Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/280 E. 2021/532 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/280 Esas
KARAR NO : 2021/532
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin davalıya ait iş yerini …/…/… tarihinde kiralamış olup bu işlem nedeniyle kendisi ile sözleşme yapıldığını ve ayrıca kira bedeli olarak Antalya …. İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasında mevcut senetlerini imza ederek şüpheliye teslim ettiğini, daha sonra müvekkilinin … yılı … ayı sonunda, işini İstanbul’a taşıması nedeniyle anlaşarak mecuru şüpheliye teslim ettiğini ancak senetlerin bankada olduğu gerekçesi ile daha sonra teslim edeceğini belirten davalının teminat ve kira dönemlerine ilişkin bedelsiz ödenen senetleri teslim etmediğini, davalının müvekkilinden sonra büroyu üçüncü bir şahsa da kiralamış olmasına rağmen …/…/… tarihinde yani taşınmazın tahliyesinden iki buçuk yıl sonra Antalya…İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasından … TL miktarlı teminat senedini icra takibine koyduğunu, davalının sanık ceza yargılaması sırasında sözlü ve yazılı olarak açıkça ikrar ettiği üzere, teminat olarak verilen 6.000,00 TL bedelli senedin 2.000,00 TL masraf yaptığını belirttiğini, davalının tek taraflı olarak ve iddia ederek zarara kıymet biçerek, teminat senedini icraya koyamayacağını, kaldı ki teminat senedi sahte olduğundan kambiyo vasfını da kaybettiğini, bu nedenlerle senetler yönünden de borçlu olmadığına yönelik talep ve iddia hakları ile diğer fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ve davalı tarafından da teminat senedi olduğu ikrar edilen, …/…/… tanzim …/…/… vade tarihli … TL bedelli senedin ayrıca bankadan ödeme yapılmasına rağmen icraya konulan senetler yönünden şimdilik … TL borcunun olmadığının tespiti, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit davasıdır.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6100 sayılı H.M.K. 4. Maddesinde; “…Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…” düzenlemeleri mevcuttur.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih …/…. …/…. sayılı kararında; “…Somut olayda; davacı ile davalı arasında, davacının restoran olarak işlettiği taşınmaza ilişkin yapılan kira sözleşmesi nedeniyle karşı tarafa bono verildiği, kiraya veren davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle, kira sözleşmesinin feshi, ödenen 6 aylık kira bedelinin geri verilmesi ve ödenmeyen 6 adet bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitinin istendiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi uyarınca kira ilişkisinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklarda görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu nedenlerle, davanın sulh hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” denilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih …/…. …/…. sayılı kararında; “…01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Somut olayda uyuşmazlık; taraflar arasındaki kira ilişkisi nedeniyle, ödenmeyen kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan takip sonrası uygulanan haciz işleminden kaynaklanmaktadır. Bu haliyle dava, 10.06.2013 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır…” denilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih …/…. …/…. sayılı kararında; “…Davacı ile davalılardan Kemal İlhan’ın murisi Mustafa İlhan arasında 20.04.1999 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi mevcut olup, davacının talebi kira sözleşmesine dayanarak kullanmakta olduğu taşınmazın, davalı … İlhan ile diğer davalı müteahhit … … … arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yıkılması sonucu oluşan tazminat istemine ilişkindir. Dava, 28/12/2012 tarihinde 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…” denilmiştir.
Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …/…/… tarih …/…. …/…. sayılı kararında; “…Uyuşmazlık, kira sözleşmesinin haklı fesih nedeniyle kiralanana yapılan masraf ve yoksun kalınan kar kaybına ilişkin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava, 10.12.2012 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık, taşınmaz kiralama sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.’nun 4/1-a maddesinde, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara bakma görevi, dava konusunun değer ve tutarına bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu düzenlenmiştir. Açıklanan nedenlerle; davaya bakma görevinin Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu ve dava şartlarından olan görev hususunun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usûlden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu evrak 5070 kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.