Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/377 E. 2023/170 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/377 Esas
KARAR NO : 2023/170
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 16/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın, kredi borçlusu dava dışı müteveffa …’dan kredi sözleşmesinden doğan alacağı olduğunu, banka tarafından aralarında davalının da bulunduğu mirasçılara borcun ödenmesi için ihtarname gönderildiği, ancak davalının; mirasın reddi talebiyle dava açmış olduğu gerekçesiyle ihtarnameye itiraz ettiği, mirasın reddine ilişkin bir karar sunamadığını, banka tarafından borçlu davalı aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe de davalının itiraz ettiğini ve üzerine takibin durduğunu, haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle;Serik … Hukuk Mahkemesi’ne mirasın reddi ile ilgili olarak açtığı davanın bekletici mesele yapılarak, dava sonucu çıkacak karar sonunda davanın reddini gerekeceğini ayrıca davacı banka tarafından kredi lehdarlarına hayat sigortası yapılmış olması gerektiğini, davacı bankanın bu sebeple ilgili sigorta şirketine başvurması gerektiğini ifade ederek mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması ve sabit olacak iddia sonucunda davanın reddini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan İtirazın İptali istemine ilişkindir.
6502 sayılı yasanın 73/1. maddesi tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemesi görevli olacağı öngörülmüştür. Yine aynı yasanın 83/2 maddesi, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez hükmünü ihtiva etmektedir. Davacı ile diğer bir kısım davalılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, diğer davalılar hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemez.
6100 Sayılı HMK’nun 1 inci maddesine göre görev hususu kamu düzenine ilişkin ve 114/1-c maddesi uyarınca ayrıca dava şartı olduğundan aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca da her aşamada mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması zorunludur. Buna göre ise o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden ret kararı ve karar kesinleştiğinde talep halinde gönderme kararı verilmesi gerekir. (Benzer Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 29/09/2015 gün ve 2015/9974 esas, 2015/9594 karar sayılı ilamı, Yargıtay (Kapatılan).17. Hukuk Dairesinin 26/01/2017 gün ve 2016/18663 esas, 2017/640 karar sayılı ilamı).
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 03/04/2013 tarih, 2012/26719 Esas, 2013/8496 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Davacı, davalı ile ihtiyaç kredisi sözleşmesi imzaladığını, kredi borcu ödenmediğinden icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek, itirazının iptaline ve % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. “Mevzuatları gereği tüketicilere nakit kredi vermeye yetkili olan banka, özel finans kuruluşu ve finansman şirketleri” kredi veren olarak tanımlanmıştır. T.K.H.K.nun 10. maddesi gereğince “Tüketici kredisi tüketicilerin bir mal veya hizmet edinmek amacıyla kredi verenden nakit olarak aldıkları kredidir” hükmü getirilmiştir. Aynı yasanın 23. maddesinin 1. fıkrasında ise “ bu kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak 2012/26719-2013/8496 çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır” hükmüyle kanunun uygulanmasından doğacak ihtilaflara bakacak görevli mahkeme belirtilmiştir.
Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir…”
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Davalının murisi olan borçlu ile banka arasında düzenlenen kredi sözleşmesinin ihtiyaç kredisi niteliğinde olduğu, ödenmeyen kredi borcunun tahsili istemiyle borçlu mirasçısı olan davacı hakkında yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine davacı banka tarafından açılan itirazın iptali davasında borçlu müteveffanın tüketici olduğu, kullanılan kredinin de tüketici kredisi niteliğindeki ihtiyaç kredisi olduğu, bu hali ile itirazın iptali isteminde görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her hal ve derecesinde dikkate alınması gerektiği anlaşılmakla davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile Mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili Av. …’nin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır