Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/351 E. 2023/42 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/351 Esas
KARAR NO : 2023/42
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’nın eşi …’nın, … tarihinde meydana gelen kazada vefat ettiğini, kazaya karışan aracın … sigortaya sigortalı olduğunu, davacının eşinin desteğinden yoksun kaldığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda belirtilen sigortaya zorunlu başvuru şartının dava açılmadan … tarihinde yerine getirildiğini, davalı sigorta ile görüşmeler sonucu … dosya numarası açılmış olsa da anlaşma sağlanamadığını, müvekkillerin hak etmiş olduğu tazminatın ödenmesi için arabulucuya başvurulduğunu anlaşma sağlanamadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar için 50,000,00- TL destekten yoksun kalma/ maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacılar için … TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda kamera kayıtlarından görüleceği üzere müteveffanın, yolu kontrol etmeden birden yola çıktığını ve kazanın meydana geldiğini, müteveffanın meydana gelen kazada asli kusurlu olduğunu, bu durumun kamera kayıtlarında görülmekte olduğunu, ayrıca kesinleşen ceza dosyasında da müteveffanın asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, davacıların maddi manevi taleplerini kabul etmediklerini, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, maddi tazminat bedelinin kusur oranında, davalının kullandığı aracın Trafik Sigortası … Sigorta AŞ. tarafından, limit yeterli gelmediği takdirde ihtiyari mali sorumluluk sigortası tarafından karşılanacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; tazminatların kusur durumuna, vefat edenin yaşı, sosyal durumu statüsü, çalışma durumuna göre belirleneceğini, Aktüer hesaplamalarında da bu durumun gözönüne alınacağın, Yine tazminat talebinde bulunanların da yaşı, çalışması, ölene maddi yönden ihtiyacının araştırılmasını, Müteveffanın geliri ile, davacıların müteveffadan aldıkları maddi destek araştırılması gerektiğini, ayrıca manevi tazminat yönünden talep eden kişinin manevi bağı, duygusal bağı ihtiyacının araştırılması gerektiğini, Davacıların müteveffadan maaş alıp almadığının araştırılması gerektiğini, Tazminat taleplerini kabul etmemek kaydıyla; davacıların herbirinin ne kadar tazminat talebinde bulunduğu da belli olmadığını, karşı taraf defin giderinden bahsetmiş ise de bununla ilgili bir net talepleri bulunmadığını, defin belediyeler tarafından ücretsiz karşılandığını, böyle bir taleplerinin reddini talep ettiklerini, Davacıların talep ettiği maddi – manevi tazminat bedelleri müvekkil davalıyı fakirleştirecek boyutta olup reddi gerektiğini, belirttiğimiz nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
Davalı sigorta şirketi davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; haksız fiil iddiasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak sigorta poliçesi ile hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas, sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; -“Davalı Sürücü …’ın %50(yüzde elli) oranında kusurlu,
Müteveffa Yaya …’nın %50(yüzde elli) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Aktüerya bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak;” Hukuki takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Yargıtay 17. H.D. ve 4. H.D. İçtihatları çerçevesinde; hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu,%10 artırma ve iskonto hesabı kullanıldığı; hesaplamada desteğin kaza tarihinde emekli ve pasif devrede olduğunun kabul edildiği; hesaplanan zarardan desteğin kusuru (%50) nispetinde indirim yapıldığı; hesaplamalara ilişkin detaylı tabloların işbu raporun ekinde yer aldığı;
Yukarıda 2.1. no’lu başlıkta izah edilen gerekçelerle ve nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, desteğin eşi davacı … dışındaki davacıların kaza tarihindeki yaşları ve sosyal ekonomik durumları gözetilerek, yerleşik içtihatlar uyarınca bu davacılar yönünden destek payı ayrılmadığı;
Davalı sigorta şirketinin 9.529,00 TL ödeme yaptığı tarihte davacı …’nın zararının 33.468,50 TL olduğunun hesaplandığı, dolayısıyla yapılan ödemenin davacının zararını karşılamadığı belirlendi.
İşbu rapor tarihine göre yeniden yapılan hesaplama neticesinde, %50 kusur indirimi ve davalı sigorta şirketince yapılan ödemenin yasal faiziyle birlikte zarardan tenzili sonrasında davacı …’nın bakiye destekten yoksun kalma zararının 55.986,63 TL olduğunun hesaplandığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat yönünden dava değerini arttırmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi ile; destekten yoksun kalma tazminatı talebi yönünden yapılan yargılama neticesinde;
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların, desteğin ölümünden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesidir. Yani, haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse, TBK’nun 53. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destek kavramı, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini gösterir. Eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçekleşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. Bu manada, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişi, destektir. İlk durumda eylemli destek, ikinci durumda ise varsayımsal (farazi) destek kavramı söz konusudur. İfade olunan bu hususlar, gerek öğretide gerekse Yargıtay uygulamalarında kabul edilmiş olup, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmediği, bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı genel olarak kabul edilmektedir. Ancak, ölenin sadece mali olarak değil bakım ve hizmet etmek suretiyle anne babasına destek olabilmesi için de, her şeyden önce kendi sağlık durumunun bu bakım ve hizmeti sağlamaya elverişli olması gerekir.
Davacılar murisi …’nın … tarihinde meydana gelen kaza neticesinde vefat ettiği, mahkememizce de esas alınan ATK’nun … tarihli raporuna göre kazanın meydana gelmesinde davalı …’ın %50, müteveffanın %50 oranında kusurlu olduğu, davacılardan …’nın ölenin eşi, diğer davacıların ölenin çocukları olduğu, davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talebinin yerinde olduğu, diğer davacıların ölenin desteğinden çıktıkları anlaşılmıştır. Müteveffanın kaza tarihinde 77 yaşında, emekli olduğu anlaşılmış, denetime elverişli aktüer raporunun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı … için 55.986,63- TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmetmek gerekmiş, diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepleri yönünden yapılan yargılama neticesinde;
6098 sayılı TBK m. 56. Maddesine göre; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek nitelikte olmalı, bir ceza olarak değerlendirilmemelidir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde, meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların eş ve babalarının ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı taraf, Her iki davalı yönünden kaza tarihinden itibaren maddi manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de; davalı …’ın kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketinin ise davadan önce yapılan ödeme dikkate alınarak ödeme tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilmiş, buna göre hüküm tesis edilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin … plakalı sayılı aracın ZMMS olduğu manevi tazminat yönünden sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE;
1-Maddi tazminatın davacı … yönünden KABULÜ ile 55.986,63-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi …, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi … tarihinden itibaren poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacılar …, …, … yönünden maddi tazminat taleplerinin REDDİNE;
3-Manevi tazminat yönünden taleplerin KISMEN KABULÜ ile davacı … için 30.000,00 TL; davacı … için 15.000,00-TL; davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın … yönünden kaza tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
4- Davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
Maddi tazminat yönünden ;
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.824,44-TL harçtan peşin alınan (tamamlama harcı ile birlikte) 529,18-TL ‘nin mahsubu ile eksik alınan 3.295,26-TL harcın davalılardan( (Sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı …’ya verilmesine,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacılar …, …, …’den alınarak davalılara verilmesine,
Manevi tazminat yönünden;
8-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.123,25,-TL harçtan peşin alınan 683,10-TL harcın mahsubu ile, bakiye 4.440,15-TL nin davalı …’dan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine,
10-Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine,
11-Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine,
12-Manevi tazminat yönünden davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T göre 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ye verilmesine,
10-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
11- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı sigorta şirketine verilmesine,
12-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam 2.433,90.-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.176,50.-TL yargılama gideri ile 938,68.-TL ilk dava masrafı (ıslah harcı ile birlikte ) toplamı 2.115,18.-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile ( sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere)davacıya VERİLMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
13-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 638,05.-TL’nin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 681,00.-TL nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
14-Arta kalan kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/01/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı