Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/332 E. 2022/352 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/332
KARAR NO : 2022/352
DAVA : Rücuen Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/06/2021
KARAR TARİHİ: 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Rücuen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı … a.s. (ERV)” nin Çek Cumhuriyeti’nde kurulu bir sigorta şirketi olup Türkiye’ye turist gönderen seyahat acentelerinin tur seyahat sigortalarını yapmakta ve herhangi bir kaza durumunda, sigorta poliçelerine istinaden ölüm ve/veya yaralanmalarına ilişkin tüm masraflarını karşıladığını, davacının tur seyahat sigortalısı olan seyahat acentesi …, a.s.’den paket tur satın alarak Türkiye’ye tatile gelen çek asıllı …, eşi …ve çocukları … (Jr), …’un Antalya’da tatilde bulundukları sırada safari turunda ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası geçirdiklerini, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlenen; …poliçe no, 27.06.2018 başlangıç ve 27.06.2019 bitiş tarihli “Tatil Aktiviteleri Sigortası” sigorta poliçesiyle kayıtlı bulunan sigortalı davalı …Turizm Seyahat Acenteliği Tic. Ltd. Şti.’nin düzenlemiş olduğu safari turunda, davalı …Turizm İnş. Oto kira. Fotoğraf Emlak Tic. ve San.Ltd. Şti.’nin maliki ve işleteni olduğu …plaka numaralı aracın davalı …’un sevk ve idaresinde 15.08.2018 günü kaza tespit tutanaklarında açıklanmış bulunan mevkide sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı, ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı …Turizm İnş. Oto Kira. Fotoğraf Emlak Tic.ve San. Ltd. Şti.’nin maliki ve işleteni olduğu … plakalı aracın olay tarihinde davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılmış olan … poliçe no.lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğunu, …’un açık kural ihlali nedeniyle tam kusurlu bulunduğu kaza sonucunda araç içerisinde bulunan ve davacı tarafından tur seyahat sigortası kapsamında sigortalı olan …’un öldüğünü, eşi …ve çocukları … (Jr), …’un yaralandığını, anne ve iki çocuğun Türkiye’de tedavileri tamamlandıktan hemen sonra …’un cenazesi ile birlikte kendi ülkelerine geri döndüklerini, … plakalı araç sürücüsü davalı …’un kaza mahallinde yapılan inceleme ve ölçümler sonucu, kaza sırasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda belirtilen diğer kusurlardan m.5 2/1.a kuralını ihlal ettiğinin tespit edildiğini, kaza sonrasında düzenlenen 15.08.2018 tarihli kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere aracın sürücüsü olan … açık kural ihlali nedeniyle tam kusurlu bulunduğunu, meydana gelen kaza sonucunda; vefat eden …’ın eşi ve çocuklarına; 1.892.377,25.-CZK maddi tazminat, 3.000.000,00 TL CZK manevi tazminat; …’un anne, baba ve kardeşine ise;750.000,00 TL CZK manevi tazminat ödemesinin uğradıkları zararın telafisi olarak davacı tarafından gerçekleştirildiğini, yapılan tüm ödemelerin ardından tüm talep ve dava haklarının davacıya geçtiğini, sigorta şirketi davacının alacaklarının tahsili için davalılara başvuru yapıldığını ve sonucunda gerçekleştirilen arabuluculuk görüşmesinde anlaşmaya varılamadığını, … Turizm Seyahat Acenteliği Tic. Ltd. Şti.’nin düzenlemiş olduğu safari turunda meydana geldiğini, şirketin kazadan ve oluşan zararlardan sorumlu olduğunu, safari turunu düzenleyen davalı … Turizm Seyahat Acenteliği Tic. Ltd. Şti’nin … Sigorta AŞ tarafından düzenlenen; “tatil aktiviteleri sigorta poliçesiyle” sigortalı bulunduğunu, …Turizm İnş. Oto Kira. Fotoğraf Emlak Tic. ve San. Ltd. Şti’nin kazaya sebebiyet veren …plaka numaralı aracın maliki ve işleteni bulunduğunu, …’un kazaya sebebiyet veren … plaka numaralı aracın olay anında sevk ve idaresinde olduğunu, … plakalı aracın olay tarihinde …Sigorta A.Ş. tarafından yapılmış olan …poliçe no.lu karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğunu, 6111 Sayılı Kanun gereğince; 2918 sayılı yasanın sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi başlığı altında düzenlenen 98.maddesinde yapılan değişiklik ile trafik kazalarında tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanacağının düzenlendiğini ileri sürerek, …Sigorta A.Ş.’ye, 15 Ağustos 2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemlerine ilişkin Beşiktaş 13. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile başvuru yapıldığını, fakat taleplerinin kabul edilmediğini, davalılardan … Sigorta AŞ tarafından düzenlenen; … poliçe no, 27.06.2018 başlangıç ve 27.06.2019 bitiş tarihli “tatil aktiviteleri sigortası” sigorta poliçesiyle kayıtlı bulunan sigortalı davalı …Turizm Seyahat Acenteliği Tic. Ltd. Şti.’nin düzenlemiş olduğu safari turunda gerçekleştiğini, davalı … Turizm Seyahat Acenteliği Tic. Ltd. Şti.’nin düzenlemiş olduğu safari turunda meydana gelen kazadan ve oluşan zararlardan sorumlu bulunduğunu, şirket yetkilileri ve kaza ile sorumlu diğer şahıslar hakkında Manavgat 2. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Sebep Olma Suçundan” yargılamanın devam ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla T.C. Sosyal Güvenlik Kurumundan sadece defin ve tedavi giderlerine ilişkin 408.377,25 TL. CZK ile sınırlı kalmak üzere, davacı tarafça maddi tazminat olarak ödenen 1.892.377,25 TL CZK bedelinin davalılar …Kurumu, … Turizm Seyahat Acenteliği Tic. Ltd. Şti., …Turizm İnş. Oto Kira.Fotoğraf Emlak Tic. ve San. Ltd. Şti, … (…) için kaza tarihinden itibaren ve …Sigorta A.Ş. ile … Sigorta A.Ş. için sigorta limitleri dahilinde temerrüt tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı tarafça manevi tazminat olarak ödenen 3.750.000 TL CZK bedelin davalılar; … Turizm Seyahat Acenteliği Tic. Ltd. Şti., …Turizm İnş. Oto Kira. Fotoğraf Emlak Tic. ve San. Ltd. Şti, … (…) için kaza tarihinden itibaren ve … Sigorta A.Ş. için sigorta limitleri dahilinde temerrüt tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Turizm Sey.Ac.Tic.Ltd.Şti.vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının asılsız ve gerçek dışı olup kabulünün mümkün bulunmadığını, davacının kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanunu gereğince davacının usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, kazaya karışan aracı güvenli bir araç olduğunu, trafik kaza tespit tutanağı incelendiğinde de araç sürücünün asli kusurlu değil tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere, kusur oranlarının tespiti bakımından mahkemece dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, Manavgat 2.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının kesinleşmediğini, davacıların hem maddi hem manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte olayın Türkiye’de meydana geldiğini, bu nedenle yapılacak olan hesabın Türkiye şartlarına göre yapılması gerektiğini, davacının talep etmiş olduğu tazminat davacıların sebepsiz zenginleşmesine yol açacağını beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş.vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, dava konusu kazanın 15.08.2018 tarihinde gerçekleştiğini, dolayısıyla zarar görenin, huzurdaki başvurunun iki yıllık zamanaşımı süresinin bitiminden sonra yapıldığının tespit edildiğini, dava tarihinin 23.06.2021 olup her halükarda 2 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, öncelikle zamanaşımı itirazını değerlendirmesi ve davacının tazminat taleplerinin zamanaşımına uğraması sebebiyle davanın usulden reddini, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, esasa ilişkin ise; 15.08.2018 tarihinde kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın davalı şirkete 22.09.2017-22.09.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, bu poliçe kapsamında şahıs başına maddi tazminat limitinin 330.000 TL ile sınırlı olduğunu, davalı sigortacı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin meydana gelen zarardan sorumluluğu ancak sigortalının kusuru oranında olduğunu, davacı tarafından ödenen 768.683,63 TL’nin ödendiği iddiasıyla rücu davası açıldığını, taraflara yapıldığı iddia edilen maddi tazminat ödemesinin hangi zarara ilişkin ödendiği ve nasıl hesaplandığının da belirtilmediğini davalı tarafa çekilen ihtarnamede ise diğer yaralılar için tedavi masrafları talep edilmişse de bu tedavi masraflarına ilişkin hastane evrakları ve makbuzlar sunulmadığını, ödeme yaptığını iddia eden davacının bu iddiasını ispatla yükümlü bulunduğunu, ayrıca destekten yoksun kalma tazminatı ödediklerini iddia ettikleri müteveffanın eşi ve çocuklarının Serik Arabuluculuk Bürosunun … başvuru no-… dosya nolu başvuru ile davalı sigorta şirketine başvuru yapmış olup destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini, görüşmelerin devam etmekte olup sonuçlandığında arabuluculuk tutanaklarının ayrıca sunulacağını, talep edilen tutarların fahiş miktarda olup müteveffanın ailesinin hak etmiş olduğu maddi tazminatın belirlenmesi gerektiğini, KTK’da yolcuların ve yayaların uyması gereken kuralların düzenlendiğini, söz konusu kurallara uymayarak gerekli güvenlik tedbirleri almaksızın seyahat eden yolcuların müterafik kusur durumu bulunduğunu, bu nedenlerle müterafik kusur durumu sabit olup toplam tazminat üzerinden en az %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini, haksız fiil sebebiyle meydana gelen maddi zararın tazmini sebebiyle açılan davalarda avans faizi istenmesinin hatalı bulunduğunu beyanla, öncelikle davanın usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Başkanlığı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle 5510 sayılı yasanın 101. Maddesince “Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.” Hükmü bulunduğunu, keza dava konusu trafik kazasının 15.08.2018 tarihinde gerçekleştiği beyan edilmekle süresinde açılmayan davanın bu nedenle de reddi gerektiğini, kazazedelerinin trafik kazası nedeni ile Türkiye de gördükleri tedaviye ait herhangi bir fatura ya da benzeri belgeye rastlanmadığını, Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da vekil eden kurumun sadece belgeye bağlı tedavi giderlerinden mesul olduğunun belirtildiğini, belgeli olmayan tedavi giderlerinden ve Kanun kapsamında olmayan tedavi giderlerinden SGK sorumlu olmayıp, sigorta şirketi ile araç işleteni ve sürücüsünün sorumluluğunun devam ettiğini, davalı Kurumdan 408.377,25 TL CZK tedavi ve defin gideri talep edildiğini, davalı Kurumun defin ve yurt dışında karşılanan tedavi giderlerinden mesul olmayacağı ve kamu kurumu olan davalı aleyhine avans faizine hükmedilemeyeceğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun’nun Sağlık Hizmetlerinin sağlanması yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi başlıklı 73 üncü maddesi hükümlerine göre sağlık hizmet sunucuları ile yapılan sözleşme ve protokoller yolu ile ve anılan kanuna uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmet sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlandığını, sözleşmeli Sağlık Hizmet sunucuları tarafından verilen trafik kazalarına bağlı sağlık hizmetleri doğrudan Kurumlarına fatura edildiğini, herhangi bir nedenle kazazede tarafından karşılanan sağlık hizmet bedelleri ise, kurumlarına müracat edildiğinde mevzuatsal ve tıbbi yönden incelenmesi yapıldıktan sonra Sağlık Uygulama Tebliğinde belirtilen usul, esas ve fiyatlar üzerinden ödendiğini, trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25/02/2011 tarihinden itibaren Kurumla sözleşmeli/protokollü üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karşılanacağını, yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavilerinin devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin bedeli Kurumca karşılanmayacağını, davacı tarafın özel seyahat sigortası kapsamında yapılan ödemelerinin rücusunu talep ediyor olmakla talebinin 2918 Sayılı Kanun veya sair mevzuat gereği davalı Kuruma rücusunun mümkün bulunmadığını, herhangi bir sağlık kuruluşu tarafından işbu trafik kazası nedeni ile davalı Kuruma fatura edilen tedavi gideri bulunmadığını beyanla yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, davacının yargılama giderleri ve vekil ücreti ile mesul tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Turizm İnşaat Oto Kiralama Fotoğraf Emlak Ticaret ve Sanayi Ltd.Şti. vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iş bu davayı açmakta dava ehliyetinin ve taraf ehliyetinin bulunduğunu kanıtlaması gerektiğini, ayrıca bu hususun dava şartı olduğunu, eldeki dava, sigorta şirketi olduğunu iddia eden davacının sigortalısına ödediğini iddia ettiği paranın davalılardan rücusu için açıldığını, ancak gelinen aşamada halen davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin dosyaya herhangi bir resmi belge (dekont,ödeme belgesi vs.) sunulmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ülkemizde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yabancı para birimi üzerinden zarar giderimi ve/veya rücu istenilemeyeceğini, davayı konu uyuşmazlığın hukuki dayanağı sözleşme değil, haksız fiil olduğunu, davacı tarafından adı geçen kişilere bir ödeme yapıldıysa bile bu ödemenin Çekya kanunları çerçevesinde yapıldığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının rücuen tazminat talep hakkının varlığının kabulü halinde, kazanın (zararın) meydana geldiği yer olan ülkemiz yasaları çerçevesinde gerçek zararın belirlenerek, tazminat hesaplarının yapılması gerektiğini, …’un trafik kazası sonucu vefatı nedeniyle eşi, çocukları, anne-babası ve kardeşlerine davacı tarafından ödendiği iddia edilerek rücuen davalıdan istenilen manevi tazminat tutarlarının çok fahiş olduğunu, eldeki davada, davacı tarafından kaza nedeniyle yukarıda sayılan kişilere ödendiği iddiası ile davalıdan rücuen talep edilen manevi tazminatların çok fahiş olduğunu, davacının yabancı menşeili şirket olduğunu iddia ediyor olması hasebiyle, 5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 48.maddesi uyarınca teminat yatırması gerektiğini, teminat yatırılmadığı takdirde dava şartı yokluğundan dolayı davanın reddine, alacak taleplerinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, bu talepler yerinde görülmez ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. Vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; eldeki davanın hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, ayrıca zamanaşımı defi itirazında bulunduklarını, davacının Türkiye’de dava açarken teminat göstermek zorunda olduğunu, …Turizm Seyahat Acenteli Ticaret Ltd.Şti davalı şirket nezdinde 27.06.2018-2019 vadeli Tatil Aktiviteleri Sigorta Poliçesi ile sigortalı olup işbu poliçenin 3.Şahıs Mali Mesuliyet Genel Şartları ve poliçe özel şartlarına tabi olduğunu, poliçe faaliyet konusu Jeep Safari Turu olan 27.06.2018-2019 vadeli … nolu tatil aktiviteleri sigortası sigorta poliçe ile yalnızca … plaka sayılı araçlar ile yapılacak aktivitelere ilişkin teminat bulunduğunu, oysa ki dava konusu kazaya … plaka sayılı aracın sebebiyet verdiğini, iş bu araç için poliçede herhangi bir teminat bulunmadığını, dava konusu taleplerin teminat dışında bulunduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalının herhangi bir kusuru bulunmadığını, ödendiği iddia edilerek rücuen davalıdan istenilen manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, dava konusu maddi tazminat taleplerinden kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan …plaka sayılı aracın Zorunlu Trafik Sigorta poliçesini düzenleyen …Sigorta A.Ş.’nin sorumlu bulunduğunu beyanla, haksız olarak açılmış bulunan davanın esastan reddine, davalı şirket dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunmakla; tüm dava masrafları, faiz ve sair fer’ilerine ilişkin taleplerin reddine, ücreti vekaletin ve masrafların davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, haksız eylem nedeniyle sigorta şirketi tarafından zarar görenlere yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda, Çekya Cumhuriyetinde kurulu seyahat acentasından paket tur satın alan dava dışı 3. Kişilerin Türkiye’de safari turunda geçirdikleri trafik kazası sonucunda zarar görenlere ödenen maddi ve manevi tazminatın safari turunu düzenleyen şirket, bu şirketin tatil aktiviteleri sigorta poliçesini düzenleyen sigorta poliçesi, kazaya karışan aracın işleten/sürücü ve ZMMS’dan talep edildiği görülmüştür.
Eldeki dava yönünden öncelikle incelenmesi gereken husus Mahkememizin görevli olup olmadığıdır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Aynı kanunun 83. Maddesinde ise “bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19/04/2017 tarih, 2016/15001 Esas, 2017/2302 Karar sayılı emsal içtihadında; “…dava dışı sigortalı şahıs ile zarar sorumlusu arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı kabul edilmiş ise de, 22/03/1944 tarihli, 37 E. – 9 K. sayılı YİBK’nda da belirtildiği üzere, davanın sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi değerlendirilerek görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Başka bir anlatımla, davacı sigorta şirketi halefiyet hakkına dayalı olarak davayı açtığına göre, halefi olduğu sigortalı ile davalı …Otomotiv…Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin mahiyetine bakılarak görevli mahkeme tespit edilecektir.
Somut olayda, dava tarihi de dikkate alındığında 6502 sayılı Tüketici Kanunu’nun da yürülüğe girmiş olduğu, sigortalının tacir olmayıp tüketici olduğu ve aynı Kanun’un 3. maddesinin (l) bendi uyarınca ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan sigorta sözleşmelerinin tüketici işlemi sayılacağı gözetildiğinde işbu davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunun kabulü gerekir…”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/01/2018 tarih, 2018/5 Esas, 2018/4524 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte 5/3. maddesi gereği artık asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasında ki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkarak görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Dava sözleşmenin tarafları arasında değil; sorumluluğundan kaynaklanmış olup, kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış araç da hususi otomobildir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Davacı sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Genel Mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler ve emsal içtihatlar kapsamında yapılan değerlendirmede; Dava sözleşmenin tarafları arasında değil, sorumluluğundan kaynaklanmış olan kişilere karşı, davacı sigorta şirketi tarafından halefiyet ilkesine dayalı olarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda, dava dışı zarar görenler tacir olmayıp, tüketicidir.
Davanın sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi değerlendirilerek görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Düzenlemesi mevcut olup, aynı kanunun 51. Maddesinde paket tur sözleşmelerinin tanımı yapılarak tüketici işlemi niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Bu açıklamalar doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede: Tacir olan sigorta şirketi tarafından mahkememizde rücuen alacak istemi ile dava açılmış ise de; dava dışı sigortalıların tüketici olup, paket tur sözleşmesi kapsamında dava dışı acentadan hizmet aldıkları anlaşılmıştır. Tüketici olan dava dışı sigortalılar yönünden 6502 sayılı Kanunun 83. Maddesindeki “bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesi dikkate alındığından işlemin tüketici işlemi sayılması gerektiği anlaşılmakla eldeki dava yönünden Tüketici Mahkemesinin görevli olup, Mahkememizin görevsiz olduğunun kabulü ile göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.m.uyarınca davanın usulden reddi ile kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli NÖBETÇİ ANTALYA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin, davalı … vekilinin, davalı …turizm vekilinin yüzlerine karşı ve davalı …Turizm vekilinin e -duruşma yolu ile yüzüne karşı, diğer davalıların gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye…
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır