Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/323 E. 2023/389 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/323 Esas
KARAR NO : 2023/389
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 19/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Sigorta A.Ş. Tarafından, … A.Ş. ait taze nektarin emtiası … numaralı … Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigorta güvencesi altına alındığını, … tarihinde … plakalı aracın … plakalı frigorifik dorseye yüklenen emtianın, varış limanında yapılan kontrolünde, davalı tarafça nakliyesi boyunca uygun 1sı seviyesinde taşınmaması sebebiyle bozulmuş ve zarar görmüş olduğunun tespit edildiğini, Yaptırılan ekspertiz incelemesi neticesinde, meydana gelen zarar sebebi ile müvekkil şirket tarafından, hak sahibi sigortalı … A.Ş.’ne … tarihinde … TL tutarında sigorta tazminatı ödendiğini, … TL anapara ve ferilerinin ödenmesi için davalı hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, ancak; davalı tarafça takibe itiraz edildiğini, takibin devamının sağlanması için işbu davanın açılmasının zorunlu hale geldiğini, Sigorta şirketinin halefiyete dayalı olarak sorumlulara karşı açtığı rücu davalarında ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilebilmesinin mümkün olduğunu, bu sebeple davalının dava öncesinde işlemiş faizden de sorumlu olduğunu, Davalı … Ltd. Şti. tarafından icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de davalı tarafın bu itirazının yerinde olmadığını, davalı … Gıda San.ve Dış Tic.Ltd.Şti.’nin Antalya’da şubesinin bulunduğunu, dosyadaki diğer davalı … Ltd. Şti.’nin ticaret merkezinin Antalya olduğunu, bu nedenle Antalya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına borçlular tarafından yapılan itirazın yetki, anapara, takipten önce işlemiş faiz ve tüm ferileri kapsar şekilde iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. .
CEVAP :Davalı … … , …, Komisyonculuk Paketleme San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketinin dava dilekçesinde müvekkil şirket hakkında iddia etmiş olduğu hususları kabul etmediğini, müvekkil şirketin davalı olarak gösterilmesinde davacı tarafın tamamen kötü niyetli olduğunu, Davacı tarafın casus olarak adlandırdığı ısı kaydedicisinin çok sağlıklı bir veri verdiğini ve ölçümün doğru olduğu yönündeki iddiayı kabul etmediğini, casus ısı kaydedicilerinde gösterilen rakamların güvenilirliğinin şüpheli olduğunu, Ortaya çıktığı iddia edilen zararın sebebinin dorselerin ortalama – sıcaklığından kaynaklandığına dair hiçbir hukuki delil ve dayanak mevcut bulunmadığını, müvekkil şirketin konşimento talimatında belirtildiği şekilde taşıma işlemini gerçekleştirdiğini ve dorse sıcaklığını da talimattaki esaslara göre belirlediğini, Bozulduğu iddia edilen malların yükletenin deposunda ve gümrükte ne kadar süre bekletildiğinin ve mallarda ne oranda sorun olduğunun nakliyeci müvekkil şirket tarafından bilinmediğini, Ortaya çıktığı iddia edilen hasar belirlendikten sonra müvekkil şirkete herhangi bir bilgi verilmediğini, ayrıca sovtaj yöntemiyle ne kadar ürün kurtarıldığına ilişkin bir bilgiye yer verilmediğini ve tüm zararın müvekkil şirkete yıkılmaya çalışıldığını, İddia ettiği zarar ile müvekkil şirketin gerçekleştirmiş olduğu taşıma işlemi arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığını, ayrıca müvekkil şirketin herhangi bir kusurlu eylemi de söz konusu olmadığını, Hasara veya teslimdeki gecikmeye yol açan olayın taşımanın hangi kısmında meydana geldiğine ilişkin ispat yükünün, bunu iddia eden tarafa ait olduğunu, tacir gönderenin, yetersiz ambalajlamadan ve işaretlemeden, tehlikeli malın niteliği hakkında bildirimde bulunmamaktan ve taşıyıcıya iletmek zorunda olduğu belge ve bilgilerdeki eksikliklerden, bunların gerçeğe aykırı olmasından ya da yokluğundan dolayı kusursuz sorumlu olduğunu, somut olayda müvekkil şirkete yüklenecek kusur olmadığı gibi, taşımadan kaynaklı hasarın mevcut olmadığını, Müvekkil şirketin nakliyeden kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığı gibi, iddia edilen zararın nakliyeden kaynaklı olmadığını, zararın tamamen tacir gönderenden kaynaklandığını, müvekkile usulüne uygun hasar bildiriminde de bulunulmadığını, Müvekkil şirket iş bu meydana gelen zarardan sorumlu tutulmaya çalışılsa bile müvekkil şirketin yürüttüğü ticari işler ve taşımalar kapsamında doğabilecek olası risklerin, … Sigorta A.Ş. İle … Poliçe Numaralı … Nakliye Sigortası ile teminat altına alındığını, bu nedenle … Sigorta A.Ş’nin HMK m. Gİ uyarınca ihbarı ile davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek, davacının iş bu haksız ve hukuki destekten yoksun davasının reddine, davacı hakkında %20 den az olmamak üzere Tazminata Hükmedilmesine, … Sigorta A.Ş’ nin ihbarına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davalı … Gıda Sanayi ve Dış Ticaret Ltd.Şti” Vekili cevap dilekçesinde; Taşınma eşyası taşımalarında özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden taşınma eşyasında meydana gelen her türlü zararlar için zamanaşımı süresinin bir yıl olduğunu, TTK m. 855/1 hükmü gereği dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, Davacı sigortacının rücu etmek istediği tazminat için bildirim görevini yerine getirmediğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 73’üncü maddesinin 2” nci fıkrasına göre tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişinin, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorunda olduğunu, rücu etme hakkı bulunan kişinin birlikte sorumlu olduğu kişilere karşı bildirme yükümü altında olduğunu, TTK m. 855 uyarınca rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağını, rücu davası açma hakkının, bu hakka sahip olan kişinin, istenen tazminat bedelini ödedi; veya aleyhine açılan tazminat davasında dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren 90 gün içinde kullanılmadıkça düşeceğini, dolayısıyla rücu talebinin reddi gerektiğini, Müvekkil şirkete davacı sigorta şirketi ve … … Zirai Tarım Ürünleri A.Ş tarafından … tarihindeki nakliye esnasında oluştuğu iddia edilen zararın hiçbir şekilde bildirilmediğini, taşıma sözleşmelerinde oluşan hasar ve zararın tespiti için taraf temsilcilerinin katılımıyla Survey raporu düzenlenmesi ve … sigortasına ihbar yapılması gerektiği, ancak müvekkili şirkete hiçbir şekilde ihbar bildirimi yapılmadığını, hasar- zararın tespiti için usulüne uygunsurvey raporu da düzenlenmediğini, bu nedenle müvekkil şirkete rücu edilemeyeceğini, Müvekkil şirket nakliyeci firma olmadığından nakliyeden kaynaklanan hasardan sorumluluğunun bulunmadığını, fiili nakliye firmasının diğer davalı … Tarım Limited Şirketi olduğunu, dolayısıyla nakliyeden kaynaklı zararlardan müvekkilin – sorumlu tutulamayacağını, müvekkil şirketin nakliye esnasında oluşan zarardan ihmali veya kusurunun bulunmadığını, Zıyaa, hasara veya teslimdeki gecikmeye yol açan olayın taşımanın hangi kısmında meydana geldiğine ilişkin ispat yükünün, bunu iddia eden tarafa ait olduğunu, tacir gönderen; yetersiz ambalajlamadan ve işaretlemeden, tehlikeli malın niteliği hakkında bildirimde bulunmamaktan ve taşıyıcıya iletmek zorunda olduğu belge ve bilgilerdeki eksikliklerden, bunların gerçeğe aykırı olmasından ya da yokluğundan dolayı kusursuz sorumlu olduğunu (TTK m. 864/1), somut olayda müvekkile yüklenecek kusur olmadığı gibi, taşımadan kaynaklı hasarın da mevcut olmadığını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası yönünden itirazın iptali istemine ilişkindir
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ tarafından, borçlular … Gıda Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi, … Limited Şirketi ve … aleyhine …-TL asıl alacak, 3.197,16-TL işlemiş faiz olmak üzere ….-TL toplam alacak için başlatılmış ilamsız icra takibi olduğu borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, yasal 1 yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi Heyeti … raporunda sonuç olarak; “1) (2) no’lu davalı tarafından dava dışı sigortalı adına düzenlenmiş … no’lu … tarihli faturada “… … Araç * Gemi Nakliyesi …” kaydına yer verildiği, buradan hareketle (2) no’lu davalının kara ve deniz taşımasını üstlendiği,
2) (2) no’lu davalı tarafından kara taşıması (…-…) kendisine bırakılan (1) no’lu davalının (alt taşıyıcı) taşıma konusu emtiayı …’de teslim aldığı, emtianın …’dan itibaren frigorifik dorse içerisinde Rusya’nın … limanına taşındığı, dolayısıyla … m. 2 hükmü uyarınca taşımanın tamamına …’nin uygulanması gerektiği,
3) … m. 3 uyarınca alt taşıyıcıya bırakılan taşımada meydana gelen zararlardan asıl taşıyıcının da sorumlu olduğu, dava konusu olayda alt taşıyıcının şoförüne verilen açık talimata rağmen frigorifik dorse içinde taşınan emtianın istenen *3 C* nin belirgin bir şekilde çok üzerinde taşınması nedeniyle emtiada zarar meydana geldiği, daha sonra yapılan incelemelerde frigorifik dorse soğutucusunun bozuk olduğunun anlaşıldığı, bu bağlamda meydana gelen zarardan (2) ve (1) no’lu davalının (alt taşıyıcı) sorumlu olduğu,
4) Taşıma henüz başlamadan önce dorse soğutucusunun çalışır durumda olup olmadığının alt taşıyıcı tarafından kontrol edilmediği, dava dışı sigortalı tarafından taşıma öncesinde verilen dorse sıcaklığına ilişkin talimata rağmen taşıma sırasında dorse sıcaklığının istenen sıcaklıkta olup olmadığının belirli aralıklarla kontrol edilmediği, takdir mahkemeye ait olmak üzere taşıyıcının yüke özen borcunu yerine getirmekte ağır kusurunun bulunduğunun kabul edilebileceği, bu sebeple … m. 29 hükmü uyarınca (2) ve (1) no’lu davalının sorumluluğunu sınırlandırma hakkını yitirdiği sonucunun ortaya çıktığı,
5) … m. 32/1 hükmü uyarınca zararın ağır ihmal neticesinde meydana geldiğinin kabul edilmesi halinde zamanaşımı süresinin üç yıl olduğu, sürenin tam ziya halinde gönderilene teslimden itibaren altmış gün sonra başlayacağı, dava konusu olayda zamanaşımı süresinin … tarihinde sona ereceği, oysa davacının … tarihinde icra takibi yaptığı, dolayısıyla takip tarihi itibarıyla dava konusu talep bakımından zamanaşımı süresinin dolmadığı, ” sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Bilirkişi Heyeti … ek raporunda sonuç olarak; ” Bılırkışı kök raporuna yönelik taraf beyan ve itirazları incelendiğinde, itirazların genel olarak hasar bildirimi ve zamanaşımı hususlarına ilişkin olduğu görülmektedir. Öncelikle ifade edilmelidir ki, varma limanının ve gönderilenin yabancı olduğu dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlık yabancılık unsuru içermektedir. MÖHUK m. 1/2 hükmü yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklar bakımından “Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası sözleşme hükümleri saklı” tutmuştur. Bu bağlamda, dava konusu uyuşmazlık bakımından ilk olarak … hükümleri uygulanmalıdır (… m. 2).. … m. 32/1 hükmünde zamanaşımı özel olarak düzenlenmiştir. Yük sigortacısı tarafından kanuni halefiyete istinaden taşıyıcıya karşı … hükümleri uyarınca açılacak davalarda, sigortacı, talep hakkı sahibi sigortalının hukuki statüsünü kanunen kazanmaktadır. Bu sebeple sigortacı, sigortacıya uygulanan zamanaşımı kurallarına, … m. 32 hükmüne aynen tâbi olmakta, zamanaşımı süresi hakkındaki hükümler, kendisi hakkında uygulanmaktadır (Yargıtay 11. HD, 22.11.2001, E. 2001/6654, K. 2001/9196). Bu çerçevede … m. 32 hükmünün dava konusu olay bakımından öncelikli olarak uygulanması gerekir. Buna göre kök raporda da belirttiğimiz üzere, “… m. 32/1 hükmü uyarınca zararın ağır ihmal neticesinde meydana geldiğinin kabul edilmesi halinde zamanaşımı süresinin üç yıl olduğu, sürenin tam ziya halinde gönderilene teslimden itibaren altmış gün sonra başlayacağı, dava konusu olayda zamanaşımı süresinin … tarihinde sona ereceği, oysa davacının … tarihinde icra takibi yaptığı, dolayısıyla takip tarihi itibarıyla dava konusu talep bakımından zamanaşımı süresinin dolmadığı ” sonucuna ulaşmak mümkündür. Dosyada yer alan … tarihli ekspertiz raporu ve davacı tarafından dosyaya sunulan yüke ilişkin fotoğraflar incelendiğinde, yükün taşıyıcının hakimiyetinde iken zarar gördüğü anlaşılmaktadır. … m. 30/1 hükmü uyarınca, eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olduğu açıkça görülüyorsa, gönderilen teslim anında zıyar veya hasarı taşıyana bildirmelidir. Hükümden anlaşıldığı üzere gönderilen hasar bildiriminde bulunma külfeti altındadır. Bu külfetin yerine getirilmemesine bağlanan sonuç, eşyanın gönderilen tarafından iyi durumda teslim edildiği yönünde karinenin ortaya çıkmasıdır. Dolayısıyla hasar bildirimini hüküm altına alan … m. 30 hükmü uyarınca bildirimde bulunulmaması, zarara sebebiyet veren taşıyıcıya yönelik tazminat talep hakkının yitirildiği anlamına gelmemektedir” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bilirkişi heyeti … tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı ek rapora itiraz dilekçesinde taşıma konusu eşyada meydana gelen zararın hesaplanması talebinde bulunmuştur. Dava dosyasında yer alan … tarihli hasar ekspertiz raporu incelendiğinde sovtaj ve muafiyet tenzilli net hasar tutarının … TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacı sigortacı ile sigortalısı, … tarihinde akdettikleri ibraname ve temlik anlaşması ile, sigortalıya … TL hasar ödemesi yapılacağı ve dava konusu taşımadan doğan bütün hakların sigortacıya intikal edeceği konusunda anlaşmışlardır. Dosyada yer alan … tarihli banka dekontuna göre davacı sigortacı, ekspertiz raporu ile sabit olan zarar tutarını (… TL) sigortalısına ödemiştir. TTK m. 1472 hükmü çerçevesinde kanuni halefiyete ilişkin koşulların gerçekleştiğine dair kök ve ek raporda yapmış olduğumuz hukuki değerlendirme bakımından görüşümüzde bir değişiklik olmamıştır. O halde, takdir sayın mahkemeye ait olmak üzere, davacı sigortacının davalılara … TL tutarında rücu edebileceği kanaatindeyiz.
(1) no’lu davalı emtianın tesliminin ardından alıcı tarafından kendilerine hasar bildiriminde bulunulmadığı, buna bağlı olarak … m. 30/1 uyarınca eşyanın alıcıya iyi durumda teslim edildiğine dair karinenin ortaya çıktığı yönünde itirazda bulunmuştur. Dosyada yer alan “Letter of Protest” başlıklı belge incelendiğinde, alıcı tarafından yaptırılan sörvey neticesinde tespit edilen hususların (kargo sıcaklığı ve emtiada meydana gelen hasarın) davalı firmaya … tarihinde bildirildiği, başka bir ifade ile hasar ihbarında bulunulduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu belgeden hareket ile … m. 30/1 hükmünde yer alan karinenin ortaya çıkmadığı sonucuna ulaşmak mümkündür.
Davalı ayrıca emtianın gümrükte bekletildiği ve hasarın bu sebeple meydana geldiğini, casusısı kaydedicisinin bozuk olduğunu dosyaya sunulan verilerin sağlıklı olmadığını iddia etmektedir. Bu hususlar bakımından ispat yükü davalıya düşmektedir. Dosyada yapılan inceleme neticesinde söz konusu hususları ispat eden herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır. Davalı şirketin sorumluluk sigortacısı … Sigorta A.Ş. ek rapora yönelik itirazlarında zamanaşımı bakımından … m. 32 hükmünün değil, TTK ve TBK hükümlerinin uygulanması gerektiğini ifade etmiştir. Yük sigortacısı tarafından kanuni halefiyete dayanılarak taşıyıcıya karşı … hükümleri çerçevesinde açılacak davalarda, sigortacı, talep hakkı sahibi sigortalının hukuki statüsünü kanunen kazanmaktadır. Bu itibarla, sigortacı, sigortalıya uygulanan zamanaşımı kurallarına, doğal olarak … m. 32 hükmüne aynen tabi olmakta, nler, kendisi hakkında uygulanmaktadır (bkz. YİBK 17.01.1972, E. 1970/2, K. 1972/1; Yargıtay 11. HD, 20.03.2001, E. 2001/10996, K. 2001/2183; Yargıtay 11.HD,22.11.2001, E.2001/6654, K. 2001/9196; Yargıtay 11. HD,15.05.2003, E. 2002/13172, K. 2003/4981). Bu esaslardan hareketle ihbar olunan sigorta şirketinin itirazlarının yerinde olmadığı Tarafların diğer hususlara ilişkin itirazları bakımından kök raporda ve ek raporda yapmış olduğumuz açıklamalarda herhangi bir görüş değişikliği bulunmamaktadır.” sonuç kanaatine varmışlardır.
Uyuşmazlık; uluslararası karayolu taşımasına konu yükün alıcısına hasarlı teslim edilmesi nedeniyle sigortalısının uğradığı zararı tazmin eden sigorta şirketi tarafından, ödediği zarar tutarını taşıyıcıdan rücuen tahsili talebinin yerinde olup olmadığı, davalıların sorumluluğunun tespitine ilişkindir.
Öncelikle davalıların yetki ve zamanaşımı itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.
… Konvansiyonu’un 1. Maddesinde, sözleşmenin, sözleşmede belirtildiği gibi yükleme yeri ve teslim için belirlenen yerin en az biri akit ülke olan iki ayrı ülkede olması halinde, tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın ücret karşılığında yüklerin taşıt ile karadan taşınmasına ait her mukaveleye uygulanacağı düzenlenmiştir.
…’nin 2/1. maddesi gereği Mal yükü taşıt… Yolun bir kısmında deniz yoluyla …yük boşaltılmadan taşındığı hallerde bu sözleşme taşımanın tümü için uygulanır hükmü gereği, bu kapsamda davaya konu taşımanın … Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Hukukumuzda borçtan kurtulma davası (İİK. m. 69/II, ) menfi tespit ve istirdat davaları (İİK. m. 72/VIII ve İİK. m. 89/III) için özel yetki hükümleri kabul edilmiş, bu davaların icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği düzenlenmiş olmasına karşın, itirazın iptali davası için özel bir yetki kuralı düzenlenmemiştir. Bu nedenle itirazın iptâli davalarında HMK’nun yetkiye ilişkin düzenlemelerinin uygulanması gerekmektedir. Usul yasasında da bu davalar bakımından kesin bir yetki kuralı düzenlenmemiştir.
İtirazın iptali davalarında kesin olmayan yetki kuralları uygulanacağından, yetki itirazının 6100 sayılı HMK’nun 116/1-a maddesi gereğince taraflarca ilk itiraz olarak ileri sürülmesi gerekir. İlk itirazların bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağı hususu ise, aynı yasanın 117/3. maddesinde düzenlenmiş olup, mahkemenin takip edeceği süreç anılan yasanın 164. maddelerinde açıklanmıştır.
Davalının cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu yetkili mahkemenin Trabzon Mahkemeleri olduğu savunmasında bulunduğu anlaşılmıştır.
… Konvansiyonu’nun 31. Maddesinde, … konvansiyonuna tabi taşımalardan kaynaklanan davalarda taraflar arasında anlaşma ile belirlenmiş, Akit Taraf mahkemelerinde dava açılabileceği gibi davalının mutaden ikamet ettiği veya taşıma mukavelesinin akdedildiği esas iş yerinin veya şubesinin veyahut da acentasının bulunduğu yerlerde, ya da taşımacının yükü aldığı veya teslim yeri olarak gösterilen yerlerde dava açılabileceği, bunlardan başka mahkemelerde dava açılamayacağı düzenlenmiştir.
Öte yandan Taşıma Sözleşmelerinin düzenlendiği TTK’nun 890. maddesine göre birinci ve ikinci kısım hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda, malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirlenmiştir.
Davaya konu taşıma, emtianın …/Türkiye’den Rusya’ya taşınmasına ilişkin olup yurtdışı taşıması niteliğindedir. Bu haliyle dava konusu taşımaya 1. Maddesindeki düzenlemeye uygun olarak … Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekir.
Dosya kapsamındaki belgeler göre, davacı şirket merkezi İstanbul, davalı … Gıda şirketinin merkezi Tarbzon, diğer davalı … … …şirketinin merkezi Antalya’dır. Yükün yükleme yeri …, yükleme limanı … teslim yeri ise Rusya’dır. Bu halde … 31. maddesi hükmü dikkate alınarak davalılardan birinin yerleşim yeri yönünden itirazın iptali davasının yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
…’nin 32/1. maddesine göre; bu sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davaların bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç yıldır. Zamanaşımı başlangıcı ise; teslimde kısmi kayıp, hasar veya gecikmelerde, teslim tarihi, tam kayıplarda, kararlaştırılan zaman limiti bitiminden 30 gün sonra, kararlaştırılmış zaman limiti yoksa yükün taşıyıcı tarafından teslim alınmasından sonraki 60. gündür. Öte yandan, …’nin 32/3. maddesi gereğince, zamanaşımının kesilmesi ve durması hususları ile ilgili olarak davanın açıldığı mahkemenin hukuku uygulanacak olup, bu durumda TBK’nın 146 ve devamı maddelerinin uygulanması gerekmektedir.
Somut olayda alınan bilirkişi rapor ile hasarın meydana gelmesinde taşıcıyı davalının ağır kusur ve ihmalinin bulunduğu anlaşılmakla, üç yıllık zamanaşımının uygulanması gerekir. …’nin 32/1. maddesinin (a) ve (b) bentlerinde zamanaşımı süresinin emtiadaki hasarın niteliğine göre ve en erken teslim tarihinden olmak üzere belirleneceği ifade edilmektedir. Dosya kapsamı uyarınca; davalı vekilinin zamanaşımı savunması yerinde olmadığı, zamanaşımı süresi içerisinde … tarihinde davacı tarafça takibe başlandığının kabulü gerekmiştir.
Dava dışı … A.Ş. ait nektarinin … Nakliyat Sigorta Poliçesi ile davacı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, … tarihinde … plakalı aracın … plakalı frigorifik dorsesine yüklenen emtianın, … tarihinde … limanında yerinde … tarafından yapılan sörveyde soğuk zincirin kırıldığı ve +3 derece olması
gereken sıcaklığın 14,2 ile 14,6 arasında olduğu tespit edilmiş ve ürünlerin bozuk (küflenme,
yumuşama v.b) olduğu kayıt altına alınmış, sigorta şirketi tarafından, hak sahibi sigortalı … A.Ş.’ne … tarihinde … TL tutarında sigorta tazminatının ödendiği anlaşılmıştır.
…’nin 17/1. Maddesine göre, taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.
…’nin 17/2. Maddesi ise, eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz, şeklindedir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, Dava dosyasına sunulan … tarihli tutanakta; “…” plaka numaraları ile birlikte şoför …’ın ismi ve imzası bulunmakta olup, “Verilen talimat doğrultusunda thermokin’i +3 direkt olarak çalıştırıp otomatiğe almayacağım, önceden kaynaklı yükte tespit edilen hasarların tarafıma yansıtılmasını kabul ediyorum- Thermokin +3 direkt çalışacaktır/otomatiğe alınmayacaktır” kaydı yer almaktadır. Görüldüğü üzere, alt taşıyıcı (2) no’lu davalının şoförü olan …’a taşıma konusu emitanın içinde bulunduğu frigorifik dorsenin sıcaklık ayarına ilişkin gönderen tarafından açık talimat verilmiştir. Ancak dosyaya sunulan casus ısı kaydedicisinin göstermiş olduğu ısı dereceleri incelendiğinde yükün teslim alındığı tarihten itibaren istenen +3 C° nin belirgin bir şekilde çok üzerinde taşındığını anlaşılmakta ve … limanında yerinde yapıldığı anlaşılan survey ile birlikte değerlendirildiğinde … aracın soğutma görevini yerine getirmediği sonucuna ulaşıldığı tespit ve beyan edilmiştir.
Gerek eksper raporu gerekse bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde taşımaya konu emtianın tam hasarlı olarak kabul edilmesi gerektiği, taşıma işlemine başlanmadan frigorifik dorse soğutucusunun çalışır durumda olup olmadığının kontrol edilmemesi, gönderilen tarafından araç şoförüne verilen açık talimata rağmen taşıma sırasında dorsenin soğukluk derecesinin belirli aralıklarla kontrol edilmeyerek gerekli özenin gösterilmemesi ve taşımanın ilk gününden son gününe kadar istenen +3 C° nin belirgin bir şekilde çok üzerinde taşınması sebebiyle zararın meydana gelmesinde … … ……. Ltd. Şti’nin alt taşıyıcının ağır ihmalinin bulunduğu söylenebilir. … m. 29 hükmü çerçevesinde alt taşıyıcının kasta eşdeğer kusuru (ağır ihmali) asıl taşıyıcının da sorumluluğunu sınırlandırma hakkını yitirmesine neden olacağından, dava konusu olayda her iki davalının da sorumluluklarının bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı sigorta şirketi tarafından ekspertiz raporundan belirlenen …-TL zarar bedelinin … tarihinde dava dışı sigortalısına ödendiği, rücuya esas zarar bedelinin tahsilinde ödeme tarihi itibariyle davalıların temerrüde düştüğü, … tarihinden takip tarihi … tarihine kadar yapılan resen hesaplama ile faiz işlemiş faiz miktarının 4.764,45 olduğu tespit edilmiş, ancak davacının takip talebinde talep ettiği miktar ile bağlı kalınması gerektiğinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalıların, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin …-TL asıl alacak, 3.197,16-TL işlemiş faiz olmak üzere …-TL toplam alacak üzerinden takibin aynen DEVAMINA,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 7.626,88-TL harçtan peşin olarak alınan 1.348,47.-TL harcın mahsubu ile 6.278,41-TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 17.747,66.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1.416,27.-TL ilk dava masrafı, 4.525,00.-TL müzekkere, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 5.941,27.-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin DAVALILARDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, e- duruşma talep eden davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’ın yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/06/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı