Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/384 E. 2022/554 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/384
KARAR NO : 2022/554
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ: 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında, Antalya Genel İcra Müdürlüğü …E. Sayılı dosyasında … ve …SERİ NOLU FATURALARA istinaden 07/04/2021 tarihinde, işlemiş yasal faizi ile birlikte toplamda …TL tutarında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun 03/06/2021 tarihinde ana para, faiz, icra masrafları ve vekalet ücreti dahil olmak üzere borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, ancak bu itirazların tamamı yasal dayanaktan yoksun ve gerçek dışı itirazlar olduğunu, müvekkil şirketin , davalı borçlu’ya forklift servis ve bakımı işini yaptığını, ancak davalı borçlu, bu işleme istinaden kesilen faturadaki borcunu ödemediğini, faturanın TTK Md.21/1’e uygun olarak kesildiğini, davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına kötüniyetli olarak ve takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla itirazda bulunduğunu, ancak kesilen faturalar, müvekkilince karşı tarafa bildirilmekle birlikte, fatura eline ulaştıktan sonra 8 gün içinde borçlu itirazda bulunmadığını, bu sebeple fatura borcu kesinleştiğini, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli bir itiraz olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptali (asıl alacak ve faize itirazının iptaline), takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına çarptırılmasına, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın ve davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın alacağa yani faturaya konu işi tamam ve eksiksiz yaptığını ve teslim ettiğini ispat etmesi gerektiğini, müvekkili adına kesilen …tarihli …nolu …TL bedelli faturanın 12.04.2021 tarihinde, … tarihli …nolu … TL bedelli faturanın ise 30.04.2021 tarihinde müvekkilince iade edildiğini, tarafların ticari defter kayıtları incelendiğinde iadelerin görülebileceğini, müvekkili tarafından iade edilerek itiraza uğrayan faturalar yönünden müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, yapıldığı iddia edilen eserin müvekkiline sağlam ve eksiksiz teslim edilmediğini, bir kısım arıza ve eksikliklerin 3. Kişiler tarafından onarımları gerçekleştirildiğini, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; ilgili icra dosyası uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası ile ilişkilnedirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulmuştur.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu hazırlanan 29/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalı şirketin dosya kapsamına flas bellek içerisinde ibraz ettiği 2020 ve 2021 yılı ticari defter kayıtlarını 1 seri no lu elektronik defter tutma genel tebliğ uyarınca elektronik ortamda (e-defter) tuttuğu, bu hususla ilgili mali mühür, e imza, berat ve elektronik sisteme sahip olduğu, davalı tarafın dosya kapsamına ibraz etmiş olduğu flas bellek içerisinde ibraz ettiği 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinin ttk’na göre usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliğini taşıdığı, davalı şirketin flas bellek içerisinde ibraz ettiği 2020 ve 2021 yılı ticari defterlerinde davacıya ait carinin muavin kaydını …nolu hesap kodundan takip ettiği, davacı tarafça davalı tarafa düzenlenen …tarihli …seri nolu … tl bedelli fatura ile …tarihli …seri nolu … tl bedelli takip ve dava konusu faturaların davalının ticari defter kayıtlarına kanuni süresinde ve usulüne uygun kaydedildiği, takip ve dava konusu faturaların davalının ba formlarında yer aldığı, davalı tarafça davacı tarafa davacı tarafça adına düzenlenen … – tarihli …seri nolu … tl bedelli fatura karşılığı … tarihli …seri nolu … tl bedelli fatura düzenlediği, yine … tarihli … seri nolu … tl bedelli fatura karşılığı … tarihli … seri nolu … tl bedelli fatura düzenlediği ve faturaları ticari defter kayıtlarına işlediği, söz konusu karşılık faturaların davalının bs formalarında yer aldığı, davacı tarafa davalı şirket adına düzenlenen takip ve dava konusu faturaların davacının bs formlarında yer aldığı, davalı tarafça davacı şirket adına düzenlenen … tarih …seri nolu …tl bedelli fatura ile … tarihli …seri nolu …tl bedelli faturanın davacının ba formalarında kayıtlı olmadığı, davalının ticari defter kayıtlarına göre sonuç olarak; mahkeme davalı tarafça davacı firma adına düzenlenen ve davacı firma ba formlarında yer almayan – … tarihli … seri nolu … tl bedelli fatura ile … tarihli …seri nolu …tl bedelli faturanın dikkate alınması gerektiği kanaatinde ise bu durumda davalının ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafa takip ve dava konusu faturalardan dolayı borçlu olmadığı, mahkeme davalı tarafça davacı taraf adına düzenlenen ve davacının ba formalarında yer almayan … tarihli …seri nolu … tl bedelli fatura ile … tarihli …seri nolu … tl bedelli faturaların dikkate alınmaması gerektiği kanaatinde ise bu durumda davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya takip ve dava konusu faturalardan kaynaklı … tl borçlu olduğu” hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu Konya … Asliye Ticaret mahkemesi aracılığıyla hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; “Davacı şirket ile davalı şirket arasında davacı şirket satıcı, davalı şirket de alıcı olmak üzere 2021 yılında gerçekleşmiş olan bir ticari ilişkinin olduğu, Taraflar arasındaki bu ticari ilişki davacı şirketin ticari defterlerinde açık cari hesap şekiinde izlenmiş olup, raporun tespitler bölümünde kayıtların dökümü ve açıklamaları sunulmuş olduğu üzere açık cari hesap şeklinde takip edilen kayıtlar sonucunda takip tarihi olan 17.05.2021 tarihi ve 31.12.2021 itibariyle davacı şirketin davalı şirketten açık cari hesaptan dolayı …-TL alacaklı görünmekte olduğu, Davacı şirketin, Antalya Genel İcra Dairesi’nin …E. sayılı dosyası ile davalı şirketten talep etmiş olduğu asıl alacak tutarının …-TL olduğu, Davacı şirketin incelenen 2021 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırılmış olduğu, defterlerin muhasebe usul ve prensiplerine uygun olarak tutulduğu, 2021 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin 01.07.2022 tarihine kadar (en son 30.06.2022 günü akşamına kadar) yaptırılabileceği” hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Takip ve dava konusu faturaların davalının BA formlarında yer aldığı bilirkişi raporunda belirtilmektedir. Davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlar. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/4326 Esas, 2016/14860 Karar sayılı ilamı) Hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden faturaların davalı defterinde kayıtlı olması faturalar içeriğindeki hizmetin davalıya verildiğine karine oluşturur. Bu karinenin aksini b davalı ispatlamalıdır. (Yargıtay HGK., 14/05/2019 Tarih, 2017/19-823 E. 2019/553 K.). Böyle bir ispat dosyada mevcut değildir.
Davacının iddia ettiği alacağı içerir faturalar/fatura bedelleri davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır. Davalı tarafça kesildiği iddia edilen iade faturaları ise davacının ticari defterlerinde kayıtlı değildir. Söz konusu iade faturasının davacı defterinde kayıtlı olmaması nedeniyle iadenin davalı tarafından usulüne uygun delillerle ispatı gerekir. İade faturasının davalı defterinde kayıtlı olması tek başına iadenin geçerliliğini ispatlamaya yeterli değildir. Ticari defterlerdeki kayıtların dayanak belgeler ile de doğrulanması gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2017/5491 Esas, 2018/5733 Karar) Böyle bir husus ise bilirkişi raporlarında tespit edilmemiştir.
Taraf ticari defterlerindeki kayıtlar her koşulda aleyhe delil olma vasfına sahiptir. Davalı ticari defterleri gereği davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya takip ve dava konusu faturalardan kaynaklı …TL borçlu olduğu belirlenmiştir. Davacı ticari defterlerine göre davacının …-TL alacaklı görünmekte ise de davacı, davasını … TL toplam bedel üzerinden açmış, takipte de asıl alacak toplamı olarak … TL olarak göstermiştir. Davacının talebi takip dosyasındaki miktarlardır. Bu iddia ile (yani kendi ticari defterlerindeki kayıttan fazla alacağı olduğu iddiası ile) davasını açmıştır ve bu hususu da davalı ticari defteri ile ispatlamıştır. Davalı ise bunun aksini gelinen aşamada ispatlayamamıştır. Davacı iddiasını davalı ticari defter kayıtları ile ispatlamıştır. Ayrıca, 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesi; ”Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer” şeklinde düzenlenmiştir. Temerrüt, ya bir ihtar ile ya da dava açılması vs. suretiyle gerçekleşir. Borçlunun temerrüdü, borçluya gönderilen ihtarnamenin tebliğinden veya ihtarnamede ödeme için süre verilmişse bu sürenin bitiminden itibaren oluşur. Dosyada, takipten önce temerrüt olgusunun oluşmadığı anlaşılmakla, davacının faiz istemi yerinde bulunmamıştır.

Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince; İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı, b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı, c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı, d)Talep olmalı, e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; yukarıdaki şartların var olduğu, alacağın likit olduğu anlaşılmakla, davacının inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının Antalya Genel İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİ İLE takibin …TL asıl toplam alacak üzerinden aynen DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, hükmolunan miktarın %20’si üzerinden hesaplanan …TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 59,30 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 678,01 ₺ (TL) peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 2.006,16 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 737,31 ₺ (TL)’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.419,70 ₺ (TL)’nin haklılık durumu gereği; 1.405,00 ₺ (TL)’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 ₺ (TL)’nin, haklılık durumu gereği; 1.306,00 ₺ (TL)’sinin davalıdan, 14,00 ₺ (TL)’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.894,10 ₺ (TL) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 407,75 ₺ (TL) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, e- duruşma talep eden davacı vekili …ile davalı vekili …yüzüne karşı verilen karar davacı yönünden KESİN davalı yönünden ise kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/06/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır