Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/334 E. 2021/657 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/334
KARAR NO : 2021/657
TALEP/İŞ : Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle)
TALEP/İŞ TARİHİ : 24/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Zayi Nedeniyle) İŞİNİN yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A. TALEP:
1.Talep eden, talep dilekçesinde özetle; talep dilekçesinde belirttiği çeki kaybettiğini beyan ederek, çekin iptal edilmesini talep etmiştir.
B. GÖREV:
2.Doktrine ve Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, kıymetli evrakların bu bağlamda çeklerin iptaline ilişkin davalar, hasımsız olarak açılır ve çekişmesiz yargıya dahil dava türlerindendir. Bu nedenle, iptal kararı aleyhine yasa yollarına başvurulsa dahi maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz ve dolayısıyla da hasımlı olarak açılacak bir iptal davası sonucunda verilecek kararla değiştirilebilir ya da ortadan kaldırılabilir.(Emsal olarak; T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi., 2007/10821 Esas, 2008/13946 Karar, Tar. 15/12/2008)
3.Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde (6102 sayılı TTK m. 4), bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında (6102 sayılı TTK m. 5/II), bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 382. maddesinde, “çekişmesiz yargı işleri” düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (e) bendinde, “ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 6. madde olarak “kıymetli evrakın iptali”ne ilişkin taleplerin “çekişmesiz yargı işi” olduğu belirtilmiştir.
4.Yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte ancak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece bu çekişmesiz yargı işinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir.
5.01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 818/I-s. maddesi poliçenin iptale ilişkin 757 ilâ 763. madde hükümlerinin çek yönünden de uygulanacağı yönünde düzenleme sevk etmiş olup, 6102 sayılı TTK’nın 757/I. maddesi ve 30.06.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren ve 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5. maddelerinde değişiklik öngörün 6335 sayılı Yasa gereğince açıkça bu tür işlerde Ticaret Mahkemesi yetkili kılınmıştır. Ancak 30.06.2012 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Yasanın 38. maddesi ile 6102 sayılı TTK’ya eklenen geçici 9. maddesi “bu kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir” hükmünü içermektedir. Ayrıca, TTK nın 757/1 maddesi de Ticaret mahkemesinden söz etmektedir.
6.Somut uyuşmazlık konusuna, yukarıda anılan kanun maddeleri gereğince baktığımızda, mahkememiz, iş bu talebe bakmakta görevlidir. Mahkememiz talebe “Ticaret mahkemesi sıfatıyla” bakmıştır.
C. YETKİ:
7.Talep zayi nedeniyle çek iptali davasına ilişkin olup davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 818/1-s atfıyla çeklerde uygulanması gereken 757/1 maddesi gereğince iradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemeden men edilmesini isteyebilir.HMK 382/e-6. maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işi olmakla HMK’nın 384. maddesine göre bu tür davaların talepte bulunan kişinin ikametgahı mahkemesinde de görülebilir. Bu nedenle, mahkememiz dosyadaki bilgi ve belgelere, vekaletnamedeki bilgilere göre, mahkememiz talepte yetkilidir.(Emsal olarak; T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi., 2013/16711 Esas, 2013/21278 Karar, Tar. 25/11/2013; T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi., 2013/16711 Esas, 2013/21278 Karar, Tar. 25/11/2013)
D.HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ/YARGILAMA SÜRECİ:
8.Talep çek iptali ve ödeme yasağı isteminden ibarettir.
9.Çek, hukuki mahiyeti itibariyle bir ödeme aracı ve bir havaledir.
10.6102 sayılı TTK’nın 818/1-s maddesi gereğince, poliçeler hakkındaki, TTK nın 757 ila 763 maddeleriyle, 764 üncü maddenin birinci fıkrası çek’ler hakkında da uygulanır.
m. 764:
“(1) Elden çıkan poliçe, verilen süre içinde mahkemeye sunulmazsa, iptaline karar verilir.”
Çekin zayi edilmesi halinde TTK m. 818/1-s nin atfı nedeniyle m. 757 hükmüne göre alınacak olan ödeme yasağı, “ihtiyatî tedbir”in özel bir şeklidir.
m. 757:
“(1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.
(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.”
11.Hemen belirtilmelidir ki, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 1086 sayılı HUMK’nu iptal eden 6100 sayılı HMK’nın da 1086 sayılı Yasanın 101 ve takip eden maddelerindeki ihtiyati tedbirle ilgili öngörülen düzenlemelerden ayrılacak değişik hükümlere yer verilmiştir. Bunlardan bir tanesi ihtiyati tedbir isteğinin reddine dair verilen veya itiraz üzerine verilen karara karşı kanun yolunun açılmış olması, öncelikle incelenip, kesin olarak karara bağlanmasıdır(6100 sayılı HMK. 391/3 Md.)Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir “…kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edilmiştir(Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714-Prof. Dr. Hakan Pekcantez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes)
12.Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbir diğer fonksiyonları yanında davanın devamı sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389.madde başlığında “geçici hukuki korumalar” olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanması… …. gibi sair hususlar da duraksamaya yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosodür vazedilmiştir(Yargıtay., 1. Hukuk Dairesi 2012/436 E.N , 2012/7 K.N., 10.01.2012 tarih)
13.Talep konusuna bekrar baktığımızda; Kıymetli evrakın zıyaı ve iptali hususunda, alınabilecek önleyici tedbirlerde, geçici hukukî koruma niteliğindedir ve niteliği itibariyle, “teminat amaçlı ihtiyatî tedbirler”içinde görülebilir (Öztürk-Dirikkan, Hanife, Kıymetli Evrakın Zıyaı ve İptali, Ankara 1990, s. 40, Öztan, Fırat, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Bası, Ankara 1997, s. 288; Domaniç, Hayri, Kıymetli Evrak Hukuku ve Uygulaması, TTK Şerhi-IV, İstanbul 1990, s. 434, dn. 1; Pulaşlı, Hasan, Kıymetli Evrak Hukuku, 6. Bası, Adana 2004, s. 64; Tekil, Fahiman, Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 1980, s. 67; Kınacıoğlu, Naci, Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Bası, Ankara 1984, s. 62, Seven, Vural, “Çek Keşidecisinin TTK m. 711/3’e Göre Verdiği Ödemeden Men Talimatının Hukukî Niteliği ve Ceza Kovuşturmasına Etkisi”, TBB Dergisi, Sayı 70, 2007, s. 286 dan naklen).
14.Çünkü burada da davacının davayı kazanması halinde, konusu çekin içerdiği hakka (alacak hakkı) kavuşmasını dava sırasında emniyet altına alma amacı bulunmaktadır. Zira bu önleyici tedbirler alınmaz ise, muhatabın şeklen hak sahibi olan hamile ifada bulunması ile asıl hak sahibi hamilin zarara uğraması söz konusu olacaktır.
15.Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki; Esasen hasımsız olarak açılan ve kesin hüküm niteliği de taşımayacak olan bu türden işlerde/taleplerde, talep edenin aktif dava ehliyetinin bulunduğu konusunda, mahkemeye olumlu bir kanaat verecek kadar delil sunulması yeterli saymak gerekir. Aksinin kabulü ile talep edenin daha fazlasını ispata zorlanması, zayi nedeniyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkansız hale getirecektir. Kaldı ki, talep/iş sırasında yapılacak olan ilanlar sonucunda, hak sahipleri varsa ortaya çıkabilecek ve kendilerine karşı istirdat davası açılabilecek, ya da hak sahipleri tarafından hasımlı olarak açılacak bir dava ile, çek iptali kararının iptali talep edilebilecektir.(Emsal karar;T.C. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi., 2009/8005 Esas, 2011/1041 Karar, Tar. 01/02/2011 )
16.Diğer taraftan mahkeme, ödemeyi meneden kararda muhataba,vadenin gelmesi üzerine poliçe (çek) bedelini tevdi etmeye müsaade ve tevdi yerini tayin eder . Bu hüküm poliçeye ait olduğundan çekin niteliğine uygun olarak uygulanması söz konusudur. Çünkü poliçede muhatap asıl borçlu durumunda iken çekte muhatap borçlu konumunda değildir. Bu nedenle mahkeme vereceği ödemeden men kararında, keşidecinin tasarrufuna engel olmak için muhatap bankanın ödemeden kaçınmasına karar vermesinin yanında, aynı zamanda çek hamilinin de haklı olabileceği ve bu nedenle korunması gerektiği düşüncesiyle karşılığı bulunan çek bedelini bloke bir hesaba almasını da emretmelidir.
17.Mahkemiz de bu değerlendirmeler ışığında; ödemeden men şeklinde ihtiyati tedbir kararı vermiştir.18. Gerekli ilanlar ticaret sicil gazetesinde yapılmıştır.
19. Yapılan ilanlar sonunda da çekler bulunmamıştır.
20. Yukarıda anlatılan mevzuat, teori, yapılan ilanlar, talep doğrultusunda, talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talebin KABULÜ İLE, talep konusu … Bankası … Şubesi’ne ait, keşidecisi … Restaurant İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti., lehtarı … olan … çek nolu 24.09.2021 tarihli, 40.000,00 TL bedelli çekin İPTALİNE,
2-Talep eden tarafça yapılan yargılama giderleri ve yatırılan harçların kendi üzerinde bırakılmasına, harçların talep eden üzerinde bırakılmasına,
3-Talep eden tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, talep eden vekili Sn. Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır