Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2021/637 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : …/348 Esas
KARAR NO : …/637
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/…
KARAR TARİHİ : 14/10/…

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili Antalya …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; … Gıda Dayanıklı Tüketim Maddeleri Telekomünikasyon Kuyumculuk Hayvancılık Petrol İnşaat Malzemeleri Otomotiv Emlak Turizm Sanayi Tic.Ltd.Şirketi’ni … tarihinde tüm hisseleri ile satın aldığını ve aldığı tarihten itibaren faaal olarak işlettiğini, … tarihinde şirket hesaplarında haciz olduğunu öğrendiğini, şirketin eski sahibine bilgi verdiğini ve araştırmaları sonucu Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra takibiyle 13.650,00 TL lik asıl alacaklı olarak toplam 15.492,25 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, tebligatın Tebligat Kanunun 35.maddesine göre yapıldığını, alacaklının davalı … olduğunu, bu kişinin icra takibini kesinleştirmesi ile birlikte şirketin tüm banka hesaplarına ve araçları üzerine kaciz koydurduğunu, ve bu kişiyle de hiçbir ticari faaliyetnin olmadığını, davalı alacaklı … ile ilgili şirketin eski ortağı … ve …’in … tarihinde Dolandırıcılık Büro Amirliği’ne şikayette bulunduklarını, davalı alacaklı davaya konu ettiği icra takibindeki … Bankası Aş. Konyaaltı şubesinin … keşide tarihli … çek numaralı 14.850,00 TL çek ile ilgili olarak kendisiyle hiçbir şekilde alışverişlerinin olmadığın, davalı alacaklı bu çekin kimden nasıl aldığını da beyan edemediğini, Hakan isimli bir şahsın ismini verdiğini, şirketinin eski ortağının ciroladığıçeki nerde ve
nasıl bir şekilde ele geçirdiğini ve kendisine sebepsiz zengişleme yolunun açarak icra takibiyle haksız kazanç elde ettiğini, davalı … …’a hiçbir borçlarının bulunmadığını, şirketinin faal olduğunu ve ticari faaliyetinin sürdürdüğünü, davalının kötü niyetli olarak açtıkları icra takibiyle şirketinin adına kayıtlı araçlar ile banka hesapları üzerinde haciz bulunduğunu, davalı …’a hiçbir şekilde borcunun olmadığını, mağduriyetlerinin önlenmesi ve şirketin araç ve banka hesapları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını ayrıca …. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Antalya …. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle: davacının davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, borçlu olduğu icra dosyasında da hiç bir aktif malvarlığı tespit edilemediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, bu sürece kadar hakkında yapılan takibe harhangi bir itirazı olmayan davacı şirket yetkilisiin mahkememizde görülen iş bu davayı açma nedeninin kendisine mal kaçırma nedeniyle açılan tasarrufun iptali davası olduğunu bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Antalya …. Asliye Hukuk Mahkemesi … tarih …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinin tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun 3. maddesinde bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğu, 4. maddesinde ise her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğu düzenlenmiştir. Davanın kambiyo senedinden kaynaklı olması, kambiyo senetlerinin TTK’da düzenlenmesi nedeniyle Ticaret Mahkemelerinin mutlak görevi bulunduğunu belirterek görevsizlik ilamı ile dosyayı mahkememize göndermiştir.
Antalya …. Asliye Hukuk mahkemesi dosyası görevsizlik ile gelerek mahkememizin …/… esas numarasını almış, yapılan yargılaması sırasında davacının … tarihli duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşmaya mazeretsiz olarak katılmaması sebebiyle mahkememize dosyası HMK150/1 maddesi gereğince yenileninceye kadar işlemden kaldırılmış, 3 aylık yasal sürede davacı tarafça yenilenmemesi sebebiyle … tarihinde davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği, mahkememiz gerekçeli kararının davacı şirket temsilcisine …/… tarihinde, davalı vekiline ise …/…/… tarihinde tebliğ edildiği, tarafların kararı İstinaf etmemesi üzerine hükmün …/… tarihinde kesinleştiği anlaşıldı.
Davacı vekili … havale tarihli dilekçesi ile, tenzip zaptı ve duruşma gününün bildirilmesi hususunun tebligat kanunu ve tüzüğüne aykırı olarak davacı şirkete direk 35. Maddeye göre tebligat yapıldığını, tebligat hususunun kamu düzenine ilişkin, süreye tabi olmadığını ve Yargıtay’da da örnek içtihatların bulunduğunu belirterek yargılamanın yenilenmesini talep etmiştir.
Taraflara Yargılamanın Yenilenmesi Tensip Zaptı ve duruşma gününü gösterir tebligatın usulüne uygun tebliğ edildiği, görüldü.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin …/… Esas …/… Karar sayılı kararında, vekaletnamesi olmayan Av. … huzuruyla yargılamanın sonuçlandırılması ve vekaletnamesi olmayan avukatın sunduğu istinaf dilekçesine davacı şirketin yazılı muvafakatı alınmadan dosyanın istinaf incelemesine gönderilmesi doğru değildir kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava yargılanmanın yenilenmesi talebine ilişkindir.
HMK’nın 114/1- f bendine göre “Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.dava şartıdır.
HMK’nın 115/2. maddesine göre “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 77. maddesi “Vekâletnamesinin aslını veya onaylı örneğini vermeyen avukat, dava açamaz ve yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz. Şu kadar ki, gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkeme, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekâletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçeyle mahkemeye bildirmez ise dava açılmamış veya gerçekleştirilen işlemler yapılmamış sayılır.
Vekâletnamesiz işlem yapmasına izin verilen ancak haklı bir sebep olmaksızın süresi içinde vekâletname ibraz etmeyen avukat, celse harcı ile diğer yargılama giderleri ve karşı tarafın uğradığı zararları ödemeye mahkûm edilir. Bunu kötüniyetle yapan avukat aleyhine, ceza ve disiplin soruşturması açılmasını sağlamak üzere, Cumhuriyet başsavcılığına ve vekilin bağlı olduğu baro başkanlığına durum yazıyla bildirilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
İş bu yargılanmanın yenilenmesi davası vekaletsiz olarak açıldığından ve davacı şirketin davanın açılmasına açık muvafakatinin olmadığı anlaşılmakla davanın HMK 114/1-f ve HMK 115. Maddeleri gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-İş bu yargılamanın iadesi davasının dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 233,… TL nin mahsubu ile, 173,81 TL sinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/10/…

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır