı arasında uzun yıllardır süren makine ticareti olduğunu, davacının bayi ve servisliğini yaptığını, mal alımı yaptığını, davacının bahsettiği faturanın gerçek bir mal alışverişi olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Mahkemelerin görevi dava şartıdır.
Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır. Bu nedenle mahkememizin görevli olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun …-… esas, … karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hâlinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Somut olaya dönüldüğünde; mahkememizce davacı için tacir araştırması yaptırılmıştır. … vergi dairesi müdürlüğünün … tarihli yazısında özetle, davacının işletme hesabına göre defter tuttuğu ve Vergi Usul Kanununun 177 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 ve 3 numaralı bendlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını aşmadığı ve 2 numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmadığı bildirilmiştir. Davacının ayrıca esnaf odasına kaydının olduğu da belirtilmiştir.
Somut davada, mutlak ticari davaya vucut veren bir uyuşmazlık yoktur. Davanın temeli faturaya dayanmaktadır. Yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin dava da söz konusu değildir. Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan bir uyuşmazlık da söz konusu değildir. Davalının tacir olduğu tartışma dışı olsa da davacının tacir olmadığı yukarıdaki belirtilen yazışmalardan anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamına göre, mahkememizin dosyada görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili …’ün yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır