Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/338 E. 2021/633 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/338 Esas
KARAR NO : 2021/633
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2015
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Antalya-Akdeniz sanayi sitesinde mobilya boyama ve cila işi yapmakta olduğu, müvekkilinin, davalı şirket ile götürü usulü anlaşarak davalı şirketin toplam 194.000 TL tutarında işlerini yaptığı, davalının müvekkillini oyalayarak bu tutarın sadece 144.000,00 TL’sini ödediği ve davalının müvekkiline 50.000,00 TL borcu kaldığından bahisle 50.000,00 TL alacağın söz konusu işlerin teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsini talep ve dava etmiştir.
Davalı – Karşı Davacı vekilinin Antalya 7.Asliye Hukuk mahkemesine sunmuş olduğu … tarihli dilekçesinde özetle: davacı ile yapılan bir sözleşmenin bulunmadığını. davacının götürü usulü çalıştığını. bu kapsamda alınan bazı işlerin davacı tarafa yaptırıldığını. karşılığının ödendiğini. bu hususun ekte sunulan cari hesap ekstresinden anlaşıldığını, davacı tarafa davacının iddia ettiği gibi 144.000,00 TL değil 149.804.10TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın müvekkil şirkete yaptığı iş ve kestiği faturanın 138.000.00 TL değil 143.740,26 TL olduğunu. müvekkil şirketin açık hesap işleyişinde ân ödemeler ile birlikte 6.063,84 TL ödeme fazlası oluştuğunu beyanla, davacının davasının reddine. karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya 17. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde SMM bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli bilirkişi raporunda,
Dava dosyası, davacı ile davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde,
Sunulan malzeme teslim fişleri incelendiğinde, dava konusu işin 2015 Şubat-Mart-Nisan aylarında yapıldığı,
Davacı ile davalının sunduğu malzeme teslim fişlerin karşılaştırıldığında, davalı karşı davacının sunduğu makbuzlarda tutar yazmadığı ve davacının sunduğu makbuzların bazılarında tutar yazıp bazılarında yazmadığı görüldüğü için malzeme teslim fişlerine göre borç alacak tespitinin yapılamayacağı,
Davacının ticari defterlerine göre dava konusu işleri için davacı tarafından davalı adına 138.100,27 TL tutarında fatura fatura düzenlendiği ve davalı tarafından 144.164,10 TL ödeme yapıldığına göre, 144b164,10 – 138,100,27 = 6.063,83 TL davalı karşı davacıdan alacaklı olduğu,
Davalı karşı davacının ticari defterlerine göre, dava konusu işler için, davacı tarafından davalı adına 138.100,27 TL tutarında fatura düzenlendiği ve davalı tarafından 144.163,90 TL ödeme yapıldığına göre, 144.163,90 – 138.100,27 = 6.063,63 TL davalı karşı davacıdan alacaklı olduğu,
Dava konusu işler için, yapılan bilirkişi incelemelerine göre, … Yaşam Evleri’nde yapılan işlerin 97.949,60 TL, … adresinde yapılan işlerin 53.886,49 TL olduğu ve İstanbul’da yapılan işlerin tespit edilemediği dikkate alındığında, 53.886,49 + 97.949,60 151.836,09 TL toplam iş yapıldığının bilirkişilerce yapılan tespite göre, dava konusu işleri için davacıya yapılan 144.164,10 TL ödeme düşüldüğünde, 151.836,09 – 144.164,10 ödeme = 7.671,99 TL davalı karşı davacıdan alacaklı olduğu 144.164,10 ödeme =7.671,99 TL davacının davalı karşı davacıdan alacaklı olduğu görüşünü bildirir rapor sunmuşlardır.
Davacının ticari defterlerinin incelenmesinde yevmiye defteri. envanter defteri ve defteri kebirin Ticaret Kanunun 64. maddesi gereğince zamanında açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığının görüldüğü hususları belirtilmiştir.
Vergi Usul Kanunun 177 ve 178. maddelerinde tutulması gereken defterler belirlenmiş olduğundan. bilirkişi incelemesine göre davacının tuttuğu defteri kebir. envanter ve yevmiye defterlerini tacirlerin tutması gerekmesine rağmen Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabına göre davacının tacir kaydının olmadığı belirtildiğinden, davacı karşı davalının tuttuğu defterlere göre esnaf mi. tacir mi olduğu konusunda ek rapor düzenlenmesi için dosyanın raporu düzenlemiş muhasebeci bilirkişiye tevdine karar verilmiştir. SMM bilirkişi …tarafından düzenlenmiş … tarihli ek bilirkişi raporunda kök raporda davacı karşı davalının ticari defterleri olan yevmiye defteri, defteri kebir ve envanter defterinin incelendiği. VUK 177-782.maddelerine göre davacı karşı davalının yevmiye defteri. defteri kebir ve envanter defteri tutması nedeniyle bilanço hesabına tabi birinci sınıf tacir olduğu husus belirtilmiştir.
Dosya keşif yapılmak üzere İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş ve bilirkişilerin sunmuş oldukları …tarihli raporda,
Dava dosyasında belirtilen taşınmaz mahallinde yapDosya keşif yapılmak üzere İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş ve bilirkişilerin sunmuş oldukları … tarihli raporda,
Dava dosyasında belirtilen taşınmaz mahallinde yapılan ölçümler e tespitler neticesinde bu taşınmazın … İlçesi, … Mah. 184,50 m² alanlı, Kargır İşhanı vasıflı, … pafta, … ada …. nolu parsel sayılı taşınmaz olduğu, ancak bu taşınmaz üzerindeki yapılanan … Otel olarak kullanılmadığı, zemin katının banka şubesi olarak normal katların ise ofis ve işyeri olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Çevrede yapılan araştırmada ise, bu isimde, bir otelin, çevre esnafı tarafından bilinmediği ifade edilmiş olduğundan, keşfe son verilmiştir şeklinde rapor sunulmuştur.
Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yapılan keşifte mahkemeye sunulan … tarihli raporda,
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde taraflar arası herhangi bir yazılı sözleşmenin dosyasına olmadığında davacı tarafından düzenlenene eksiksiz teslim alındığını gösteren malzeme teslim fişleri ve yapılan işlerin tutarı bulunanlar için bu fiyat üzerinden, yapılan boya işine ilişkin birim fiyat belirtilmeyenler için dava tarihi itibariyle serbest piyasa şartlarında araştırması yapılarak birim fiyat tespit edilmiştir.
Yapılan hesaplamalar sonucunda Serik ilçesinde yer alan …Otelde yapılan boya işlerinin boya malzemesi ve boyama işçiliği dahil KDV hariç dava tarihi … tarihi itibariyle toplam 53.886,49 TL olduğu,
Davaya konu olan olayda teknik bilirkişi incelemesi sonucunda “AÇIK AYIP” olmadığı, ayıbın davalı tarafça tespit edilmediği ve davacı tarafa herhangi bir ihbarda bulunulmadığı görülmüştür şeklinde rapor sunulmuştur.
Mahkememizin … Esas … Karar sayılı dosyasında … tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş olup, dosya Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinde … Esas numarasına kaydedilmiş ve mahkemece verilen … tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin … Esas, … karar sayılı ilamı ile mahkememize gönderilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan yüklenicinin iş sahibine açtığı bakiye alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ; davalının davacıya iş bedelini tam olarak ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümü için konu ile ilgili kavramların ve yasal mevzuatın incelenmesinde fayda bulunmaktadır.
Dava konusu sözleşme TBK’nın 470. Madde ve devamında düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 470. maddesinde de, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Eser sözleşmesinin tarafları müteahhit (yüklenici) ile iş sahibidir. Müteahhit (yüklenici) eser meydana getirip teslim etmeyi borçlanan herhangi bir kişi iken iş sahibi de bir eseri meydana getirmeyi başkasına yükleyen kişidir.
Eser sözleşmesinin unsurları, herhangi bir eser meydana getirmek ve buna karşılık ücret ödenmesi veya ödenmesinin vaat edilmesidir. Burada tarafların, meydana getirilecek olan eser ile ödenecek ücret konusunda anlaşmış olmaları gerekmektedir. Ancak bu anlaşma herhangi bir şekle tabi değildir. Eser sözleşmesi , ivazlı, şekle tabi olmayan, rızai nitelikte, iki tarafa borç yükleyen, ani edimli bir sözleşmedir. En önemli özellikleri ise müteahhidi bir bütün teşkil eden eser meydana getirme olan sonuç borcu altına sokması ve müteahhidin iş sahibinden bağımsız olarak işini görmesidir.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/11-474 E. 2020/26 K. )
Bir eser sözleşmesi ilişkisinde davacı yüklenici, sözleşme konusu malzemelerin miktarını ve alıcıya teslimini, davalı yan ise yaptığı ödemeleri usulüne uygun bir şekilde ispat etmek zorundadır.( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/15-490 E. 2019/201 K. )
Somut davamızda davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’ da ticari defterlerle ispata ilişkin hükümlere yer verilmemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi “Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil olması” başlığı altında ticari defterlerle ispata ilişkin hükümler getirmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222. Maddesinde; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yargıtay uygulamasına göre; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesi gereğince; ticari davalarda, yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delildir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/09/2018 tarih 2018/2696E. 2018/3431K. sayılı ilamı)
Uyuşmazlığın çözümü noktasında tacir olan her iki tarafın ticari defterleri incelenmiş olup inceleme sonucu alınan raporda: davacı ile davalının sunduğu malzeme teslim fişlerin karşılaştırıldığında, davalı karşı davacının sunduğu makbuzlarda tutar yazmadığı ve davacının sunduğu makbuzların bazılarında tutar yazıp bazılarında yazmadığı görüldüğü için malzeme teslim fişlerine göre borç alacak tespitinin yapılamayacağı, davacının ticari defterlerine göre dava konusu işleri için davacı tarafından davalı adına 138.100,27 TL tutarında fatura fatura düzenlendiği ve davalı tarafından 144.164,10 TL ödeme yapıldığına göre, 144.164,10 – 138,100,27 = 6.063,83 TL davalı karşı davacıdan alacaklı olduğu, davalı karşı davacının ticari defterlerine göre, dava konusu işler için, davacı tarafından davalı adına 138.100,27 TL tutarında fatura düzenlendiği ve davalı tarafından 144.163,90 TL ödeme yapıldığına göre, 144.163,90 – 138.100,27 = 6.063,63 TL davalı karşı davacıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ve tespitler ışığında değerlendirildiğinde; davacı yüklenicinin davalı iş sahibinin verdiği mobilya boya işlerini götürü şekilde yaptığı, davacının yaptığı işlere ve kestiği faturalara karşı davalının ödeme yaptığı , sunulan malzeme teslim fişleri incelendiğinde, dava konusu işlerin 2015 Şubat-Mart-Nisan aylarında yapıldığı, davacı ile davalının sunduğu malzeme teslim fişlerin karşılaştırıldığında, davalı karşı davacının sunduğu makbuzlarda tutar yazmadığı ve davacının sunduğu makbuzların bazılarında tutar yazıp bazılarında yazmadığı görüldüğü için malzeme teslim fişlerine göre borç alacak tespitinin yapılamayacağı, tarafların birbiriyle uyuşan ticari defterlerine göre dava konusu işleri için davacı tarafından davalı adına 138.100,27 TL tutarında fatura düzenlendiği ve davalı tarafından 144.164,10 TL ödeme yapıldığına göre, 144164,10 – 138,100,27 = 6.063,83 TL davalının davacıdan alacaklı olduğu, ticari defterler kesin nitelikte olduğundan ve ticari defter ve kesilen faturalara göre davacının alacaklı olmadığı sabit olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL nin mahsubu ile fazladan alınan 794,58 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı karşı davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
14/10/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır