Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2021/746 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/398 Esas
KARAR NO : 2021/746
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/01/2020
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Antalya … Tüketici Mahkemesinin … gün ve … Esas … Karar sayılı dosyası mahkememize görevsizlikle gönderilmiş olup yukarıdaki esasa saydı yapılmakla, Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde: Müvekkili ile davalı şirket arasında … tarihinde yapılan sözleşme uyarınca davalının, müvekkiline “farklı boyutlarda … parça gardırop, … parça vestiyer, … parça Tv ünitesi ve … parça çalışma masası”nı … iş günü içerisinde “…” adresinde teslim edeceğini ve montajının yapılacağını taahhüt ettiğini, ayrıca taraflarca söz konusu malların … iş günü içerisinde teslim edilmediği takdirde yüklenici şirket tarafından müvekkiline geciken her gün için …-TL cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının belirtilen süre içerisinde malları teslim etmediğini, sözleşme imzalandıktan …gün ise yalnızca … dairenin malzemelerini getirdiğini, bu malzemelerin de eksik şekilde teslim edildiğini, kısmi teslimdeki mobilyalardaki eksikliklerin tesliminin ise bir hafta sonra yapıldığını, müvekkilinin yaşanan gecikme ve eksik teslim nedeniyle davalı şirket yetkilileriyle görüşmeye çalıştığını ancak davalı tarafın müvekkiline küfür ederek malları teslim etmeyeceğini beyan ettiğini, bu süreçte müvekkilinin kiracılarından şikayetler aldığını, hatta bazı yeni kiracıların bu eksiklikler nedeniyle müvekkiline ait daireleri kiralamaktan vazgeçtiklerini, müvekkilinin davalının geç, ayıplı ve eksik ifasından dolayı zarara uğradığını, müvekkilinin kiracılarının çoğunun öğrenci olup söz konusu mağduriyetin eğitim öğretim yılının başlangıcında yaşandığını, bu nedenle dairelerdeki eksiklikler nedeniyle dairelerin kiraya verilebilme ihtimali bulunmadığından ivedi olarak yeni bir yüklenici ile eksik işlerin tamamlanması zarureti doğduğundan davalı yüklenicinin yaptığı işlerin tespitini sağlamak amacıyla Antalya …Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası üzerinden tespit dosyası açıldığını ve rapor düzenlendiğini, … tarihinde … … Merkezi’ne başvurduklarını ve … tarihinde … …’nın düzenlendiğini, davalı yüklenici tarafından yapılmayan işler ve teslim edilmeyen malzemeler için …Şti.ile müvekkili arasında … tarihinde …-TL değerinde sözleşme imzalandığını, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşmeye göre, tarafların …-TL üzerinden anlaştıklarını ve müvekkilinin karşı tarafa …-TL ön ödeme yaptığını, zamanında tam ve gereği gibi ifada bulunmayan karşı taraf nedeniyle müvekkilinin … ile yeni bir sözleşme yaptığını ve mağduriyetini giderdiğini, eğer davalı şirket temerrüde düşmemiş olsaydı tüm mallar için toplamda …-TL ödeyecek olan müvekkilinin davalı şirketin tam gereği gibi ifada bulunmaması nedeniyle söz konusu mallar için toplamda …-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin davalı şirketle anlaştığı aynı nitelik ve nicelikteki mallar için kararlaştırılan tutar üzerinden davalı tarafın temerrüdü nedeniyle …-TL fazla ödeme yaptığını, ayrıca sözleşmede belirlenen cezai şart gereği, 10 iş günü içerisinde teslim edilmediği takdirde yüklenici (…) tarafından iş sahibine (…) geciken her gün için …-TL ödeneceğinin kararlaştırıldığını, söz konusu gecikmeden dolayı müvekkilinin … ile sözleşme imzaladığı … gününe kadar karşı tarafın bu cezai şartı müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle davalı şirketin, teslim tarihi olarak kararlaştırılan … tarihi ile dava dışı üçüncü kişi ile sözleşmenin kurulduğu … tarihi arasında geçen … günlük gecikme tazminatını ve yasal faizlerini müvekkiline ödemekle yükümlü olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere şimdilik …-TL maddi tazminatın dava tarihinden davalının temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sözleşmede kararlaştırılan cezai şart maddesi gereğince …-TL cezai şartın temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, Antalya …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasında yapılan ve iş bu davada yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın davaya cevap vermediği görüldü.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Dosyada tüm deliller toplanmış, …’na, …’na ve …ne müzekkereler yazılarak davacının tacir olup olmadığı araştırılmış ve müzekkere cevapları celp edilmiştir. 6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. düzenlemesi bulunmaktadır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vazifesi içerisinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi uyarınca ticari sayılan davalara Ticaret Mahkemesi tarafından bakılacağı hususu düzenlenmiştir.
Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 27/01/2016 tarih 2015/8409 Esas 2016/1048 Karar sayılı emsal içtihatında ; “…Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1. maddesine göre ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Somut olayda dava; temizlik işleri ile uğraşmakta olan davalı şirketin, davacı … açmış olduğu temizlik ihalesini aldığı ve davacı … tarafından ihale gereği ödenmesi gereken bedelin ödenmesine rağmen, davalı şirketce icra takibine başvurulduğu ve icra takibinin kesinleşmesinden dolayı davacı …nin borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Her ne kadar, davalı taraf ticari şirket olsa da, davacının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, bu nedenle de davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmaktadır…”
Yine Yargıtay 20.Hukuk Dairesi’nin 13/12/2016 Tarih 2016/13625 Esas 2016/12143 Karar sayılı emsal içtihatında da ; “…Her ne kadar davacı taraf ticari şirket olsa da; davalının tacir olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında kalmadığı, itirazın iptali istemine ilişkin olduğundan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği…” belirtilmiştir.
Müzekkere cevaplarına göre davacının ticari vergi kaydının bulunmadığı, gayrimenkul sermaye iradı mükellefi olduğu, ticaret odasına ve ticaret sicil müdürlüğünde kaydı bulunmadığı bu sebeplerle tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede, davacının talebinin sözleşme nedeniyle tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı şirket tacir olsa dahi davacının tacir olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır