Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/378 E. 2023/509 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/378
KARAR NO : 2023/509
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, … günü … Karayolunda meydana gelen seyir halinde sürücü … idaresindeki … plakalı otobüs ile sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonun otobüsün ilerleme şeridine girmesi sebebiyle karşılıklı olarak çarpması sonucu sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan ve kaza sonucu ağır şekilde yaralanan müvekkil …’in bu kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmadığını, kaza sebebiyle tutulan kaza tespit tutanağına göre … plakalı kamyonun sürücüsü …’ün işbu kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu, … plakalı otobüs ile sürücü …’ün ise hiçbir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, kazanın ardından … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … numaralı dosyasında yargılama yapılmış ve sanık …’ün 5 yıl hapis cezası İle cezalandırılmasına karar verildiğini, söz konusu kazaya sebebiyet veren … plakalı kamyonun kaza tarihinde … Şirketi tarafından … poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasıyla sigortalandığını, bu nedenle müvekkilin uğramış olduğu bedensel zararlar neticesinde, geçici, sürekli iş göremezliğine ve geçici bakıcı ihtiyacına ilişkin maddi zararların sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, bu nedenle, çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle müvekkilin uğramış olduğu maddi zararlar için, fazlaya dair talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik müvekkil …’in sürekli iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL, geçici iş göremezliği dolayısıyla 100,00-TL ve geçici bakıcı ihtiyacı için 100,00-TL, olmak üzere toplamda 300,00-TL maddi tazminatın davalının temerrüte düştüğü tarihten itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalı tarafından müşterek ve müteselsilen tazmin edilmesi ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan karşılanmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, bilindiği üzere 2918 sayılı KTK md 109’da iki yıllık zamanaşımı düzenlendiğini, bu nedenle zamanaşımı süresi geçirilen konu talep zamanaşımına uğradığından davanın reddi gerektiğini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket … tarafından … tarihleri arasında geçerli olmak üzere … no.lu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı …’in, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde aynı kazaya ilişkin aynı taleplerle … E. sayılı davayı açtığını, bu davada … Üniversitesi Adli Tıp tarafından hazırlanan maluliyet raporunda davacının sürekli maluliyetinin olmadığının tespit edildiğini, ancak davacının davayı takipsiz bırakması sebebiyle esas hakkında hüküm kurulamadığını, davacı tarafın … e. sayılı dosya hiç açılmamış gibi, bu dosyada sürekli maluliyetin olmadığı hiç tespit edilmemiş gibi iş bu davayı açtığını, ilgili dosyadaki tüm raporlarının celbini talep ederek bu raporlar gözetilerek karar verilmesin, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil şirketin sorumluluğunın trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu meydana geldiği iddia edilen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini bu sebeplerle davanın reddini karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücünün ZMMS si aleyhine açılan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava, ilk önce, mahkememizin … Esas sayısında görülmüş ve yargılama sonunda özetle; “.. mahkememizce oluşa ve yasaya uygun , denetime elverişli görülen ATK raporu doğrultusunda , davacının kalıcı maluliyetinin olmadığı, başka birisinin sürekli ve geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz hükmü, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna götürülmüş ve Davacı vekili müddeti içerisine verdiği istinaf dilekçesiyle; müvekkilinin kazadan sonra büyük fiziksel ve psikolojik sorunlar yaşadığını, uzun süre iyileşemediğini, travma sonrası stres bozukluğu yaşadığını, halen ayakta duramadığını, her iki rapor arasında çelişki giderilmeden karar verildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Antalya BAM … HD’nin … karar sayılı ilamı ile mahkememiz hükmü;
“..Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, davacı tarafça dava dilekçesi ile dosyaya sunulan … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının … tarihli raporunda davacının 2,5 ay hastanede tedavi gördüğü, davacının fiziksel yaralanmalarının iyileştiği ama tekrar yaşantılama, kaçınma davranışı, sinirlilik gibi kısmi resmisyonda olan travma sonrası stres bozukluğu belirtileri gösteren davacının Çalışma Gücü Yönetmeliğine göre maluliyet oranı %42 olarak belirlendiği, … tarihli ATK raporunda ise iyileşme süresinin 3 ay olduğu, kalıcı maluliyetinin bulunmadığının bildirildiği, her iki raporun da Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun hazırlandığı, aralarında çelişki olduğu, mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın Üst Kurula gönderilmesi gerekirken ATK raporuna itibarla hüküm kurulmasının doğru olmadığı anlaşılmıştır. Kararın çelişkinin giderilmek üzere kaldırılması gerekir.
Kabule göre de, davacının, yaralanma ile oluşan geçici iş göremezliği sebebiyle başkasının bakımına muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise bunun süresi ve bakıcı gideri konusunda ve yine bu süreçte kazanç kaybının da değerlendirilmesi için HMK’nın 266 ve izleyen maddelerine göre rapor alınması gerekirdi. Hal böyle iken, mahkemece davacının yalnızca sürekli iş göremezlik zararı talebi varmış gibi değerlendirilerek, bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik zararı taleplerinin gerekçesiz reddi de hatalı olmuştur…” şeklindeki gerekçe ile ortadan kaldırılmış ve iş bu esas alınmıştır.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği (ancak Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre rapor düzenlenmesi teknik olarak mümkün olmadığı bu dönem için de yine 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uygulanacak; Yargıtay 17 HD nin 2016/16240 esas 2019/7273 karar 2016/15369 esas 2019/6853 karar sayılı ilamları) , 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Mahkememizce BAM ilamı doğrultusunda çelişkiyi giderici maluliyet raporu alınması amacıyla dosya … ATK ikinci üst kuruluna gönderilmiş ve … karar tarihli, … karar sayılı raporda özetle;
“….oğlu, doğumlu, …’in … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının;
A-) 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranının %0 (yüzdesıfır)olduğu
B-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği,
C-) Başka birisinin sürekli ve geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı,
D-) SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin ne kadar olacağı…” hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizce dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş ve raporu aldırılmıştır.
… tarihli aktüerya bilirkişi raporunda özetle; ATK İkinci Üst Kurulu raporuna göre davacının hesaplanabilir sürekli iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri zararı bulunmadığı; davacının geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğunun kabulü halinde uğradığı geçici iş göremezlik zararının 2.628,06 TL olduğunun hesaplandığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, aşamalarda bedel artırım dilekçesi sunmuştur ve bu dilekçe davalıya tebliğ edilmiştir.
BAM ilamı öncesinde mahkememizce ATK dan kusur raporu aldırılmıştır. Dosyada tüm deliller toplanmış, … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için … Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
Sürücü …’ün %100(yüzde yüz) oranında kusurlu,
Sürücü …’nin kusursuz olduğu kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, … karar tarihli, … karar sayılı ATK ikinci üst kurulu raporu, kusur raporu, … tarihli aktüerya bilirkişi raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, … karar tarihli, … karar sayılı ATK ikinci üst kurulu raporu, kusur raporu, … tarihli aktüerya bilirkişi raporu göz önüne alınarak, davacının sürekli iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı taleplerinin reddine, davacının geçici iş göremezlik talebinin kabulü ile, 2.628,06 TL geçici iş göremezlik zararı bedelinin … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili, zaman aşımı def-inde bulunmuştur. Dava dilekçesinde de dava belirsiz alacak davası olarak nitelenmekle beraber, davanın niteliği gereği belirsiz alacak davası olarak yargılama konusu talepte bulunmakta hukuki yarar vardır. Belirsiz alacak davasında, dava açılmakla, alacağın tümü için zaman aşımı kesilir. Bu nedenle, davalının dava değeri artırımına karşı zaman aşımı def-i yerinde değildir. ( Pekcanıtez, H.: İşçilik Alacaklarında Belirsiz Alacak Davası, Prof. Dr. Turhan Esener Armağanı, 1. İş Hukuku Uluslarası Kongresi, s. 224).
Son olarak söylemek gerekir ki; 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. … şirketine başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.Dosyada, başvuru olduğu anlaşılmakla beraber net tarih belirlenememektedir. Ancak, davalının dosyaya sunduğu belgeler içinde yer alan … antetli yazının içeriğinde, davalıya hitaben bir yazışma olduğu ve ilginin … tarihli e posta olduğu belirtilmekle, en geç bu tarihte davalının temerrüdünün oluştuğunun kabulü gerekmekle, bu tarih esas alınmıştır.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davacının sürekli iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının geçici iş göremezlik talebinin KABULÜ İLE, 2.628,06 TL geçici iş göremezlik zararı bedelinin … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,40 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin karar harcı ve aşamalarda yatan 9,00 TL değer artırım harcı toplamı 63,40 TL’nin mahsubu ile hazineye gelir kaydına, alınması gerekli bakiye 116,12 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve yukarıda mahsup edilen toplam 117,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 2.195,50 TL’nin, haklılık durumu gereği, 2.041,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 ₺ (TL) nin, haklılık durumu gereği, 1.227,00 TL’sinin davalıdan, 93,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 2.628,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır