Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/29 E. 2021/840 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/29 Esas
KARAR NO : 2021/840
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/12/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacının yapı elemanları ve inşaat malzemeleri satışı yaptığını, davalıya değişik zamanlarda mal verdiğini ve faturalarını da kestiğini, davalı tarafından ödeme yapılmadığını, davalının itirazlarının taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davalının dosyaya yaptığı itirazdan sonra taraflarına dosya borcundan mahsup edilmek üzere ödeme yaptığını, bu durumun davalının kötü niyetle zaman kazanmak amacıyla borca itiraz ettiğinin bir göstergesi olduğunu, bu sebeplerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, itirazların iptaline ve durmuş icra takibinin 11.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte 13.483,72TL üzerinden devamına, kötü niyetli davalının 4620’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya tarafların defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda,
Yapılan incelemeler sonucunda aşağıda hususlar tespit edilmiştir.
1- Davacı tarafından cari hesap alacağına karşılık davalı aleyhine 09.05.2019 tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… Sayılı dosyası ile aşağıdaki şekilde icra takibi başlatılmış olduğu,

TUTAR AÇIKLAMA
20.834,60 TL ASIL ALACAK
0,00 TL işlemiş faiz
20.834,60 TL TOPLAM
2- Davacının ibraz edilen 2018 yılı E-defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
3-Davalı tarafından sayın mahkemenizce tayin edilen inceleme gününde ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği,
4-Davacının ticari defter kayıtlarına göre 31.12.2018 itibari ile davacının davalıdan 20.834,60TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu görülmüş olup takibin de bu tutar üzerinden açıldığı,
5- Davacının alacak bakiyesinin 07.09.2018 ve 02.11.2018 arası düzenlenen faturalardan oluştuğu görülmüş olup davacının dava dilekçesine bu fatura örneklerini sunduğu faturaların irsaliyeli fatura olduğu fatura içeriklerinin imza karşılığı teslim edildiği,
6- Davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz isteyebileceği,
7- Davalının takip tarihinden sonra yapmış olduğu ödemelerin düşülmesi ile davacının dava tarihi itibari ile 8.976,72TL alacaklı olacağını bildirir rapor sunmuştur.
Dosya ek rapor aldırılmak üzere tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda, kök raporunda bir değişiklik olmadığını bildirmiştir.
Dosya icra hesaplamaları konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu 19/10/2021 tarihli raporda,
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişinin davalıya ait ticari defter kayıtlarının incelemesi sonu icra takip tarihi olan 09.05.2019 tarihi itibari ile 20.834,60 TL davcının davalıdan alacağı olduğunun tespiti yapılmıştır.
İcra takip tarihi itibari ile tespit edilen 20.834,60 TL üzerinden *44,55 icra tahsil harcı, 96015 icra vekalet ücreti, avans faizi ve icra masrafı hesaplanmış olup yapılan ödemeler Borçlar Kanunu 100. maddesi gereğince ilk önce faiz ve masraflardan mahsup edilmiştir.
Mahkemeniz dava tarihi olan 15.01.2021 tarihi itibari ile borçlunun bakiye 13.536,51 TL borcu olduğu anlaşılmıştır görüşünü bildirir rapor sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava; ticari satımdan doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Davanın bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; borcun varlığı , miktarı ve ferileri noktasında toplanmaktadır.
Her iki tarafın tacir olduğu davada ticari defter incelenmesi yapılması mahkememizce uygun görülmüştür.
Ticari defterlerin hangi şartlarda sahibi lehine delil olacağı HMK’nun 222. Maddesinin üçüncü bendinde düzenlenmiştir. Üçüncü bentte 22.07.2020 Tarihli 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile önemli bir değişiklik yapılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu 222/3 maddesinin önceki hali “ İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz..” şeklinde iken; Hukuk Muhakemeleri Kanunun (Değişik 22.07.2020-7251-23) 222/3 maddesi “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
Görüldüğü gibi 22.07.2020 Tarih 7251 Sayılı Kanunun 23. Maddesi ile HMK 222. Maddesinin üçüncü bendinde “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” cümlesi eklenmiştir.
Bu durumda üçüncü bendin yeni hali ile her iki tarafın ticari defterlerinin delil olarak gösterildiği durumlarda mahkemece ticari defterlerin ibrazına karar verilmiş, ispat yükü kendisinde olan taraf ticari defterlerini ibraz etmiş ve ibraz edilen ticari defterlerin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yapıldığı, uyuşmazlık konusu kayıtların defterlerinde yer aldığı ve defterlerinin birbirini teyit ettiğinin anlaşılması halinde karşı taraf kesin süre içinde ticari defterlerini ibraz etmemiş ise ispat yükü kendisinde olan tarafın ticari defterlerindeki kayıtlar lehine delil olarak kabul edilecektir. (Hüseyin Tuztaş, Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması,www.sevgipinari.org )
Somut uyuşmazlığın çözümü amacıyla taraflara ticari defterlerini sunmak üzere kesin mehil verilmiş ,kesin mehil içerisinde davacı taraf defterlerini sunmuş ,davalı taraf ise defterlerini sunmamıştır .Davacının defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 20.834,60TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Takip tarihinden sonra ve davadan önce yapılan kısmi ödemelerin düşülerek hesaplama yapılması için dosya icra hesabında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş ve dava tarihi olan 15.01.2021 tarihi itibari ile borçlunun bakiye 13.536,51 TL borcu olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; mahkememizce sahibi lehine delil teşkil eden davacı tarafın defterleri ve hüküm kurmaya ve denetime elverişli, oluşa ve yasaya uygun görülen bilirkişi raporları doğrultusunda ve taleple bağlı kalınarak davacının dava tarihi itibariyle icra takibi nedeniyle davalıdan 13.483,72 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih …/… , …/… Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Buna göre davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün ../… Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının iptali ile, takibin 13.483,72 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 2.696,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 921,07 TL harçtan peşin alınan 230,27 TL nin mahsubu ile eksik alınan 690,80 TL nin davalıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu peşin ve başvurma harcından ibaret toplam 289,57 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacının iş bu dava nedeniyle yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.247,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır