Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/311 E. 2022/311 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/311 Esas
KARAR NO : 2022/311
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ: 19/04/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından Antalya 2.İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 32.800TL tutarındaki bono ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, Ancak söz konusu icra takibine dayanak bonolar üzerinde bulunan kaşede müvekkil şirket yetkilisine ait imza bulunmaması nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığını, altında imza olmayan bir evrakın hukuken bağlayıcı olmadığını, müvekkilinin ticaretinin durma noktasına gediğini, Öncelikle teminatsız olarak veya müvekkili şirketin ekonomik imkanlarının yetersiz olması sebeplerinden ötürü uygun görülecek bir miktarla icra takibinin durdurulması için ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, Müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile Antalya 2.İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı icra takibinin iptaline ve kötü niyetli ve ağır kusurlu olunması sebebiyle de davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, Davacı tarafın, takibe konu senetlerdeki imzalar yönünden, müvekkilinin hile yoluna başvurduğunu iddia ettiğini, TBK.m.39/1 uyarınca, bu husustaki talep süresinin 1 yıl olduğunu, Antalya 2.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına ait ödeme emri ve dayanak senetlerin, davacı şirket adına, 19.02.2019 tarihinde resmi yetkili olan … tarafından bizzat tebellüğ edildiğini, davanın 25.06.2021’de açıldığından, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı/borçlu şirketin pek çok icra dosyasının bulunduğunu, şimdiye kadar hiçbir alacaklısına ödeme yapma niyetinde olmadığını, Davacının/borçlunun 3 yıl sonra müvekkili aleyhine işbu davayı ikame etmesinin sebebinin de; internet üzerinden satış yapan ulusal şirketler ile ticari ilişkisinin, taraflarınca tespit edildiğini, ticaret sicil evrakında görüleceği üzere davacı/borçlu şirketin 31.10.2018 tarihine kadar yetkilisinin …olduğunu, icra dosyası dayanak senetlerinin düzenleme tarihinin de 13.03.2018 olduğunu, senetlerdeki şirket imzalarının senetlerin düzenleme tarihinde davacı/borçlu şirket yetkilisi olan …’a ait olduğunu, haksız ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacının, basiretli tacir ilkelerine aykırı, hukuki mesnetten yoksun ve kötüniyetli davasının reddine, kötüniyetli davacının %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklan menfi tespit istemine ilişkindir.
Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının …Tarım Üretim Sanayi Pazarlama İthalat İhracat Ltd. Şti., borçluların …Bilişim Teknoloji San. ve Tic A.Ş., …, … olduğu, 32.800,00-TL Asıl Alacak 1.502,08-TL Faiz 198,40-TL Komisyon 445,22-TL Protesto olmak üzere toplam 34.845,70-TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davacı şirket in yetkililerini gösterir kayıtlar celbedilmiştir.
Uyuşmazlık Antalya 2. İcra Dairesinin …esas sayılı takibe dayanak senet üzerindeki kaşenin şirkete ait olup olmadığı ve kaşe üzerinde imzanın bulmamasının senedin geçerliliğine etkili olup olmadığı hususların ilişkindir.
Takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için TTK’nın 776/1-g maddesi uyarınca “…senedi düzenleyenin imzasını” ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK’nın 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 677. maddesi gereğince, şirketin münferit temsilcisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı düşünülemez. Yine, TTK’nın 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 701 ve 702/1. maddeleri gereğince, keşideci şirket kaşesi üzerindeki imza dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır.
Somut olayda takibe konu bonoların incelenmesinde, alacaklının davalı şirket, borçlunun ise davacı şirket ile kefil sıfatı ile …olduğu, senet metninde bulunan imzaların ise, her ikisinin de şirket kaşesi dışına atıldığı görülmektedir. Takibe konu bonoların düzenleme tarihinde şirket yetkilisinin …olduğu, davacı tarafın bonolardaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığına dair bir itirazlarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu hâlde, yukarıdaki açıklamalar ışığı altında, şirket kaşesi dışına atılan imzanın senedin geçerliliğini etkilemediği, yetkili imzasının şirketi borçlandırdığı, ikinci bir imzanın, tanzim eden lehine aval veren sıfatı ile atıldığının ve imza sahibinin de aval veren sıfatı ile sorumlu olduğunun kabulünü gerektirdiği sonucuna varılmıştır.
Yine davacı tarafça senetteki kaşenin davacı şirkete ait olmadığı iddia edilmektedir. Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğü yazı cevabı nazara alındığında davacı şirketin ünvanı “…Bilişim Teknoloji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi” dir. Asıl borçlu şirket olup tüzel kişinin ünvanının tam olarak yazılması ve şirket ünvanı ile birlikte yetkililerin imzalarının bulunması senedin geçerliliği için yeterlidir. Takip konusu senetteki kaşede davacı şirketin ünvanı tam olarak yazılmıştır. Kaşedeki ünvan altındaki adres, vergi no, telefon no gibi unsurların bulunmaması veya farklı yazılması senedin geçerliliği etkilemez. Hatta şirketlerin ticari faaliyetlerde kullandıklarını beyan ettikleri kaşeler dışında kullanmak için hazır tuttuğu kaşeler bulunabileceğinden, bu durumda, sonradan sahte kaşe düzenlemesi ihtimali ile davacı şirketin günlük kullanmadığı ancak hazır tuttuğu başka kaşelerin bulunma ihtimalinin aynı derecede olduğu kabul görmüştür. Ayrıca kaşenin yapımı, kullanımı, el değiştirmesi herhangi bir tescile bağlı değildir. Tüm bu açıklamalar nazara alındığında davacı tarafın kaşenin sahteliği iddiası yersiz kabul edilmiştir.
Menfi tespit davalarında, davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için, alacaklının borçluya karşı bir icra takibi yapmış olması ve borçlunun bu icra takibinin durdurulması veya icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı almış ve bu kararın infaz edilmiş olması gerekir. Mahkememizin 22/06/2021 tarihli arar kararı ile teminat karşılığında tedbir kararı verilmiş, ancak teminat yatırılmadığı için tedbir kararının infazı gerçekleşmemiştir. Böylelikle davalı tarafından ihtiyati tedbir kararı nedeniyle borcun geç tahsili söz konusu olmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harçtan, peşin olarak alınan 971,89,-TL mahsubu ile bakiye 891,19.-TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 8.198,32-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili …ile davalı vekili …nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip…
E imzalı

Hakim…
E imzalı